İçindekiler:

1 Ağustos 2021
Sayı: KB 2021/Özel-27

Faşizme ve ırkçılığa karşı omuz omuza!
Seçim hesapları ve Kürt sorunu
Covid-19 salgınında vahşi sömürü...
Yaşam alanlarımız için mücadeleye!
AKP iktidarının “küresel ısınma” bahanesi
İnternet yayıncılığı rejimin hedefinde
“Sağlıkta daha çok sorun yaşanacak”
Yasalar ve sınıf mücadelesi
Sinbo direnişçisinin Ankara yürüyüşü...
İstanbul Sözleşmesi ve mücadele
Boğaziçi Direnişi sürüyor...
Marx ve Engels’ten "Genelge Mektup"... Burjuva sosyalizmi üzerine
Alman devleti anti-komünizmi tırmandırıyor
Brauns: Almanya'nın antikomünizmi...
Cenevre Mülteci Sözleşmesi’nin 70. yılı
Emperyalistlerin harap ettiği Afganistan
Kapitalizm, iklim krizi ve “doğal afetler”
Dünyayı insanlığa dar edenler...
“Örgütlülük sadece müzisyenler için değil”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Sinbo direnişçisinin Ankara yürüyüşüne polis saldırısı

 

Sinbo’da Kod-29 ile işten atılan Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) üyesi Dilbent Türker, Kod-29’a karşı direnişinin 188. gününe denk gelen 31 Temmuz’da Ankara’ya yürüyüş başlatacağını açıkladı.

“İnsanca çalışma ve yaşam koşulları için”

TOMİS, Ankara yürüyüşünü şöyle gerekçelendirdi: “Sermaye sınıfı ve iktidar bizlerin örgütlülüğünü dağıtmak, bilincini köreltmek için her türlü gerici ideolojiyi, basını ve zor aygıtlarını devreye sokuyor. En ufak hak mücadelemizi bile terörize ediyorlar. Ellerindeki araçlarla haklı ve meşru taleplerimiz için attığımız adımları boğmaya çalışıyorlar. Böylesi zor koşullarda sınıfımız adına direniyoruz. Kod 29 (Madde 25/2) saldırısı başta olmak üzere sınıfımıza dönük saldırılara karşı duruyoruz. İnsanca çalışma ve yaşam koşulları taleplerimizi yükseltiyoruz. Biliyoruz ki bu taleplerimiz sınıfımızın talepleridir. Sınıfımızın haklı ve meşru taleplerini daha görünür kılmak, sermayenin çok yönlü kuşatması altında hareketsiz kalmış tüm kardeşlerimize mücadeleyi büyütme çağrısı yapmak için Ankara’ya yürüyoruz.”

“Madde 25/2 (Kod 29) kaldırılsın! Tüm çalışanlara iş ve gelir güvencesi! Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın!” talepleriyle gerçekleşen Ankara yürüyüşünü başlatmak için 31 Temmuz günü Sinbo fabrikası önünde basın açıklaması için toplanıldı.

HDP Esenyurt ilçe yöneticilerinin yanı sıra HDP İstanbul milletvekili Züleyha Gülüm ve HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş’in katıldığı basın açıklamasına BDSP, Birleşik İşçi Kurultayı, DEV TEKSTİL, Dev Yapı-İş, DGB, DÖB, Emeğin Gücü Derneği, ESP, Genç İşçi Derneği, İşçi Hareketi Koordinasyonu, Metal İşçileri Birliği, Mücadele Birliği de destek verdi.

Valiliğin “eylem yasağı” kararı gerekçe gösterilerek polisin yürüyüşe izin vermeyeceği dayatmalarına ve yürüyüşün engellenme çabalarına karşı mücadelelerinin meşru ve haklı olduğu vurgulanan eylemde, destekçiler tarafından konuşmalar yapıldı. İşçi ve emekçilere yönelik hak gasplarının pandemi sürecinde katmerlendiği belirtilen konuşmalarda, AKP-MHP iktidarının sermayeye sunduğu hizmet teşhir edildi. Bu hizmetin bir parçası olarak, sermaye düzenini ve kendi dinci-faşist rejiminin bekasını korumak isteyen iktidarın Kürt halkı ve göçmenlere dönük ırkçılığın önünü açtığı, “terör” demagojisiyle, şoven milliyetçilik ve dinsel gericilikle işçi-emekçileri bölmeye çabaladığı üzerinde duruldu. Tam da bu nedenle, fabrikalarda, iş yerlerinde işçi ve emekçilerin bir araya gelip örgütlenerek hem haklarına sahip çıkması gerektiği hem de kardeşliği büyütmesi gerektiği vurgulandı.

Direnişçilere ve destekçilerine gözaltı

Konuşmaların ardından basın açıklaması yapıldı ve Ankara yürüyüşü başlatıldı. Fabrika önünden yürüyüşe geçen kitlenin önüne barikat kuran polis, Sinbo direnişçisi Dilbent Türker ve TOMİS İstanbul Temsilcisi Onur Eyidoğan’ı gözaltına aldı. Ardından saldırıya devam eden polis kitleyi fabrika önüne kadar sürdü. Fabrika önünde de kısa bir süre devam eden bekleyişin sonrasında polis bir kez daha kitleye saldırdı. 10’a yakın kişinin gözaltına alındığı polis saldırılarının ardından fabrika önünde direnen işçilere yönelik polis terörü teşhir edildi.

Gözaltılar aynı gün serbest bırakıldıktan sonra, saldırıyı protesto etmek için saat 20 sularında Sefaköy Metrobüs durağında basın açıklaması yapıldı. Gözaltına alınanların “Baskılar bizi yıldıramaz!” sloganıyla geldiği alanda AKP-MHP iktidarının işçi düşmanlığı teşhir edildi. Ağır sömürü koşullarında çalışmaya, sefalet içerisinde yaşamaya mahkum ettiği işçilerin hakkını aramasına da tahammül edemediği belirtildi. İşçilerin haklarını gasp eden sermayedarların korunduğu, kolluk güçlerinin de işçiler ve emekçiler üzerine salındığı aktarıldı. Tüm bu saldırılara karşı işçi ve emekçilerin haklarına sahip çıkması, birlik olup örgütlenmesi ve mücadele etmesi gerektiği vurgulandı.

2. gün de direnişçilere saldırı

Sefaköy’de Ankara yürüyüşçülerini karşılama eyleminin ardından Küçükçekmece polisi yürüyüşün 2. gününde Sefaköy’de gerçekleşecek basın açıklamasının da yasak olduğunu, yapılması halinde gözaltına alacaklarını söyleyerek tehditte bulundu.

“Pandemide de bildiri dağıtmak yasaklandı ama ticari amaçlı bildiri, stant faaliyetleri serbestti” denildiğinde polisin yanıtı şu oldu: “Biliyorsunuz ticari faaliyetlere yasak gelmiyor. Siyasileri, hükümeti eleştiren eylem etkinliklere yasak geliyor. Bu da, bu kapsamda yasak.”

Polisin bu itirafı, iktidarın pandemi, vb. bahaneler öne sürerek ilan ettiği eylem yasaklarının asıl amacının demokratik hak ve özgürlükleri engellemek olduğunu gösterdi.

1 Ağustos sabah saat 8’de Sefaköy Metrobüs durağında açıklama yaparak yürüyüş gerçekleştirmek isteyen Sinbo direnişçisi Dilbent Türker ve TOMİS temsilcisi bir kez daha gözaltına alındı. Öncesinde yaptıkları açıklamada, “Sinbo direnişimizin 189. gününde Ankara yürüyüşünün de 2. günündeyiz. Yine aynı tablo ile karşı karşıyayız. Yürüyüşümüz engellenmek isteniyor, buluşacağımız nokta polis tarafından çevrilmiş. Kaymakamlık yasakları Kod 29 kaldırılsın talebimizin önüne geçmek içindir. Bizler bu yasakları tanımayacağız” ifadeleri kullanıldı.

Gözaltına alınan direnişçiler Küçükçekmece Kanarya Karakolu’na götürüldü. Akşam 16.00 sularında direnişçiler hâlâ gözaltındayken, bu kez Kadıköy’de TOMİS tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi.

Açıklamada, işçilere reva görülen sömürü koşulları üzerinde durularak kod-29 saldırısına değinildi. Sinbo direnişinin bu kölece çalışmaya ve sefalet koşullarında yaşamaya karşı olduğu ifade edildi. Haklarına sahip çıkan işçilerin 2 gündür polis tarafından saldırıya uğradığı ve gözaltına alındığı teşhir edilen açıklamada, gözaltındaki işçilerle dayanışma için toplanıldığı belirtildi ve gözaltıların derhal serbest bırakılması istendi.

Ankara yürüyüşünün süreceğinin altı çizilen açıklamada, işçilere dayatılan sefalet koşullarının hesabının Çalışma Bakanlığı’na sorulacağı ifade edildi. Ankara yürüyüşü için ertesi gün sabah 08.30’da Kadıköy’de gerçekleşecek eylemin çağrısı yapılarak basın açıklaması son buldu. Sinbo direnişçisi Dilbent Türker ve TOMİS temsilcisi Onur Eyidoğan akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul