Avrupa’da 1 Eylül eylem ve
etkinliklerinden...
1 Eylül Dünya Barış Günü, Avrupa’da da eylem ve etkinliklerle karşılandı. Essen, Frankfurt ve Stuttgart’ta yapılan eylem ve etkinliklerde emperyalist savaş ve saldırganlığa yönelik tepki öne çıktı.
Essen
BİR-KAR, MLPD, YEK-KOM ve Halkın Fedaileri örgütleri tarafından ortak olarak düzenlenen miting şehir merkezinde gerçekleştirildi. Etkinlik savaş karşıtı ve devrimci direnişi anlatan, dünyanın değişik ülkelerinden derlenmiş bir müzik dinletisi ile başladı. Ardından kurumlar adına yapılan konuşmalarda genel olarak savaş karşıtı ve emperyalist saldırganlık ön plana çıkarılırken özellikle bugün Suriye üzerine oynanan oyunlara dikkat çekildi.
BİR-KAR adına yapılan konuşmada ise ilk olarak 1 Eylül‘ün tarihsel önemine dikkat çekildi. Devamla yaşadığımız ülkelerde 1 Eylül etkinliklerinin içinin boşaltılarak onun sadece hümanist bir barış günü etkinliğine dönüştürülmesi tehlikesine değinildi. 1 Eylül‘ün tarihsel olarak Hitler faşizmini toprağa gömen başta komünistler olmak üzere devrimci dünya halklarının mirası olduğuna, onun için de asıl olarak kapitalist barbarlığa ve emperyalist savaşa karşı sosyalizm mücadelesinin yükseltildiği birgün olarak kutlanılması gerekliliğine dikkat çekti. Konuşmanın devamında ise emperyalistlerin özellikle büyük Ortadoğu planları, buna bağlı olarak Suriye‘ye yönelik emperyalist sömürgeci politikaları anlatıldı. Sonuç olarak gerçek ve kalıcı bir barışın ancak sosyalizmde mümkün olduğu ve 1 Eylül etkinliklerinin bu mücadeleye hizmet etmesi gerektiği belirtilerek konuşma bitirildi.
Devrimci marşların söylenmesinin ardından bitirilen etkinliğe yüze yakın emekçi katıldı.
Frankfurt
MLPD, BİR-KAR ve ATİK’in içinde yer aldığı ve şehrin işlek caddesi Hauptwache’de yapılan mitingde 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla genel olarak savaşa, emperyalist saldırganlığa ve özel olarak da Suriye’de yaşanan sürece ve burada yaşanan iç karışıklıklar dolayısıyla çeşitli emperyalist güç odaklarının bölge üzerindeki hegemonya savaşlarına vurgular yapıldı. Bu etkinliğe toplamında 80 civarında kişi katıldı.
Öte yandan bu etkinlikten bir saat sonra başka bir noktada başlayan ve sayıları yaklaşık 1000 kişiyi bulan, büyük çoğunluğunu Esad’ı destekleyen Suriyelilerin oluşturduğu, Türkiyeli gruplardan İşçi Partililer’in bölge düzeyinde katılım sağladığı bir etkinlik gerçekleştirildi. DİDİF, Alevi Dernekleri ve Bağımsız Türkiye Girişimi gibi bazı grupların organizasyonda isimleri olmasına rağmen yürüyüşte örgütlü bulunmayışları dikkat çekti. Aynı zaman ve yerde yine polisin izin verdiği ve sayıları 300 civarında olan Suriyeli Esad karşıtı bir gurupla, diğer grup arasında zaman zaman gerilimli anlar yaşandı.
Ortak mitingden sonra MLPD, pankartlarıyla birlikte Esad lehine yapılan yürüyüşe katıldı.
Stuttgart
BİR-KAR, Courage, Deutsch Iranische Völkerfreundschaft-Solidarität Stuttgart, MLPD ve Rebell’in çağrısını yaptığı eylemde, Barış Günü’nün anti-emperyalist karakteri vurgulanarak, gerçek ve kalıcı barışın kapitalist-emperyalist sistemde elde edilmesinin bir hayal olduğu gerçeğine dikkat çekildi.
Standların açılmasıyla başlayan ve konuşmalarla devam eden eylemde Filistin, Suriye, İran, Tunus, Kürdistan ve Türkiyeli göçmen anti-emperyalistler, Alman kardeşleriyle birlikte yer aldılar.
Yürüyüş kolunun önünde, “Yabancı ülkelerdeki Alman ordusu defolsun!” pankartı açıldı. Alman emperyalizminin saldırgan ve emperyalist amaçları yol boyunca yapılan konuşmalarla teşhir edildi. Katılımın renkliliği bakımından yürüyüş gerçek enternasyonalizmi sergiliyordu.
DGB’nin çağrısını yaptığı eyleme ise sendika bürokratları dışında katılım olmadı. Sendika bürokratlarıyla birlikte, 20-30 kişilik bir katılım vardı.
Yapılan eylemlerde, Türkiyeli diğer devrimci örgütler yer almadılar. Bu eylemle, Stuttgart yeni bir eylemler dönemine girmiş oldu.
Kızıl Bayrak / Essen- Frankfurt - Stuttgart
Kürt halkı alanlardaydı
1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Kürt halkı alanlardaydı. Van’daki bölge mitingi kitlesel bir katılımla geçerken miting sonrası polisle kitle arasında çatışma yaşandı. Diyarbakır’da ise Türk devletinin askeri operasyonları protesto edildi.
Van
Van’da düzenlenen bölge mitingine Ağrı, Muş Kars, Ardahan’dan gelen binlerce kişi de katıldı.
Belediye Garajı’nda düzenlenen mitinge üç koldan yürüyerek gelindi. BDP Van Milletvekili Özdal Üçer kısa bir konuşma yaptı.
Üçer’in ardından konuşan DTK Eş Genel Başkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuğluk, tutuklu Van Belediye Başkanı Bekir Kaya ile cezaevinde görüştüğünü belirterek, Kaya’nın selamlarını aktardı.
Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecridin kaldırılmasıyla kalıcı barışın sağlanacağını söyleyen Tuğluk, barışı ve barış ortamını beklemediklerini, kendi öz güçleriyle ‘Demokratik Özerk Kürdistan’ı yaratacaklarını söyledi. Konuşmalardan sonra dağılan kitle ile polis arasında çatışma çıktı. Polisin barikat için kullandığı bariyerlere el koyan gençler, gaz bombası ve tazyikli suya taşlarla karşılık verdi.
Diyarbakır’da kitlesel miting
Diyarbakır’da kitle örgütleri, siyasi partiler ve dernekler tarafından organize edilen 1 Eylül mitingi İstasyon Meydanı’nda onbinlerce kişinin katılımıyla yapıldı.
Mardin, Şırnak, Batman ile çevre ilçelerden de katılımın olduğu miting başlamadan önce meydanı dolduran onbinlerce kişi burjuva medyanın saldırgan yayın politikasını hedef alarak hep bir ağızdan, “Kanal D tamam mı?..” şeklinde slogan attı.
Mitinge, BDP’li milletvekilleri ve belediye başkanlarının yanısıra, DİSK, TMMOB, İHD, 78’liler Girişimi, EMEP, ESP, HDK Diyarbakır Temsilciliği, Barış Anneleri İnisiyatifi, Meya-Der kendi amblem ve flamalarıyla katıldı. Meydanda aynı şekilde, Roboski’de yaşamını yitiren köylülerin fotoğrafları ile kirli savaşta öldürülen Kürt çocukların fotoğrafları taşındı.
Mitingde söz alan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de, asker-gerilla ölümü ve tecridin çözüm olmadığını belirterek çözümün müzakereden geçtiğini söyledi.
MKM’li sanatçılar ile diğer Kürt sanatçıların sahne aldığı miting coşkusu devam ederken, alanı dolduran onbinlerce kişi hep bir ağızdan çalınan müziklere, söylenen türkülere eşlik etti.
Son olarak konuşan Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan da, Erdoğan’ın ‘Kürt sorunu yoktur’ sözlerini eleştirerek, “Ey Başbakan, ey AKP’liler, buradan size sesleniyorum. Bizim safımız o gün değil, çoktan bellidir. Safımız, ezilenlerin yanıdır, Kürt halkının yanıdır, Kürt özgürlük mücadelesinin yanı, Roboski ailelerinin yanıdır. Siz safınızı belirleyin” dedi.
|