25 Haziran 2005
Sayı: 2005/25 (25)


  Kızıl Bayrak'tan
  Devrimciler ölmez,
devrim davası yenilmez!
  Dersim şehitleri İstanbul’da binlerin
katılımıyla, güneşe uğurlandı
  TKİP İstanbul Örgütü’nden çağrı
  Maoist Komünist Partisi’nin açıklaması
  Katliamı protesto eylemlerinden
  Kürdistan Devrimci Sosyalistleri’nden
açıklama
  Van’da binler katledilen gerillalara
sahip çıktı
  Özelleştirmeye karşı mücadele ve Telekom
  Tayyip Erdoğan Beyrut’a gitti
  Seydişehir Alüminyum işçileriyle konuştuk
  Tersane işçileri iş cinayetlerine
“artık yeter!” dedi
  DİSK’in 15-16 Haziran
Kocaeli-İstanbul yürüyüşü
  Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni
dönem (Orta sayfa)
  “Aydınlar bildirisi” ve
düşündürdükleri
  Üniversitelerimizde faşiste, polise,
sermayeye yer yok!

  ÖSS sınavı 19 Haziran’da yapıldı

  Irak bataklığına saplanan işgalcilerin
direnişi zayıflatma çabaları
  Lübnan seçimlerinden “Suriye karşıtı” ittifak galip çıktı
  İran’da seçimlerin ikinci turunda
iki aday yarışacak
  Bolivyalı işçi ve emekçilerin kararlılığı
sistemi zorluyor
  GOP İşçi Derneği Genel Kurulu
başarıyla gerçekleştirildi
  Cinsel taciz ve tecavüz; Yaygın bir kirli savaş yöntemi
  Rosenbergler;  İnançlarından ödün vermeyen iki onurlu insan
  Paris’te “Dünden bugüne devrimci
hareket” üzerine bir konferans
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Paris'te “Dünden bugüne devrimci hareket” üzerine bir konferans...

Gelecek proleter sosyalizmden yanadır!

18 Haziran günü Paris'te, “Dünden bugüne devrimci hareket” konulu bir konferans gerçekleştirdik. Konferansımızı 60'ın üzerinde bir kitle izledi. Dikkate değer olan, etkinliğe Türkiyeli hemen tüm parti ve örgütlerin katılmış olmasıydı.

Konferans öncesi hepimizi gerçekten derinden üzen bir haber alınmıştı. Dersim'de gerçekleştirilen bir operasyon sonucu, aralarında Maoist Komünist Partisi (MKP) üst düzey kadrolarının da bulunduğu 17 seçkin devrimci katledilmişti. Bu üzücü gelişme doğal olarak konferansa buruk başlanmasına neden oldu. Bu gelişme gözetilerek, konferansa MKP'li bir arkadaşın konuya ilişkin açıklaması ve saygı duruşuyla başlandı. Ardından, konferansı veren yoldaş, sözkonusu olanın yıllara malolmuş bir emeğin ürünü seçkin devrimciler olduğunu belirten ve ‘Kahrolsun faşizm, yaşasın devrimciler!' sloganı ile biten kısa bir konuşma yaptı.

Konferansa başlanmadan bir de sinevizyon gösterimi yapıldı. Kapitalizmin tek yeni ve gerçek ürününün işçi sınıfı olduğu, dolayısıyla insanlığı geleceğe taşıyacak tek devrimci sınıfın da işçi sınıfı olduğu temel fikrinin işlendiği, 15-16 Haziran'dan başlayarak, ‘60'lı-70'li yıllara damgasını vuran devrimci hareketle devam edip, günümüze gelen sinevizyon, oldukça başarıyla hazırlanmıştı ve ilgiyle izlendi. Sinevizyonun ardından konferansa geçildi.

Konferansı veren yoldaş ilk bölümde ‘60'lı-70'li yılların tarihsel, iktisadi, toplumsal ve siyasal koşullarının özlü bir tablosunu anlatıp, sözü ‘71 devrimci hareketine getirdi. Uzun uzun bu hareketin ve bu harekete önderlik yapan seçkin devrimcilerin (Deniz, Mahir ve İbrahim) bize bıraktığı kalıcı mirasa değindi. Ardından, bu hareketin ‘80'lere gelindiğinde gelişmesinin azami sınırına geldiğini, bu tarihten sonra da hem dünyada ve hem de Türkiye'de yeni bir dönemin başladığını, devrimci hareketin de, yaşadığı çok yönlü bir yenilgi ve yıkıma paralel biçimde ayrışıp, yeni bir devrimciliğe evrildiğini anlattı. Konferansın ilk bölümü, yoldaşın, bizim bu birikimin anlaşılması ve aşılmasının ürünü ve ifadesi olduğumuzu belirten vurgularıyla sona erdi.

Aradan sonra yoldaşa çok çeşitli sorular soruldu. Yoldaş tüm soruları, partimizin program ve çizgisini, hangi devrimci mirasın üzerinde yükseldiğini, geçmişi ve bugünüyle geleneksel devrimci hareketin neyi ifade ettiğini ve nihayet devrimci hareketin bugün kendini anlama ve aşma zorunluluğunu açıklamasını bir fırsatı olarak değerlendirdi.

MKP'ye dönük imha operasyonunu anında protesto etmek ihtiyacı ve sorumluluğu nedeniyle konferans düşünülenden daha sınırlı bir zamana sığdırmak zorunda kalındı.

Devrimci politik faaliyetin bir hayli zayıfladığı, bunun dolaysız ifadesi olarak apolitizmin kol gezdiği yurtdışında bu tür bir konferansın her şeye ve herkese rağmen pozitif gelişme ve sonuçlara yol açacağı kesindir. Bu tür bir çabada ısrar etmek gerekir. Partimizin sahip olduğu birikim bu konuda bize yeterli gücü ve cesareti vermektedir.

Paris'ten TKİP taraftarları

------------------------------------------------------------------------------------------

Yeni Ceza İnfaz Kanunu yeni tüzük ve yönetmeliklerle pekiştiriliyor...

Zindanlar'da baskı ve tecride son!

Haziran'da yeni Ceza İnfaz Kanunu (CİK) yürürlüğe girdi. Adalet Bakanlığı CİK'in nasıl uygulanacağına ilişkin hükümler içeren Ceza İnfaz Kurumları'nın yönetimi, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük taslağı hazırladı.

Taslak yine tümüyle teslim alma, tutsakları devrimci kimliğinden soyundurma mantığına oturuyor.

“Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında hükümlülerin iyileştirilmesine ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunun kararlaştırılmasına yönelik tedbirler alınması” amacıyla hazırlandığı söylenen taslak; çıplak arama, ağırlaştırılmış müebbet cezası alanların sigara içmemesi, anlaşılmaz sözlerin kullanılmaması, ölüm orucu ya da açlık grevine müdahale gibi hükümler de içeriyor.

Avukatların savunmaya ilişkin belgeleri fiziki aramadan geçirilebilecek. Avukatın müvekkiliyle görüşmesinde örgütsel amaçlı haberleşmeye aracılık ettiğine ilişkin bulgu veya belge iddiası durumunda bir görevli görüşmede hazır bulunabilecek. Özetle bir dizi yeni baskı, kısıtlama ve keyfilik...

Hapishanelerdeki koşulları ağırlaştıracak, tecridi derinleştirecek olan bu hükümler de sonunda çöplüğe atılacak elbet. Tutsaklar devrim davasının bükülmez bileğini defalarca tattırdılar düşmanlarına. Bir kez daha sermaye devleti nihai amacı için daha ağır hüküm ve yasalarla, tüzüklerle şansını deneyecek. Onlar da yetmeyecek, yeni yönetmelikler çıkaracak. Faşist uygulamalarla bir kez daha tutsakların iradeleri sınanacak.

Kuşku duyulmasın, devrimci tutsaklar kendilerine duyulan güvene layık olduklarını bir kez daha gösterecekler.

------------------------------------------------------------------------------------------

Kampanya faaliyetlerimiz sürüyor...

Şakirpaşa İKE'den futbol turnuvası

Kampanya dahilinde düzenleyeceğimiz 2. futbol turnuvası öncesinde, çağrı afişlerimizi tüm esnaflara ve kurumlara astık. Bir hafta boyunca sürdürdüğümüz futbol turnuvamıza herbiri 10'ar kişiden oluşan 8 takım katıldı. Birçoğu genç olan takımlardaki arkadaşlarla, turnuvaya başlamadan önce, İşçi Kültür Evleri'nin merkezi olarak başlattığı kampanya üzerinden sohbet ettik. Mahalledeki işsizliğin, yoksulluğun, hırsızlığın, çeteleşmenin, uyuşturucu kullanımının arttığı bu dönemde, bu saldırılara dur demek için arkadaşları kampanya çalışmalarına destek vermeye çağırdık.

Bizler de İşçi Kültür Evi olarak mahalledeki işçilerle beraber takım çıkartarak turnuvaya katıldık. Mahallenin merkezinde bulunan sahada yaptığımız turnuva çok ilgi çekti. Turnuva sırasında futbol sahasına “Yoksulluğa mahkûm, yozlaşmaya teslim olmayacağız!” Şakirpaşa İşçi Kültür Evi imzalı pankartımızı ve “2. futbol turnuvamıza hoş geldiniz” pankartımızı astık. Futbol turnuvamızda bir takım aksaklıklar yaşansa da genel hatlarıyla başarılı geçti. Futbol turnuvası üzerinden birçok insanla tanıştık.

Futbol turnuvamızın son günü olan 20 Haziran'da Yılmaz Güney'in “Sürü” filmini seyrettik. Film gösteriminden sonra oynanan final maçıyla turnuva sona erdi. Ertesi gün de dereceye giren takımları İşçi Kültür Evi'ne davet ederek ödülleri verdik. Bu vesileyle turnuva ve kampanya üzerinden bir değerlendirme yaptık. 26 Haziran günü yapacağımız şenliğe tüm takımları çağırdık. Ayrıca arkadaşları kampanyanın sadece turnuvadan ibaret olmadığını, bundan sonra da İşçi Kültür Evi'ne gelip çalışmalara katılabileceklerini söyledik.

Çalışmalarımız tüm coşkusuyla sürüyor.

Şakirpaşa İKE/Adana

----------------------------------------------------------------------------------------

TCK, CİK geri çekilsin!

16 Haziran günü saat 12.30'da Adana Adliyesi önünde bir basın açıklaması yapıldı. Sermaye devletinin devrimci tutsakları teslim almak için çıkardığı yeni yasalar protesto edildi. İHD Cezaevi Komisyonu tarafından yapılan eyleme BDSP, TUYA-DER, SDP, DHP, Alınteri ve ESP destek verdi. Eylemde “Devrimci irade teslim alınamaz!”, “CİK geri çekilsin!”, “Susma sustukça sıra sana gelecek!” sloganları coşkulu bir şekilde atıldı. Eyleme 75 kişi katıldı.

Ayrıca Kürkçüler Cezaevi'ndeki 30 hükümlünün başka cezaevlerine nakil edildiği ve nereye götürüldüklerinin ailelere dahi bildirilmediği açıklandı.

Kızıl Bayrak/Adana

------------------------------------------------------------------------------------------

Stuttgart'ta 15-16 Haziran pikniği...

Bir-Kar çalışanları olarak 19 Haziran günü bir piknik yapmayı planladık. Piknik öncesi biraraya gelerek piknikte neler yapabileceğimiz üzerine bir program ve çağrı davetiyesi çıkardık. Çeperimizdeki gazete okurlarımızı ve dostlarımızı da pikniğe katmak için harekete geçtik. Pikniğimize 70'i aşkın işçi ve emekçi katıldı.

Pikniğimizi Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir dönüm noktası olan 15-16 Haziran Direnişi'nin 35. yıldönümünde gerçekleştirdik. Bu nedenle ana gündem 15-16 Haziran Direnişi oldu. Diğer bir gündemimiz ise yaşadığımız ülke olan Almanya'da sosyal saldırılardı. Konuşmacı yoldaşımız bu iki temel gündem üzerine konuşmadan önce Dersim'de faşist Türk devletinin MKP güçlerine yönelik imha saldırısında 17 devrimciyi kimsayal silahlarla öldürmesi haberi üzerine bir dakikalık saygı duruşu çağrısı yaptı. Ardından MKP'li devrimcilerle ilgili kısa bir konuşma yaparak devrimci dayanışmanın önemine dikkat çekti. Daha sonra 15-16 Haziran ve Almanya'daki son sosyal saldırıların mahiyeti anlatılarak işçi ve emekçilerin kendi haklarına sahip çıkması gerektiği vurgulandı.

Daha sonra komünist şair N. Hikmet ile Ahmet Arif, Orhan Kemal ile ilgili konuşmalar yapıldı. Ayrıca, ‘84 ÖO direnişçileri Abdullah Meral, Haydar Başbağ, M. Fatih Öktülmüş, Hasan Telci'nin direnişleri hakkında açıklamalar yapıldı. Programımızın kültürel bölümü daha çok karşılıklı sohbetler biçiminde geçti.

Piknik bazı eksiklerine rağmen katılan işçi ve emekçiler tarafından beğenildi. Pikniğimizin sonlarına doğru Kızıl Bayrak gazetesinin satışı yapıldı.

Stuttgart/Bir-Kar