İçindekiler:

23 Nisan 2022
Sayı: KB 2022/16

Mücadele mevzilerinden 1 Mayıs'a!
Tarihten günümüze Türkiye'de 1 Mayıs
Dört bir yanda 1 Mayıs çağrısı!
TOMİS'ten 1 Mayıs çağrısı
Farplas direnişi üzerine
Kürt halkına karşı yeni saldırı dalgası
AKP şefi riyakarlığın doruklarında!
Paskalya yürüyüşleri üzerine
Emperyalist savaş emekçiler için artan sömürü demektir
Ukrayna savaşı ve silahlanma yarışı
Dünya işçi sınıfı hareketi tarihinde 1 Mayıs
Basel ve Frankfurt'ta 1 Mayıs hazırlıkları
1 Mayıs- V. İ. Lenin
1 Mayıs düşüncesi ilerliyor
Ukraynalı mülteciler ve burjuvazinin ikiyüzlülüğü
Savaşın gölgesinde sosyal medya tartışmaları
İEKK'nin 1 Mayıs bildirisi
DGB'den 1 Mayıs pikniği
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Düşük ücretlere, işten atmalara, ağır çalışma koşullarına karşı:

1 Mayıs’a!

 

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ın ön günlerindeyiz. Yaklaşık 150 yıl önce Amerika’da işçilerin 8 saatlik çalışma için başlattıkları eylem bir anda Amerika’yı yangın yerine çevirdi. Bu eylemlere azgınca saldıran sermaye işçi eylemlerini kanla bastırarak işçi önderlerini idam etti. Türkiye’de de 1977 1 Mayıs’ında Taksim’de polisin saldırısı sonucu 34 işçi hayatını kaybetti. Bu iki tarihsel örnek 1 Mayıs’ın işçi sınıfı açısından ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. 1 Mayıs çok açık bir şekilde işçilerle patronların karşı karşıya geldiği, en temel taleplerini haykırdığı, uğruna bedel ödediği mücadele günüdür. 

Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Sadece temel tüketim ürünlerine değil, elektrik, su, doğalgaz, ulaşım zamları her geçen gün katmerlenerek artıyor. Bir yandan da işsizlik ve yoksullukla boğuşuyoruz. Ocak ayında asgari ücrete yapılan zam Şubat’a girmeden eridi gitti. En genel geçer ekonomik değerlendirmelere baktığımızda ağır bir ekonomik kriz içerisinde olduğumuz görülüyor. Sermaye iktidarı ise krizin faturasını bizlerin sırtına yüklerken bir yandan da her türlü hak arama eylemi karşısında baskı ve saldırılarını arttırıyor.

Biz işçi ve emekçiler olarak türlü sorunlarla boğuşurken, bir yandan da yanı başımızda emperyalist savaş ve saldırganlık politikaları devam ediyor. 

Emperyalistlerin hegemonya savaşı olan Ukrayna-Rusya savaşının da en ağır faturası o bölgede yaşayan emekçi halklara kesiliyor. Bizler emperyalistlerin çıkar çatışmaları sonucunda gerçekleşen bu emperyalist savaş politikaları karşısında durabilmeli, işçilerin birliği, halkların kardeşliğini esas alarak kirli savaşlara karşı çıkmalıyız.

Sömürü, baskı, savaş ve saldırganlık karşısında direnenler yol gösteriyor!

Bugün Türkiye’nin dört bir yanında işçi direnişleri devam ediyor. Düşük ücretlere, ağır çalışma koşullarına, sendika hakkının gaspına karşı farklı farklı iş kollarından, Türkiye’nin dört bir yanından işçiler direniyorlar. Bizlerin de direnmekten, mücadele etmekten başka bir seçeneği bulunmuyor.

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ta en güçlü şekilde alanlarda olalım. Birleşik, kitlesel, militan bir sınıf hareketi yaratmak için var gücümüzle örgütlenelim. Sınıfa karşı sınıf bakışı ile taban örgütlülüklerimizi oluşturup, mücadele eden, direnen tüm kesimlerle gücümüzü birleştirelim. Geleceğimizi çalanlardan hesap soralım! Hakkımız olanı alalım!

Yaşasın 1 Mayıs!

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS)

 

 

 

Trakya metal ve tekstil işçilerine çağrımızdır: Haydi 1 Mayıs’a

 

Sömürüye, köleliğe ve hayat pahalılığına karşı

İki sınıfın karşı karşıya geldiği, işçilerin “birlik, mücadele ve dayanışma” günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Emperyalistlerin, çıkar kavgaları ile krizler derinleşiyor, bunalımlar artıyor. Faturası ise biz işçi ve emekçilerden kesiliyor.

Türkiye’deki bizler ise bu tablonun mevcut iktidarın ekonomi politikaları ile daha ağırını ödüyoruz. Döviz almış başını gitmiş, enflasyon son yılların en yüksek seviyesine çıkmış. Ücretlerimiz artık en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamaktan çok uzaktır. Asgari ücrete sene başında yapılan %50 zam bile ilk aylarda eriyip bitmiştir. Trakya’da en yüksek ücretlerin alındığı B/S/H, Arçelik gibi fabrikalarda bile bizler dağıtılan bir şişe suyu çocuğumuza götürmek zorunda bırakılıyoruz. Tekstil fabrikalarında durum daha da kötüye gitmektedir. Artık ücretlerimiz sadece gıda alışverişine zar zor yetmektedir. Fazla mesailerle ailemizi geçindirmeye çalışıyoruz. Bu da çalışma koşullarımızı daha da ağırlaştırmaktadır.

Trakya metal ve tekstil işçileri;

Yaşanan bu tablonun tek sebebi vardır o da kanımızı emen kapistalistlerin doymak bilmez kar hırslarıdır. Öyle ki bizler açlık ve yoksullukla boğuşurken, sermayedarlar her gün yeni kar rekorları açıklıyorlar. En yakın örneği KOÇ sermayesidir. Sırtımızdan kazandıkları ile diğer ülkelerde yeni fabrikalar açarak kazancını katlamaktadır. Patronlar bizlere kriz var diyerek, ücretlerimizi arttırmaya yanaşmazken, kendilerinin servetleri her geçen gün artmaktadır.

Tüm bunlara ek fabrikalarda bizlerin sırtında kambur olan, her başkaldırımızda, her isteğimizi dillendirdiğimizde karşımızda beliren sendikal bürokrasi sorunu vardır. Metalde son sözleşmede taslağın revize edilmesi çığlıklarımıza kulaklarını tıkamaları aslında herşeyi özetlemektedir. Bizlere enflasyon zammını zafer diye yutturmaya çalışmaktadırlar. Tekstilde ise sürmekte olan Grup TİS’lerinde işçiler adına masaya oturanlar bir an önce sefalet ücretlerine imza atmak için çalışmaktadır.

İşçi sınıfı olarak bu olumsuz koşullardan kurtuluşumuz ancak bizim vereceğimiz mücadeleye bağlıdır.

Sendikal bürokrasiden bağımsız, kendi birliklerimizde yer almalı, fabrikalarda komitelerimizi kurmalıyız. Aslında tutulması gereken yolu, yakın zamanda yaşanan direnişler, fiili grevler göstermektedir. İşte sözleşmeyi tanımayan Çimsataş işçileri, ücretlerini arttırmak isteyen tekstil ve çorap işçileri, çalışma koşullarını düzeltmek isteyen gemi söküm, Farplas, Trendyol, Migros işçileri...

O yüzden bu 1 Mayıs’ı güçlü bir şekilde örgütlemek, tüm işçilerin sorumluluğudur diyoruz.

Sizleri hem kendiniz için hem de aileniz ve çocuklarınız için sorumluluk almaya çağırıyoruz. TİB ve MİB olarak sendikalı, sendikasız tüm metal ve tekstil işçilerini 1 Mayıs’ta birliklerine katılmaya, sermaye sınıfına karşı mücadeleye çağırıyoruz.