20 Ocak 2012
Sayı: SYKB 2012/03

 Kızıl Bayrak'tan
Birleşik direnişi yükseltme sorumluluğu!
Faşist saldırganlığa karşı Kürt halkı ile emekçilerin birleşik militan direnişi!
12 Eylül iddianamesi ile ortalığa saçılan gerçekler
Faşist baskı ve terör hız kesmiyor!
Düzen yargısı “görevini” yaptı
Karadağ cinayeti davasında 6. duruşma
Katiller serbest bırakılır,
hafızalar silinemez!
“Esin Yıldız serbest bırakılsın!”
Hugo Boss’ta kararlı direniş!
Sömürü ve kölelik
cehenneminden bir kesit
Maltepe Belediyesi’nde
direniş kazandı
Sahte sendika yasası ve baskılar protesto edildi
Petrol-İş Gebze Şube Genel Kurulu gerçekleştirildi
Yeni dönem ve
gelişmeler - EKİM
Parti Okulu
Habip Gül Devresi / 2011
Partiye Rapor’dan
Tunus: Yeni isyanlar için enerji biriktiriyor!
Filistin-İsrail “barış görüşmeleri”
yeniden başlatıldı...
AB’nin “yeni” sömürge alanı
Doğu Avrupa
Yunanistan’da
basın emekçileri grevde
Onbinler Rosa Luxemburg ve
Karl Liebknecht’i andı.
Berlin’de XVII.Enternasyonal Rosa Luxemburg Konferansı
Alman tekellerinin “şaşılası” büyümesinin sırrı!
Gençlik füze kalkanına
karşı yürüdü
Efeoğlu Ailesi’nin avukatı Mustafa Yağcı ile görüştük
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Partiye Rapor’dan... / Kasım 2011

Parti Okulu Habip Gül Devresi


Merkez Komitesi, yukarıda açık biçimde tanımlanan sorunun (partide ideolojik donanım sorunu-Ekim) çözümüne önemli bir itilim sağlayacağı inancıyla bu yıl ilk kez olarak merkezi Parti Okulu uygulamasını gündeme getirdi. Habip Gül yoldaşın anısına ve adına ithaf edilen bu ilk Parti Okulu etkinliği toplamında başarılı bir organizasyon olarak gerçekleştirildi. Aşağı yukarı olağan bir parti kongresi toplama düzeyindeki bu organizasyon, partinin örgütsel gücü, kapasitesi ve deneyimi yönünden önemli bir yeni gösterge oldu.

Toplamında iki haftaya yayılan bu etkinlikte iki bölümlü bir çalışma yürütüldü.

İlk bölümde, Komünist Partisi ve Dünya Görüşü, Dünden Bugüne Sol Hareket ve TKİP, Sosyalizm Deneyimi (Tarihsel sorunlar) ve III. Selim’den Günümüze Türkiye Tarihi (Son 200 yıllık Türkiye tarihinin başlıca dönemeçleri...) başlıkları altında dört temel sunum yapıldı. Bu sunumları aynı konular üzerine tartışmalar tamamladı.

İkinci bölümde ise, parti çalışmasının hemen tüm sorunları üzerine ayrıntılı tartışmalar yapıldı. Çalışmanın bu bölümü içeriği yönünden merkezi bir parti konferansı gibiydi. Sorunlar ve deneyimler ortaya konuldu, partinin temel yaklaşımları üzerinden sonuçlara ulaşılmaya çalışıldı. Ekteki tutanaklar bu tartışmaların bir bölümü hakkında bir fikir verecektir.

Biz bu ikinci bölümün, parti örgütü ve çalışmasının çeşitli sorunları üzerine partinin bir grup ileri kadrosu ile yapılan bu tartışmaların, Parti Okulu etkinliğinin ilk bölümü kadar işlevli ve yararlı olduğu görüşündeyiz. Eğitim etkinliğine katılan yoldaşların değerlendirmesi de aynı doğrultuda olmuştur. Organizasyon pratiği de dahil toplamında bu etkinliğin katılımcı yoldaşların ideolojik eğitimine ve örgütsel-pratik deneyimine önemli katkıları olmuştur.

İlk uygulamanın kendisi, tam da baştan umduğumuz ve hedeflediğimiz gibi, bu türden çalışmaların yıllardır çözülemeyen ideolojik donanım sorununun çözümüne önemli katkılar sağlayacağını göstermiştir. (...)  Fakat bunun yine de belli sınırları olacağını bilmek durumundayız. Sorunun çözümü partide ideolojik eğitimi olağan ve sürekli bir çaba haline getirmekten geçmektedir. Parti Okulu uygulamaları bu konudaki bilinci güçlendirir ve bu yönlü çabaya bir itilim sağlarsa, kendi yönünden esas işlevini de yerine getirmiş olur.

Koşullar ve olanaklar ölçüsünde benzer eğitim etkinliklerinin yerel düzeyde de örgütlenmesi gerektiğini bu vesileyle hatırlatmış olalım. MK’nın buna yönelik yönlendirmeleri ve müdahaleleri ayrıca olacaktır.  

 

 

 

 

Partiye Rapor’dan... / Aralık 2011

Parti Okulu

Ümit Altıntaş Devresi

 

Parti Okulu etkinliğini başarıyla toplamış bulunuyoruz. İlki Habip Gül yoldaşın adına atfedilen Parti Okulu etkinliklerinin bu ikincisi ise Ümit Altıntaş yoldaşa atfedildi. Bu yeni eğitim devresinin gündemi de aşağı yukarı ilkiyle aynıydı.

Etkinliğin ilk bölümünde, Komünist Partisi ve Dünya Görüşü, Dünden Bugüne Sol Hareket ve TKİP, Sosyalizm Deneyimi ve III. Selim'den Günümüze Türkiye Tarihi (Son 200 yıllık Türkiye tarihinin başlıca dönemeçleri...) başlıkları altında dört temel sunum yapıldı. Bu sunumları aynı konular üzerine tartışmalar tamamladı.

İkinci bölümde ise, yine ilk eğitim devresinde olduğu gibi, parti çalışmasının hemen tüm sorunları üzerine ayrıntılı tartışmalar yapıldı. İlk eğitim devresinin tutanaklarının incelenmesine de dayanan bu tartışmalar, konuların önden zaten genişçe tartışılmış olmasının ağırlığı altında kısmen sınırlı kalsa da beklenen asgari başarıyı gösterdi. İlk etkinlikte sınırlı tartışılabilen bazı konular ise, örneğin yayın organları ve gençlik-liseli gençlik çalışması gibi, bu ikinci etkinlikte daha geniş ve verimli tartışmalara konu edildi.

Bu ikinci etkinliğin ekte sunulan kapanış konuşmasında da dile getirildiği gibi, nispeten dar bir zaman dilimi içinde iki büyük Parti Okulu etkinliğini sorunsuzca örgütlemeyi başarmış olmak, partimizin örgütsel kapasitesine ve deneyimine yeni bir gösterge olmuştu

 

 

 

 

Sınıf devrimcilerinden seminerler...

Sınıf devrimcileri 15 Ocak Pazar günü çeşitli bölgelerde program sorunları üzerine seminerler düzenlediler. Gebze’de program tartışmaları kapsamında yapılan “Demokrasi ve Devrim” başlıklı söyleşinin ardından “Bağımsızlık ve Devrim” semineri yapıldı.

Seminer, Rosa Luksemburg ve Karl Liebknecht anılarak başlandı. Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’in dünya devrim mücadelesindeki yerine, Alman Kasım Devrimi’nde tuttukları yere, II. Emperyalist Paylaşım Savaşı yıllarında II. Enternasyonel’de işçi sınıfının bağımsızlık mücadelesinde, anti-emperyalist yaklaşım konusunda aldıkları tutuma dair kısa bir aktarım yapıldı.

Rosa ve Karl’ın anılmasının ardından bağımsızlık sorunu ve anti-emperyalist mücadele ele alındı. Türkiye’nin ekonomik tahlili ve emperyalizmle bağımlılığı ortaya konularak başlayan sunum, anti-emperyalist mücadelenin anti-kapitalist bir içerikte ele alınması gerektiği vurgulanarak devam etti. Gerçek bağımsızlığın sermaye düzeninden bağımsız davranabilmek olduğu, bunun için kapitalist ilişkilerin parçalanması gerektiği, bunun yolunun da sermayeye karşı işçi sınıfının devrimci, örgütlü mücadelesinden geçtiği ortaya konuldu.

Tartışmalarda Alman Kasım Devrimi örneği üzerinden ihtilalci, illegal parti ihtiyacı, dünyadaki gelişmelerle birlikte anti-emperyalist mücadeleyi yükseltmek için işçilerin siyasal bilincinin ilerletilmesi gerektiği, bağımsızlığın kalıcı olmasının proletarya diktatörlüğüne bağlı olduğu kapsamında tartışmalar yürütüldü.

İzmir’de gerçekleştirilmesi planlanan seminerler dizisinin ilki Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi’nde yapıldı. “Demokrasi ve devrim” başlıklı seminer ilk olarak demokrasinin kelime anlamının aktarılması ile başladı. Ardından sorunun kapsamı tanımlandı ve demokrasinin sınıflar üstü bir kavram olmadığının altı çizildi. Her dönemin farklı bir demokrasi sorunu tanımlayacağı belirtilerek günümüzde sorunun hangi kapsamda ele alınacağı ifade edildi.

Seminerde sorunun komünistler açısından kritik bir önemde olduğu vurgulandıktan sonra bunun temel nedeninin demokratik devrim-sosyalist devrim ayrışması ve aynı anlama gelmek üzere küçük burjuva sosyalizmi-proleter sosyalizmi ayrımına ilişkin olduğu ifade edildi. Ayrıca sol hareketin komünist harekete dair sunduğu “demokrasi sorununun küçümsenmesi” gibi yersiz eleştirilere de yanıt verildi.

Demokratik taleplere komünistlerin nasıl baktığı, devrim mücadelesinde bu taleplerden ne ölçüde faydalanılacağı, demokratik devrim ve sosyalist devrim ayrımı Lenin’in konuya dair metinlerinden alıntılar yapılarak aktarıldı ve geleneksel hareketin konuyu kavramaktaki darlığı tartışıldı. Demokratik devrim programının kaçınılmaz olarak reformizm zeminini aşamaması ve süreç içerisinde düzen içi sınırlara çekildiği belirtildi.

Demokrasinin yalnızca geri kamış ülkeleri kapsayan bir sorun olmadığı, kazanılan demokratik hakların da sürekli olarak tırpanlandığı ve bu haliyle tam anlamıyla işleyen bir burjuva demokrasisinin hayal olduğu anlatıldı.

Seminer sosyalist demokrasi üzerine yapılan anlatım ve dünya genelinde demokratik devrimci akımların akıbetlerine dair verilen örneklerle son buldu. Sunumun ardından soru ve katkı bölümüne geçildi.

“Bağımsızlık ve devrim” başlıklı 2. seminer ise 12 Şubat Pazar günü gerçekleştirilecek.

Kızıl Bayrak / Gebze - İzmir