İçindekiler:

23 Nisan 2022
Sayı: KB 2022/16

Mücadele mevzilerinden 1 Mayıs'a!
Tarihten günümüze Türkiye'de 1 Mayıs
Dört bir yanda 1 Mayıs çağrısı!
TOMİS'ten 1 Mayıs çağrısı
Farplas direnişi üzerine
Kürt halkına karşı yeni saldırı dalgası
AKP şefi riyakarlığın doruklarında!
Paskalya yürüyüşleri üzerine
Emperyalist savaş emekçiler için artan sömürü demektir
Ukrayna savaşı ve silahlanma yarışı
Dünya işçi sınıfı hareketi tarihinde 1 Mayıs
Basel ve Frankfurt'ta 1 Mayıs hazırlıkları
1 Mayıs- V. İ. Lenin
1 Mayıs düşüncesi ilerliyor
Ukraynalı mülteciler ve burjuvazinin ikiyüzlülüğü
Savaşın gölgesinde sosyal medya tartışmaları
İEKK'nin 1 Mayıs bildirisi
DGB'den 1 Mayıs pikniği
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

8 Mart’tan aldığımız güçle 1 Mayıs’a!

Emperyalist savaşa, sömürüye ve şiddete karşı işçi-emekçi kadınlar bir adım öne!

 

İşçi sınıfının ve emekçilerin uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Biz işçi ve emekçi kadınlar 1 Mayıs’ı, alanları doldurduğumuz 8 Mart’ın coşkusuyla karşılıyoruz.

Emperyalist savaşın tırmandığı, sömürünün ve şiddetin yeni boyutlar kazandığı bir süreçten geçiyoruz. Ekonomik krizin, pandeminin ve emperyalist savaşların faturası öncelikle biz işçi ve emekçi kadınlara kesiliyor. Sermaye sınıfının çıkarları uğruna derin bir yoksulluğa sürüklenmiş durumdayız. En hayati ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamıyoruz.

Aldığımız düşük ücretler, uzun çalışma saatleri, güvencesiz çalışma yaşamımızı yeterince zorlaştırırken, sayısı günden güne artan kadın cinayetleri ve şiddet de artık dayanılmayacak boyutlara ulaşmış durumda.

AKP-MHP iktidarının kadın düşmanı politikalarıyla yok sayılmaya, gericilik kıskacı altında ezilmeye çalışılan, düşük ücretler ve ağır çalışma koşullarıyla sömürülen, şiddete, istismara uğrayan biz kadınlar, maruz kaldığımız tüm baskılara, azgınlaşan sömürüyü karşı her fırsatta sesimizi yükselttik, alanlarda taleplerimizi haykırdık. İşyerlerinde, fabrikalarda, son dönemde sayısı daha da artan direnişlerde, “Geçinemiyoruz” diyerek çıkılan sokak eylemlerinde bir adım öndeydik. Eşitlik ve özgürlük taleplerimizle mücadelede yerimizi aldık.

İşçi-emekçi kadınlar!

Azgın sömürü koşulları altında karşıladığımız bu 1 Mayıs’ta insanca yaşama ve çalışma koşulları için mücadeleyi büyütmenin tam zamanıdır.

Nasıl ki geride bıraktığımız 8 Mart’ta tüm yasaklara rağmen haklarımız ve geleceğimiz için miting alanlarını, sokakları doldurduysak, buradan aldığımız güçle 1 Mayıs alanlarında da yerimizi alalım.

Bizler üzerinden servetlerine servet katan, bizlere açlık sınırının dahi altında ücretleri, uzun çalışma saatlerini ve baskıyı reva gören kapitalist patronlara gücümüzü 1 Mayıs alanlarına çıkarak gösterelim.

Emperyalist savaşa, sömürüye, baskıya ve şiddete karşı bir adım öne çıkarak, taleplerimizi güçlü bir biçimde haykıralım!

- Toplumsal hayatın her alanında kadın-erkek eşitliği!

- Esnek ve güvencesiz çalışma yasaklansın!

- İşten atmalar yasaklansın! Madde 25-2 kaldırılsın!

- Herkese iş, tüm çalışanlara iş güvencesi!

- Cinsiyet ayrımcılığına son verilsin, eşit işe eşit ücret ödensin!

- İnsanca yaşamaya yeten vergiden muaf asgari ücret! 

- Çocuk işçilik yasaklansın!

- Ücretsiz-nitelikli kreş, çocuk yuvası ve emzirme odaları açılsın!

- Ücretsiz ve nitelikli hasta, engelli, yaşlı bakımevleri açılsın!

- Kadın işçilerin kadın, ana ve çocuk sağlığına zararlı işlerde çalışması yasaklansın!

- Doğum izinleri arttırılsın, doğumdan önce ve sonra üçer aylık ücretli izin, tıbbi bakım ve yardım sağlansın!

- Zorunlu haller dışında gece çalışması yasaklansın, zorunlu gece çalışması 4 saatle sınırlandırılsın, artı ödeme sağlansın!

- Doğum yapan kadın işçilerin bir yıl olan gece çalışması yasağı arttırılsın!

- Kadın işçilere, sağlık raporuna göre en az bir gün ücretli regl izni verilsin!

- ILO 190. Sözleşme imzalansın! İşyerlerinde şiddet, taciz, mobbinge karşı etkin önlemler alınsın! Kadın işçilerin ağırlıkta olduğu denetleme mekanizmaları kurulsun!

İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları

 

 

KCDP: “Asla durmayacağız!”

 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na (KCDP) açılan kapatma davasına tepkiler sürüyor. Davaya tepki gösteren kadınlar Kadıköy’de bulunan Beşiktaş İskelesi’nde buluştu.

Ataselim: Bu suçu işlemeye devam edeceğiz!

Katledilen kadınların ailelerinin de katıldığı eylemde ilk sözü alan KCDP Genel Sekreteri Fidan Ataselim şunları ifade etti:

“Kadınlar, 6284 sayılı kadınları şiddetten koruyacak olan o yasayı biliyorsa bakanlıklar sayesinde değil. Bu topraklarda mücadele eden kadınlar sayesinde biliyor.

Ülkenin dört bir yanına yayılmış, öldürülen kadınların aileleri ile kurulmuş derneğimiz kapatılamaz. Biz bütünlüklü mücadele yürütüyoruz. Bu ülkede yetkililer kadın cinayetlerini yayınlamıyorken bizler her ay yayınlıyoruz.”

Kapatma gerekçesine ilişkin konuşan Ataselim şöyle devam etti:

“Suç olan kadın cinayetleri verileri yayınlamamız mı? Kadınların kim tarafından nerede öldürüldüklerini söylememiz mi? Erkek şiddetini bu topluma anlatıyor oluşumuz mu?

Suç, öldürülen kadınların yakınları ile şiddete uğrayan kadınlarla omuz omuza mücadele ediyor oluşumuz mu?

O mahkemelerde her ‘haksız tahrik indirim’ dediklerinde karşılarında biz kadınları buluyorlar. Bu mu suç? Biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz!”

Ardından söz alan KCDP Genel Temsilcisi Gülsüm Kav kapatma davasının marketlerde fiyatlar kadar şaşırtıcı olduğunu belirterek şunları dedi:

“Nasıl marketteki fiyatlara alışmayacaksak saçma, içi boş hamlelere de pabuç bırakmayacağız.”

Kav, kapatma davasına karşı dayanışmanın büyüdüğünü ifade ettiği konuşmasında şunları vurguladı:

“Mücadele arkadaşlarımız, dostlarımız, ailelerimiz, hep birlikteyiz ve gözlerimiz ışıldıyor.

Buradan güçlenerek çıkacağız. Burada mücadele eden her nesilden kadın var” dedi.

Kadın cinayetlerinde öldürülen kadınların ailelerinin konuşma yaptığı eylemde mücadeleye devam denildi.

İEKK: “KCDP Derneği yalnız değildir!”

Eylemde İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları adına konuşma yapıldı.  Konuşmada Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na yönelik saldırının başta kadınlar olmak üzere direnen, mücadele eden tüm kesimlere yönelik saldırı olduğu vurgulandı. Tek adam rejiminin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkarak, kazanılmış haklara saldırarak toplumsal muhalefetin en diri kesimi olan kadınları susturmaya çalıştığı, derneğe yönelik saldırının da bu kapsamda olduğu söylendi. Tüm bu saldırılara rağmen kadınların sokaklarda olduğu, işçi direnişlerine öncülük ettiği, bu saldırının da ancak sokakta mücadele edilerek püskürtülebileceği ifade edildi. Konuşmada “KCDP Derneği yalnız değildir!” denildi.