2 Temmuz hazırlıklarından...
Mamak
Mamak İşçi Kültür Evi (MİKE) 2 Temmuz Sivas Katliamı’na dönük çalışmalarını sürdürüyor.
30 Haziran günü Tekmezar Hacı Bektaş Veli Parkı’nda “Pir Sultan’dan Madımak’a, asan da yakan da devlettir!” şiarıyla Sivas şehitlerini anma etkinliği gerçekleştirecek olan MİKE çalışanları, bu çerçevede hafta başında Mamak’taki otobüs duraklarına ve semtin birçok noktasına etkinliğe çağrı afişleri astılar.
Hazırladıkları yüzlerce bildiri ile evlerin kapılarını tek tek çalan, esnaflara da davetiyelerle ulaşan MİKE çalışanları, sermaye devletinin katliamcı yüzünü teşhir ederek emekçileri etkinliğe katılmaya çağırıyorlar. Gerçekleştirdikleri sohbetlerde, katil devletten hesap sorma ve örgütlü mücadeleyi yükseltme çağrısı da yapıyorlar.
Mamak İşçi Kültür Evi’ne ziyarete gelen işçi ve emekçilere de benzer çağrılar yapılırken, emekçiler etkinliğin örgütlenilmesine de davet ediliyor.
30 Haziran Perşembe günü Tekmezar Hacı Bektaş Veli Parkı’nda saat 19.00’da başlayacak olan etkinliğin programı ise şöyle:
“Pir Sultan’dan Madımak’a, asan da yakan da devlettir!”
Belgesel
Şiir Dinletisi
Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Topluluğu
Umut Yurdusar-Yeter Sarıateş
Zerrin Taşpınar (Katilam tanığı – Şair)
Av. Selçuk Kozağaçlıoğlu
Gazi Mahallesi
İstanbul Gazi Mahallesi’nde biraraya gelen BDSP, DHF, Partizan ve Kaldıraç 2 Temmuz Sivas Katliamı’nın 18. yıldönümünde düzenleyecekleri anma etkinliğine hazırlanıyorlar.
Gazi 2 Temmuz Platformu çatısı altında ortak faaliyet yürüten devrimci güçler, yürüyüşün ve etkinliğin duyurusu için çeşitli çalışmalar yürütüyorlar.
Anma çağrısı için ozalit ve el ilanı kullanıldı. 15 adet ozalit mahallenin işlek noktalara yapıldı.
El ilanlarının dağıtımı çağrı konuşmaları eşliğinde sokak sokak dolaşılarak gerçekleştirildi.
İlk olarak Gazi Şehir Parkı ve Yunus Emre Mahallesi’nde dağıtımlar gerçekleştirildi. Emekçilerin ilgisinin yoğun olduğu dağıtım faaliyeti sırasında 1500 adet el ilanı tüketildi. Önümüzdeki günlerde Gazi Mahallesi’nin iç kısımları, Zübeyde Hanım ve 75. yıl mahallelerinde gerçekleştirilecek dağıtımlarla çağrı faaliyeti devam edecek.
GOP
GOP BDSP de 2 Temmuz Sivas katliamı gündemli yazılamalar gerçekleştirdi. Mahallenin işlek noktalarına yapılan yazılamalarda kalıplar kullanıldı. Yazılamalarda ”Pir Sultan’dan Madımak’a asan da yakan da devlettir” ve “Maraş Çorum, Sivas… Katleden devlettir hesabını emekçiler soracak” şiarları kullanıldı.
Kızıl Bayrak / Ankara - İstanbul
Madımak’ta zamanaşımı
Sivas katliamı ana davasından dosyaları ayrılan 7 firari sanığın yargılandığı davada, zamanaşımı gerekçesi ile 6 sanık hakkındaki davanın düşmesi talep edildi. Hakkında yokluğunda tutuklama kararı bulunan ancak bugüne kadar yakalanamayan sanık Cafer Erçakmak ile ilgili dosyanın ise ayrılarak başka bir esasta görülmesi istendi.
Sivas katliamının asıl sorumluları elini kolunu sallayarak dolaşırken, katliamın tetikçileri de aklanmaya çalışılıyor. Sermaye devleti tarafından örgütlenen katliamda devlet yetkililerinin açıktan katliama alkış tuttuğu hala hafızalarda. Böylesi bir tabloda düzenin yargısı da katliamda öne sürülen gerici cenahı koruma derdinde.
Erçakmak dosyası ayrıldı
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 21 Haziran günü görülen duruşmasında, esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, sanık Erçakmak’ın eyleminin “anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs” suçunu oluşturduğunu belirtti. Bu suça ilişkin zaman aşımı süresinin dolmadığını ve bugüne kadar hakkında verilen yokluğunda tutuklama kararının infaz edilmediğini anımsatan Yüksel, diğer sanıklar yönünden yargılamanın daha fazla sürüncemede kalmaması için öncelikle sanık Cafer Erçakmak hakkında verilen yokluğunda tutuklama kararının devamına, ayrıca hakkındaki evrakın ayrılarak başka bir esasa kaydedilmesine karar verilmesini talep etti.
Zamanaşamı doldu gerekçesi
Zamanaşımı süresinin 15 yıl olduğunu belirten Yüksel, 2 Temmuz 2008 tarihinde zamanaşamı süresinin dolduğunu belirtti. Bundan kaynaklı Erçakmak dışındaki sanıklar hakkında açılan kamu davasının düşmesi istendi.
Devletin rolü gizleniyor
Davada Yüksel’in Sivas Katliamı’na ilişkin anlatımlarının da gerçekten uzak ve çarpıtmaya dayalı olması dikkat çekti. Devletin birebir onganize ettiği katliam, dinci-gerici bir güruhun düzeni değiştirme çabası olarak yansıtıldı.
ABF 2 Temmuz’da Sivas’ta
Alevi Bektaşi Fedarasyonu (ABF), yaptığı açıklama ile Madımak Katliamı’nın 18. yıldönümünde bir kez daha Sivas’ta olacağını açıkladı. ABF, başta Aleviler olmak üzere vicdan sahibi tüm duyarlı kamuoyunu 2 Temmuz’da, katliamın yaşandığı otele “Utanç Müzesi” tabelasını asmaya davet etti.
ABF hem “eşit yurttaşlık hakkı”nın hayata geçmesi hem de ülkemizde özgürlüklerin ve adaletin hak ettiği yere gelmesi için, kendi örgütlenmeleri başta olmak üzere bir bütün olarak Alevi hareketinin yeniden yapılanması, yan yana gelmesi ve birliği için ise özel bir çaba sarf edeceklerini belirtti. Bu noktada atılacak ilk adım olarak Haziran ayı sonunda Sivas Banaz’da yapılacak “Pir Sultan Anma Etkinliği”ne, Antalya Elmalı’da yapılacak “Abdal Musa Anma Törenleri”ne, 2 Temmuz’da Sivas katliamı, 3 Temmuz’da Çorum katliam girişimini protesto ve anma yürüyüş ve mitinglerine, yine 3 Temmuz’da İmranlı Cogi Baba Etkinliklerine ve 15 Ağustos’ta Hacı Bektaş’ta yapılacak geleneksel Hacı Bektaşi Veli Anma Törenleri’ne, hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde tam destek vereceklerini söyledi. Hedeflenenin alevilerin birliği olduğu vurgulandı.
Otele “Utanç Müzesi” tabelası
ABF’nin çağrısında şu ifadelere yer verildi: “ABF, 2 Temmuz’da herkesi Sivas’a davet ediyor, çünkü 2 Temmuz 1993’te yaşanan Sivas katliamı, Madımak Oteli henüz “insanlık onurunun hatırlanması için utanç müzesi” yapılmadığından, bu katliam insanlığa karşı işlenmiş en önemli katliamlardan biri olarak belleklerde yer almaya devam etmektedir. Alevi hareketinin ve demokrasi güçlerinin ısrarlı mücadelesi sonucu önce alt katındaki kebapçı lokantası kapatılan, arkasından kamulaştırılarak tabelası indirilen Madımak Oteli’ne “Utanç Müzesi” tabelasının asılması için Sivas’ta birlik olalım, can olalım, birliğimizin dirliğimizin ruhunu, yanan yakılan canlarımızın “canı” ile birleşelim...”
|