16 Şubat 2018
Sayı: KB 2018/07

Birleşik, kitlesel direniş!
Şovenizmin etkisi işçi sınıfı harekete geçene kadardır
Sosyal-şovenizm üzerine
Türkiye-ABD/NATO arasındaki “geleneksel” ilişkiler
HDP 3. Olağan Kongresi gerçekleştirildi
“Kamu yararını savunmaya devam edeceğiz!”
Kamu emekçilerinin direnişi 1. yılında
Petrol-İş İstanbul 1 No’lu Şube Genel Kurulu
İşgalci HT Solar işçileri ne kazandı?
Örgütlenme seferberliği başlatıyoruz!
2018 8 Mart’ı ve eylem hattımız
Vera Zasuliç
Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü
“Bu Pazar kanlı Pazar”
Emperyalist-siyonist saldırganlığa karşı öfke büyüyor!
Yeni bir saldırı ve savaş hükümeti
“İntihar toplumsal bir anlama sahiptir”
İnancımızı kuşanalım, tıpkı öfkemiz ve umudumuz gibi!
Sıcak Bir Günün Şafağında
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Hediye alma, “özel” ilan etme, mücadele et...

Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü

 

8 Mart 1857’de Amerika’nın New York kentinde 40 bin dokuma işçisi kadın, uzun ve kötü çalışma koşullarına karşı; 10 saatlik iş günü talebi için greve gittiler. Kapitalizmin vahşi sömürüsü, gittikçe daha çok kadını bir araya getirdi ve kapitalist sömürüye karşı başkaldırmaya itti. Ve Amerika işçi hareketi tarihinde kadınlar, kapitalist düzene karşı mücadelelerinin en güzel örneklerini verdiler.

8 Mart 1886'da yine New Yorklu tekstil işçisi kadınların “Eşit işe, eşit ücret”, “sendikalaşma ve oy hakkı” için başlattıkları direnişe patronlar ve polisler vahşice saldırdı. Yüzlerce kadın işçi yakılarak katledildi. Hafızalara kazınan acı olaydan sonra 1910’da gerçekleşen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nden Clara Zetkin 8 Mart’ın “Uluslararası Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak ilan edilmesini önerdi ve öneri kabul edildi.

***

8 Mart, Dünya Emekçi Kadınlar Günü’dür! Herkesin birbirine hediyeler aldığı bir “özel gün” değil mücadele günüdür. Kadının özgürlük ve eşitlik mücadelesini simgeler. 8 Mart’ın ortaya çıkışı ve onuru işçi sınıfı hareketine ve sosyalizme aittir.

Tarihin belirli bir evresinden bugüne kadınlar iki kat ezilmekte, sömürülmektedir. İşyerlerinde kadınlar patronlar gözünde ucuz iş gücü olarak görülüyor ve esnek, güvencesiz çalıştırılmaya maruz bırakılıyor. Bunun yanında kadınlar yaşamın her alanında türlü hakaretlere, küfür ve tacizlere maruz kalıyor. Ortaçağ’da yakılan kadınlar bugün hâlâ sokak ortasında katlediliyor. Emperyalist savaşlarda alınıyor, satılıyor, tecavüze uğruyor...

Liselerimizde yaşanan taciz, tecavüz ve istismar olaylarına da her gün bir yenisi ekleniyor. Okuduğumuz okulda, yürüdüğümüz sokakta, staj yaptığımız fabrikada sömürülüyor, tacize uğruyor, öldürülüyoruz! Çocuklara yönelik şiddetin her türlüsünü fazlası ile yaşıyoruz. Çocuk işçilikten çocuk yaşta evlendirilmeye, hapsedilmeye, fiziksel şiddete uğramaya kadar... 115 çocuğun hamile olması bunun en son örneklerinden biri.

***

8 Mart’ın çağrısı açık. Her an yok sayıldığımız bir sistemdeyiz. Kadınlara bir günü “özel” ilan etmek sömürü sarmalını aklamaktır. Hediye alma, “özel” ilan etme, mücadele et! 8 Mart’ta öldürülen New York’lu kadın dokuma işçilerinin çağrısına yanıt ver, kendi geleceğini ellerine al! 8 Mart’ın çağrısı bir savaş çağrısıdır.

107 yıl önce tekstil işçisi kadınların yaktığı mücadele ışığını, kendi mücadele ışığımıza katacağız. 8 Mart’ın mücadele çağrısını okul sıralarımızdan yaşamımızın her alanına taşıyacağız!

Her yerde haykıracağız. Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!

Devrimci Liseliler Birliği

 

 

 

 

Tacize sessiz kalma... Hesap sor!

 

Meslek lisesi öğrencilerinin staj adı altında maruz kaldığı sömürüde neredeyse her gün bir arkadaşımız iş cinayetlerinde katlediliyor, yaralanıyor, tacize uğruyor. Bunun son örneği olarak; Sakarya’da meslek liseli bir arkadaşımız staj gördüğü vagon fabrikasında çalışırken rahatsızlanmış, fabrikanın doktoruna gitmiştir. Tacize uğrayan arkadaşımızın “önlem” olarak sadece çalıştığı bölüm değiştirilmiştir. Patronlar yalnızca zenginliklerini düşünmüş, işçileri ve onların parçası olan biz stajyerleri önemsememiştir.

Birçok fabrikada benzer baskı ve sömürü uygulamaları yaşanmaktadır. Buna karşın daha öncesinde Yazaki fabrikasında tacize sessiz kalmadığı ve sendikada örgütlendiği için işinden olan Dilek Gültekin günlerce direniş gerçekleştirmişti. Yine Yazaki’de Ayten arkadaşımızın tacize sessiz kalmadığını biliyoruz.

Sömürü, baskı, taciz, tecavüz tümü bu sisteme ayna tutmaktadır. Fabrikalarda her anımızı zorla çalışmaya mecbur bırakan bu sömürü çarkları patronları zengin etmeye yaramaktadır. Bir de bütün bunların yanında bedenimize dönük cinsel saldırılar da bu sömürü zincirleri kalınlaşsın diye yapılmaktadır. Ancak biliyoruz ki kadınların tüm toplumda tacize, tecavüze, şiddete maruz kaldığı bu sistemde yalnız değiliz.

Meslek Liseliler Birliği olarak baskıya, sömürüye, tacize sessiz kalmayacağız. Bizlere takılmaya çalışılan bu zinciri parçalayacağız. Birliğimizi güçlendirip, hesap soracağız!

Meslek liseliler birliğe, MLB’ye!

Meslek Liseliler Birliği

 

 

 

 

İstanbul’da gençlikten seminer ve eğitim çalışması

 

Okulların tatil döneminde Devrim Okulları gerçekleştiren Devrimci Gençlik Birliği (DGB), yeni dönemin açılmasına kısa süre kala eğitim çalışmalarına hız verdi.

Ortadoğu üzerine seminer

İstanbul’da gençlik, Ortadoğu üzerine bir seminer gerçekleştirdi. Efrîn işgalinin ana konu olduğu seminerde anlatım konunun tarihsel boyutlarını ele alarak yapıldı. ilk olarak Ortadoğu’nun neden önemli olduğunun anlatıldığı sunum canlı bir tartışma ortamında devam etti.

Sunumun ana vurgularından biri Ekim Devrimi’nin emperyalistlerin Ortadoğu politikasında belirleyici noktada duruyor olmasıydı.

Kapitalizmin krizinden emperyalist hegemonya mücadelesine, savaş ve işgal politikalarına ve güncel boyutlarına dek Efrîn işgali ve Türkiye’nin iç politikasına yansımaları üzerinde duruldu.

Sunum harita üzerinden yapılan ek anlatım ve sorulan soruların cevaplanması ile bitirildi. Ardından çeşitli gündem ve sorularla tartışma devam etti.

Kadın sorunu” konulu eğitim çalışması

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne hazırlık kapsamında eğitim çalışması planlanmış, “Kadın sorunu üzerine konferanslardan - H. Fırat” başlıklı makalelerin çalışmaya konu edilmesi kararlaştırılmıştı. Bu kapsamda ilk toplantı geçtiğimiz günlerde gerçekleştirildi.

Kadın sorununun günümüz burjuva toplumunda çok boyutlu olduğu, ailede, toplumda kadının ikinci sınıf olarak görüldüğü, aşağılandığı üzerinde konuşuldu.

Kadın sorununun tarihsel boyutu üzerine yapılan ayrıntılı tartışmalarla birlikte bir sonraki çalışma planlanarak bitirildi.

 


 
§