Emeğin Kurtuluşu İşçi okulu
Kartal ve Avcılar’da Emeğin Kurtuluşu İşçi Okulu’nun üçüncüsü “Ücretli emek, sermaye, artı değer” başlığıyla gerçekleştirildi.
***
Kartal’da yapılan sunumda meta, ücret, emek, sermaye, emek gücü, üretim araçları kavramları üzerinde duruldu.
Sunumda, emeğin emek gücünden farkı çeşitli örnekler üzerinden ifade edilirken, emek gücünün her zaman bir meta olmadığı, köle, serf ve işçi arasında karşılaştırmalar yapılarak anlatıldı.
Eski üretim ilişkileri ve sınıflar ile günümüzdeki kapitalist sistemin karşılaştırmasının yapıldı, işçi ve kapitalist arasındaki ilişkinin kölenin efendisine, serfin feodal beylere olan bağlılığından farklı olduğu vurgulandı. İşçinin emek gücünü kapitalistlere sattığı söylendi.
Emek gücünün karşılığında ise hayatta kalacak ve ertesi gün işe gidecek kadar ücret aldığı ifade edildi.
Sunumun ardından soru-cevap kısmına geçildi. Bu kısımda Marksizm’in ekonomi politiğe yönelik eleştiriye olan katkıları, artı değer teorisi, üretim araçlarının özel mülkiyeti ve sınıflar arasındaki ilişki, emeğin değerinin belirlenmesindeki faktörler üzerine konuşuldu.
Okul, önümüzdeki derste “Ücreti fiyat, kar” dersinin işleneceğinin duyurusuyla bitirildi.
***
Avcılar’da gerçekleştirilen işçi okulu öncelikle kapitalist üretim ilişkileri içinde emek ve sermayenin tanımlanması ile başladı.
Emeğin tanımı yapılırken kapitalist üretim biçiminin, insan emeğinin sömürüsü üzerine kurulduğu anlatıldı. Devamında Marks’ın “Para-Meta-Para” formülü üzerinden para ve sermayenin ilişkisi üzerine duruldu.
Kapitalistlerin esas zenginliğinin ücretli emek sömürüsüne dayandığı ve bu sömürünün ortaya çıkardığı artı değer ile tekrar sermaye oluşturulduğu anlatıldı.
“Ücretli emek”, “sermeye”, “artı değer”, “meta”, “üretim ilişkileri” vb. başlıklı sunumlar slaytlarla desteklenerek yapıldı. Bir sonraki çalışmanın “Ücret, fiyat, kar” başlığı altında gerçekleşeceği belirtilerek ders bitirildi.
Sunumun ardından soru cevap kısmına geçildi. Soru cevap kısmında Marksist politik ekonominin güncele dair problemlere nasıl yaklaştığı tartışıldı.
“Yapay zekâ” ve robotik sisteme geçişte kapitalist ekonominin açmazları örneklerle anlatıldı.
Kayseri’de Emeğin Kurtuluşu İşçi Okulu tamamlandı
Kayseri’de Emeğin Kurtuluşu İşçi Okulu’nda bugün (18 Ağustos) son ders işlendi. “Ücret, fiyat, kar” konulu derste öncelikle ücret konusu ele alındı.
Ders boyunca “Ücret, fiyat, kar” konusuna dair sunumda öne çıkanlar şu şekilde ifade edildi:
“-Ücretin meta gibi, emek gücünün değeri de kendisini işçinin kendisini üretmek/yeniden üretmek için ihtiyaç duyulan gerekli emek zamanı ile belirlenir. Örneğin bir işçinin emek gücüne biçilen değer, o işçinin ertesi gün, ertesi ay da çalışmasını sağlayacak olan yiyecek, içecek, fatura gideri gibi maddi ihtiyaçlarının yanı sıra kültürel ihtiyaçlar gibi pek çok başka gereksinimin de hesaba katılmasıyla ortaya çıkar.
-Ücret, en geniş tanımıyla emek gücüne biçilen değerin parasal ifadesidir. Ücretlerin ne kadar yüksek ya da ne kadar düşük olacağını ise, tek yönlü olarak kapitalistlerin “iradesi” değil, kapitalist ile işçi arasındaki mücadele belirler.
-Kâr, kapitalistin üretim süreci sonunda, artı değere el koyma aracılığıyla elde ettiği sermaye genişlemesidir.
-Günümüzde asgari ücret tartışmalarında sıkça karşılaşılan bir argüman, asgari ücretin artmasıdır! Kapitalistler kar oranlarının düşmemesi için düşük asgari ücrette ısrar ederler. İnsanca yaşamaya yeten asgari ücreti tehdit olarak algılarlar.
-Ücret oranındaki genel bir yükseliş kâr oranında bir düşüşe yol açar, ama derinlemesine ele alındığında, meta fiyatlarını etkilemez.
-Kapitalist üretimin genel eğilimi, ücretlerin ortalama düzeyini yükseltmek değil, düşürmektir.
-Sendikaların sermayenin saldırılarına karşı direniş merkezleri olarak yararlı işlevleri vardır. Güçlerini yersiz bir biçimde kullandıklarında, kısmen başarısızlığa uğrarlar. Aynı zamanda, var olan düzeni de değiştirmeye çalışacakları ve örgütlü güçlerini işçi sınıfının nihai kurtuluşu, yani ücretli kölelik düzenini tamamen ortadan kaldırması için yapması gereken şey iktidar dümenine işçi sınıfın geçmesidir!”
Sunumun ardında işçilerin sorduğu sorular yanıtlandı ve İşçi Okulu sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul, Kayseri
İEB’den direnen işçilere ziyaret
İşçi Emekçi Birliği (İEB), direnen Polonez ve CarrefourSA işçilerine dayanışma ziyareti gerçekleştirdi.
İstanbul'un Çatalca ilçesindeki Polonez gıda fabrikasında ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere karşı Tek Gıda-İş’e üye olan işçilerden 13'ü işten çıkarılmıştı. Ardından 100'den fazla işçi de sabah çalışmak için geldiği fabrikada işten çıkarıldıklarını öğrenmişti.
Aralarında BDSP’nin de bulunduğu İEB bileşenleri işten atma saldırısına karşı direnen işçileri direnişin 27’inci gününde ziyaret etti. Ziyarette İEB adına yapılan konuşmada işçi ve emekçilerin içinde bulunduğu sefalet koşulları aktarılarak işçilerin hak arama mücadelelerine dönük saldırılar hatırlatıldı. Konuşmanın devamında direnişlerin Türkiye’de milyonlarca işçiye umut olduğu vurgulanarak “Haklarımız için örgütlenmek zorundayız!” denildi.
Ardından DGD-SEN işyeri temsilcilerinden 6 işçinin işten atılması üzerine iş bırakarak direnişe geçen CarrefourSA depo işçileri ziyaret edildi. Burada İEB adına yapılan konuşmada direnen işçilerin selamları iletildi. CarrefourSA yönetiminin eyleme yönelik “hukuksuz” ithamlarına değinilen konuşmada direnişin meşruluğu vurgulandı. Konuşmada “İşçi sınıfı birliğiyle, gücüyle haklarını sokakta kazanır. Bu direniş bugünden kazanmıştır” denildi.
Ziyaretler boyunca “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Polonez işçisi yalnız değildir!”, “Carrefoursa işçisi yalnız değildir!” sloganları atıldı.
|