İçindekiler:

23 Nisan 2021
Sayı: KB 2021/Özel-16

1 Mayıs’ı savunmak için...
1 Mayıs’ta mücadele alanlarına!
Haklarımız ve geleceğimiz için...
Keyfi yasakları tanımıyoruz!
İEKK: Yaşasın birlik, mücadele, dayanışma!
DGB: Özgürlüğümüz için 1 Mayıs’ta alanlara!
1 Mayıs çağrıları yasak tanımıyor
Emekçi penceresinden 128 milyar doların hesabı
Geleceksizliğin panzehri örgütlü mücadele!
1 Mayıs’ın tarihsel önemi ve devrimci özü - H. Fırat
Lenin’den işçilere 1 Mayıs çağrısı...
Burjuva siyaset de yasak!
Lüks haline gelen “Dinlenme hakkı!”
Küba Komünist Partisi 8. Kongresi
Almanya ve İsviçre’de 1 Mayıs hazırlıkları
Emperyalist rekabet ve Ukrayna gerilimi
ABD ve NATO’nun Afganistan “yenilgisi”
Natanz nükleer tesislerine sabotaj...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

1 Mayıs çağrıları yasak tanımıyor

 

Sermaye devletinin ve dümenindeki AKP-MHP iktidarının 1 Mayıs’a yönelik baskı ve yasaklarını ilan etmesiyle birlikte direnişlere ve 1 Mayıs çağrılarına yönelik devlet terörü devreye girdi. “Pandemi” bahanesiyle ilan edilen yasaklar üzerine geçtiğimiz hafta İstanbul’da eylemlere, çağrılara, bildiri dağıtımlarına polis saldırdı, onlarca kişi gözaltına alındı.

Devlet terörüne rağmen İstanbul başta olmak üzere pek çok kentte 1 Mayıs çağrıları hız kesmeden devam etti.

SML Etiket ve Sinbo önünde saldırı

16 Nisan Cuma günü polis saldırısıyla karşılaşan TOMİS üyesi Sinbo direnişçisi Dilbent Türker ve DEV TEKSTİL üyesi SML Etiket direnişçileri, 19 Nisan’da da direniş çadırlarını kuracaklarını ilan ederek kamuoyuna ve tüm emek, demokrasi güçlerine çağrı yapmıştı. Bu doğrultuda saat 11’de fabrikalarının önünde direniş çadırı kurmak isteyen direnişçiler polisin saldırılarıyla karşılaştılar.

SML Etiket önüne geldiklerinde polis tarafından önleri kesilen direnişçiler, 1 Mayıs’a ve direnişlere dönük yasakları teşhir etti, polisin engelleme çabalarını kabul etmeyeceklerini vurguladılar. Polisin saldırısıyla karşılaşan SML Etiket direnişçisi Seçil Arı, DEV TEKSTİL İstanbul Temsilcisi Okan Karaçam ve DEV TEKSTİL üyesi bir işçi gözaltına alındı.

Sinbo fabrikası önünde polis engeliyle karşılaşan Sinbo direnişçileri saldırılara rağmen fabrika önüne gelerek pankart astılar ve yapılan konuşmaların ardından gözaltına alındılar. Polis saldırısında Sinbo direnişçisi Dilbent Türker, TOMİS İstanbul Temsilcisi Onur Eyidoğan, Ercan Tilmaç gözaltına alındı.

Polis haber takibi için Sinbo önüne gelen gazetecilere de saldırdı. Kızıl Bayrak muhabiri Kardelen Yoğungan, Özgür Gelecek muhabiri Taylan Özgür Öztaş, Mücadele Birliği muhabiri Serpil Ünal gözaltına alındı.

“1 Mayıs da direnişlerimiz de yasaklanamaz!”

21 Nisan Çarşamba günü “İşten atmalara, zorbalığa ve sendika düşmanlığına geçit vermeyeceğiz! 1 mayıs yasaklanamaz!” şiarıyla Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda eylem yapmak için toplanıldı.

Bakırköy ve Bayrampaşa belediyeleri direnişçileri, Sinbo, SML Etiket ve Tur Assist direnişçilerinin yanı sıra 1 Mayıs Platformu, Birleşik Mücadele Güçleri, Genç İşçi Derneği, HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, HDP Bakırköy İlçe Eşbaşkanı’nın da katıldığı eylem polis ablukasıyla karşılaştı. Açıklama yapılmasını pandemi yasağı bahanesiyle engelleyen polis kitleye saldırdı ve 40’a yakın kişiyi gözaltına aldı.

Gözaltına alındıkları otobüste canlı yayın yapan işçiler şunları ifade etti: “Pandemi önlemi almayan sermaye devleti 1 Mayıs’ı yasaklamak için keyfi yasaklar açıklıyor. Bizlerde 1 Mayıs yasaklanamaz talebi ile Bakırköy Meydanı’ndaydık.”

“1 Mayıs yasaklanamaz, direnişlerimiz yasaklanamaz” denilen gözaltı otobüsünde sloganlar atıldı ve 1 Mayıs marşı okundu. Gözaltına alınanlar hastanede sağlık kontrolü sırasında işkence gördü ve avukatlar da saldırıya uğradı.

“Bu ablukayı muhakkak aşacağız”

22 Nisan Perşembe günü Kadıköy’de eylem yapmak isteyen 1 Mayıs İstanbul Bileşenleri de polisin saldırısıyla karşılaştı. “Anti-demokratik uygulamaları kabul etmiyoruz!” çağrısıyla Kadıköy’de gerçekleştirilmek istenen açıklama öncesi ajitasyon konuşmaları gerçekleştirildi. Ajitasyon konuşmalarının ardından polis saldırdı ve 40’ı aşkın kişi gözaltına alındı.

Konuşmalarda, pandemi bahanesiyle ilan edilen yasakların kabul edilmeyeceği ifade edilirken “Her türlü buluşma yapılırken, lebalep kongreleri toplanırken, pandemi yok muydu?” denilerek, keyfi yasakların 1 Mayıs’ı hedef aldığı teşhir edildi.

HDP’li vekil Musa Piroğlu polis barikatının önünde saldırıları şöyle teşhir etti: “Bu, işçilerin vergisi ile maaş alan polisler, 128 milyar doları hortumlayanları yakalamayanlar, kadın katillerinin tecavüzlerin peşine koşmayanlar, işçilerin hakları söz konusu olunca barikat kuruyorlar.” Piroğlu’nu çembere alan polisler basın emekçilerine de dayatmada bulundular. Basın emekçileri, Piroğlu ve kendilerine yapılan dayatmayı kabul etmedi. Bir süre sonra polis ablukası kaldırıldı.

Gözaltı saldırısının ardından Eğitim Sen binasında basın açıklaması yapıldı. Açıklamada Eğitim Sen adına Ayfer Koçak konuşma yaptı. 40 kişinin gözaltına alındığını belirten Koçak saldırıları “Dünyanın gözü önünde İstanbul gibi bir emekçi kentinde 1 Mayıs sürecinin bildiri dağıtımının bile yasaklandığı bir süreci yaşıyoruz. 1 Mayıs bu sene Emniyet koridorlarında kutlanır hale geldi. Direnen işçilerle başlayan süreç sendikalarla ilgili baskı ile devam etti. İstanbul 1 Mayıs Bileşenleri olarak İstanbul’da 1 Mayıs sürecinin programını açıklamak istedik. Bu Türkiye genelinde böyle. Bu bir haftadır bu saldırıların en çirkin halini yaşıyoruz” diye aktardı. “Bu emekçiler buna dur diyecekler. Biz bu baskıyı muhakkak aşacağız” vurgusu yapılan açıklama “Gözaltılar serbest bırakılsın” ve “1 Mayıs yasaklanamaz” denilerek sona erdi.

1 Mayıs çağrıları engel tanımıyor

Tüm saldırılara karşın 1 Mayıs çağrısı İstanbul başta olmak üzere pek çok kentte hafta boyunca devam etti. Fabrikalarda, işçi-emekçi semtlerinde yürütülen faaliyetlerle, gerçekleştirilen eylemlerle 1 Mayıs’ta alanlara çıkma çağrısı yapıldı.

İstanbul 1 Mayıs Platformu 20 Nisan Salı günü saat 17.00’de Kadıköy’de Eminönü İskelesi’nde bildiri dağıtımı gerçekleştirdi. Ajitasyonlar eşliğindeki bildiri dağıtımı boyunca, alınmayan pandemi önlemleri, yasaklar, yasaklara karşı mücadelenin ve sokaklara çıkmanın önemi vurgulandı. İşçi-emekçilere 1 Mayıs’ta alanlara çıkma çağrısı yapıldı.

Sivil polisler Kaymakamlık’ın yasak kararını ileterek bildiri dağıtımının sonlandırılmasını istedi. Dağıtımın bitirilmeyeceği söylenerek vapur çıkışlarında dağıtımına devam edildi. Ardından Kadıköy sokaklarında ajitasyonlar eşliğinde bildiri dağıtımı devam etti. Sivil polisler sürekli olarak kamera kaydı ve tacizlerle takip etse de 1 Mayıs çağrısı engellenemedi.

1 Mayıs Platformu bileşenleri 22 Nisan’da Dudullu’da İMES A Kapısı önünde dağıtım gerçekleştirdi. 1 Mayıs’ın yasaklanmasına, Kod-29 ve ücretsiz izin saldırılarına karşı işçi-emekçiler alanlarda olmaya çağrıldı. Dağıtımın bitiminde polis çevirmesine yakalanan bileşen GBT kontrolünün ardından dağıldı. Ayrıca BDSP stickerları Sarıgazi, İMES, MODOKO ve Samandıra’da yapıldı.

1 Mayıs Platformu aynı gün Tuzla’da da tersane işçilerini mücadeleye çağırdı. Tersane işçilerine bildirileri ulaştıran platform bileşenleri yapılan konuşmalarda şunları ifade etti: “Siyasal iktidar pandemiye karşı tedbir almıyor, yasaklarla işi yürütmeye çalışıyor. İşçilerin can güvenliği, yaşam hakkını ve sağlığını dikkate almayan hiçbir yasayı tanımıyoruz.”

Sınıf devrimcileri 22 Nisan’da mücadele taleplerini ve 1 Mayıs çağrısını Gebze ve Çayırova’daki fabrikalara, işçi servis güzergâhlarına taşıdı. GOSB, TAYSAD OSB ve E-5 güzergahındaki birçok metal fabrikasına Metal İşçileri Bülteni ulaştırıldı. İşçilerle 1 Mayıs yasakları ve hak gaspları üzerine sohbetler edildi. MİB’in sticker ve duvar gazetesi ile Kod-29 saldırısına karşı birliğe ve 1 Mayıs’a çağrı yapıldı. BDSP’nin afiş ve stickerları Çayırova ve Gebze’de merkezi noktalara yapıldı.

İzmir’de Bağımsız Devrimci Sınıf Platfomu’nun 1 Mayıs çağrıları hafta boyunca devam etti. 20 Nisan’da İşçi ve emekçilerin yoğun olarak kullandıkları güzergahlarda, Çiğli merkez, Küçük Çiğli, Menemen üst geçit ve Asarlık, Bayraklı servis duraklarında “Özgürlük ve sosyalizm için 1 Mayıs’a”, “Krizin ve panda minin faturasına hayır!”, “Haklarımız ve geleceğimiz için 1 Mayıs’a!” şiarlı BDSP imzalı afiş ve taleplerin yer aldığı stickerlar yapıldı.

22 Nisan’da da BDSP afiş ve stickerlarıyla 1 Mayıs çağrıları işçi ve emekçilerin yoğun olarak kullandıkları güzergahlarda, Çiğli Güzeltepe, Menemen, Koyundere ve Aliağa’da emekçilere taşındı.

Ege İşçi Birliği de kitlesel, birleşik bir 1 Mayıs’ın kutlanması için çıkardığı bülten ile işçi ve emekçileri 20 Nisan’da mücadeleye çağırdı. “Kriz, pandemi, sömürü, baskı ve zorbalığa karşı 1 Mayıs’ta alanlara!” başlığı ile 1 Mayıs gündemli bülteni Bayraklı’da, Menemen Üst Geçit’te, Asarlık’ta yoğun olarak metal işçilerinin olduğu işçilere bülten ulaştırıldı.

Çiğli Organize’de Birleşik Metal-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu ZF fabrikasında 15.00 vardiya girişi ve çıkışında işçilere bülten ulaştırıldı. Vansan pompa işçilerine akşam iş çıkış saatinde ajitasyon konuşmaları eşliğinde 1 Mayıs çağrısı yapıldı.

22 Nisan’da Halkapınar Sarnıç’ta sabah 07.00’de emekçilere ajitasyon konuşmaları eşliğinde bülten ulaştırıldı. Ayrıca “Kriz, pandemi, sömürü, baskı, zorbalık… Bıçak kemikte! 1 Mayıs’ta alanlara!” şiarlı afişleri Buca, Karabağlar, Gaziemir, Halkapınar, Bayraklı, Naldöken, Soğukkuyu, Çiğli, Küçük Çiğli ve Aliağa’da yaygın yapıldı.

BDSP’nin Bursa’da da 1 Mayıs çağrıları sürdü. “Haklarımız ve geleceğimiz içn 1 Mayıs’a”, “Özgürlük ve sosyalizm için 1 Mayıs’a” şiarlı stickerlar, servis noktalarında ve emekçi semtlerinde yapıldı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul İl Örgütü, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğü Unkapanı Sosyal Güvenlik Merkezi önünde yaptığı eylemle 1 Mayıs’a çağrı yaptı.

“Herkes aç, yoksul, işsiz. İnsanlar intihar ediyor. Haberiniz var mı?” yazılı ozalitin açıldığı eylemde konuşan ESP İl Yöneticisi Gamze Toprak açlığa ve yoksulluğa karşı mücadele etmekten, sokaklarda olmaktan başka çarenin olmadığına dikkat çekerek “Açlık yoksulluk dayatan faşist şeflik rejimine karşı 1 Mayıs’ta Taksim’e, sokaklarda mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

Engelleme girişimleri ve gözaltılar

Sarıgazi’de 1 Mayıs’a çağrı yapan 8 Partizan okuru gözaltına alındı. Yeni Demokrasi’nin haberine göre afiş faaliyeti yürüten Partizan okurları, pandemi bahanesiyle ilan edilen yasak gerekçe gösterilerek gözaltına alındı.

Esenyurt’ta da Halkevleri tarafından yürütülen 1 Mayıs çağrı faaliyetleri polisin engelleme girişimiyle karşılaştı. Perşembe pazarında bildiri dağıtan Halkevleri üyeleri pandemi bahanesiyle polis tarafından engellenmeye çalışıldı.

Sınıf devrimcileri Ankara’da 1 Mayıs çalışmalarını sürdürürken, Altındağ ve Sincan’da polis saldırısı sonucunda gözaltına alındı.

Sınıf devrimcilerinin, işçi servis güzergâhlarında, emekçi mahallelerinde şehir merkezinde yaygın bir şekilde yürüttüğü faaliyetler 22 Nisan’da Hacettepe, İbn-i Sina, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi gibi hastanelerin bulunduğu Altındağ’da devam etti. Ankara İşçi Meclisi’nin 1 Mayıs çağrı afişlerini yapan sınıf devrimcileri polis saldırısıyla karşılaştı. Polis saldırısı sonucu zorla polis aracına bindirilmek istenen bir sınıf devrimcisi 1 Mayısların yasaklanamayacağını ve devrimci faaliyetin engellenemeyeceğini haykırarak gözaltına alındı. Altındağ polis karakoluna götürülen sınıf devrimcisi para cezası kesildikten sonra serbest bırakıldı. 

Bugün öğlen saatlerinde Sincan’da BDSP’nin 1 Mayıs’a çağrı yapan afişlerini asan bir sınıf devrimcisi gözaltına alındı. Ankara Valiliği’nin 1 Mayıs’ı engellemeye yönelik ilan ettiği bildiri, afiş, eylem, etkinlik vb. faaliyetlere yönelik yasağı bahanesiyle polis engelleme girişiminde bulundu. Polisin saldırgan tutumuyla gözaltına alınan sınıf devrimcisi Kabahatler Kanunu’ndan ceza kesilerek serbest bırakıldı.

Tekirdağ’da 1 Mayıs çağrıları

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun (BDSP) “Özgürlük ve sosyalizm için 1 Mayıs’a!” ve “Haklarımız ve geleceğimiz için 1 Mayıs’a!” şiarlı stickerları Çorlu, Çerkezköy ve Ergene ilçelerinde işçi mahallelerine yaygın bir şekilde yapıldı.

Metal İşçileri Birliği’nin (MİB) “Ücretsiz izin yasaklansın! KOD 29 kaldırılsın! Haklarımız ve geleceğimiz için 1 Mayıs’a!” şiar ve taleplerin olduğu stickerları Çorlu ve Çerkezköy’de işçilerin yoğun olarak kullandığı güzergâhlara yapılırken, “Kriz ve salgına karşı 1 Mayıs’a, mücadeleye!” başlıklı Metal İşçileri Bülteni yine aynı yerlerde servis noktalarında metal işçilerine ulaştırıldı.

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası’nın (DEV TEKSTİL) 1 Mayıs’a çağrı stickerları Çorlu ve Ergene ilçelerinde yapılırken, “Bu böyle gitmez, sömürü devam etmez” başlıklı 1 Mayıs bülteni Çorlu ve Ergene’de tekstil işçilerine ulaştırıldı.

Dağıtımlarda işçilerle sohbetler edilerek pandemiyi sermayedarların nasıl fırsata dönüştürdüğü üzerine konuşuldu. İşçiler kendi fabrikalarında yaşadıkları ağır çalışma koşullarından ve ücretlerinin düşüklüğünden bahsederek her şeyin farkında olduklarını ifade ettiler. Ayrıca işçiler salgının bu dönem yine fabrikalarda arttığını her gün aralarında testi pozitif çıkan arkadaşları olduğunu, buna rağmen önlemlerin sadece maske takmakla sınırlı olduğunu söylediler.

 

 

 

 

 

Direnen işçilere saldırıyı görmediler...

 

19 Nisan günü fabrika önlerinde TOMİS üyesi Sinbo işçisine ve DEV TEKSTİL üyesi SML Etiket işçilerine yönelik polis saldırıları ve gözaltılar ilerici-devrimci basında da geniş yer buldu.

Buna karşın, kendisine “komünist”, “sosyalist” diyenlerin de olduğu kimi “muhalif” basın organları ise, bugüne kadar direnişleri görmediği gibi, 19 Nisan’daki saldırıları da görmezlikten geldi.

Bu yayınlar arasında soL, BirGün, Evrensel gibi “sosyalist” olmak iddiası taşıyanların yanı sıra TELE1, Cumhuriyet, Sözcü, OdaTV  gibi “muhalif” olmak iddiası taşıyanlar da yer aldı.

 

 

 

 

 

2021 1 Mayıs’ını kimler temsil ediyor!

 

2021 1 Mayıs’ına sayılı günler kala iktidar keyfi yasaklar getirdi. Keyfi kararların asıl amacının 1 Mayıs’ı ve her türlü zorbalığa rağmen direnme iradesi koyanları engellemek olduğu açık.

Ne yazık ki koca konfederasyonlar keyfi yasaklar karşısında bir tutum ortaya koyamadılar(!) 1 Mayıs’a getirilen keyfi yasaklara karşı irade koyanlar, 1 Mayıs’a sahip çıkanlar, direnen işçiler ve devrimci ilerici güçler oldu. Konfederasyonlar ise aldıkları (almadıkları) tutumla sermaye devletine “yasaklarınız kabulümüzdür” demenin ötesine geçmediler.

 

Aynı gün, iki görüntü…

Türk-İş, Hak-İş bürokrasisine değinmeye dahi gerek yok. Fakat mücadele ile kurulmuş işçi emekçi örgütlerinin başını tutan ağalara fazlası ile değinmek gerekiyor. Günlerdir suskunluğunu koruyan DİSK, KESK, TMMOB, TTB bugün (21 Nisan) bir açıklama gerçekleştirdiler. Açıklamada “dağ fare” bile doğuramadı. Söyledikleri tek şey temsili bir dizi programlar oldu. Yani, biz keyfi yasakları tanıyoruz sorun çıkarmayacağız, siz de bizim bazı yerlere çelenk bırakmamıza izin verin, demiş oldular.

Ne tesadüftür ki konfederasyonlar açıklamalarını Direnişçi işçilerin günlerdir duyurusunu yaptığı Bakırköy eyleminin yapılacağı saatlere denk getirdiler. Samimiyetten yoksun bürokrat takımı kendilerine de çağrısı yapılan eyleme katılmak yerine salonlarda boy göstermeyi tercih ettiler. Gelip direnişçilerle birlikte 1 Mayıs açıklaması yapmaktan özenle kaçındılar. “Direniş bulaşıcıdır”, herhalde direnme iradesi koyanlardan kendilerine bir şeyler bulaşmasından korktular.

Bizler bu bürokrat takımına hatırlatalım! 1 Mayıs’lar salonlarda değil mücadele alanlarında kazanıldı. Siz ne kadar 1 Mayıs’ın mücadeleci değerlerini yok etmeye çalışanların ekmeğine yağ sürseniz de biz buna izin vermeyeceğiz. Başına çöreklendiğiniz, mücadelelerle kurulmuş örgütlerin başından er ya da geç sizleri silip atacağız.

Yukarıdaki resimler açıkça göstermektedir ki 2021 1 Mayıs’ını ve 1 Mayıs’ların değerlerini koltuklarda ahkâm kesenler değil, mücadele alanlarında keyfi yasaklara karşı direnenler temsil etmektedir. Tarih 1 Mayıs’ın, işçi sınıfının mücadele değerlerine, birikimine sırt dönenleri bir kere daha yazmıştır.

Bakırköy’de direnenler, koltuklarında yasakları utangaçça kabul edenlere, 1 Mayıs şehitlerinin verildiği alanlara gitmeyi hak etmediklerini göstermiştir.

Kahrolsun bürokratlar!

Yaşasın direnenler!

DEV TEKSTİL İstanbul Temsilciliği
TOMİS İstanbul Temsilciliği