11 Ekim 2013
Sayı: KB 2013/40

AKP paketlerinden kölelik dayatmaları ve polis devleti uygulamaları çıktı
AKP’nin ‘demokrasi paketi’...
Haziranları Ekimler’e taşımak için...
Ekim Devrimi’nin 96., Yeni Ekimler’in Partisi’nin 15. yılında...
İşçi ve emekçi iktidarı için saflara!
Ferit’in katili çürümüş düzendir!
Kadın istihdam paketi, esnek çalışma paketinin parçasıdır!
10. Çalışma Meclisi toplantısı gerçekleşti…
Sendikal harekette neden ve nasıl tasfiye?
Feniş’te mücadele kararlılıkla sürüyor!
“Hakkımızı alana kadar...”
Penti’de direniş bitti!
“Eylemlerimiz devam edecek!”
Ortak olan soruna temelden farklı yaklaşımlar
“Altın Şafak” ve Alman burjuvazisinin ikiyüzlülüğü...
AKP’nin ikiyüzlü mülteci politikası

Gençlik direnişe, 6 Kasım’da alanlara!

Gençlik hakları için direnişte...
Çocuklar şehre geri döndü...
Gezi tutsaklarından BİR-KAR’a...
Burcu Koçlu için eylem!
Zindanda baskılar sürüyor…
BİR-KAR’dan Gezi tutsağına…
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Gezi tutsaklarından BİR-KAR’a...

 

Merhaba İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu çalışanları...

Dünya 20. yüzyılın başında nasıl devrimler dönemini yaşadıysa, çağımız 21. yüzyılda da büyük devrimlere, emperyalist-kapitalist sistemin yok oluşuna gebedir. 2008 yılında başlayan finansal kriz ve özgürlük, eşitlik için sokakları zapt eden, diktatörlükleri ve hükümetleri deviren büyük halk hareketleri, kapitalist sistemin sonunun başlangıcı olmuştur. Yunanistan’da, İspanya’da, İrlanda’da, İngiltere’de, ABD’de ve Ortadoğu ülkelerinde işçiler, emekçiler, gençler, kadınlar sömürülmediği, öldürülmediği, doğanın yok edilmediği, insanın insanca onurlu bir şekilde yaşadığı bir dünya için canlarını ortaya koyarak mücadele etmektedir.

Bizler de Türkiye’deki sınıf devrimcileri ve genç komünistler olarak Haziran ayında başlayan büyük halk hareketinin bir parçası olduk. On yıllardır işbirlikçi Türkiye burjuvazisi, yaşadığımız coğrafyada emperyalizmin ve NATO’nun jandarmalığını yapmakta. İşçi ve emekçilerin sendikal ve sosyal haklarına pervasızca saldırmakta, toplumun yaşam tarzına müdahale etmekte, gençliği yozlaştırma çabasında. Türkiye halkları tüm bu olanlara karşı Haziran ayında sokakları, üniversiteleri, mahalleleri, parkları zaptederek isyan etti. İstanbul, İzmir, Ankara başta olmak üzere bir dizi yerde Paris Komünü’nü anımsatan günler yaşandı. Tüm bu olanlardan sonra sermaye ve sermayenin maşası AKP ülke genelinde cadı avı başlattı. Yüzlerce insan gözaltına alındı devrimci ve ilericiler tutsak edildi.

Biz sınıf devrimcileri ve genç komünistler de yaklaşık 3 aydır tutsak haldeyiz. Mücadelemize burjuvazinin zindanlarında devam ediyoruz.

Yoldaşlar!

Kilometrelerce öteden mücadelemize verdiğiniz destek, bizleri daha da güçlendirmekte, zafere olan inancımızı perçinlemektedir. Bizler biliyoruz ki, yüreklerimiz bir, yolumuz bir, sloganlarımız, mücadelemiz bir. Sizler de yürütmüş olduğunuz destek kampanyasıyla bunu bir kez daha gösterdiniz.

Tüm BİR-KAR çalışanlarını mücadelenin sıcaklığıyla kucaklıyor, yoldaşça selamlarımızı iletiyoruz.

Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!

Bu daha başlangıç mücadeleye devam!

BDSP ve Ekim Gençliği Gezi tutsakları

 

 

 

 

Çocuklarımız onurumuzdur!”

 

İstanbul

Gezi Direnişi Tutuklu Aileleri Platformu, polis operasyonuyla tutuklanan Gezi direnişçisi yakınlarının serbest bırakılması için yaptıkları eylemin bu hafta 14.’sünü gerçekleştirdiler.

İstanbul Taksim’de Galatasaray Lisesi önünde toplanan Gezi tutukluları yakınları, “Gezi tutsaklarına özgürlük!” pankartını yere sererek oturma eylemine başladılar. Eylemde tutsak aileleri konuşmalar yaptı. BDP Muş Milletvekili Demir Çelik de bir konuşma yaparak, tutukluları selamladı. Konuşmaların ardından aileler adına Kamber Saygılı basın açıklamasını okudu.

İzmir

Konak YKM önünde toplanan Gezi tutsaklarının aileleri, yakınları ve arkadaşları, Kemeraltı girişine doğru yürüyüşe geçti. Gezi tutsaklarının resimleri ile kortej oluşturan kitlenin en önünde, Gezi şehitlerinin resimlerinin olduğu sancaklar taşındı. Yürüyüşte, Hasan Ferit Gedik de unutulmadı. Yürüyüş, Kemeraltı İş Bankası önüne gelindiğinde sonlandırıldı.

İlk önce Gezi tutsak aileleri ve yakınları adına hazırlanan basın açıklamasına geçildi. Bu hafta açıklamayı Burcu Koçlu’nun annesi Fatma Koçlu okudu. Açıklamanın ardından Nazım Hikmet’e ait olan “Zafere dair” adlı şiir okundu. Gezi tutsağı olan Hasan Tunç’un babası Haydar Tunç söz aldı ve bir konuşma yaptı. Yine Gezi tutsağı olan Kubilay İyit’in ev arkadaşı da söz aldı ve Kubilay’ı andı.

Kızıl Bayrak / İstanbul - İzmir

 

 

 

 

Wuppertal’da Zafer Aktan anması

 

Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden TKİP sempatizanı Zafer Aktan için Wuppertal kentinde bir anma etkinliği gerçekleştirildi. Anma etkinliğine 200 kişi katıldı.

Etkinlik Zafer Aktan ve onun şahsında, dünyada ve Türkiye’de devrim ve sosyalizm kavgasında yitirilen tüm değerler için yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Bunu, iki yoldaşın gerçekleştirdiği kısa şiir dinletisi izledi. Ardından bir yoldaş Zafer yoldaşa dair bir konuşma yaptı.
Konuşmada, ilk önce Zafer yoldaşın emekçi ve mütevazi kimliğinden söz edildi. Bunun, ona,  işçi ve emekçilerin yaşamına katılmada çok büyük kolaylık sağladığını, devrimci politik yaşamı da dahil, tüm yaşamının emekçilerle, onların sorunları, sıkıntıları ve kavgalarıyla iç içe geçtiği, emekçilerin onu kendilerinden biri olarak gördükleri anlatıldı. Yaşam mücadelesi verdiği günlerde ve uğurlama töreni sırasındaki kitlesel sahiplenişin gerisinde de bunun yattığı belirtildi. Zafer yoldaşın, davasıyla bütünleşmenin somut bir anlatımı olarak, partiye partizanca bağlılığından söz edildi, bunun yurtdışında örneği az görülen bir özellik olduğu vurgulandı.

Konuşmanın ikinci bölümünde, komünistler için anmaların insanların adeta kutsandığı, duygusal seremoniler olmadığı belirtildi, aslolanın yitirdiklerimizin savundukları davalar olduğu, yapılması gerekenin, gelecek kuşaklara en tam biçimde bunun anlatılması olduğu vurgulandı. Bundan hareketle, komünist hareketin hangi dönemde ortaya çıktığı, ne tür güçlüklerle boğuştuğu, hangi cereyanlara göğüs gerdiği anlatıldı. Emperyalist propaganda makinesinin tam hız çalıştığı, Ekim Devrimi ve eserlerine pervasız saldırıların yapıldığı, sosyalizmin sonunun ilan edilip, proletaryaya elveda dendiği ve kapitalizmin kutsandığı günlerde komünistlerin, inadına Ekim Devrimi ve eserlerine cepheden sahip çıktığı vurgulandı.

Konuşmadan sonra, bir TKP/ML taraftarı Zafer yoldaşla ilgili paylaşımda bulundu. Onu dinleyicilerden birinin Zafer’e dair kısa konuşması izledi. Bir başkası ise, Zafer’in çok sevdiği Kızıldere türküsünü söyledi. Ardından bir dost sanatçı dinleyiciler tarafından beğeni ile dinlenen devrimci türkülerden oluşan bir dinleti sundu.

Etkinliğin finalinde Zafer Aktan’ın ağırlıklı olarak politik yaşamını anlatan, oldukça dokunaklı müzikler eşliğindeki sinevizyon gösterimi yapıldı. Etkinlik, 9 Kasım’da yapılacak, “Çözüm devrimde, kurtuluş sosyalizmde!” gecesine katılım çağrısı ile sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / Almanya

 
§