8 Haziran 2012
Sayı: SYKB 2012/23

 Kızıl Bayrak'tan
Parti, sınıf, devrim!
15–16 Haziran Büyük İşçi Direnişi
CHP Kürt sorununa ilişkin çözüm paketini açıkladı
Faşist baskı ve terörde yeni dalga
Sınıf devrimcileri 15-16 Haziran Direnişi’ni selamlamaya hazırlanıyor
Grev yasağı, sınıfa yönelik
karşı-devrimci bir saldırıdır!
Volkan Yaraşır
Hava işkolunda grev yasağı ve sendikal hareketin mecalsizliği
“Grev yasağına karşı birleşik mücadele!”
THY’de bekleyiş sürüyor
Deri-İş ve sınıf sendikacılığı
üzerine
Metal İşçileri Birliği
Merkezi Yürütme Kurulu
Haziran Ayı Toplantısı
Gerici cephe Suriye’de etnik, dinsel, mezhepsel çatışmaları kışkırtıyor
“Direnişler yeniden okunmalı,
bilince çıkarılmalı!”
Aliağa OSB’de direniş!
Mısır’da öfke yeniden
Tahrir’e aktı!
Dinci-gericilik kadın düşmanlığında
sınır tanımıyor!
Kürtaj tartışmaları üzerine
Kadınlar kürtaj yasağına karşı sokaklarda!
Kapitalist sömürü düzenine karşı tek alternatif sosyalizmdir!.
Üniversitelerde faşist saldırılar
“Barınma hakkımızı savunalım!”
TMMOB 42. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi
Devrimci sanatçılar anıldı.
‘84 Ölüm Orucu direnişçileri
ölümsüzdür!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

THY’de bekleyiş sürüyor

 

Hava işkolunda grev yasağına karşı 29 Mayıs’ta iş bırakan Türk Hava Yolları (THY) işçilerinin THY Dış Hatlar Terminali girişindeki bekleyişleri sürüyor. İşçilere SMS ve mail yoluyla işten atıldıkları bildirilmişti. THY yönetimi, SMS yoluyla işten atıldıklarını duyurduğu 100 çalışanı, ‘yanlışlık oldu’ diyerek tekrar işbaşı yapmaları için geri çağırdı. İşten atılan işçilere resmi tebligatlar da yapıldı.

İşçilere yapılan tebligatlarda işten atılma gerekçesi olarak “yasadışı eyleme katılma” gösteriliyor. İşçiler ise patron karşısında haklarını korumak için tek silah olan grev haklarının ellerinden alınmasına karşı seslerini duyurmak ve kamuoyunda yankı uyandırmak için 29 Mayıs’ta iş bıraktıklarını, bunun karşısında işverenin ise iyice pervasızlaşarak o gün eylemde olmayan, raporlu THY çalışanlarının dahi işten çıkartıldığını belirtiyorlar.

İşten atılan THY işçileri işe geri dönene kadar bekleyişlerini sürdüreceklerini ve vazgeçmeyeceklerini belirtirken, patronla Hava-İş Sendikası’nın görüşmeleri de sürüyor. Şimdiye kadar yapılan görüşmelerden sonuç çıkmadı.

THY işçileri görüşmeler olumlu sonuçlanmadığı takdirde farklı eylem biçimleriyle seslerini duyurmaya devam etmeyi planlıyorlar. THY işçileri Dış Hatlar Terminali önünde sürdürdükleri bekleyişlerinin insanlar tarafından ilgiyle karşılandığını, bununla birlikte demokratik kitle örgütleri, ilerici, devrimci örgütlerin de destek verdiğini söylüyorlar ve bu desteği büyütme çağrısında bulunuyorlar.

Uzun ve ağır çalışma saatleri içerisinde büyük bir baskı altında çalıştıklarını, bununla birlikte iş yasasında tanımlanmayan bir sektör olduğu için tek güvencelerinin sendika ve grev hakkı olduğunu söyleyen işçiler, grev haklarının geri verilmesini talep ediyorlar. Bu kapsamda yasal süreç başlatılmış durumda.

Küçükçekmece BDSP de 5 Haziran günü gerçekleştirdiği ziyarette süreç üzerine bilgi aldı. Sınıf dayanışmasını yükseltmenin öneminin vurgulandığı ziyaret sırasında Kızıl Bayrak gazetesi de havayolu işçilerine ulaştırıldı.

Kızıl Bayrak / Küçükçekmece

 

 

 

 

THY’ye boykot çağrısı

 

Grev yasağı ve THY yönetiminin işten atma saldırısına tepki büyüyor. Bir dizi ilde yapılan protesto eylemlerini THY boykot çağrıları ve imza kampanyaları izliyor. İnternet üzerinden yayınlanan boykot çağrısında “tek bir kişi dahi işten atılırsa THY’den bilet almayacağım” denerek bilet satış numaralarını arama çağrısı yapılıyor.

İstanbul’da bir grup akademisyense hava işkolunda grev yasağının yasallaşmasını imza kampanyasıyla protesto ediyor. Aralarında Prof. Dr. İzzettin Önder, Prof. Dr. Mehmet Türkay, Prof. Dr. Yüksel Akkaya, Prof. Dr. Gülhan Türkay, Prof. Dr. Neşe Özgen gibi isimlerin bulunduğu akademisyenler grev yasağının hukuki bir yanlıştan öte devlet ve patron kurumlarının ilişkisi üzerinden yapılamayacağını savunuyor.

 

 

 

 

ILO artık ‘kara listesiz’

 

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 101. Konferansı tamamlandı. “İnsanca bir iş için geleceği inşa etmek” başlığıyla İsviçre’nin Cenevre kentinde toplanan konferans 83 yıldır yayınladığı sendikal hak ihlalleri raporunu açıklamayacak.

Bugün alınan karar sermayenin ihtiyaçları dahilinde en ufak bir muhalifliğe dahi tahammül göstermediğini ortaya koydu. Kararın arkasındaki nedense durumu açıklamak için yeterli. Neden, patron ve hükümetlerin grev yasaklarını tartışmaya açmak istememesi.

Hükümetleri temsilen 325, patron örgütlerini temsilen 159 ve işçi sendikalarını temsilen 160 delegenin katılması bile karar mekanizmasının sonuçlarını baştan belirliyor. Sermayenin temsiliyetteki ağırlığı gelinen aşamada bu kararın şekillenmesinde de rol oynuyor. Kapitalizmin iyi yüzü için kullandığı ILO, bugüne kadar sermayeye hizmette kusur etmemiş, burjuvaziyi rahatsız etmeyecek genel protesto ve açıklamaların ötesine geçmemişti. Patron ve hükümet delegelerinin grev hakkının Aplikasyon Komitesi’nin yetki alanına girmediğini ileri sürerek bu kararı aldırdıkları açıklandı.

Birleşmiş Milletler üyeleri içinde yalnızca ILO’da var olan delegasyon yapısıyla patron, işçi ve hükümet temsilcileri ‘eşit söz hakkına sahip’ bulunuyor. ILO Aplikasyon Komitesi’nin konferans öncesi hazırladığı ve 25 ülkenin yer aldığı kara listede Türkiye’nin de adı geçiyordu.

Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu ve DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu yaptıkları açıklamalarla ILO’nun kararına tepki gösterdiler. Kumlu “Artık ILO’nun güvenirliği tartışılır” derken Serdaroğlu “ILO’nun meşruluğu zarar gördü” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

Hava-İş’e destek sürüyor

 

Grev yasağına ve işten atmalara karşı mücadeleye başlayan Hava-İş Sendikası’yla sınıf dayanışması büyüyor.
KESK ve Sendikal Güç Birliği Platformu bileşenleri Hava-İş üyelerini 2 Haziran günü Atatürk Havalimanı’nda ziyaret etti. Grev için verilen mücadelenin tüm işçi sınıfını ilgilendirdiği belirtilen konuşmalarda, birlikte mücadelenin önemine vurgular yapıldı.

Hava İş üyeleri adına Atilay Ayçin bir selamlama konuşması yaptı. Ayçin, sınıf kardeşlerini selamlayan kısa konuşmanın ardından sürdürdükleri mücadele hakkında bilgilendirmede bulundu. Ayçin, 12 Eylül referandumunu hatırlatarak, AKP hükümetinin 12 Eylül’le hesaplaşmasının yalan olduğuna işaret etti. Havalimanında çalışanlar hakkında yapılan karalamalara da cevap veren Ayçin, işçilerin 3 yıldır 1 kuruş zam almadığını ve buna karşı en ufak bir eylem yapılmadığını belirtti. Ayçin, sendikasızlaştırma anlamına gelen grev yasağına ve işten atmalara karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini ve bunun deneyiminin kendilerinde olduğunu vurguladı.

KESK Genel Başkanı Lami Özgen, SGBP sözcüsü TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk ve BTS Başkanı Yavuz Demirkol birer konuşma yaparak işçileri selamladılar.

Sanatçı Hakan Yeşilyurt Hava-İş üyelerinin her zaman yanlarında olduğunu belirterek, ‘Çav Bella’ marşını işçilerle birlikte seslendirdi.

Kızıl Bayrak / İstanbul

 

 

 

 

Havayolu işçisi yalnız değil

Hava işkolunda grev yasağı getirilmesini protesto eden Türk-İş’e bağlı sendikalar Milas-Bodrum Havalimanı’nda yaptıkları eylemle havayolu işçileriyle dayanışma içinde olduklarını belirttiler.

Muğla bölgesindeki Türk-İş’e bağlı sendikalar tarafından gerçekleştirilen eylemde “Havayolu işçisi yalnız değildir” pankartı açıldı.

Eylemde basın açıklamasını Türk-İş Muğla İl Temsilcisi Süleyman Girgin okudu. Hava-İş üyelerinin mücadelesini selamlayan Girgin, grev yasağının Türkiye’nin ayıbı olduğunu söyledi. İşten atılan havayolu çalışanlarının geri alınmasını talep eden Girgin, AKP hükümetinin havacılık işkolundan başlayarak Türkiye’de grev hakkını tamamen ortadan kaldırmak istediğine dikkat çekti.