27 Kasım 2015
Sayı: KB 2015/44

Gerici hedeflerine savaşla ulaşmaya çalışıyorlar
“Masum” gösterilmeye çalışılan, Türkiye’nin Suriye’deki kirli çıkarlarıdır
Dink cinayeti; “katil devlet”, çünkü…
Devlet terörünün bir laboratuvarı: Türkiye
Kürt halkıyla eylemli dayanışmayı büyütelim!
Yasak ve katliamlara karşı direniş!
İHD Silvan raporunu açıkladı
Anlatılan senin hikayen değil Mösyö Burjuvazi!
Bayteks işçileri: Direnişimizde kararlıyız!
Mersin’de DEV TEKSTİL Temsilciliği açıldı
Birleşik Metal-İş’te “at izi, it izi!”
Önlemler hiçe sayılıyor, işçiler katlediliyor!
Ford Otosan’da temsilcilik seçimleri üzerine
MİB metal işçilerini sempozyuma çağırıyor
Genel durum ve güncel gelişmeler
Taştekin: Son bariyer yıkıldı
Madalyonun iki yüzü
BM Fransa’nın tasarısını onayladı
EKK’dan 25 Kasım eylemleri
Kadınlar 25 Kasım’da alanlardaydı
25 Kasım etkinlikleri
Özgürlüğümüzden ve geleceğimizden vazgeçmiyoruz!
“Bu davet bizim!”
Kuru bir yaprağa verilmiş söz...
Alaattin Yoldaş'a...
Alaattin'e...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

İHD Silvan raporunu açıkladı

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Silvan’da sokağa çıkma yasağına dair yerinde gözlemler sonucu oluşturulan raporunu İstanbul Şubesi’nde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.

24 Kasım’da düzenlenen toplantıda İHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu başkanı Zeynep Ceren Boztoprak tarafından okunan raporda Silvan’ın Konak, Mescit ve Tekel mahallelerinde 3-14 Kasım arası ilan edilen sokağa çıkma yasağında; Polis Özel Harekat, Jandarma Özel Harekat ve Terörle Mücadele (TEM) ekipleri tarafından Kirpi ve Akrep zırhlı araçlar, zırhlı kepçe, TOMA kullanıldığı, yüksek yerlere keskin nişancılar konuşlandırıldığı, bir çok evin ateşe verilerek kullanılamaz hale getirildiği belirtildi.

Sokağa çıkma yasağından bir gün önce, 2 Kasım günü Müslüm Tayyar’ın (22) Feridun Mahallesi’nde yolda yürürken zırhlı araçtan tarandığı, yaralı halde kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği belirtilen raporda, Mehmet Gündüz’ün de sokağa çıkma yasağının olmadığı Feridun Mahallesi’nde 9 Kasım günü özel harekat timlerinin kahvehaneyi taraması sonucu öldürüldüğü söylendi.

Raporda, sokağa çıkma yasağının uygulandığı günlerde Engin Gezici (24) ve İsmet Gezici’nin (65) keskin nişancı ateşiyle öldürüldüğü ifade edilirken; Yakup Sinbağ (20), Sertip Polat (20) ve Süleyman Güleç’in (26) ise özel harekat timlerinin açtığı ateşle öldürüldüğü söylendi.

Raporda onlarca kişinin yine kolluk güçleri tarafından vurularak yaralandığı, ayrıca ismi öğrenilemeyen 5-7-11 yaşındaki çocukların da yaralılar arasında olduğu belirtildi.

İHD heyetinin raporda yer alan gözlemlerinden bazıları şöyle:

- 12 gün süren yasak süresince fırınlar ve marketlerin açılmasına izin verilmemiş,

- Yasak boyunca tüm GSM operatörleri şebekelerini kapatmış,

- Yasağın başlamasıyla mahallelere su verilen borular patlatılmıştır.

- Yasak süresince trafolar kolluk kuvvetleri tarafından özellikle patlatılarak elektrik kullanımı önlenmiştir.

- Panzerlerle girilen sokaklarda bulunan tüm evlerin içi ve dışı güvenlik güçleri tarafından ağır silahlarla taranmıştır.

- Yasak süresince mahallelerde bulunan Aile Sağlığı Merkezleri’nin kapalı olması nedeniyle sağlık hizmeti sunulamamıştır.

- Ateşli silah ile yaralanan Üstün Güneş çöp konteynırı içinde taşınarak hastaneye ulaşması sağlanabilmiştir.

- Sokaklara “Türksen övün, değilsen itaat et”, “TC burada”, “Devlet geldi”, “Polis Özel Harekat (PÖH), Jandarma özel Harekat (JÖH), TEM”, “Kurdun dişine kan değdi korkun”, “Esedullah timi”, “Silvan komando”, “Türk’ün gücünü göreceksiniz” gibi yazılar yazılmış ve polis araçlarından yüksek sesle mehter marşları çalınarak, “Allahu ekber” sesleri ile ateş açılmış, hakaretler içeren anonslar yapılmış ve Arapça konuşmalarla IŞİD izlenimi verilmeye çalışılmıştır.

- ‘90’lı yıllarda Kürdistan’da görev yapan ve sayısız suç işleyen özel harekatçıların yeniden Silvan’a gönderildiğine dair izlenim edinilmiştir.”

Raporda Silvan’dan göç eden insan sayısının duyumlara göre 10 bin civarında olduğu belirtildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 

 

 

Aziz Güler’i binler uğurladı

 

Rojava’da IŞİD çetelerine karşı savaşırken yaşamını yitiren ve cenazesi 59 gün sonra ülkeye getirilebilen Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) komutanı Aziz Güler, binlerce kişinin katıldığı cenaze töreniyle 22 Kasım günü Gazi Mahallesi’nde uğurlandı.

Şair Abay Lisesi önünde binlerce kişinin toplanmasının ardından en önde “Emperyalizme karşı Aziz olmalı / Birleşik Devrimci Parti” ve Aziz’in “Saatlerimizi devrime ayarlamalı, ayakkabılarımızın bağcıklarını sıkı bağlamalıyız” sözünün yer aldığı pankartların yanı sıra Demokratik Alevi Dernekleri’nin pankartı taşındı.

Aziz’i uğurlamak için aralarında BDSP’nin de yer aldığı çok sayıda devrimci ve ilerici kurum Gazi’deydi. Başta Ankara olmak üzere çeşitli kentlerden de cenaze için gelenler olurken, Viva Göztepe taraftar grubu da İzmir’den Aziz’i uğurlamaya gelenler arasındaydı.

Kortejin oluşturulmasının ardından marşlar ve sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçildi.

Aziz’in cenazesinin mezarlığa indirilmesinin ardından ilk olarak Kader Ortakaya, Paramaz Kızılbaş, Bedrettin Akdeniz ve Kobanê’de ölümsüzleşenlerin mezarlarından getirilen topraklar mezarına atıldı. Ardından defin işlemi tamamlanarak anma programına geçildi.

Saygı duruşu ve Enternasyonal marşının çalınmasıyla başlayan anma bir çocuğun Rojava Marşı’nı seslendirmesiyle devam etti. Kitlenin de eşlik ettiği marşın ardından Aziz Güler’in aynı zamanda liseden beri arkadaşı olan yoldaşı konuştu. Yoldaşı konuşmasını Aziz’in sözleriyle sonlandırdı.

Ardından sözü Aziz’in babası Mehmet Güler aldı. “Komutandan, BÖG’den size selam getirdim” diyen baba Güler, “Aziz ölmedi, Azizler ölmez, yoldaşlar ölmez” dedi. IŞİD çetelerine destek sunan AKP’yi teşhir etti. Kobanê’de şehit düşenleri anarak “Bu gençler Türkiye’de devrimi yapıp sosyalizmi getirecektir” dedi.

Devrimci Parti adına Ufuk Göllü ve HDK Eşbaşkanı Ertuğrul Kürkçü de birer konuşma yaptı.

Bedrettin Akdeniz’in annesi Sabiha Akdeniz de “Biz çocuklarımızın yolundan dimdik gideceğiz. Boyun eğmeyeceğiz, direneceğiz, sizlerle gurur duyuyoruz” diyerek, sınırdan geçişi engellenen diğer cenazelerin geçişine de izin verilmesini istedi.

Sanatçı Orhan Aydın, Orhan Alkaya ve Ferhat Tunç da Aziz için şiir okuyup ağıt söylediler.

Mahir Arpaçay’ın babası Necef Arpaçay da söz alarak Özgür Türkiye-Kürdistan mücadelesinin süreceğini ifade etti.

Anma Mehmet Sait’in Türküsü’nün dinletilmesiyle sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 
§