YSK’ya tepki dalga dalga...
“Halkın iradesine veto koyamazsınız!”
12 Haziran milletvekili seçimlerinde Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu’nun desteklediği bağımsız adaylardan Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin YSK eliyle engellenmesi Kürt halkı ve ilerici/devrimci güçler tarafından tepkiyle karşılanıyor.
İstanbul
YSK’nın Hatip Dicle’nin milletvekilliğini düşürme kararını protesto etmek için Taksim’de gerçekleştirilen eylemde polis terör estirdi.
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’nun çağrısıyla Taksim Tramvay Meydanı’nda toplanan yaklaşık 5 bin kişi Dicle’nin milletvekilliğinin tanınmamasını protesto etti. Eyleme kitlenin öfkesi ve militanlığı hakimdi.
Aralarında Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü’nün de olduğu kitle “Hiçbir karar halkın iradesine veto koyamaz! BI AGIR NELEYÎZIN! / Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu” pankartı arkasında toplandı. Eyleme aralarında BDSP, ÖDP, Kaldıraç, ESP ve Mücadele Birliği’nin de olduğu birçok ilerici ve devrimci kurum da destek verdi.
Eylemde çeşitli konuşmalar yapılarak YSK kararının siyasi olduğuna dikkat çekildi.
Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Meclise Dicle olmadan girmeyeceklerini söyleyerek “Ya hep beraber ya hiçbirimiz!” dedi.
Halkın iradesine saygı göstermeyenlere karşı halkın iradesini göstermek için eylemde olduklarını belirten ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, kararın halkların kardeşliğine atılan bir dinamit olduğunu söyledi.
Sebahat Tuncel ise demokrasi ve özgürlükten yana ne zaman bir karar alınsa Kürt halkının karşısında polisi ve yargıyı gördüğünü vurguladı. Hatip Dicle’nin sıradan biri olmadığını söyleyen Tuncel, Dicle’nin Leyla Zanalarla birlikte parlamentoda Kürt sorununu dillendirdiğini ve bu yüzden yıllarca hapis yattığını hatırlattı. AKP’nin karar karşısında sesiz kalmasına dikkat çekerek parlamento dışı kalırlarsa AKP anayasasını tanımayacaklarını ifade etti.
Polisten azgın saldırı
Konuşmalardan sonra İstiklal Caddesi’ne çıkmak isteyen kitlenin önüne barikat kurularak yürümesi engellendi. Bunun üzerine kitle Tarlabaşı’na doğru yolu trafiğe kapatarak yürüyüşe geçti. Sloganlarla kol kola girerek yürüyen kitlenin önü bu kez de Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü önünde kurulan polis barikatı ile kesildi.
Kitlenin barikata yüklenmesi üzerine gaz bombaları ve tazyikli su ile saldırı başladı. Kitlenin polise taşlarla karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Çatışmalar Tarlabaşı ve İstiklal Caddesi’ne doğru sokak aralarına da yayıldı. Polisin kullandığı yoğun gaz bombası çevredekileri de oldukça etkiledi.
Çatışmaların ardından İstiklal Caddesi üzerinde toplanan yaklaşık 200 kişi bir kez daha öfkeli sloganlar eşliğinde Taksim Tramvay Durağı’na doğru yürüyüşe geçti.
Kitle Taksim Meydanı’nda gerçekleştirilen yaklaşık bir saatlik oturma eyleminin ardından dağıldı.
Bursa
BDP Bursa İl Binası önünde yapılan basın açıklamasında “Hatip Dicle vekilimizdir… YSK kararı parlamenter demokratik çözüme indirilmiş ağır bir darbedir. Boyun eğmeyeceğiz!” pankartı açıldı.
Basın açıklamasını Bursa BDP İl Eşbaşkanı Ayla Yıldırım yaptı. YSK’nın bu hukuksuz kararını ve bu kararın gerisindeki AKP hükümetini eleştiren Yıldırım“Durum bizler için sadece bir milletvekilin düşürülmesi değil, demokrasiye darbe vurulmuş olması, demokratik çözüm için tüm çabalara savaş ilan eidlmesi sorunudur. Buna boyun eğen, bu duruma hayır diyemeyen meclis meşruluğunu yitirmekle karşı karşıyadır” dedi.
Basın açıklamasının ardından 5 dakikalık bir oturma eylemi yapıldı.
İzmir
İzmir’de Eski Sümerbank önünde gerçekleştirilen eylemde “Hatip Dicle vekilimizdir Meclisteki temsilcimizidir / Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu” ozaliti açıldı. Basın açıklamasını okuyan Semra Uzunok, YSK’nın yine iş başında olduğunu söyledi. Onbinlerce insanın oyuyla seçilen Hatip Dicle’nin vekilliğinin düşürülmesinin siyasi bir karar olduğu vurgulandı.
Eyleme BDSP, ESP, DHF’nin de aralarında bulunduğu ilerici ve devrimci güçler de destek verdi.
Diyarbakır
Diyarbakır’da binlerce kişi BDP Yenişehir ilçe binası önünde toplandı. “Bu ateş sizi de yakar”, “YSK kararın al başına çal”, “Berxwedan jiyane”, “Biz hazırız ya siz”, “Kürdistan faşizme mezar olacak” pankartlarının açıldığı eylemde yer yer Kürtçe marşlar söylendi.
DTK Daimi Meclis toplantısının sona ermesinin ardından BDP Eş Genel Başkanı Filiz Koçali, bloğun Diyarbakır milletvekilleri Nursel Aydoğan ile Altan Tan, Van Milletvekili ve DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk ve Ferhat Tunç da BDP İlçe binası önüne geldi.
Kararı tanımadıklarını dile getiren Koçali seçim barajını yıktıklarını, polis ablukası altındaki sandıkları da aşarak 36 vekil seçtiklerini hatırlatarak “Hakkımızı sokaklarda arayacağız. Sokaklardan evlere gitmeyeceğiz. Hatip arkadaşımızı Meclis’e gönderene kadar evlerimize gitmeyeceğiz. Mesele sadece bir arkadaşımızın vekilliğinin düşmesi değildir. Bunlar imha ve inkarda ısrar ediyor. Biz de bunu boşa çıkaracağız” dedi.
Açıklamaların ardından binlerce kişi Gevran Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçti. Caddenin trafiğe kapatıldığı oturma eylemi uzun süre devam etti. Eylem sloganlarla son buldu.
Kızıl Bayrak / İstanbul - Bursa - İzmir
YSK Hatip Dicle’nin milletvekilliğini düşürdü...
“Kürt halkına yönelik bir savaş ilanı”
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Hatip Dicle’nin milletvekilliğini düşürdü. “Örgüt propagandası” iddiasıyla verilen 1 yıl 8 aylık cezayı gerekçe gösteren kurul, olağan prosedürü de çiğneyerek Dicle’nin savunma yapmasını dahi beklemedi. Gözler bu tümüyle keyfi ve siyasal karara karşı Kürt halkının vereceği tepkiye çevrildi. Diğer taraftan ise “tüm tutuklu milletvekilleri serbest bırakılmadan meclise girmeyeceğiz” diyen BDP’nin alacağı karar da merakla bekleniyor.
Karar gece yarısı verildi
Olağanüstü biçimde seçimlerin üzerinden 10 gün geçmesine rağmen karar veremeyen YSK gece saatlerinde kararını açıkladı. Fakat bu beklenmeyen bir karar oldu. Çünkü Diyarbakır İl Seçim Kurulu Dicle’den savunmasını istemişti. Dicle’nin savunmasını vermesi beklenirken YSK’nın bir gece yarısı kararına imza atması, alınan kararın siyasi bir tercihin ürünü olduğunu kanıtlıyor.
Gece yarısı duyurulan kararında YSK, Dicle’nin “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan aldığı 1 yıl 8 aylık hapis cezasını gerekçe olarak gösterdi. Gerekçede Anayasa’nın 76. maddesine vurgu yapılırken, bu maddenin “örgüt suçu”ndan 1 yıl veya daha fazla hapis cezası alanların milletvekili olamayacağını hükme bağladığı iddia edildi.
Burjuva hukukuna dahi sığmıyor
Konuyu değerlendiren bazı hukukçular ise Anayasa’nın 76. maddesinin kimlerin milletvekili olamayacağını düzenlediği, dolayısıyla milletvekili seçildikten sonra geçerli olannın anayasanın 83. maddesi olduğunu, oysa bu maddede de Dicle’nin milletvekili olmasını engelleyen bir hükmün bulunmadığını belirtiyorlar. Bu da alınan kararın burjuva hukuku içerisinde dahi bir dayanağının olmayan keyfi bir siyasi karar olduğunu ortaya koyuyor.
Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesi kararı kesinleşirse onun yerine AKP’nin milletvekili adayı meclise gönderilecek.
“Keyfi bir karar”
Açıklamalarda bulunan avukatlardan Leven Kanat, milletvekili aday listeleri kesinleştikten sonra YSK’nın listelere müdahale imkanının olmadığını belirterek kararın düzeltilmesini istedi. “Nasıl ki YSK, aday sürecinde bazı isimler için ‘aday olamazlar’ yönünde kesin karar verdi ve daha sonra geri aldıysa, Hatip Dicle’yi seçen insanların iradelerinin Meclis’e yansıması için biz hukuğun verdiği bütün imkanları kullanacağız” dedi. |