7 Aralık 2012
Sayı: SİKB 2012/15 (48)

 Kızıl Bayrak'tan
NATO’nun hedefinde
bölge halklarının geleceği var
NATO Patriot sevkiyatına onay verdi
Türk sermaye devletiyle NATO’nun kirli ilişkisi
Sermaye devletinin uşaklığı Kore Savaşı’ndan bugüne sürüyor!
“Özel” kontra örgüt: SADAT
Dokunulmazlık
tartışmalarından yansıyanlar
Karadağ davasında 9. duruşma
“Makul” değil, insanca yaşamaya yeten, vergiden muaf asgari ücret!
Kiğılı direnişi üzerine
Dünden bugüne
MİCHA’dan yansıyanlar
İşyerlerinde uygulanan sistematik kişiliksizleştirme ve baskılama aracının bilimsel adı mobingtir!
MİB MYK Aralık ayı toplantısı
NATO: Bir saldırı, savaş ve iç savaş örgütü - 1
25. yıl etkinliğinin enerjisi ve gücüyle sınıfı örgütleme seferberliğine!
Tunus ve Mısır’ın kısa dersi: Parti, sınıf, devrim!
Mursi ve efendilerine karşı emekçiler ayakta
Burjuva basının genç ve kadın militan korkusu
19 Aralık Katliamı ve direnişinin yıldönümü yaklaşırken
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ali Çerkezoğlu’yla görüştük
Sağlıkta dönüşüm ölüme doymuyor!
Yakın zamanda işten çıkarılan Av. Fatma Arda ile “işçi avukatlık” üzerine
Av. Gökmen Yeşil’le işçi avukatlık ve tip sözleşme üzerine
Av. Cem Gök ile işçi avukatlık ve hukuk alanındaki örgütlenme üzerine
Kadına yönelik baskı, şiddet, ayrımcılık tırmanıyor
Üniversitelerden
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Üniversitelerden...

 

DTCF’de faşist saldırı!

DTCF’de 29 Kasım günü faşistlerle çatışma çıktı. Ertesi gün de devam eden saldırıda bir ilerici öğrenci kafasına gelen soda şişesi ile yaralandı. Öğle saatlerinde okula dışardan sokulan faşistler tanınmamanın da verdiği avantajla orta bahçeye girerek çardağa taşlarla ve satırlarla saldırdı.

DTCF’ye girerken kimlik göstermeyenlere saldıran ÖGB’ler faşistlerin içeri girmesi için arkada bulunan çöp kapısını açık bıraktılar. Olaylara karşı dışarıda toplanan devrimci ve ilerici öğrenciler, faşistlerin çıkış yaptığı sırada polis destekli olarak yapılan faşist saldırı girişimi ile karşı karşıya kaldılar. Bu saldırı boşa düşürülürken faşistler arkalarına bile bakmadan kaçtılar. Polis ise devrimci ve ilerici öğrencilere gaz bombaları ile saldırdı.

Devrimci ve ilerici öğrenciler okula girerek buradan Yüksel Caddesi’ne kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirdi. Ziya Gökalp Caddesi’nde ise bir süre oturularak yol trafiğe kapatıldı. Yüksel Caddesi’nde yapılan konuşmada üniversitelerin faşistlere bırakılmayacağı vurgulandı. Eğitim Sen adına yapılan konuşmada ise olayın akademisyenlerin gözü önünde gerçekleştiği ve bu sürecin takipçisi olunacağı belirtildi.

Beytepe’de forum

Yeni YÖK Yasa Tasarısı’na karşı akademisyen ve öğrenciler tarafından oluşturulan YÖK Karşıtı Platform 29 Kasım günü Beytepe Yıldız Amfi’de bir forum gerçekleştirdi.

Forumun çağrısı afişlerle yapılırken üniversitede faaliyet yürüten gençlik örgütleri de foruma davet edildi. Ekim Gençliği, Emek Gençliği, Gençlik Muhalefeti, Gençler Meydana İnisiyatifi, Yeni Demokrat Gençlik, Öğrenci Kolektifleri, Demokratik Gençlik Hareketi ve Eğitim-Sen’li akademisyenlerin katıldığı forumda “Nasıl bir mücadele?” başlığı tartışıldı.

Yeni YÖK Yasa Tasarısı’na dair bilgilendirmenin de yapıldığı forumda birçok öğrenci ve akademisyen söz alarak birlikte mücadelenin önemine vurgu yaptı. Yasa taslağının hangi gün meclise sunulacağının muğlak olması nedeniyle net bir tarih belirlenemese de o gün alanları doldurmak gerektiği noktasında ortaklaşıldı.

Forumun bir bölümünde sloganların, şiarların kimi ve neyi hedef alması gerektiği tartışıldı. Bu bölümde AKP, YÖK ve tüm bunların ötesinde sermaye düzenini konu alan anlamlı tartışmalar yapıldı. Sonuç olarak AKP karşıtlığını temel almayan, ancak oldukça pervasız davranan AKP’yi ve onun temsilcilerini teşhir eden, somut hedeflere yönelen bir politika belirlenmesi gerektiği belirtildi.

Boğaziçi’nde Remedial (Beklemeli) öğrencilerden eylem!

Boğaziçi Üniversitesi’nde Hazırlık sınıfı İngilizce sınavını geçemeyen öğrencilerin, öğrencilik kapsamında olan bütün hakları ellerinden alınırken, bir üst sınıfa geçmeleri engelleniyor. Yanı sıra yönetim tarafından öğrencilere hiçbir çözüm sunulmuyor ve öğrenciler kendi maddi imkanları ile sorunlarını çözmeye çalışıyor.

Bunun üzerine öğrencilik hakları ellerinden alınan Remedial (Beklemeli) öğrenciler, eylemlilik süreci başlatmış, önce YADYOK (Yabancı Diller Meslek Yüksek Okulu) binası önünde basın açıklaması gerçekleştirmişti. Ardından rektörlükle yapılan görüşmelerde öğrenci belgesi, barınma sorunu, bütünleme, nitelikli eğitim gibi taleplerini sunmuşlardı. Öğrenci belgesi, sınav sayısının artırılması, yeterlilik sınav puanının düşürülmesi gibi talepleri kabul edilirken, içinde öğretim görevlilerinin bulunduğu bir komisyon kurulma kararı söz konusu oldu. Yalnız kurulan komisyona öğrenciler dahil edilmek istenmedi ve Remedial öğrencilerin kendi sorunları hakkında söz söylenmesi engellendi.

Remedial öğrenciler, 30 Kasım Cuma günü bir eylem daha gerçekleştirdiler. Kuzey Kampüs kütüphane önünde toplanan öğrenciler, kampüs içinde bulunan kantin, YADYOK binası ve yurtlara giderek, ajitasyon konuşmaları ile öğrencileri eyleme davet etti. Konuşmalarda Remedial öğrencilerin yaşadığı sorunlardan bahsedilirken, bu sorunun tüm Boğaziçili öğrencilerin sorunu olduğu ifade edildi. 

Daha sonra Kuzey Kampüs’ten Güney Kampüs’e doğru yürüyüşe geçen öğrenciler yolu keserek, Güney Kampüs içinde bulunan YADYOK binasının önüne geldi. Alkışlar ve sloganlar eşliğinde binanın içine giren öğrenciler, derslerde olan hazırlık öğrencilerine ajitasyon konuşmaları yaptı. Ardından içeride oturan öğrenciler, verilen İngilizce dersi ile temsili bir ders yaptılar.

EÜ’de saldırılara tepki

Eğitim-Sen İzmir 3 No’lu Üniversiteler Şubesi’nin çağrısı üzerine, “Öğrencime ve akademisyenime dokunma” şiarıyla 4 Aralık günü Ege Üniversitesi metrosunda toplanan kitle, Edebiyat Fakültesi’ne kadar yürüyüş gerçekleştirdikten sonra basın açıklaması okundu.

Basın açıklamasını İzmir Eğitim-Sen 3 Nolu Şube Başkanı Ulaş Yasa okudu. Basın açıklamasında dönem başından beri Ege Üniversitesi’nde devrimci, demokrat öğrencilere yönelik polis-idare işbirliğinde yoğun bir baskı ve sindirme politikasının yürütüldüğü, bunun yanında Edebiyat Fakültesi’ndeki akademisyen Prof. Dr. Nilgün Toker ve diğer akademisyenlere yönelik sözlü sataşma, hakaret ve tehditlerde buunulduğuna, gözaltına alınmaya çalışıldığına vurgu yapıldı.

Basın açıklamasına Öğrenci İnisiyatifi de “Üniversiteler bizimdir bizimle özgürleşecek! Katil polis ve ÖGB terörüne son!” yazılı ozalit açarak destek verdi.

Öğrenci İnisiyatifi çalışmalarına başladı

Devrimci gençlik örgütlerinin bir araya gelerek oluşturdukları Öğrenci İnisiyatifi, geçen hafta polis ve ÖGB terörünü teşhir eden ve Ege Üniversitesi’nde polis tarafından öldürülen Ali Serkan Eroğlu’nu anlatan ozalitler asarak çalışmalara başladı.

3 Aralık günü, “Katil polis ve ÖGB terörüne son!” şiarlı afişler kampüsün çeşitli noktalarına asıldı. Ayrıca Ali Serkan Eroğlu’nu anlatan ozalitler ile emperyalist savaş ve saldırganlığa karşı hazırlanan duvar gazetesi kampüsün en yoğun olan üç noktasına asıldı. Ali Serkan Eroğlu’nun katledilişinin yıldönümü olan 24 Aralık gününe kadar Öğrenci İnisiyatifi çalışmalarına devam edecek.

Öğrenci İnisiyatifi’ni Ekim Gençliği, DÖB, Devrimci Gençlik, DİP, Kaldıraç, DPG ve EÖC oluşturuyor.

Ekim Gençliği / Ankara-İstanbul-İzmir