11 Ağustos 2017
Sayı: KB 2017/31

Dinci-faşist zorbalığa geçit verme!
Nuriye ve Semih ile dayanışmaya!
İktidarın hizmetinde hukuk
Dinci gericiliğin muhafızları
Türkiye tarım alanlarını kaybediyor!
MİB MYK Ağustos Ayı Toplantısı Sonuçları
Metal TİS süreci yaklaşıyor…
“Tekstil ve dokuma işçileri kölece çalışma koşullarından mutlaka kurtulacaktır!”
Ekim Devrimi’nin şanlı tarihi işçi sınıfına ve öncülerine yol gösteriyor
“Örgütlü mücadele rotamız olmalı!”
OHAL varsa direniş de var!
Okul parası kazanmak için çalışıyor, dövülüyor, öl(dürül)üyoruz...
Mesleki Eğitim ve Mücadele Semineri sonuç bildirgesi
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın direnişi üzerine
Efrîn’i işgal tehdidi devam ediyor
Suriye savaşı ve İdlib halkası
Kapitalizm öldürmeye devam ediyor!
Adana organize sömürü cehennemi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kapitalizm öldürmeye devam ediyor!


Son bir hafta içinde kapitalizm onlarca işçinin kanını döktü. Daha fazla kar için dökülen yine işçi kanı oldu. Uşak’ta henüz 19 yaşında gencecik bir işçi olan Ümit kapitalizmin yarattığı yoksullukla baş etmeye çalışırken buğday yığınının altında kaldı. Ümit’in umutları kapitalizmin kanlı çarkında yitip gitti.

Yoksulluğun inşaatta çalışmaya sürüklediği İhsan Göçeri inşaatın 12. katından düşerek yaşamını yitirdi. En fazla iş cinayetlerinin yaşandığı inşaatlarda İhsanlar yaşanacak onlarca yıllık ömürlerini geride bırakarak yitip gittiler.

İş cinayetinin bir diğer adresi Tekirdağ’dı, Çerkezköy’de bulunan Dinarsu halı fabrikasında bir iş cinayeti yaşandı. Faruk Yıldız forkliftin altında kaldı. Gencecik bedeni kanlar içinde kalan Faruk kapitalizmin ölüm çarkının yeni halkası oldu.

Bu iş cinayetleri Çalışma Bakanlığı’nın “hedef sıfır kaza” kampanyasının sıfırlanması demekti. Zira kandan beslenen kapitalizmin egemen olduğu Türkiye’de sıfır kaza söyleminin hiçbir karşılığı yoktu.

İşçi sağlığı için önlem almak kapitalizmin kanla dönen çarkının doğasına aykırıdır. İşçi sağlığı ve güvenliği önlemleri için yapılacak her şey kan emici burjuvazi için gereksiz masraftır. Bunun için işçiler kum torbası yerine kullanılır. Bunun için bir maske, bir eldiven, bir iş ayakkabısı bile işçilere çok görülür.

İş cinayetlerinin sorumlusu kapitalistlerdir. Onlar OHAL’in rüzgarını arkalarına alıp seri katiller gibi işçi kanı döküyorlar.

Kapitalistlerin fıtratında işçi katilliği var. Ölümü bile bile maden ocaklarına giren, inşaatlarda tek bir ince tahta üzerinde çalışan işçilerin varlığını bile utanmadan ranta çevirenler kapitalistlerdir.

Kapitalistler için iş cinayetleri bir istatistiki veriden ibarettir. Zerre kadar kaygı duymazlar. Zira geride kanlarını dökecekleri milyonlarca işsiz vardır. Kapitalistler için zerre kadar önemi olmayan işçi ölümlerinin ateşi işçi ailelerinin ocaklarına düşer.

Yaşanan iş cinayetlerindeki rekor artıştan AKP iktidarı da dolaysız olarak sorumludur. Zira, iş cinayetlerinin en fazla mağduru olan taşeron işçilerinin sayısını 450 binden 1 milyon 800 bine çıkarama sürecinin önünü o düzledi. İş cinayetleri karşısında kılını bile kıpırdatmadı. “Bu işin fıtratında ölüm var” diyerek işçi katliamlarına onay verdi. 6331 sayılı yasanın yürürlüğünü 2020’ye erteleyerek iş cinayetlerinin sorumlusu kapitalistlere kol kanat gerdi. İşçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin düzenleme yapmaktan, kapitalistler rahatsız olmasın diye özenle kaçındı.

AKP iktidarının tek bir derdi var! O da kapitalistlerin daha fazla kazandıkları çalışma koşullarını Türkiye’nin her noktasında egemen kılmak. İşçi katliamlarını önlemek AKP iktidarının fıtratına aykırıdır. Bunun için kapitalistleri işçi sağlığı ve güvenliği için önlem alma yükünden kurtarmak için canhıraş çalışmaktadır.

AKP iktidarının iş cinayetlerinin önünü açmaktaki mahirliği ve kapitalistleri koruma altına alması nedeniyle Türkiye 100 bin çalışan başına ölümlü iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada on üçüncü sıraya yerleşti. Bu karanlık tablo işçi sağlığı ve işçi güvenliğine zerre kadar değer vermeyen, kan emici kapitalistlerin daha fazla kâr etmesi için mesai yapan AKP iktidarının yarattığı tablodur. Çünkü AKP iktidarı her daim burjuvazinin işçi kanıyla büyüttükleri kârlarına önem verdi. Bunun için işçilerin yakınlarının feryatlarını duymazdan geldi. Bunun için işçilerin cansız bedenlerine zerre kadar değer vermedi.

Türkiye’de en fazla iş cinayetlerine maruz kalanlar taşeron işçileridir. Zira kapitalizm, kapitalistler kuralsız işçi çalıştırmayı karlarını büyütmenin kanlı anahtarı olarak görmektedirler. Kapitalist Türkiye karanlığında Çalışma Bakanlığı kapitalistlerin kanla örülü düzeni sürsün diye sözde denetim görevini bile yapmaktan özenle kaçınmakta, kapitalistleri kollamakta sınır tanımamaktadır.

İş cinayetlerinin son bulmasının yolu yasal düzenlemelerden değil, işçilerin örgütlü mücadelesinden geçmektedir. İşçilerin lehine olan yasalar ancak işçiler birleşince çıkarılır ve ancak işçiler hakları uğruna mücadeleyi sürdürdüğü sürece bu yasaların pratikte bir hükmü olur.

İş kazalarının en büyük nedeni Türkiye’de ve dünyada egemen olan kapitalizmin varlığıdır. İşçi sağlığı ve güvenliğinin kalıcı olması ise işçilerin başına bir kara kabus gibi çökmüş kapitalizmin varlığına son vermekle mümkün olacaktır.

 

 

 

 

Yedi ayda en az 1119 işçi katledildi!

 

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin yayınladığı Temmuz ayı iş cinayetleri raporuna göre, yılın ilk yedi ayında en az 1119 işçi yaşamını yitirdi.

Raporda iş cinayetlerine ilişkin “planlanmış politik cinayet” tanımlaması yapılarak, sorumluluğun “ne iş makinesi, ne işçi hatası, ne de tek tek işveren kusuru” olduğu ifade edildi. İş cinayetlerinin asıl nedeninin, ucuz ve güvencesiz işçiliğe dayanan düzen olduğuna dikkat çekilerek “Bunun adı işçi kırımıdır; işçi sınıfına karşı sistematik bir toplumsal savaştır” vurgusu yapıldı.

Raporun giriş bölümünde ayrıca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 27 Temmuz 2017 verilerine göre kayıtlı işçi sayısının ve sendikalı işçi sayısının artmasına rağmen sendikalı işçi oranının yüzde 11,95’e düştüğüne dikkat çekildi.

Temmuz ayında en az 205, yılın ilk 7 ayında ise en az 1119 işçinin yaşamını yitirdiği belirtildi.

Temmuz ayında iş kollarına göre iş cinayetlerinin dağılımında başı çekenler şu şekilde; inşaat, yol iş kolunda 51 işçi; tarım, orman iş kolunda 45 işçi; taşımacılık işkolunda 19 işçi; belediye, genel İşler işkolunda 12 işçi; ticaret, büro işkolunda 11 işçi... yaşamını yitirdi.

Nedenlerine göre dağılımda ise trafik, servis kazası nedeniyle 49; yüksekten düşme nedeniyle 41; ezilme, göçük nedeniyle 31 işçinin yaşamını yitirdiği belirtildi.

Yaş gruplarına göre dağılım şöyle: 14 yaş ve altı yaş grubunda 2 işçi, 15-17 yaş grubunda 8 işçi, 18-27 yaş grubunda 34 işçi, 28-50 yaş grubunda 99 işçi, 51-64 yaş grubunda 38 işçi, 65 yaş ve üstü yaş grubunda 9 işçi ve yaşı belirlenemeyen 15 işçinin yaşamını yitirdiği belirtildi.

Ayrıca Temmuz’da iş cinayetlerinin başta sanayi kentleri olmak üzere 60 kente dağıldığı da raporda yer aldı.

 
§