5 Haziran 2009
Sayı: SİKB 2009/21

 Kızıl Bayrak'tan
 Saldırıların karşısına birleşik militan
sınıf mücadelesiyle çıkalım!
Kapitalizmin krizine karşı sokağa, eyleme, mücadeleye!
Kürt halkını aldatarak teslim alma planları…
KESK’e yönelik saldırılar ülke çapında eylemlerle protesto edildi...
Eğitim emekçilerinin Ankara yürüyüşü..
İşçiler TİS dayatmalarına
karşı yürüdü!
Entes direnişi güncesinden…
İşçi ve emekçi hareketinden…
KESK’e yönelik devlet terörü militan bir mücadele
sürecinin örgütlenmesi ile püskürtülebilir!
Esenyurt Tekstil İşçileri Kurultayı Hazırlık çalışmaları üzerine...
Direnen işçi kadınlar bizlere yol gösteriyor!
Üniversitelerden...
ÖSS çalışmalarından..
İstanbul’un eski Emniyet Müdürü Ulubatlı “Beton Hasan”...
Tersane patronlarının yeni kâr alanı yaratma girişimi...
Emperyalist güçler gerici Sri Lanka rejimini destekliyor...
Obama’dan “Müslüman” dünyasına sahte mesajlar…
14. Uluslararası Gençlik Buluşması!
“Kürdistan’da diller, dinler, etnik gruplar,
ulusal topluluklar sorunu”
M. Can Yüce
Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Emperyalist güçler gerici Sri Lanka rejimini destekliyor...

Tamil halkını hedef alan
devlet terörü sürüyor!

Tamil Elam Kurtuluş Kaplanları’nın (LTTE), Sri Lanka ordusu tarafından sivil Tamil halkını da hedef alan bir imha savaşıyla yenilgiye uğratılması, kapitalist-emperyalist düzenin efendilerini fazlasıyla memnun etti. Baş kasap rolü oynayan Sri Lanka devlet başkanının zafer kazanmış komutan edasıyla yaptığı küstahça açıklamalar, uluslararası toplumun (yani ABD emperyalizmi ile yardakçılarının) Tamil halkının kıyımdan geçirilmesine verdiği desteği gözler önüne seriyor.

Kirli savaşta oynadığı rolle övünen Sri Lanka Devlet Başkanı Mahinda Rajapaksa, dünya medyası önüne çıkarak yaptığı açıklamalarda, “teröre karşı zafer kazandıklarını” iddia ederken, Birleşmiş Milletler görevlileri, kısa sürede binlerce kişinin öldürüldüğünü, 300 bini aşkın Tamil sivilin ise yerinden yurdundan edildiğini rapor ediyordu. Hal böyleyken hızını alamayan Tamil halkının kasabı Rajapaksa, Çankaya tepesindeki Abdullah Gül’ü arayarak, imha savaşı konusundaki deneyimlerini aktaracak kadar da fütursuz olabildi.

Tamil sorunu ile Kürt sorunu arasında paralellik kuran Sri Lanka devlet başkanı, telefonla görüştüğü Abdullah Gül’e, Kürt halkına karşı imha savaşına girişilerek PKK’nin bitirilebileceği mesajı verdi. Tamil kasabının hem basın önündeki pervasız açıklamaları hem Abdullah Gül’ü arayıp “deneyim” aktaracak kertede pervasızlaşması, emperyalist güçlerden aldığı desteğin boyutuna işaret ediyor. Geçerli uluslararası anlaşmalara göre savaş suçlusu sandalyesine oturtulması gereken bir katilin, kahraman edasıyla dünya medyası önünde boy göstermesi, ancak kapitalist-emperyalist düzenin barbarlığıyla açıklanabilir.

Bu arada belirtelim ki, Türk sermaye devleti ve medyada görevli bazı kalemşörleri, Sri Lanka’nın yaptıklarına imrenerek bakabilmişlerdir. İçlerinden geçen, Tamil halkına reva görülenin aynısını Kürt halkına yapmaktır. Ancak bazı “gerçekçi” akıl hocaları, boşuna heves edilmemesini, Türk devletinin aynı yöntemlerle sonuç almasının mümkün olmadığını hatırlatarak, ABD’nin Kürt sorunu için önerdiği “çözüm” yolunu kabul etmek gerektiğini hatırlattılar.

Bu arada emperyalist güçlerin imha savaşına verdiği destekten güç alan Sri Lanka rejimi, Tamil halkı üzerindeki devlet terörünü azgınca uygulamaya devam ediyor. Tamil halkına “şüpheli” muamelesi gösteren gerici rejim, “kaçan teröristler siviller arasında gizleniyor” gerekçesini öne sürerek, sıkıyönetim uygulamalarını sürdürüyor.

Devlet teröründen kaçan yüzbinlerce Tamil’in evlerine geri dönüşünü engelleyen Sri Lanka yönetimi, yüzbinlerce sivil Tamil’i açlık, sefalet ve salgın hastalıkların kol gezdiği kamplara fiilen kapatmış durumdadır. İlkel bir intikam politikası güden gerici rejim, Tamil halkının özgürce yaşama özlemlerini tamamen yok etmeyi hedeflemiş görünüyor.

Tamil halkının özgürlük özlemlerini boğmak için yıllarca toplu cinayetlere, vahşi işkencelere, kaybetmelere başvuran Sri Lanka rejimi, çatışmalarda misket bombaları ve kimyasal silahlar kullanmaktan da geri durmadı. Pek çok etkenin zayıflattığı gerilla hareketini yenilgiye uğratan Sri Lanka rejimi ve onun başındaki Tamil celladı Rajapaksa, yüzbinlerce sivili rehin tutarak kirli emellerine ulaşmaya çalışıyor. Verili koşullarda gerilla hareketinin basıncından kurtulan bu gerici rejim, emperyalist güçlerden aldığı desteğe de yaslanarak Tamil halkını tam teslimiyete zorluyor.

Tamil gerillalarının yenilgisi askeri zayıflamanın yanısıra siyasi, diplomatik, moral ve diğer alanlarda zayıflamaya yol açsa da, Tamil halkının özgürlük özlemlerini yok edemeyecektir.

Dünyadan…

Hawlett-Packard’da işçi kıyımı!

 Bilgisayar üreticisi Hawlett-Packard, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’yı kapsayan ve EMEA bölgesi olarak tanımladığı ülkelerdeki işletmelerde çalışan işçilerden 5 bin 700’ünün işine son vereceğini açıkladı.

Şirket, Almanya ve İskoçya’da bulunan fabrikalarını önümüzdeki yıl Çek Cumhuriyeti’ne taşımayı planlıyor. Dolayısıyla kapsamlı işten çıkarmalar bu iki ülkede yaşanacak gibi görünüyor. İskoçya Erskine’de bulunan fabrikanın kapatılması durumunda 710 işçi işinden olacak. Almanya’da kaç kişinin işten çıkartılacağına yönelik bir açıklama ise yapılmadı.

HP en son satışlarının % 19 oranında gerilediğini açıklamıştı. EMEA diye tanımlanan bölgede toplam 80 bin işçi çalışıyor.

Güney Afrika’da doktorların grevi!

GüneyAfrika’da doktorlar, yasağa rağmen, % 50 ücret artışı ve iyi çalışma koşulları için sokağa çıktılar. Doktorlar düşük ücretlerin yanı sıra 36 saate varan mesailer ile teçhizat ve ilaç yetersizliğine tepki gösteriyorlar.

Güney Afrika’da nüfusun % 43 günde 1.42 Euro ile geçinmek durumunda.

Almanya’da 11 bin eğitimci grevde!

Almanya’da Nordrhein-Westfalen eyaleti Hamburg’da çalışan 11 bin anaokulu-etüd çalışanı, 2 Haziran günü, “eğitimciler için daha sağlıklı çalışma şartları, çalışanların sağlığının korunması” talebi ile iş bıraktılar.

400’ü Nordrhein-Westfalen’de olmak üzere 450’den fazla anaokulu grev nedeni ile kapalı kaldı. Sendikanın bildirdiğine göre, Hamburg’ta yaklaşık 2 bin eğitimci greve katıldı. Ayrıca, Baden-Württenberg’de de eylemler gerçekleştirildi.

Ver.di’nin (hizmet sektörü çalışanları birleşik sendikası) Nordrhein-Westfalen yöneticisi Gabriele Schmidt, sendikanın gerekirse mücadeleyi haftalar boyunca sürdürmeye hazır olduğunu açıkladı. “Biz, haftalarca sürecek, olasılıkla yaz tatiline kadar ve tatil boyunca da sürecek bir grev stratejisi düşünüyoruz” açıklamasını yaparak belediyeleri sert bir şekilde eleştirdi. Belediyelerin anne-babaları kullanarak çalışanları baskı altına almaya uğraştıklarını, bu şekilde grevi kırmaya çalıştıklarını söyledi.

Ver.di ve GEW (Eğitim Sendikası), önümüzdeki günlerde, Sachsen, Sachen-Anhalt ve Thüringen gibi farklı kentlerde de iş bırakılacağını açıkladılar. GEW, geçtiğimiz hafta tüm ülke çapında yapılan eylemlerin ardından 3 Haziran günü bazı bölgelerde grevin başlatıldığını bildirdi. Uygulanan eylem programının anne-babalar için zorluklar doğurmasının kaçınılmaz olduğunu, ama okulların kısa bir süre için kapalı kalacağını duyurdu.

Ver.di ve GEW, 27 Mayıs günü, işverenler tarafından “çalışan sağlığının korunması” ile ilgili öneriyi, işlevsiz ve yetersiz gördükleri için reddetmişlerdi. Yapılan önerinin, haklardan değil “olabilirliklerden” oluştuğunu açıklamışlardı. Sendikalar ve işverenler, sağlıklı çalışma koşullarının dışında, ülke çapında çalışan 22 bin eğitimcinin ücretleri konusunda da pazarlıklar sürdürüyorlar.