20 Aralık 2013
Sayı: KB 2013/49

Bu pisliği devrim temizler!
İktidar dalaşı AKP’nin ipliğini pazara çıkardı
İşçi çocuklarına simit, burjuva çocuklarına gemicik!
Dershane tartışmaları ve ötesi - Haydar Baran
“Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu”
Roboski’den Gever’e
“ÇHD’ye sahip çıkmak üzere bekliyoruz!”
BDP milletvekillerine tahliye yok!
Çürüme, ihanet ve sınıf düşmanlığı
Bütçe tartışmalarında eğitim
Aliağa-Çiğli İşçi Birliği’nden etkinlik
Ankara’da devrimci sınıf faaliyetleri yoğunlaşıyor
Feniş işçilerinden coşkulu etkinlik
Feniş işçileri yolaçmayı bekliyor!
Kadın İstihdam Paketi, esnek çalışma paketinin parçasıdır
Köksüz bir yazarın kök arayışı - 3 K.Toprak
Burjuva siyaset sahnesinde gelişmeler ve reformist solun seçim heyecanı
AKP’nin hevesleri ve Libya ordusunun eğitimi
AB’yle kirli işbirliği!
Dünyadan eylemler
Suriye’yi yağmalamaya devam
Üniversitelerde faşist baskı ve saldırılar
Erdal Eren sosyalizm mücadelesinde yaşıyor!
Vanlı depremzedeler kalıcı konut istiyor!
ÇHD’den tutsak avukatlarla dayanışma gecesi
İnsan hakları karnesi zulümle dolu!
Bakanlıktan çocuklar için ‘eylem planı’!
Cumartesi Anneleri: Adaleti biz getireceğiz!
Ahırda tepişenler
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Feniş işçileri yolaçmayı bekliyor!

 

Feniş direnişinin dayanışma gecesinde işçilerle direniş üzerine konuştuk. İşçilerin ortak görüşü direnişi eylemlerle sürdürmenin önemiydi. Feniş direnişçileri, dayanışma gecesinin ardından bir eylem planı hazırlanarak haklarını gasp eden patronu rahat bırakmamak için her yerde eyleme çıkmak gerektiğini ifade ettiler. İşçilerin görüşlerini sunuyoruz...

Hakan Şeyda: Direnişin bundan sonrasını düşünmek için öncelikle gece herkesin önüne konmuştu. Eylem kararları şimdiye kadar çıkmıyordu. Eylemsizlik direnişçi işçiyi uyuşturur. Gece bittikten sonra komiteden kararlar çıkartılıp eylemlere başlamak gerektiğini düşünüyorum. Seçimler bitene kadar yaptık yaptık. Yoksa sonrasında daha zor olacak. Etkinlik için epey bir uğraştık. Direniş süreci iyi gidiyordu ama biraz duraksadı. Bayram gelince bayramı önüne koyuyorlar, yılbaşı gelince yılbaşı planı yapılıyor, bürokrat gelince bürokrasiyi önüne koyuyorlar. İşçiler de uyuşuyor. Bir bıkkınlık hali oluyor. Genelde fabrikayı gezdiğim için görüyorum, işçilerde karamsarlık var. Bu karamsarlığı aşabilmek için eylem yapılması lazım. Eylem olunca bir güven oluşuyor. Fabrikada durmakla bu işin olmayacağını genel olarak herkes söylüyor. Etkinlikten sonra bunun için bir şeyler planlayacağız.

Cemal Karaboya: Bundan sonraki süreçte patronu daha fazla rahatsız eden bir hareket olmalı diye düşünüyorum. Yoksa zaman geçtikçe direnişte kimsenin kalmayacağını, direnişin de anlamlı olmayacağını düşünüyorum. Yaklaşık 100 gün geçti. Bu süre içerisinde sesimizi duyurmamıza rağmen çok fazla bir şey değişmediğini gördük. Ama bundan sonraki günlerde bir şeylerin değişmesi için yapılması gereken çok fazla şey var. Bunları değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Bundan sonraki eylemlerde patronun evinin önüne, Aloğlu’nun kumaş üzerine olan şirketinin önüne gidilmesi, Mecidiyeköy’de boşaltıldığı söylenen merkezi de kontrol ederek patronu her yerde rahatsız etmek gerektiğini düşünüyorum. Bu dayanışma gecesinin amacı insanları biraraya toplamak, sesimizi biraz daha yükseltebilmekti.

Rüstem Şentürk: Ulaşabildiğimiz herkese sorunu anlatmaya çalışıyoruz. Şu an iki bine yakın işyerinde buna benzer durumlar var. Ama kimsenin birbirinden haberi yok. Biz, burada sıkıntıyı nasıl birbirimize anlatabiliriz, diğerlerine nasıl ulaşabiliriz, nasıl bilinçlendirebiliriz diye çalıştık. Çünkü biz de eskiden bu sıkıntıları bilmiyorduk. Başına gelecek olanlar da bilmiyorlar. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Onun için çalışan işçi kardeşlerimize bunu yaymaya, direnişi duyurmaya çalışıyoruz.

Bu süreçten kazanan işçi sınıfı olacak. Biz mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Bu süreçte diğer işçi arkadaşlarımızdan destek bekliyoruz ama bu bilinçle olacak bir destek. Bunun için kitle örgütlerine çok iş düşüyor.

İlhan Doğan: Bundan sonra süreci biraz daha hızlandıracağız. Birtakım eylem hazırlıklarını düşünüyoruz.

Bir işçi: Fabrikamızı terketmeyeceğiz. Her gün fabrikamızda bekleyeceğiz. Başka bir çare yok. Yeni eylem planları yapacağız. Aloğlu’nun sahibi olduğu diğer fabrikalara gidilecek. Evinin, firmasının önüne gidilecek. Bugüne kadarki dönemde protokol imzalandı. Arazisine haciz kondu. Fakat 2014’ün Mart ayına kadar dokunulamıyor. Bana göre patron tarafından işçileri yorma politikası uygulanıyor. Zaman ilerledikçe işçiler sıkılır, bunalır, dağılır diye düşünüyor. Sonuçta her şey işçide bitiyor. Zamanında patronun karşısında daha dik durulsaydı belki de bugün bu durumla karşılaşılmayacaktı. O an işler varken, çalışıyorken kimse fark edemedi. Ama işçiler kaybede kaybede öğrenecekler. Bundan alınacak dersler var. Şu an patronlar kafesteki kuşu izler gibi bizi izliyor. Biri bizi gözetliyor gibi. Bakalım ne yapacaklar diye. Ben şunu yaptım bir şey yapmadılar, ben bunu yaptım bir şey olmadı diye deneyerek izliyorlar. Ona göre başka fabrikalarda uygulayacaklar. Mesela biri diğerine ben bunu yaptım, bak 120 gün dayanabildiler, sonra bitti diyebilmek için izliyorlar. Dertleri bu. Ona göre sermaye tarafı olarak plan değiştirecekler.

Kızıl Bayrak / Gebze

 

 

 

 

 

BEDAŞ'ta direniş kazandı

 

BEDAŞ’ta Enerji-Sen’e üye oldukları için işten çıkartılan 5 işçi, Taksim’deki BEDAŞ Genel Müdürlük Binası önünde 35 günlük direnişin ardından işlerini geri kazandılar. 16 Aralık Pazartesi günü yapılan görüşmeler sonucu tekrar iş başı yapmaları yönünde mutabakat sağlanırken, işçilerin gerekli evrak eksiklerini tamamlayıp işlerine geri dönecekleri belirtildi.

İşçiler direnişleri boyunca şu eylemleri yapmışlardı:

* 13 Kasım’da BEDAŞ yönetiminin duyarsız tavrını protesto etmek için BEDAŞ Genel Müdürlüğü’ne pankart astılar.

* 14 Kasım’da BEDAŞ’taki sendika üyelerinin de katılımıyla Genel Müdürlük önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirildi.

* 14 Kasım’dan beri her gün BEDAŞ Genel Müdürlüğü önünde direniş sürdürüldü.

* 22 Kasım’da Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi’nin yapıldığı The Grand Tarabya Oteli’nde eylem yaptılar.

* 3 Aralık’ta tarihi Galata Kulesi’nde Yatağan işçilerinin direnişini selamlayan bir pankart asma eylemi yaptılar.

* 5 Aralık’ta Çırağan Sarayı’nda düzenlenen Enerji Forumu’nda eylem yaptılar. Gözaltına alındılar.


 
§