26 Şubat 2016
Sayı: KB 2016/08

Baharın çağrısı: Direniş!
“Altına hücum”, talana devam!
Kürdistan’da katliam saldırıları sürüyor
Katiller puslu havayı severler!
İşçi sınıfı ve emekçi kitleler gerici atmosferde boğulmaya çalışılıyor!
Üretimi durdurma eylemleri yaygınlaşıyor
DEV TEKSTİL GMYK Şubat ayı toplantısı sonuç bildirgesi
Kölelik yasalarına karşı gücümüz birliğimizdir!
Bursa ve Kocaeli’de Büyük İşçi Buluşması 6 Mart’ta
Demir Madencilik işçilerinin direnişi üzerine...
Kadın İşçi Kurultayı başarıyla gerçekleştirildi!
Türkiye’de kadın işgücü ve gelişimi / 3
Kamu emekçileri kıskaca alınıyor!
Adliyede devrimci avukatlara saldırı
“DGB’yi fırtınalı süreçlere hazırlayacağız!”
Kadıköy’de Cansel için eylem
Suriye’de ateşkes ilan edildi
Sistemin mülteci krizine bulduğu yeni çözüm
Bölücü devletlerden “bölünme” tartışmaları
Düşman bir ve her yerde!
Sermaye sınıfının çürümesinin en net göstergesi
İmran Aydın ölümsüzdür!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

“Altına hücum”, talana devam!

 

Artvin halkı bir kez daha doğanın talan edilmesine karşı yapılan eylemlerle gündeme geldi. Kapitalizmin para hırsının nasıl yasa-kural tanımadığı bir kez daha görüldü. Çünkü mahkeme kararlarına rağmen AKP ve Cengiz İnşaat yıkıma başladı. Cerattepe bölgesinde 50 binden fazla ağacın kesileceği mahkeme tutanakları ile de tespit edilmiş durumda.

Kimdir bu Cengiz İnşaat?

Mehmet Cengiz’in sahibi olduğu Cengiz Holding de tıpkı diğer benzerleri gibi AKP ile birlikte yükselişe geçen “milli” kapitalistlerden. Tayyip Erdoğan ile de münasebetleri pek iyi. Bugün Artvin halkının inatçı damarına basarak gündeme gelen Mehmet Cengiz, 25 Aralık yolsuzluk kayıtlarında da “Milletin ... .....” diyerek gündeme gelmişti. Bu küfürbaz şirket sadece AKP döneminde 200 milyar dolarlık rant elde etti. 1990’dan bu yana adlığı ihale sayısı 50 iken bunların 40’ı son 12 yıla, AKP dönemine rastlıyor. Rusya tarafından Mersin’e yaptırılacak olan Akkuyu Nükleer Santrali’nin deniz hidroteknik yapılarının anahtar teslimi projelendirilmesi ve inşası ihalesini de aldı. Ayrıca 29 Aralık 2010 tarihinde devlet Cengiz İnşaat’ın 424.4 milyon liralık vergi borcunu, uzlaşma sonucu sıfırladı. ‘Sıfırlama’ işlemleri o günlerde de varmış yani.

AKP ve sermaye; “altına hücum!”

Hatırlatmakta fayda var ki, AKP kadroları Artvin’de önceleri bu yağmaya “karşıydı”. Artvinli olan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik 2002 yılında mecliste yaptığı konuşmada bunu açıkça söylemişti. Ancak suyun başına geçilince, yağmanın vanası açıldıkça açıldı. Artvin halkının bu talana karşı duyarlılığı ise yeni değil. Baskı ve saldırılara rağmen yöre halkının direniş kararlılığı yaklaşık 20 yıldır sürüyor. 2008 yılında yargı, bölgede maden ocağı açılamayacağına karar vermiş, buna rağmen sermayenin Cerattepe’de maden arama ısrarı son bulmamıştı.

Henüz mahkeme devam ederken Cerattepe’de maden aramak için polis ve jandarma eşliğinde bölgeye bir kez daha girildi. Ağaçlara ilk baltalar vurulmaya başlandı. AKP’nin ağaç sevgisi ise kesilen ve kesilecek olan ağaçlar için olmadı. Direnişçi Artvinlilerin barikat için yola koydukları kütük parçaları AKP’li makam ve rant sahiplerinin ağaç sevgisini şahlandırdı. “Bu ağaçları kesenlerden hesap soracağız” tehditleri savruldu.

Cizre’den, Sur’dan Artvin’e! Artvin’den yeni Haziranlar'a!

Artvin’de AKP ve sermayenin ranttaki ortaklığı, bu talana direnenlere karşı da devlet terörü olarak yansıyor. Artvin halkıyla dayanışmak amacıyla yapılan eylemlere yönelik saldırıların da öyle. AKP toplumun derinliklerinde mayalanan öfkenin patlamaya dönüşmesinden korkuyor. Artvin’de estirilen devlet terörünün arkasında bu gerçek var.

Ancak AKP ve çıkarının ortaklaştığı, hizmetkârı olduğu sermaye sınıfı ne yaparsa yapsınlar, ellerinde maşa olarak tuttukları devletlerinin gazabı ne kadar şiddetli olursa olsun işçi ve emekçilerin, kardeş halkların damarlarına basmış bulunuyorlar. Onlar bu damarlardan altın çıkarmaya heveslenirken, derinliklerde birbirine kardeşlik bağıyla bağlı olanların fay hattını da harekete geçirmiş durumdalar.

Yaşanacak toplumsal depremin şiddeti sermaye sınıfını ve onların hizmetkârlarını enkaz altında bırakacaktır. Cizre’den Sur’a, Sur’dan Artvin’e, Artvin’den diğer kentlere, buralardan fabrikalara, sanayi bölgelerine, harekete geçecek fay hattı yeni Geziler'e, yeni 15-16 Haziranlar'a yol açacaktır.

 

 

 

 

Cerattepe'de saldırılar sürdü

 

18 Şubat günü Artvin’in Kafkasör Yaylası’nın Cerattepe mevkiinde yapılmak istenen doğa talanına karşı direnenlere yönelik polis ve jandarmanın saldırılarının ardından Cengiz Holding’e ait Eti Bakır AŞ’ye bağlı ekipler kolluk güçlerinin koruması altında şantiye kurma çalışmalarına ve doğa talanına başladı. Şirketin bakır madeni kurmak için hedeflediği talana karşı 21 Haziran’dan itibaren bölgede kurulan kulübelerde nöbet tutuluyordu. Saldırılarla birlikte kolluk güçleri bu kulübeleri de işgal ederek buraya konuşlandılar.

Aynı günün akşamında ise Artvin’de binlerce kişi İl Özel İdaresi önünde toplanarak doğa talanına ve talan için başvurulan devlet terörüne karşı yürüyüş yuptı. Eylemde, sloganlar atılırken, cep telefonlarının ışıklarıyla kent sokaklarında yürüyüş gerçekleştirildi.

19 Şubat günü ise aralarında İstanbul, Bursa, Giresun, Ankara’nın olduğu kentlerden yola çıkan otobüsler, gece boyunca defalarca durduruldu. Diğer şehirlerden Artvin’e gelerek direnişe destek olunmasını engellemek isteyen polis ertesi sabah Cankurtaran mevkiinde gaz bombalarıyla saldırdı. Saldırıların ardından yeniden Hopa’ya dönen kitle, meydanda buluşarak basın açıklaması yaptı.

21 Şubat günü ise Cerattepe’ye yürüyüş için Hopa’dan gelenlerin önü de Çifteköprü’de jandarma tarafından kesilerek gaz bombalı saldırı gerçekleşti. Polisin hastanenin acil servis bölümüne bile gaz bombası ve plastik mermi attığı öğrenildi.

 

 

 

 

Cerattepe’de direniş geri adım attırdı

 

Cerattepe’de doğa talanına ve doğal kaynakların sermayeye peşkeş çekilmesine karşı başlayan ve Türkiye’nin birçok bölgesine yayılan direniş sermaye devletine şimdilik geri adım attırdı.

Devletin talana ortak olan bakanları ve sözcüleriyle; içlerinde çeşitli milletvekillerinin ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden öğretim elemanlarının yanı sıra Yeşil Artvin Derneği sözcülerinin, Artvin Belediye Başkanı’nın ve Artvin Ticaret Odası Başkanı’nın bulunduğu heyetin görüşmesi 24 Şubat günü yapılırken, Artvin Belediye Başkanı sosyal medyadan “hukuki süreç bitene kadar maden şirketinin çalışmaları durdu” paylaşımında bulundu.

“Hukuki süreç”

Hukuki süreçte madenin çalışmalarının devam edebilmesi için ÇED kararı gerekiyor. Daha önceden hazırlanan ÇED raporunda, şirketin lehine ifadeler yer alırken bu rapor hakkında yürütmeyi durdurma ve iptal davası açılmıştı. Mahkeme, raporun doğruluğunun araştırılması için bilirkişi heyeti atamış fakat süreç bu aşamadayken Cengiz Holding ve sermaye devletinin sözcülerinin de onayıyla, kolluk güçleri eşliğinde doğa talanına başlanmıştı.

Bundan sonra ise 14 Mart’ta bilirkişi raporunun sunulması tahmin edilirken, ardından mahkemenin kararı beklenecek.

 
§