18 Haziran 2005
Sayı: 2005/24 (24)


  Kızıl Bayrak'tan
  Devrimci güçlerin önünde Amerikan
saldırı planını bozma görevi duruyor!
  Tayyip Erdoğan’dan Suriye’ye tehdit!
  Her yer Eti her yer direniş!
  Seydişehir işçilerinin 10 Haziran Ankara eylemi
  15-16 Haziran'ın yıldönümünde DİSK’ten yürüyüş
  AB Anayasası’na hayır demek AB’ye hayır demektir!
  Eğitim-Sen tüzük değişikliğine gidiyor
  CHP’nin tarihi ABD emperyalizmine
hizmetin tarihidir
  DTCF’de faşizme geçit yok!
  Ekstra Metal işçisi saldırılara karşı direniyor!
  Dünyada 171 milyon çocuk tehlikeli
işlerde çalışıyor!
  Uluslararası sermayenin küreselleşme saldırısı içinde özelleştirmenin yeri ve önemi (Orta sayfa)
  Sendikalar sınıfsal mücadele vermek
zorunda
  F tiplerinde devrimci tutsaklara yeni saldırılar
  Pakistan işçi sınıfı mücadele tarihinde
yeni bir sayfa açtı

  Bolivyalı işçi ve emekçiler “geçici ateşkes" ilan etti

  Filistin yönetimi: “Filistinli direnişçilerin silahsızlandırılması
gündemimizde yok...”
  İranlı Araplar’ın yaşadığı Huzistan
eyaletinde gerginlik artıyor
  İLGP’den ÖSS’ye karşı basın açıklaması
  Mamak İşçi Kültür Evleri’nden coşkulu ve kitlesel piknik
  Bültenlerden/Genç İşçi
  Bültenlerden/Esenyurt
  Sözleşmeli öğretmen saldırısı; Eğitimde özelleştirmenin ön adımı
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

15-16 Haziran Direnişi'nin yıldönümünde DİSK'ten yürüyüş...

“Yaşasın 15-16 Haziran Direnişimiz!”

15-16 Haziran Direnişi'nin 35. yıldönümü nedeniyle DİSK tarafından düzenlenen “Sendikal Haklar ve Özgürlükler Yürüyüşü” İzmit'ten başladı. Yürüyüş için DİSK Başkanlar ve Yönetim Kurulu üyeleri 14 Haziran günü saat 18.00'de İzmit'e gelerek Perşembe Pazarı'na çadır kurdular. Geceyi burada geçiren DİSK üye ve yöneticileri 15 Haziran günü sabah saat 09.00'da Perşembe Pazarı'ndan yürüyüşe başladılar. Yürüyüşe Birleşik Metal-İş Sendikası'nda örgütlendiği için işten çıkarılan Baysan Trafo Fabrikası işçileri, Genel-İş'te örgütlendikleri için işten atılan İZAYDAŞ İşçileri, BMİS, Genel-İş, Nakliyat-İş ve demokratik kitle örgütleri katıldılar. Yaklaşık 250 kişinin katıldığı yürüyüş kolu Merkez Bankası'na kadar sık sık “Atılan işçiler geri alınsın!”, “Yaşasın 15-16 Haziran Direnişimiz!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!” sloganlarını attılar.

Merkez Bankası önünde DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi basın açıklamasını okudu. Destek için gelen kurumlar burada ayrıldılar. Kuruçeşme gişelerine kadar 50 kişilik DİSK korteji yürüyüşüne devam etti. Gişelerden otobüse binilerek Dilovası'na doğru yola çıkıldı. Dilovası girişinde Marşhall Fabrikası'nın önünde tekrar otobüsten inilerek yürüyüşe geçildi. DİSK kortejini burada Dilovası Belediyesi'nde çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 50 belediye işçisi karşıladı. Buradan topluca Belediye binasına kadar yüründü. Belediye binasının önünde basın açıklamasının okunmasının ardından öğle molası verildi.

Saat 14.30'da tekrar araçlara binilerek Gebze'ye doğru yola çıkıldı. Gebze girişinde tekrar yürüyüş başlatılarak yol üstünde DİSK'in örgütlü olduğu fabrikaların çıkışları beklendi. Burada 100'ü aşkın Birleşik Metal-İş üyesi işçi iş çıkışında yürüyüşe katıldı. Gebze merkezine kadar yürünerek akşam yapılacak basın açıklamasına kadar mola verildi. Saat 17.00'de Eğitim-Sen, Öz Çelik-İş, Genel-İş ve bazı reformist partilerin de destek verdiği basın açıklaması için meydana kadar yüründü. Yürüyüşe yaklaşık 400 kişi katıldı. Meydanda yapılan basın açıklamasının ardından kitle dağıldı. Yürüyüşe katılan DİSK üyeleri ise geceyi geçirmek için Öğretmen Evi'nin bahçesine çadırlarını kurdular.

Yürüyüş 16 Haziran günü sabah saatlerinde Gebze'den başlayacak. Yol boyunca Makina Takım, Kroman Çelik, Akardansa fabrikaları ziyaret edilecek. Öğleden sonra Tuzla Tersaneleri'ne uğranacak. Kartal'da örgütlü fabrikaların bulunduğu yerlerden geçilerek akşam 18.00'de Kartal Meydanı'nda yapılacak basın açıklaması ile yürüyüş son bulacak

Kitlenin büyük çoğunluğunu sendika bürokratları oluşturduğu için yürüyüş çok ruhsuz gidiyor. Gebze'de işçilerin katılması ile birlikte bu olumsuz hava biraz değişti.

Kızıl Bayrak/İstanbul

-------------------------------------------------------------------------------------------

Yürüyüşte sendika yöneticileriyle 15-16 Haziran'ı konuştuk...

“Bürokratik anlayıştan militan sendikacılığa geçilmeden yeni 15-16 Haziranlar yaratılamaz!”

- 15-16 Haziran Direnişi'nin yaşandığı dönemle bugünü kıyasladığımızda çok büyük farklar var. Yeni 15-16 Haziranlar'a ihtiyaç var. Sizce yeni 15-16 Haziranlar nasıl yaratılabilir?

Engin Kulu (BMİS Gebze Şb. Sosyal İşler Sekreteri/Kroman Çelik işyeri temsilcisi): O döneme bakıldığında işçi sınıfı sürecin içindeydi ve davasını doğrudan sahipleniyordu. Ama şimdi bir sendika bürokrasisi çıkmıştır. Merkezden kararlar alarak tabanı habersiz ve hazırlıksız bırakarak hiçbir şey yapılamaz, hiçbir sorun çözülemez. Karar alanla uygulayan bir olmalı, eskiden böyleydi. Tabanı hiçe sayarak ya da görmezden gelerek yapılan herşey suya yazı yazmaya benzer.

15-16 Haziran'ı yaratan sendikalar değil işçi sınıfıydı. Türk-İş, DİSK farketmiyordu. Bürokratik çıkarlar mücadele eğilimlerini engelleyemiyordu. Şimdiyse işler tam tersine döndü. Ama herşeye rağmen 15-16 Haziran'ın ruhunu unutmuş değiliz. Öyle bir mücadeleye olan inancımızı kaybetmiş değiliz. Onu hatırlanıp anılacak bir gün olarak görmüyoruz. Umut yeni 15-16 Haziranlar'da, bunu biliyoruz.

Veysel Demir (Genel-İş 3 No'lu Şb. Başkanı): Artık önyargıları atmamız gerekiyor. Sorunlar ne tek başına solcuların sorunudur ne de DİSK'in. Bütün işçilerin düşmanı tektir. Örneğin İş Yasası ya da esnek üretim saldırısı herkesin ve her sendikanın sorunudur. Herkesin de aynı karşı koyuşu birlikte gerçekleştirmesinin önünde bir engel yoktur. Bir sendikanın grevini, direnişini diğerleri de kendi grevi gibi sahiplenmeli, mücadele etmeli. Bunlar önemli elbette ama daha önemlisi 12 Eylül'ün biçtiği önder kadroların tekrar yetiştirilmesidir. Bu başarılamadan, bürokratik anlayıştan militan sendikacılığa geçilmeden, yeni 15-16 Haziranlar da yaratılamaz.

Kamil Kartal (Basın-İş): Uzun soluklu bir mücadele gerekli. Zira açlığın ve yoksulluğun bu kadar açık ve derin olduğu bir süreç daha yaşanmadı. Tek kutuplu ve küreselleşen dünyada neo liberal politikalar meşrulaştırılıyor. 23 milyon işçi nüfüsunun yalnızca 600-700 bini sendika üyesi. Büyük çoğunluğunun yaşı 30'ların altında, hiçbir mücadele geçmişine sahip değiller. Solla uzaktan bile bağları bulunmuyor. Sermaye tarafından hem köleleştiriliyor, hem dilencileştiriliyor.

Dolayısıyla gerçekten çok uzun soluklu bir mücadele gerekiyor. 35 yılda yaparız diyenler yalan söylüyor. Elbette tek başına sendikal mücadeleyle de mümkün değil. Yeni 15-16 Haziranlar için aynı zamanda siyasal bir atmosfer de gerekli.

Musa Çam (DİSK Genel Sekreteri): 35 yıl öncesiyle bugünü kıyasladığımızda büyük ölçüde geriye dönüş olduğunu görürüz. Bu geriye gidişte 12 Eylül ve 24 Ocak Kararları'nın büyük payı var. Dün 40 milyonluk ülkede 2,5 milyon sendika üyesi varken, bugün 75 milyonluk ülkede 800 bin kişi sendika üyesidir. 12 Eylül'de DİSK kapatıldı. ‘92'de açıldığında çok şey kaybedilmişti. 173 özelleştirme oldu. İşten atılan işçilerin yanısıra özelleştirilen 73 işletme kapatıldı. Özel sektör örgütlemesine DİSK'ten başka sendika girmedi. ‘92'den sonra kaybettiklerimizi kazanmak için uğraştık. Ama yeteri kadar sonuç alamadık. O döneme DİSK önderlik etmişti, fakat şimdi önderlik yok. 12 Eylül'ün yarattığı dejenerasyon  sendikal merkezleri de sarmıştır. Sendikalar güç ve prestij kaybetmiştir.

Ama bunlara rağmen karamsarlığa kapılmaya gerek yok. Neoliberalizmin yarattığı bu eşitsizliğe bir başkaldırı mutlaka gerçekleştirilecektir. Sınıf hareketi tekrar yükselecektir. Ancak böyle yeni kadrolar çıkacak ve yeni 15 16 Haziranlar yaratılacaktır.

Kızıl Bayrak/İstanbul