16 Haziran 2017
Sayı: KB 2017/23

AKP iktidarı hak arama mücadelesini tamamen ortadan kaldırmak istiyor
Ölümü görüp, sıtmaya razı olmak ya da mücadelenin yolunu tutmak!
“KESK bütün ihraçları direnişe çağırmalı ve var olan direnişleri büyütmeli”
Yüksel direnişi saldırılara rağmen sürüyor
“İşimize ve iş güvencemize sahip çıkıyoruz!”
İşçilerden Chinatool Otomotiv yönetimine yanıtlar
Sendika düşmanlığına, kölelik dayatmalarına karşı grev ve direnişler sürüyor
Bekaert’te işten atma: İşçiler sendikaya ve patrona tepkili
MİB MYK Haziran Ayı Toplantısı Sonuçları
Alpagut Direnişi
Trump’ın Vahhabilerle “kılıç dansı” ve Katar krizi
İngiltere seçimi ve İşçi Partisi’nin yükselişi
Birlik ve ayrılığın gölgesindeki İspanya ve ulusal hareketlerin açmazları
“Bağımsızlık referandumu” ve sermaye devletinin gerici direnci
Dinci gericilik eğitime şekil vermeye çalışıyor
Polis, TAYAD üyesi İnanç Özkeskin’i katletti
“Sur halkı göçe zorlanıyor, bölgenin yapısı değiştiriliyor”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Bekaert’te işten atma:

İşçiler sendikaya ve patrona tepkili

 

Kocaeli Alikahya Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu bulunan, Birleşik Metal-İş sendikasının yetkili olduğu Bekaert fabrikasında 13 Haziran Salı günü işçi çıkaracağını duyuran patron bunu dahi beklemeden 12 Haziran’da 4 işçiyi işten attı.

İşten atma saldırısını önceden öğrenen Bekaert işçileri yaptıkları açıklamayla “Birlik olup sahip çıkalım arkadaşlarımıza” demişti.

Birleşik Metal-İş Kocaeli Şube Başkanı Telat Çelik öğleden önce fabrikaya gelerek 4 işçinin atıldığını duyurdu. Çelik’in İnsan Kaynakları gibi sadece işten atmayı duyurmasını eleştiren işçiler, atılanların isminin ise doğrudan Birleşik Metal-İş Sendikası Örgütlenme Daire Başkanı Hami Baltacı tarafından fabrika yönetimine verildiğini ifade ediyorlar.

Duruma tepkili olan işçiler ne yapacaklarını tartışıyorlar.

Bekaert’te TİS sürecinin ardından Birleşik Metal-İş Sendikası, işçilerin tepkilerine rağmen işyeri temsilcilerini görevden almış akabinde de fabrika yönetimi temsilcileri işten atmıştı.

TİS sürecinde sergiledikleri mücadele ile belli kazanımlar elde eden işçilere yönelik patron saldırıları da o günden itibaren baskı ve işten atma şeklinde devam ediyor.

Metal İşçileri Birliği (MİB) de işten atma saldırısı karşısında yaptığı açıklamada şunları ifade etti:

Bekaert’te beklenen oldu! Şimdi hesap sormaya!

Arkadaşlar dün duyurduğumuz ve Bekaert işçilerinin de tepkilerini belirtip, mücadele çağrısı yaptığı işten atma saldırısını patron öne çekti. İşçilerin bu duruma karşı tepkisinin olgunlaşmasının önüne geçmek için erken hamle yaptı.

5 kişiydi. Fakat dün akşam 1 kişinin sağlam durmaması ve af dilemesi üzerine sayı 4’e düştü. Bir de işten atılan işçilere birileri aracılığı ile ‘Hami’den af dileyin bitsin bu iş, hallederiz’ gibisinden haberler gönderildi. Ama işçiler kabul etmedi. Öğlene doğru ise Telat Çelik İK gibi işçilerin işten atıldığını duyurdu.

Şimdi soruyoruz Birleşik Metal’in ‘hamilerine’; bu mudur sınıf-işçi sendikacılığı? Sesini çıkartan işçiyi işten attırmak nedir? O zaman Renault patronu, Enpay patronu iyi mi yaptı? Türk Metal iyi mi yaptı? Ya da senin bunlardan farkın nedir?

Biz söyleyelim; artık geçmişi ve söylemleri dışında bir farkı yoktur. Bu vahim olaydan, işçilerin sendika bürokratları karşısında ‘af dilemesini’ bekleyen anlayıştan hesap sormalıyız. Bu işçi düşmanlığına, koltuk sevdasına geçit vermemeliyiz. Eğer bu işten atılmalara da sesimizi çıkartamazsak, sonra işimiz daha zor olacaktır.

İşçilerin elini kolunu bağlamak istiyorlar. Bekaert işçileri olarak beddua etmenin dışına çıkmalıyız. Böyle söylenmeler yerine yanımızdaki arkadaşlarımıza sahip çıkıp hem sendika ‘hamilerinden’ hem de fabrika yönetiminden hesap sormak için birlik olmalıyız!

 

 

 

 

Onlarca madenden işçiler: Kıdem tazminatıma dokunma!

 

Denfa, Hema, Afşin-Elbistan Linyitleri, Soma ELİ, Karadon TTK, Gelik TTK, Kozlu TTK, Üzülmez TTK, Yeni Çeltek, Bandırma Eti Bor, Kütahya Emet Bor, Zonguldak’tan kaçak ocak işçileri, Adalurya, Park Termik, Deka, Balçınlar, Amasra TTK, Kütahya GLİ, Cenne Linyit İşletmesi, Kalan Madencilik, Demir Madencilik, İmbat, TTK Merkez Atölye, Soma Kömürleri, Özkar, Tarkom maden ocaklarında çalışan madenciler; yayınladıkları ortak bildiriyle “Kıdem tazminatıma dokunma!” dedi.

Maden işçilerinin, kıdem tazminatı hakkına sahip çıkma çağrısı yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Biz maden işçileri olarak, yıllardır sermayenin göz diktiği ve bir süredir kaldırılmaya çalışılan, OHAL keyfiyetiyle de önümüzdeki günlerde uygulamaya getirileceği söylenen kıdem tazminatı fonu ile kıdem gaspına karşı olduğumuzu bildiririz!

“Kıdem çalışırken iş güvencemiz, işsiz dönemlerin kara gün dostudur. Kıdem büyük mücadeleler sonucu kazanılmış bir hakkımızdır. Kıdem konusunda var olan sorunların çözümü kazanılmış hakların gaspı olacak fon uygulaması değildir, olamaz! Kıdem alamayan işçilerin sorunu ve diğer bütün sorunların çözümü, işveren üzerindeki yaptırımların arttırılması, devletin kıdem alamayan işçiler için bir garanti fonu oluşturması, kıdem alma koşulu olan 1 yılın kaldırılması gibi diğer koşulların genişletilmesidir. Diğer yandan 25/2 maddesinden işten atma şartları ağırlaştırılsın, grev yasakları kaldırılarak tazminatsız çıkış engellensin ve sendikalaşma önündeki engeller de kaldırılarak sendika kıdemin güvencesi haline gelsin!

“Ne var ki defalarca hükümet tarafından dile getirildiği gibi, kıdemde mesele işveren üzerinden yükün kalkmasıdır. Bu yüzden beyan ederiz ki kıdem tazminatı konusunda herhangi bir pazarlık yapılamaz!

“‘Kıdem kırmızı çizgimizdir!’ diyen fakat süreç boyunca sessiz kalan sendikaları da uyarıyoruz. Kıdemin gaspı konusunda sessiz kalmanız ya da pazarlığa girişmeniz durumunda madencinin nasırlı elleri yakanızı bırakmayacaktır.

“Biz maden işçileri olarak, bütün işçi sınıfını büyük mücadeleler sonucu kazanılmış ve en temel hakkımız olan kıdem tazminatı konusunda mücadele etmeye çağırıyoruz.”

 

 

 

 

Form Koruyucu Ambalaj işçileri: “Grev işçiler için en büyük silah”

 

İzmir’in Torbalı ilçesine bağlı Ayrancılar’da bulunan Form Koruyucu Ambalaj fabrikasında grev sürüyor. Yılbaşından itibaren süren görüşmelerde ücret, ikramiye ve fazla çalışma konularında anlaşılamayınca 24 Mayıs’ta greve çıktıklarını söyleyen Selüloz-İş Örgütlenme Uzmanı Aykut Günel, taslakların işçilerin kararıyla şekillendiğini ifade etti.

AKP döneminde 13 grevin yasaklandığını hatırlatan Günel, OHAL’in sermayeye yaradığına dikkat çekti.

“Grev işçiler için en büyük silah” diyen Günel, seslerini geniş bir kesime duyurabilmek için çeşitli faaliyetler yapacaklarını söyledi.

2011’deki ilk örgütlenme süreçlerinde 3 ay boyunca direnerek sendikayı fabrikaya soktuklarını söyleyen işyeri temsilcisi ise mücadeleyi büyütmek için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. İmpo, Süperpak, Japar işçilerinin, grevin ilk gününden beri kendilerini yalnız bırakmadığını söyleyen işyeri temsilcisi, direnişi büyütmek ve seslerini duyurmak için herkesin desteğini beklediklerini belirtti.


 
§