25 Kasım 2011
Sayı: SİKB 2011/44

 Kızıl Bayrak'tan
Emperyalizme ve gericiliğe karşı
direnen halklar kazanacak!
Faşist kudurganlığa karşı omuz omuza!
Ülke çapında haydutluk
Gözaltı terörü protesto edildi
“İmamın ordusu” palazlanıyor!
Türk-İş’te genel kurul: Hedefler ve hesaplar
Güç Birliği Ankara’da toplandı
Art Aksesuar’da direniş kazandı
“Razı değiliz, köle olmayacağız!”
İki büyük hastanede GöREV…
DİSK İSİG Uzmanı Tevfik Güneş: “Kapitalist sistem işçi sağlığının düşmanıdır”
Kürt sorununun tarihsel temelleri ve toplumsal içeriği
Alaattin Karadağ yoldaş katledildiği yerde anıldı
Alaattin yoldaş mezarı başında anıldı…..
“Parti ve devrim” etkinlikleri
Mısır’da isyan yeniden!..
“Tek gücümüz eylem yapmak”
AB’nin periferisinde pro-faşist ve teknokrat hükümetlere…
Neo-Nazi karşıtı gösteri
Petrol-İş Kadın Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Necla Akgökçe ile 25 Kasım ve üzerine...
Burjuvazinin deprem
fırsatçılığı
Güvencesiz öğretmenler Ankara'da buluştu
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Güç Birliği Ankara’da toplandı

Sendikal Güç Birliği Platformu bölge toplantılarının sekizincisini Ankara’da yaptı. Toplantı 19 Kasım günü Ankara Sürmeli Otel’de gerçekleştirildi.

Toplantı Deri-İş dışındaki sendikaların genel başkanlarının salonda yerlerini almasıyla başladı.

Hedef Türk-İş Genel Kurulu

Açılış konuşmasını yapan Tez-Koop-İş Genel Başkanı Osman Gürsu, sendikal hareketin büyük bir tıkanıklık yaşadığını, günümüz çalışma koşullarının 19. yüzyılı aratmadığını, patronların sendikalaşmayı önlemek için elinden geleni yaptığını vurguladı. Taşeronlaştırma, esnek ve güvencesiz çalışma politikalarını eleştiren Gürsu 10 yıllık AKP iktidarı döneminde işçi sınıfı ve emekçiler yararına hiçbir adımın atılmadığını sözlerine ekledi. Bu hareketin Türk-İş genel kurulunu hedeflediğini ancak bununla sınırlı bir hareket olmadığını, genel kuruldan olumlu ya da olumsuz bir sonuç çıkmasından bağımsız olarak yollarına devam edeceklerini söyledi.

Toplantı salonda bulunan işçilerin soru ve görüşlerinin alınması biçiminde yürütülürken Basın-İş, Petrol-İş, TÜMTİS, TGS, Hava-İş, Kristal-İş, Tek Gıda-İş ve Belediye-İş genel başkanlarına da söz verildi.

İşçiler platformu sorguladı

Toplantıda söz alan işçilerin bir kısmı platformu olumlu ve ileriye doğru atılmış bir adım olarak değerlendirirken bazı işçiler de platformun tepeden inme karakterine ve tabandan kopukluğuna dikkat çekti.

Bir UPS işçisi, “Ben yeni sendikalı olan bir işçiyim, biz UPS’de çalışıyoruz. TÜMTİS’ee üye olduk ve bir süreden beri örgütlüyüz. Burada yapılan konuşmalarda mücadeleci sendikacılıktan, taban demokrasisinden söz ediliyor ancak bu broşür benim elime daha yeni geçiyor ve ben sendikada örgütlü olan bir işçiyim ama bu broşürden haberim bile yok” diye konuştu.

Tez-Koop-İş üyesi bir işçi, Güç Birliği Platformu’nun tabandan kopukluğuna dikkat çekerek tabanın görüşlerinin alınmadığını ve örgütlü işçilerin bir kısmının oluşturulan platformdan haberlerinin dahi olmadığını belirterek “İşçiler bu platformun neresinde? Ben bu platformun neresinde duruyorum” sorularını yöneltti. Bir başka işçi ise “Burada on sendika bir araya gelmiş Türk-İş’te 35 sendika var. Diğer sendikalarda örgütlü olan işçilere ulaşıldı mı? Ulaşılması düşünülüyor mu? Bu noktada atılan adımlar nelerdir” sorularını yöneltti.

Türkel gerçekleri alt-üst etti

Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel platformun tepeden inme karakterine yapılan eleştirilere yönelik “Türkiye’de hangi işçi hareketi tabandan gelişmiştir? Var mıdır böyle bir hareket? Bana gösterebilir misiniz” sorularını yöneltti. Sonra da öyle bahsedildiği gibi tabandan bir hareketin olamayacağını, ortaya çıkan tüm hareketlerin önderler sayesinde kaldığını iddia etti.

Genel başkanların yaptığı konuşmalarda Türk-İş yönetimi mahkum edildi. Yöneticiler, tabanıyla birleşen güçlü bir Türk-İş istediklerini vurguladılar. Türk-İş Genel Kurulu’nun işçilerden kaçırılarak Ankara’nın 35 km dışında bir otelde yapılacağı belirtildi. İşçilerin ve genel kurulu izlemek isteyenlerin genel kurula girmemesi için Genel kurul delegelerine manyetik kartlar verileceği ve kapılara konulacak güvenliklerle genel kurul delegeleri haricinde kimsenin salona alınmak istenmediğine vurgu yapıldı. Böyle bir anlayışın kabul edilemeyeceği belirtildi.

Hükümetin sınıfa dönük kapsamlı saldırı hazırlığı içerisinde olduğu belirtildi. Bu saldırıların UİS ile hayata geçirilmeye çalışıldığı, bunun için de bölgesel asgari ücret, özel istihdam büroları, kıdem tazminatı vb. saldırıların olduğu vurgulandı. Yapılan konuşmalarda tutuklu bulunan gazetecilerin durumuna da değinildi.

Konuşmalarda dikkat çeken bir başka yan ise antiemperyalist mücadeleye sık sık vurgu yapılırken antikapitalist mücadeleye neredeyse hiç değinilmemesi oldu.

Genel başkanların konuşmalarında yaptıkları ortak vurgular Türk-İş’ten ayrılmak gibi bir niyetlerinin olmadığı, Sendikal Güç Birliği Platformu’nun koltuk pazarlıklarıyla değil ilkeler etrafında bir araya geldiği, Türk-İş önderliğinde bir sendikal hareket yaratmak istedikleri ve platformun sadece 8 Aralık’ta gerçekleşecek Türk-İş Genel Kurulu’na yönelik olmadığı, sonrasında da devam edeceği oldu.

Kızıl Bayrak / Ankara

 

 

Savranoğlu’na kitlesel destek

Sendikal Güçbirliği Platformu İzmir bileşenleri, direnişçi Savranoğlu işçilerine kitlesel bir ziyaret gerçekleştirdi.

Savranoğlu direnişinin 111. gününde Sendikal Güçbirliği Platformu bileşenleri ve ilerici devrimci güçlerin katılımıyla bir destek eylemi gerçekleştirildi. Eylem saat 17.00’de Menemen İZBAN istasyonu önünde toplanılması ile başladı. Ardından meşaleli yürüyüşe geçildi.

En önde direnişçi işçiler yer alırken ardında ise sendikal ve siyasal bileşenler sıralandılar. Yürüyüş kitlesinin ağırlığını Deri İş, TÜMTİS ve Tez-Koop-İş oluşturuyordu. Ayrıca sendikal hakları için direnişte olan TEKSİF üyesi Hugo Boss işçileri de yürüyüşte yerlerini aldılar. Aralarında BDSP, MBP ve Partizan’ın da bulunduğu pekçok kurum da eyleme destek verdi.

İZBAN’dan başlayan yürüyüş ajitasyon konuşmaları eşliğinde çarşı dolaşılarak belediyeye kadar sürdü. Belediyenin ardından ise fabrikaya yüründü.

“Mücadelemiz hak ve çevre mücadelesidir”

Fabrika önüne gelindiğinde ilk sözü Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi aldı. Servi Kampana ve Savranoğlu işçilerinin insanca çalışma koşulları için yürüttükleri mücadeleden bahsetti ve patronun uyguladığı baskıları anlattı. Mücadele sürecini özetleyen Servi, dayanışma çağrısı yaptı.

Deri-İş İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz ise işçiler adına hazırlanan basın metnini okudu.

Alagöz fabrikadaki çalışma koşullarını, işçilerin örgütlenme sürecinde gördükleri baskıları ve son olarak fabrikanın çevreye verdiği zararı örnekleriyle anlattı.

Eylemde CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, Türk-İş Ege Bölge Temsilci Yardımcısı Tuncay Kireçkaya ve Menemen Belediye Başkanı birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından eylem, direniş çadırının ziyareti ile son buldu.

Yürüyüşten notlar:

- Eylem başlamadan önce yapılan anonsla Deri İş dışındaki sendika ve siyasal yapıların flamalarını kapatmaları istendi. Tüm kurumların bu karara uymasına rağmen İşçi Partisi’ne ait dövizlerin kapatılmaması ise dikkat çekti.

- Hayli uzun bir hatta gerçekleştirilen yürüyüş baştan sona coşkulu bir atmosferde geçti. TÜMTİS üyesi işçiler gerek kitlesellikleri, gerekse canlılıkları ile eylemin en diri gücünü oluşturdu.

- Eylemde kürsü sendika yöneticileri, CHP milletvekili ve Menemen Belediye başkanı tarafından kullanıldı ve aylardır direnişi görmezden gelen CHP’liler bu sorunu çözeceklerine dair vaatler vermeyi de unutmadı. Kürsüde ne direnişçilerden ne de destekçilerden herhangi bir işçinin söz almamış olması da dikkat çekti.

- Eylemde ildeki diğer direnişler gündeme getirilmedi. Birleşik Metal İş’te örgütlendiği için işten atılan İMPO işçilerinin direnişinin adı dahi anılmadığı gibi yine TEKSİF’e üye oldukları için işten atılan Hugo Boss işçileri, eyleme önlükleriyle katılmış olmalarına rağmen sadece katılımcılar arasında sayıldı. Hugo Boss işçileri de kürsüden kendilerini ifade etmediler.

Kızıl Bayrak / İzmir