21 Ekim 2011
Sayı: SİKB 2011/40

 Kızıl Bayrak'tan
Gerici savaş ve saldırganlık
cephesini durduralım
Kirli savaşa son!
ABD düzmece iddialarla İran’ı tehdit ediyor, Türk devletini kışkırtıyor
Gözaltı ve tutuklama furyası
“Ekmek yoksa, pasta yiyin”
“Orta Vadeli” saldırı programı açıklandı
Devrimci işçilere sendikacı barikatı!
Hesap soralım!
Savranoğlu işçileri İzmir’e döndü
TİS Uzmanı İrfan Kaygısız:
“İşçi sınıfı üzerindeki baskı ve
sömürü artacak”
Başka dünya mümkün; sosyalizm!
Kapitalist metropollerde
protesto gösterileri!
‘’Yakında sizin kente geliyor” hazır mısınız?
Yunanistan: Emekçiler sel olup aktı
K-Pet’te direniş kazanacak!
Esir takası yapıldı.
Sendikal Güçbirliği Bursa Bölge Toplantısı
KESK grev hakkı için eylemdeydi
Asistan Hekim Kurultayı
gerçekleştirildi
Nitelikli ucuz yemek istiyorlar
Suzan Zengin
sonsuzluğa uğurlandı.
Kapitalist kriz ve devrim
“Bir mezarımız olsun”
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kapitalist metropollerde
protesto gösterileri!

Kapitalist hükümetlerin küresel krizin yükünü işçilerin, emekçilerin ve gençliğin, yani toplumun en yoksullarının üzerine yıkmak üzere peşpeşe çıkardıkları tümüyle soygun amaçlı kemer sıkma politikalarına karşı büyüyen tepki örgütlü bir harekete dönüşüyor.

“Arap Baharı“nın ardından İspanya’da Mayıs ayında kendilerine “Los Indignados” (Öfkeliler) adını veren göstericilerin işsizliği protesto etmek için düzenledikleri eylemler, protesto dalgasının Amerika kıtasına sıçramasına neden oldu.

Her şey New York’ta küçük bir gösteriyle başladı. Birkaç yüz protestocu ABD’de sosyal adaletsizliği ve finans sisteminin yol açtığı haksızlıkları protesto etmek amacıyla piyasanın kalbinin attığı Wall Street’te toplandı. Kendisini “Wall Street’i işgal et hareketi” olarak adlandıran hareketin protestoları kısa sürede dalga dalga yayıldı. Şimdi ABD’nin 190’ı aşkın kentinde gösteriler yapıyor. Binlerce kişi her vesileyle eşitsizliğe dayalı mevcut duruma öfkelerini kusuyor.

Sözkonusu bu protestolar ABD’yle de sınırlı kalmadı. Küresel ekonominin kalbinin attığı New York’taki Wall Street’in işgali Atlas Okyanusu’nun doğu kıyısına taşındı. “Wall Street’i işgal et!” hareketi İspanya, Portekiz, Yunanistan ve İtalya’nın da aralarında bulunduğu pek çok ülkede “Birleşme vaktimiz geldi!’’, “Bizi dinleme vakitleri geldi!’’ , “Dünya halkları ayağa kalkın!” sloganlarıyla dünyanın dört bir yanındaki yoksulları internet aracılığıyla 15 Ekim’de sokaklara çıkmaya çağırdı. Bu çağrı üzerine, dünya genelinde 82 ülkenin 911 kentinde çoğunluğu gençlerden oluşan yüzbinlerce işçi-emekçi “Yüzde 99 biziz!” sloganıyla sokaklara çıktı. Düzenlenen gösterilerde, finans sisteminin olumsuz sonuçlarının dünya genelinde milyonlarca insanı yoksulluğa mahkum ettiğini haykırdılar. Mali sermayenin diktatörlüğünü, sosyal adaletsizliği protesto ettiler, yer yer de devrim sloganları attılar.

Almanya, İtalya, İsviçre, Fransa, Belçika, Yunanistan, Bosna-Hersek, Finlandiya, İsveç, İspanya ve Portekiz’de düzenlenen gösterilere yüzbinlerce kişi katıldı.

Avrupa’daki protestolar genellikle mali krize karşı alınan tasarruf tedbirlerini hedef aldı. Londra, Frankfurt, Atina, Milano ve pek çok Avrupa kentindeki eylemlerde hükümetlerin ekonomi politikalarının yanı sıra, büyük finans şirketleri ve bankalar protesto edildi.

ABD

ABD’nin New York kentinde 17 Eylül’den bu yana Wall Street’in hemen yanındaki Zuccotti Park’a kamp kuran “Wall Street’i işgal et!’’ adlı sivil girişim tarafından düzenlenen protestolar, küresel düzeyde yapılan gösterilerin parçasıydı. Eylem gününün sonunda finans merkezi olarak bilinen Wall Street’i, ülkedeki gelir dağılımı dengesizliğini, işsizliği ve ekonomik politikaları protesto eden binlerce gösterici, Times Meydanı’na akın etti. Meydanda 4,5 saat boyunca “Bankalar kurtarıldı, biz satıldık”, “Toplumun yüzde 99’u biziz’’, “Tüm gün, tüm hafta, tüm kış, tüm bahar Wall Street’i işgal et’’, “Bu meydan, bu sokaklar kimin: Bizim’’, ‘’Bütçe açığı nasıl kapatılır: Zengini vergilendir, savaşları bittir’’ sloganlarını attılar. “Wall Street’i işgal et!” hareketi vatandaşlara toplu halde ABD’nin en büyük bankalarından JP Morgan Chase’deki paralarını çekmeleri ve hesaplarını kapatmaları çağrısında bulundu. Açıklamada bankanın, küçük bankaları zor duruma düşürdüğü ve milyonlarca dolar maaşa rağmen devletin yardımlarını kabul ettiği dile getirildi. Protesto sırasında 45 kişi gözaltına alındı, 24 kişi ise kentte tüm gün süren gösteriler ve Washington Square Park yakınlarındaki bir Citibank şubesine yönelik eylemler bahane edilerek tutuklandı. Protestocular, 2008 krizinin ardından 94,7 milyar dolarlık yardım alan bankanın, 14 bin çalışanını işten çıkardığını belirttiler.

Başkent Washington da benzer protestolara sahne oldu. Buradaki protestocuların “ülkemizdeki ve yurtdışındaki savaşları sona erdirin”, “Zenginlerden vergi alın”, “Savaş yok = Bütçe açığı yok” şeklinde sloganlar attıkları bildirildi.

Başta küçük protestolarla adını duyuran ve daha çok gençlerden oluşan “Wall Street’i işgal et!” hareketi, ABD’de son günlerde giderek daha fazla destekçi buluyor. Örneğin son olarak perşembe günü New York’ta düzenlenen gösterilere 7 bin kişi katıldı. “Onurlu Amerikan işçisinin yarattığı değerleri bankaların tepesinde oturanlar çarçur edemez” diyerek yaptıkları çağrılar işçiler arasında da yankısını buluyor.

Kanada

Kanada’nın Toronto kentindeki son yılların en kalabalık protesto eylemlerinden biri olan Occupy Toronto, kapatılan ana yollar nedeniyle trafiği felç etti.

Toronto şehir merkezinin en işlek caddelerinden King ve Bay’in köşesinde sabah saatlerinden itibaren toplanan binlerce eylemci, taşıdıkları pankartlar ve attıkları sloganlar ile küresel ekonomiye yön verenleri protesto ettiler. Eyleme Kanada İşçi Sendikaları, Kanada Komünist Partisi, Kanada Sosyalist Partisi, emekliler, öğrenciler ve çoğunluk olarak da işsizler katıldı. Eylemdeki polis ablukası da dikkat çekti.  Göstericilerden bazıları, geceyi de parkta geçirmek üzere çadır kurdu.

Toronto’nun yanısıra Kanada’nın Montreal, Halifax, Vancouver, Edmonton, Calgary, St. John’s, Windsor, Ottawa, Moncton, Kelowna, Kamloops, Charlottetown ve Saint John şehirlerinde de protestolar düzenledi.

ABD’deki eylemler yaklaşık dört hafta önce başladı ve geçtiğimiz günlerde İspanya, Portekiz, Yunanistan ve İtalya’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkeye sıçradı.

Almanya

Krize rağmen ekonomik göstergelerin güçlü olduğu Almanya’da 50’den fazla kentte protesto gösterileri düzenlendi. Gösterilere 40 bin kişi katıldı.

En büyük iki gösteriden biri finans merkezi Frankfurt’da yapıldı. Avrupa Merkez Bankası binası önündeki gösteriye 5 bin kişi katıldı. Gösteriyi küreselleşme karşıtı ATTAC örgütü ile “Frankfurt’u işgal et!’’ hareketi organize etti. Gösteriye katılanlar bankalara öfkelerini “Hayatımız hakkında spekülasyonlar yapıyorsunuz’’, “Geleceğimiz üzerine kumar oynuyorsunuz’’ yazılı pankartlar taşıyarak dile getirdiler.

Bir başka büyük gösteri ise başkent Berlin’deydi. 8 bin kişi önce Alexander Meydanı’nda toplandı, ardından ise Başbakanlık binasına yürüyüş yaptı. Başbakanlık binası önündeki gösterilerin ardından burada kamp kurmak isteyen göstericileri polis dağıttı.

Gösterilerin yapıldığı diğer büyük kentlerden bazıları Köln, Münih, Hamburg, Hannover, Leipzig ve Stuttgart’dı.

İngiltere

Avrupa’nın en önemli finans metropollerinden Londra’daki gösterilere de binlerce kişi katıldı. Cumartesi günü başlayan Londra’yı işgal eylemi ise sürüyor. Londra borsasının bulunduğu bölgeyle ünlü St. Paul Kilisesi’nin bulunduğu alanda yaklaşık 100 civarında çadır kurulurken, 250 civarında göstericinin geceyi bu çadırlarda geçirdiği bildirildi. “Derdimiz tek değil, buraya da bir tek günlük eylem için gelmedik’’ diyen göstericiler, alanda kalmaya kararlı olduklarını vurguladılar. “Buradayız çünkü zenginliğin eşit dağılımını, azınlıkların seslerinin duyulmasını ve yolsuzluğa bulaşmış sistemin değişmesini istiyoruz’’ diyorlar.

Londra Borsası’nın bulunduğu Paternoster Meydanı ise polis kuşatması altındaydı. “Londra Borsası’nı işgal et!” eylemine katılanlar, “Bu krizi biz yaratmadık. Neden bedelini biz ödüyoruz? Birlikte hareket etmek tek çaremiz. Ancak bu şekilde bir şeyleri değiştirebiliriz” dediler.

Bugüne dek İngiltere’de banka kurtarma paketlerine 1,3 trilyon harcandı. Bu, dünya genelinde bankaları kurtarmak için harcanan toplam paranın üçte biridir. Buna karşın hükümet üç yıl içinde kamu sektöründe 83 milyar sterlinlik kesinti yapılmasının şart olduğunu söylüyor. Bu da daha fazla kişinin işsiz kalacağı anlamına geliyor. “Biz yüzde 99’u temsil ediyoruz”, “Her beş gençten biri işsiz” diyen eylemciler bunun böyle gitmeyeceğini vurguladılar.

Belçika

Brüksel’de kendilerini “Öfkeliler” olarak adlandıran binlerce kişi ekonomik krizi protesto etti. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelenlerin de katılımıyla “Kuzey Tren İstasyonu” etrafında toplanan çoğunluğu genç yaklaşık 6 bin kişi trafiğe kapatılan ana caddelerden Avrupa Birliği kurumlarının yakınındaki 50’nci Yıl Parkı’na kadar sloganlarla yürüdü.

İtalya

Son zamanlarda gerçekleşen en büyük yürüyüşlerden birine sahne olan Roma’da alanlara çıkan emekçiler, krizin faturasının kendilerine çıkarılmasını protesto ettiler.

Başkentin en işlek meydanlarından olan Repubblica’da öğle saatlerinde toplanmaya başlayan 200 bin kişi daha sonra Cavour caddesinden ünlü Kolezyum’a doğru harekete geçti.

Roma’daki gösterilerde onlarca araç ateşe verildi. Kapitalizmin krizine dönük öfke bankaları hedef aldı. Çok sayıda banka da göstericiler tarafından tahrip edildi.

Yunanistan, İsviçre ve Portekiz gibi ülkelerde de gösteriler yapıldı.

Madrid

En kitlesel gösterilerden biri de İspanya’da yaşandı. Yüzbinlerce “Öfkeli” (Indignados) ülkenin yaklaşık 80 şehrinde ekonomik ve politik durumu protesto etti. Hareketin organizatörleri, Madrid’deki gösterilere 500 bin kişinin katıldığını duyurdu.

Krizin bedelini ödemek istemeyen, geleceksizliği ve işsizliği protesto eden gençlere ev sahipliği yapan Sol Meydanı’nda 60 bin kişi toplandı.

Bunun yanısıra Seville’de de 20 bin kişi “Biz yüzde 99’uz” dedi.

Uzak Asya

Ekonominin canlı bir dönem yaşadığı Asya ülkelerinde ise katılım daha düşüktü. Japonya, Filipinler ve Avustralya’nın yanı sıra Kanada’nın çeşitli kentlerinde de “Wall Street’i işgal et!” hareketine destek gösterileri yapıldı.

Japonya’daki eylemlere nükleer enerji karşıtlığı damgasını vurdu. Başkentte yüzlerce kişi Fukuşima Nükleer Santrali’nin sahibi Tokyo Elektrik Enerjisi Şirkleti’nin yanı sıra Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlıkları önünde protesto gösterisi yaptı.

Filipinler’in başkenti Manila’da ise, sol partilerin çatı grubu BAYAN’ın 100 üyesi Amerikan Konsolosluğu’na yürüdü. Ülkedeki Amerikan askeri varlığını protesto eden Filipinliler, “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi!”, “ABD askeri ülkemizden defol!”, “Filipinler satılık değildir!” sloganlarını haykırdı.

Avustralya’daki eylemler başkent Sidney ve ülkenin en büyük ikinci şehri Melbourne’de gerçekleşti. Başkentte Aborjin temsilcileri, sendikalar ve meslek odalarının da yer aldığı yaklaşık 2 bin kişinin eyleminde Avustralya Merkez Bankası protesto edildi.

Protestoların gösterdikleri

“Wall Street’i işgal et” hareketi henüz başlangıç aşamaşında. Hareketin henüz işçi sınıfının desteğini tam olarak alamamış olması ve gerçek bir öncüden yoksun olması onun en önemli açmazını oluşturuyor. Bu nedenledir ki, sistemin kendisini hedef almaktan ziyade finans merkezlerini, bankaları hedef alıyor ve toplumsal yıkımın nedenleri olarak finans sektörünü gösteriyor.

Kapitalizmin krizi giderek derinleşiyor. Daha dün kapitalizm mutlak ve sonu olmayan bir düzen olarak sunuluyordu. Bugünse dünyanın tüm kıtalarına yayılan, milyonların katıldığı direnişlerin boy hedefi haline gelmiş bulunuyor. Kitleler kapitalizme karşı ayağa kalkıyor, kendi güçlerini birleştirerek yeni bir gelecek için harekete geçiyor. “Bir başka dünya mümkün!’’ diyerek yeniden sosyalist bir dünya arayışına çıkıyorlar.

Enternasyonal-İnfo

 

ABD’de 416 gözaltı

ABD’de 15 Ekim protestoları çerçevesinde gerçekleştirilen eylemlerde bir günde 416 kişi gözaltına alındı. Chicago’da 175, New York’ta 100, Tucson’da 53, Phoneix’te 45, Denver’da 24, Raleigh’te 19 protestocu gözaltına alınırken, protestolar gözaltı terörüne rağmen sürüyor.

Londra’nın kalbinde işgal

15 Ekim gösterileri çerçevesinde Londra’da yapılan eylemin ardından, anti-kapitalistler Londra borsasının bulunduğu bölgeyle, ünlü St Paul kilisesinin bulunduğu alanı işgal ettiler.

Yaklaşık 100 civarında çadır kurulurken, 250 civarında göstericinin geceyi bu çadırlarda geçirdiği bildirildi. Kendi aralarında gıda, hijyen gereksinimlerinin karşılanmasını örgütlemek üzere gruplar oluşturan protestocular, alanda kalmaya kararlı olduklarını belirtiyorlar.

Londra Borsası’nın bulunduğu Paternoster Meydanı ise polis ablukası altında. Polis, protestocuların çadırlarını önce burada kurma taleplerine izin vermedi.

 

 

Wall Street’i boşaltma çabası

New York’ta protestocuları bulundukları yerden çıkartmak için baskılar artıyor. Son olarak New York Belediye Başkanı’nın göstericileri ziyaret etmesinin ardından, gösterinin sürdüğü parkın sahibi olan şirketin parkı temizlemek için boşaltılmasını istediğini söyledi. Belediye Başkanı Michael Bloomberg park temizlendikten sonra göstericilerin geri dönebileceklerini iddia etti.

Bloomberg’in yardımcısı Cas Holloway da yazılı bir açıklama yaparak protestonun parkta kirliliğe ve yıpranmaya yol açtığını, Brookfield şirketinin, New York polisinden parkın boşaltılmasını sağlaması için yardım talep ettiğini söyledi. Ancak protestocuların bu manevralara aldırdığı yok.

Zira göstericiler Zuccotti Park’ta 14 Ekim günü yapılması beklenen temizliğin ertelenmesini, ‘zafer’ olarak değerlendirdi. Göstericilerden bir grup ellerinde çalı süpürgeleriyle Wall Street sokağına doğru yürüdü. Polisin ise gösterilere müdahalesi sert oldu. Yolları kapayan New York polisi, bazı göstericileri gözaltına aldı. Polisin bazı göstericilerin üzerine motorunu sürdüğü ve yere düşen bir kişinin üzerinden geçtiği görüntülendi. Göstericiler ise yine yürüyerek ve sloganlar atarak Zuccotti Parkı’na geri döndü. 3 binden fazla kişinin parkta toplandığını söyleyen göstericiler, bunun da halkın Wall Street karşısında üstün geldiğini ispatladığını vurguladılar.