24 Haziran 2011
Sayı: SİKB 2011/24

 Kızıl Bayrak'tan
Eylemli dayanışmayı yükseltelim, mücadeleyi büyütelim!
Anayasal hayaller ve gerçekler!
YSK’ya tepki dalga dalga...
AKP Ortadoğu’da efendilerine sorun çıkarmıyor
Sivas’ın hesabını sormak için alanlara!
2 Temmuz hazırlıklarından....
KESK baskıları protesto etti
Meclisteki “sendikacılar”
kime hizmet ediyor?
Kamu TİS sürecinde işçiler ihanet kokusu alıyor
Taksim’de 15-16 Haziran yürüyüşü!
Metal işçileri süreci değerlendirdi
ÇHD Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı ile yoğunlaşan devlet terörü üzerine konuştuk...
Alaattin Karadağ davası sürüyor
Geçen bir dönemin dersleriyle yeni döneme çok yönlü hazırlık!
Liseli gençlik’ten LYS protestoları
Sokaktan “güvenoyu” yok!.
İngiltere’de burjuvazi pervasız saldırıya,
işçi sınıfı genel greve hazırlanıyor
Suriye’de rejim zorlanıyor
Hatay’da bir
Hollywood hikâyesi
Essen’de “İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği” gecesi başarıyla gerçekleşti
Kapitalist ahlak timsali Melih Gökçek’ten inciler
Gümüşköy Platformu içerisinde yer alan SES İzmir Şube Denetleme Kurulu Üyesi Dr. Ergün Demir ile konuştuk.
“Kayıpların sorumluları mecliste!”
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Essen’de “İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği” gecesi başarıyla gerçekleşti

Enternasyonal ve devrimci bir etkinlik!

Almanya’nın Essen şehrinde BİR-KAR tarafından düzenlenen “İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği” gecesi 20 Haziran günü başarıyla gerçekleştirildi. Yaklaşık bir aydır yürütülen hazırlık çalışmalarının ana eksenini, Avrupa ülkelerinde kapitalizmin krizi, sonuçları, işçi ve emekçilere yönelik ardı arkası gelmeyen sosyal saldırılar oluşturdu.

Devrimci propagandaya dayalı ön hazırlık

Tümüyle devrimci propagandaya dayalı yoğun bir emeğin ürünü olan etkinliğin öncesinde, bu eksene uygun olarak hazırlanan el ilanı ve afişler de yaygın olarak kullanıldı. Bunu ev ziyaretleri tamamladı.

Etkinliği önceleyen günlere denk gelen gece ve konserler trafiği belirli zorluklar yaratsa da, tok bir devrimci faaliyet yürütülmesi durumunda bu durumun aşılabileceği de görüldü. Ayrıca bu durum, devrim ve reformizm ikilemini tartışabilecek olanaklar da yarattı. Biz bu durumu, yürüttüğümüz çalışmalarda reformizmin teşhiri, sınıf devrimciliği, devrimci sınıf partisi ve işçi sınıfının tarihsel devrimci rolünü anlatmak için bir olanağa dönüştürdük. Tüm bu çabalarımızın karşılığını aldık diyebiliriz. Her şeye rağmen emekçilerin etkinliğimize sundukları destek de bunun ifadesi olmuştur. Etkinliğimiz tümüyle devrimci bir atmosferde gerçekleşti.

Etkinlik programı, kapitalist barbarlığı ve özel mülkiyete dayalı bu sistemin yeryüzünde yarattığı yıkımları teşhir eden, kurtuluşun ise ancak sosyalizmle mümkün olduğunu anlatan açılış konuşması ile başladı. Bunu saygı duruşu izledi. Program, BİR-KAR, MLPD temsilcisi ve Türkiye’den araştırmacı yazar Volkan Yaraşır’ın katıldığı bir panelle devam etti. Panelin tartışma konuları ise, 15-16 Haziran işçi direnişi, kapitalizmin krizi ve sonuçları, Avrupa’daki işçi hareketi ve Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki halk isyanları ve devrimci görevlerdi.

Panel MLPD temsicisinin sunumuyla başladı. MLPD temsilcisi konuşmasında, ağırlıklı olarak, kimi teknik bilgileri de içeren Almanya’da kapitalizmin krizi ve sınıfa yönelik saldırılar üzerinde durdu. Ayrıca, yerli ve göçmen işçilerin ortak mücadele birliğine özel bir önem verdiklerini, bu anlamda Almanya’da BİR-KAR ile birlikte başarılı ortak bir çalışma yürütüldüğünü ve bunun daha ileri boyutlara taşınması gerektiğine vurgu yaptı. Konuşmasının sonunda ise, ICOR (Uluslararası Devrimci Parti ve Örgütlerin Mücadele Birliği) ve onun kuruluşuyla ilgili bilgi verdi. Buna bağlı olarak devrimci parti ve örgütlerin uluslararası mücadele birliğinin önemi ve dünya devrimi üzerine düşüncelerini anlattı.

Araştırmacı-yazar Volkan Yaraşır ise, kapitalizmin yapısal krizinin bir yandan sınıfsal çelişkiyi keskinleştirdiğini, diğer yandan ise, emperyalist özneler arasında hegemonya savaşlarına yol açtığını belirtti. Avrupa’nın Akdeniz havzasındaki kitle grevleri ve büyük toplumsal hareketlerin ve Kuzey Afrika’daki Arap isyanlarının bu perspektifle anlaşılabileceğini söyledi. Yaşanan konjonktürü “tarihsel bir momentum” olarak nitelendiren Yaraşır, küresel düzeyde devrim ve karşı devrim süreci içerisinde olduğumuzu belirtti. Özellikle Kürt ulusal hareketinin son dönemdeki pratikleri üzeride duran Yaraşır, bu birikimlerin işçi sınıfının mücadelesi ve sınıfsal enerjisiyle birleşmesinin yaratacağı büyük olanakların altını çizdi. Kuzey Afrika’daki Arap devrimleri ve Avrupa’daki kitle grevlerinin Anadolu topraklarındaki dinamiklerle birleştiğinde, bölge devrimlerinin ve kıta devrimlerinin gerçekleşme olasılığına vurgu yaptı.

Yaraşır, sınıf devrimciliğinin komünistler için tek varoluş biçimi olduğunu söyledi. Yaraşır, 15-16 Haziran büyük işçi direnişi üzerine yaptığı kısa bir konuşma ile sunumunu bitirdi.

BİR-KAR temsilcisi konusmasına, kendisinden önce konuşan panelistlerin kapitalizmin krizi, sonuçları ve sınıf hareketleri üzerine yaptıkları sunum nedeniyle bu konulara fazla girmeyeceğini, devrimci parti, devrimci sınıf ve nihayetinde bu sınıfın önderliğinde gerçekleşecek olan bir proletarya devriminin yakıcılığı üzerinde duracağını söyleyerek başladı. İlk elden, komünistlerin yıllar önce sürece ilişkin olarak ortaya koydukları, içinde bulunduğumuz yüzyılın, bunalımlar, savaşlar ve devrimler yüzyılı olduğunu belirten temel bir değerlendirmeden söz etti.

Dönemin aynı zamanda proleter kitle hareketleri ve halk isyanları dönemi olduğunun altını çizdi. Avrupa’nın metropollerinde kendisini defalarca tekrarlayan proleter kitle hareketleri ve Kuzey Afrika ve tüm bir Ortadoğu’yu sarsan emekçi halk isyanlarının da bunun ifadesi olduğunu belirtti. Daha sonra bunların handikaplarına vurgu yaptı. Bu hareketlerin en önemli dersinin, hareketlerin devrimci bir önderlikten yoksunluk olduğunu dile getirdi.

BİR-KAR temsilcisi konuşmasını, büyük Ekim Devrimi ve onu yaratan Lenin’in önderliğindeki Bolşevik Partisi’nin devrimdeki özel rolünü anlatarak sürdürdü. Bu arada, Türkiye’deki son dönem gelişmelerden de sözetti. 12 Haziran seçimleri ve sonuçlarına değindi. Seçimlerin en önemli dersinin ise, devrimci bir sınıf mücadelesi ve devrimci bir sınıf partisi olduğunu belirtti. Kürt halk hareketinin kendi mecrasında yapılabilecekleri yaptığını, bunda başarılı da olduğunu, ancak bunun yeterli olamadığını, bundan sonrasının işçi sınıfına ve onun devrimci mücadelesine kaldığının altını çizdi. Kürt halk hareketinin eklentisi olmanın, kuyrukçu bir sürüklenişin ne devrime ne de Kürt halkına bir yararının olacağını vurguladı. Yeni bir devrimci eksene ihtiyaç olduğunu, bununsa devrimci sınıf ekseni olduğunu açıkladı. Sınıf devrimcilerinin bu yolda yürüdüğünü belirtti. Anlamlı olanın bu olduğunu, Kürt halkına anlamlı bir desteğin de, bu eksenli devrimci sınıf mücadelesi olduğuna işaret etti.

BİR-KAR temsilcisi son olarak MLPD temsilcisinin enternasyonalizm ve dünya devrimi üzerine yaptığı konuşma konusundaki düşüncelerini anlattı. Dünya devrimi düşüncesinin yeni bir şey olmadığını, Marks ve Engels’in daha başından, büyük eserleri olan Komünist Manifesto’da özel olarak ifade edildiğini, ama yine de, Lenin’in çok güzel biçimde formüle ettiği gibi, her ülkenin komünistlerinin asıl görevlerinin, dünya devrimi için ilk başta kendi coğrafyalarında kapitalist kuşatmayı kırmaları ve kendi devrimlerini yapmaları olduğunu belirtti. Konuşmasını, dünya devrimine en anlamlı katkının da bu olduğunu ve komünist hareketin bu konudaki şiarının da, “Dünya devrimi için Türkiye devrimi!’’ olduğunu açıklayarak bitirdi.

Panel başından sonuna kadar yirminin üzerinde özel çeviri cihazları aracılığıyla Alman ve Tamil devrimcilere başarılı bir şekilde Almanca ve Türkçe olarak tercüme edildi.

Kısa bir aradan sonra etkinlik sinevizyon gösterimi ile devam etti. Ardından, Grup İntifada politik Rap türü müzikleri ile sahne aldı. Grup İntifada özellikle genç katılımcılar tarafindan büyük bir ilgi ve coşkuyla izlendi. Etkinlik, bize ciddi bir destek sunan Tamil Kaplanları taraftarları olan dostlarımızın sinevizyon eşliğinde yaptıkları bir konuşmayla devam etti. Konuşma “Yaşasın enternasyonal dayanışma” sloganıyla selamlandı. Etkinliğimiz Metin-Kemal Kahraman ve grubunun sunduğu, dinleyiciler tarafından büyük beğeni ile dinlenen Kürtçe, Zazaca ve Türkçe ezgilerin ardından son buldu.

Etkinliğe 200’ün üzerinde bir katılım oldu. Programımız enternasyonal bir karaktere sahipti ve sunumların tümü Almanca ve Türkçe yapıldığı için farklı uluslardan katılımcıar tarafından da ilgiyle izlendi. Nitelikli bir etkinlik gerçekleştirdiğimizi ve hedefimize ulaştığımızı düşünüyoruz.

BİR-KAR / Essen