BDP milletvekillerine tahliye yok!
Anayasa Mahkemesi’nin ‘uzun tutukluluk’ kararı ardından Mustafa Balbay’ın serbest bırakılması üzerine BDP milletvekilleri için tahliye talebi iletildi.
Diyarbakır’da tahliye taleplerini değerlendiren mahkeme heyetlerinden Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, İbrahim Ayhan ve Gülser Yıldırım için bugün toplanarak iki milletvekilinin de tahliye talebinin reddedilmesine karar verdi. Mahkeme kararında bir hakim muhalefet şerhi koyarak, tahliye edilmeleri yönünde görüş bildirdi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti de 4 yıldan fazladır tutuklu olarak yargılanan milletvekilleri Kemal Aktaş, Faysal Sarıyıldız ve Selma Irmak için Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından savcılıktan mütalaa istedi. Savcı 3 milletvekilinin tahliye edilmemesi yönünde görüş bildirdi.
Tutsak BDP’li vekiller için açıklamalar
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen Kürtlere karşı “çifte standart ve özel sömürgeci hukuk” uygulandığına dikkat çekildi. Bu gerçekliğin binlerce siyasi tutuklunun neden zindanlarda olduğunu çok iyi anlattığı ifade edildi. Kürtlerin büyük çoğunluğunun zindanlardan geçtiğine dikkat çekilerek, bu durumun Türk devletinin kararkterinin bir özelliği olduğuna işaret edildi. Gever’de üç Kürdün daha katledildiğine değinilen açıklamada infazların soruşturulmamasının, vekillerin bırakılmamasının sorumlusunun AKP olduğuna işaret edilerek, halkın sokaklara çıkıp vekillerine sahip çıkması, AKP’den hesap sorması gerektiği belirtildi.
HDP’li milletvekillerinden açlık grevi
HDP milletvekilleri Sebahat Tuncel, Ertuğrul Kürkçü, Levent Tüzel ve Sırrı Süreyya Önder, tutsak BDP’lilerin tahliyesinin reddedilmesi üzerine 17 Aralık’ta mecliste açlık grevine başladı. Açlık grevini mecliste bütçe çalışmaları bitene kadar sürdüreceklerini ifade eden Kürkçü, ardından durumu değerlendireceklerini söyledi.
HDP ve HDK’den protesto
HDP ve HDK İstanbul 2. Bölge Meclisi, 18 Aralık’ta Galatasaray Lisesi önünde yaptığı basın açıklamasıyla tutuklu vekillerin serbest bırakılmamasını kınadı.
Eylemin açılış konuşmasını yapan Ahmet Saymadi, halkın iradesiyle seçilen vekillerin, AYM’nin Mustafa Balbay kararına rağmen serbest bırakılmadıklarını ifade etti. Saymadi’nin konuşmasının ardından HDP İl Yöneticisi Fatma İnce basın açıklamasını okudu. İnce Özel Yetkili Mahkemelerin yetki sınırlarını aştığını, alınan kararın siyasi olduğunu dile getirdi.
Fadime Ayvalıtaş
son yolculuğuna uğurlandı
Haziran Direnişi’nde katledilen Mehmet Ayvalıtaş’ın annesi Fadime Ayvalıtaş hayatını kaybetti. Anne Ayvalıtaş için 14 Aralık’ta uğurlama töreni düzenlendi.
Binlerce kişi 1 Mayıs Mahallesi’ndeki Pir Sultan Abdal Cem Evi’nde toplandı. Buradaki dini törenin ardından naaş cenaze arabasına kadınlar tarafından omuzlanarak konuldu.
“Fadime Ayvalıtaş ölümsüzdür!”, “Anaların öfkesi katilleri boğacak!” ozalitlerinin açıldığı törende Haziran Direnişi’nde yakınları katledilen aileler de yer aldı. Ethem Sarısülük ve Ali İsmail Korkmaz’ın aileleri de cenaze törenine katıldı. Ayrıca DİSK ve KESK yöneticileri de törende bulundu.
Binlerce kişi yürüyüş yolunun üzerinde yer alan Mehmet Ayvalıtaş’ın öldürüldüğü yerde saygı duruşunda bulundu. Burada karanfiller bırakılarak Mehmet Ayvalıtaş anıldı.
Buradaki anmanın ardından cenaze evine götürüldü. Yürüyüş boyunca kaldırımlarda bekleyenler alkışlarla cenazeyi karşıladı ve törene katıldı.
Fadime Ayvalıtaş’ın cenazesi evinin önüne getirildiğinde komşuları alkışlarla korteji karşıladı. Burada helallik alınmasının ardından anne Ayvalıtaş’ın cenazesi Çekmeköy Mezarlığı’na götürüldü.
Anne Ayvalıtaş defnedildikten sonra dini tören yapıldı. Ayvalıtaş ailesi, taziyeleri kabul ettikten sonra yine 1 Mayıs Mahallesi’ndeki cemevine gelindi. Burada Fadime Ayvalıtaş için yemek verilerek tören bitirildi.
Palalı ve dostlarına yargı koruması
Haziran Direnişi eylemleri sırasında kitleye pala, odun ve bıçakla saldıranlar hakkında başlayan yargılamanın ilk duruşması 18 Aralık’ta görüldü.
İstanbul Adliyesi’nde bulunan 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Sabri Çelebi, Murat Ertik, Şeyhmus Kırmızı ve avukatları katıldı.
Palalıya eşlik eden saldırganlar savunmalarında birbirlerinin sözlerini tekrar ederek eylemcilere karşı kendilerini savunduklarını iddia ettiler. Palalı saldırgan Sabri Çelebi daha önce ifade verdiği için savunma yapmadı.
Saldırganların eylemcileri suçlayan senaryolarının ardından saldırıya uğrayan ve yaralananlar dinlendi. Şikayetçi Kaan Polat, ifadesinde, olay günü 4-5 kişilik bir grubun elinde kesici alet ve sopalarla geldiklerini söyleyerek, Sabri Çelebi’nin elindeki kesici aletle saldırdığını, başından yaralandığını anlattı. İfadelerin alınması tamamlanınca şikayetçilerin avukatı Hacer Yılmaz suçun ağır cezalık olmasına dikkat çekerek görevsizlik kararı verilmesini talep etti. Yılmaz, ayrıca sanıklardan Murat Ertik’in adresini doğru belirtmediğine değinerek palayla saldıran Sabri Çelebi ve Murat Ertik’in tutuklanmasını talep etti. Yılmaz aktarımların somutlaşması için keşif yapılması talebini de mahkeme heyetine iletti.
Görevsizlik ve keşif taleplerini daha sonra değerlendireceğini açıklayan mahkeme heyeti, Sabri Çelebi ve Murat Ertik’in tutuklanması talebini ‘dosya kapsamı göz önüne alarak’ reddetti. Mahkeme heyeti, müşteki Kaan Polat’ın yaralanmasının yüzde sabit eser niteliği yönünden Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasına hükmetti. Palalı ve dostları davada sadece ‘Kasten yaralama’ ve ‘Görevi yaptırmamak için direnme’ suçlarından yargılanıyor.
19 Aralık savcısından palalıya takipsizlik!
Sermaye hükümetinin esnaf tepkisi diyerek savunduğu faşist saldırgan Sabri Çelebi için ikinci dava iddianamesi hazırlandı. Hazırlanan ikinci iddianame de saldırgan Sabri Çelebi’yi yargılamak değil aklamak üzerine kuruldu. Savcı Ali İhsan Demirel, Çelebi’nin “tehdit”, “hakaret”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamalarının ‘soyut olduğunu’ ileri sürerek daha önce başlayan “kasten yaralama” ve “görevi yaptırmamak için direnme” suçlarından üç kişiyle birlikte yargılanmasını yeterli gördü. Savcı, Sabri Çelebi’nin hakkında başka bir dava daha bulunmasını, Çelebi’nin savunmasını çürüten aksi bir delil bulunmadığını savundu. Buna dayanan savcı ikinci bir dava açılmasına gerek olmadığına hükmederek takipsizlik kararı verdi.
Ali İhsan Demirel, “Hayata Dönüş Operasyonu” kapsamında Bayrampaşa Cezaevi’nde 12 tutsağın katledilmesine ilişkin soruşturmayı da yürütmüş, dava sürecindeki tutumu nedeniyle hakkında “görevi kötüye kullanmaktan” dava açılmıştı. Düzen yargısı ise hakkında başlayan soruşturma ve davaya karşın savcı Demirel’i görevden almamıştı. |