İçindekiler:

7 Ocak 2024
Sayı: KB 2024/01

Yeni bir kavga yılına girerken...
Ya barbarlık içinde çöküş ya sosyalizm!
Gerici faşist iktidarın "sadaka" rejimi
AKP-MHP koalisyonu: "Yerli/milli" NATO'cular
Yine şoven histeri yine saldırganlık
İsrail'le ticareti arttırıldı
İşçi ve emekçilerin direniş panoraması!
Özak Tekstil'de işçilerin birliği sermayeyi yenecek!
Erdoğan asgari sefalet ücretini belirledi
Asgari Ücret Tespit Komisyonu tiyatrosu
TKİP VII. Kongresi kapanış konuşması
Emperyalist hegemonya krizinin tablosu
Gazze'de direniş sürüyor
İsrail'in barbarlığı ve artan uluslararası "baskı"
Japon emperyalizmi piste çıkıyor
Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht
Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesi sürüyor...
Kreş hakkı için mücadeleye!
2023 yılı ve gençliğin mücadele tablosu
Boğaziçi Üniversitesi'ne yeni saldırı.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Kreş hakkı için mücadeleye!

 

Kötü çalışma koşulları, güvencesiz yaşam, baskı, mobbing… Tüm bunlar, işçi ve emekçi kadınların en çok karşılaştıkları sorunların başında geliyor. Ayrıca pek çok kadın fabrikasında, işyerinde kreş olmadığı için çalışma yaşamının dışına itiliyor. Kapitalist patronlar yasada tanımlanan, zaten sınırlı olan haliyle bile kreş açma zorunluluğunu yerine getirmiyor.

“Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmeliğin” 13. Maddesi’ne göre yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 150’den çok kadın çalışanı olan işyerlerinde, 0-6 yaş aralığındaki çocuklar için kreş açma ya da kamu kurumlarınca yetkilendirilmiş bir kreşle anlaşma zorunluluğu bulunuyor. Ancak patronlar zaten sınırlı olan bu sorumluluğu yerine getirmiyor. Sendikalı işyerleri de dahil olmak üzere kreş olan işyeri sayısı çok az. Kreş giderini karşılamaya yetmeyecek miktarda kreş yardımı veren patronlar ise bunu bir lütuf gibi gösteriyor. Bu kadar pervasız davranabiliyorlar, çünkü yasal zorunluluğu yerine getirmediklerinde ciddi bir cezai yaptırımla karşılaşmıyorlar. Uygulanan cezai işlemler aylık asgari ücretin de altında kaldığı için bir caydırıcılığı bulunmuyor.

Sermayedarlar kendi kârları ve çıkarları dışında hiçbir şeyi önemsemiyorlar. Onlar için emekçilerin insanca çalışma koşullarına sahip olmasının, kadınların çalışma yaşamındaki haklarının ve çocuklarının eğitim hakkının bir önemi yok. Kreş açma sorumluluğunu kendileri için masraf olarak görüyorlar. Sermaye devleti ve bugün onun temsilciliğini yapan iktidar da bu konuda bir sorumluluk almıyor. Ücretsiz, nitelikli, bilimsel eğitimin verildiği, yeterli kapasitede kreşler açılmıyor. Bir yük olarak görülen çocuk bakımını kadınların üzerine yıkarak, işçi ve emekçi kadınların karşı karşıya kaldığı sömürüyü artırıyorlar, çalışma yaşamının dışına itiyorlar.

Başta işçi ve emekçi kadınlar olmak üzere; parasız, nitelikli, erişilebilir, bilimsel esaslara göre eğitim veren kreş talebi bütün işçi ve emekçilerin mücadele etmesi gereken bir taleptir.

-Kadınların sorumluluğu olarak görülen çocuk bakımı toplumsallaştırılsın!

-Tüm fabrikalara, işyerlerine ve OSB’lere 7/24 açık, ücretsiz, nitelikli kreşler açılsın!

-Kreş yükümlülüğü için 150 çalışan sınırlaması kaldırılsın!

-Kadın-erkek ayrımı yapılmaksızın tüm çalışanların çocukları için kreş imkânı sağlansın!

-Kreş yükümlülüğünü yerine getirmeme cezası caydırıcı olacak şekilde artırılsın!

-Mahallere 7/24 açık, ücretsiz, nitelikli kreşler ve çocuk bakım evleri açılsın!

İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları