1 Temmuz 2011
Sayı: SİKB 2011/25

 Kızıl Bayrak'tan
Düzenin siyasal krizi ve olasılıklar
Emperyalist/siyonist güçlerin yanında saf tuttular!
Bir elinde anayasa
diğerinde polis copu
Dicle tepkisi sokakta
AKP hükümeti baskı ve terörü tırmandırıyor
“İşkence sokağa taşındı”
İşkenceciye ve katillere
yüksek tolerans!
Sivas Katliamı lanetlendi
Alaattin Karadağ cinayeti davasında 4. duruşma
Birleşik Metal’de gerilimli
genel kurul
Düzenin apolitizmine karşı devrimci politizasyon
“Ortak bir platform oluşturacağız”
Ontex önünde dayanışma etkinliği
Casper’da dayanışma etkinliği.
Sağlık emekçileri uyardı
Yunanistan’da emekçiler kararlı
Emekçiler IMF anlaşmasını
çöpe attı
ABD Afganistan’dan çekiliyor(!)...
I. Dünya Emekçi Kadın Konferansı’nın deneyimleri paylaşılıyor...
Burdur Cezaevi’ndeki katliam girişiminin 12. yıl dönümünde Veli Saçılık ile konuştuk.
İzmir’de 15-16 Haziran paneli
“Şirket Hikayeleri” adlı tiyatro oyununun oyuncuları ile konuştuk
Eti Gümüş'ten ÇMO'ya dava!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Eti Gümüş’ten ÇMO’ya dava

Kütahya Gümüşköy‘de bulunan Eti Gümüş AŞ’ye ait gümüş madeni tesislerinde meydana gelen çökmenin ardından açıklamalarıya kamuoyunu uyaran TMMOB’ye bağlı Çevre Mühendisleri Odası’na (ÇMO) tazminat davası açıldı.

Kar hırsı nedeniyle kapasitesinin üstünde çalıştırılan ve bakımı yapılmayan tesisi işletmekte sakınca görmeyen kapitalistler, halkı uyaran meslek odalarını hedef alıyor. ÇMO Başkanı Murat Taşdemir, Eti Gümüş AŞ’nin, Kütahya’daki maden işletmesinde siyanür barajının kısmen yıkılmasının ardından yaptıkları açıklamalar nedeniyle odalarına 30 bin liralık manevi tazminat davası açtığını duyurdu.

ÇMO’nun görevini yerine getirdiğini söyleyen Taşdemir “Kamuoyunu bilgilendirdiği, halka haklarını hatırlattığı, kamu kurumlarına sorumluluklarını anımsattığı için 30 bin liralık tazminat davasına ve saldırılara maruz kalan odamız, geçmişte bu tavırlara karşı boyun eğmemiştir bugün de eğmeyecektir. Varlık nedeni olan toplumu bilgilendirme, çevreyi koruma ve bilimsel bilgiyi halkla buluşturma görevine yılmadan devam edecektir” dedi.

Eylül ayında başlayacak davaya TMMOB’ye bağlı odalar başta olmak üzere birçok meslek odası destek verecek. İlk etapta da 50’ye yakın avukat davayı izleyecek.

 


Adana’da hekimler beraat etti

“Terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla yargılanan Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu ve aile hekimi Dr. Osman Eşki 27 Haziran günü görülen ilk duruşmalarında beraat etti.

Adana Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nce açılan davanın ilk duruşması Adana Adliyesi’nde görüldü. Tutuksuz yargılanan hekimler ilk duruşmada beraat etti. Türk Tabipleri Birliği, tabip odaları temsilcileri, hekimler, sağlık çalışanları, sendikalar ile ilerici ve devrimci kurumlar da destek için adliye önüne geldiler. İki hekimi; kelepçe takarak ve bu sırada çekilen fotoğrafları servis ederek, kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmak, suçlu gibi göstermek, hekimlere ve topluma gözdağı vermek üzere yapılan bu uygulama ile ilgili de başta hukuksal olmak üzere her türlü girişimin yapılacağı bildirildi. 

*** K

üçükosmanoğlu ve Eşki, 19-20 Nisan tarihlerinde sağlık emekçilerinin gerçekleştirdiği grevi halka duyurmak, halkın sağlık ve sağlık çalışanlarının taleplerini aktarmak amacıyla Demokratik Çözüm Çadırı’na ziyaret gerçekleştirmişlerdi. Bundan kaynaklı Küçükosmanoğlu ve Eşki, 29 Nisan günü özel yetkili savcı talimatıyla mesai saatlerinde iş yerlerinden terörle mücadele ekiplerince gözaltına alınmış, plastik kelepçe ile adliyeye sevk edilmişlerdi.


 

Nuri Yaman’ı binler uğurladı

Kapatılan DTP’nin Muş Milletvekili Nuri Yaman, İzmir Çeşme’deki evinde geçirdiği kalp krizi nedeniyle 27 Haziran günü hayatını kaybetti. Yaman’ın cenazesi uçakla Van’a getirildi. Burada kitlesel bir karşılama yapıldı.

BDP Eş Genel Başkanı Hamit Geylani, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Van milletvekilleri Özdal Üçer, Nazmi Gür, Muş milletvekilleri Demir Çelik ve Sırrı Sakık, Iğdır Milletvekili Pervin Buldan’ın da aralarında yer aldığı yüzlerce araçlık konvoyla Yaman’ın cenazesi Muş’un Malazgirt ilçesine götürüldü.

Cenaze konvoyu Malazgirt’te de kitlesel bir biçimde karşılandı. Binlerce kişi yolu trafiğe kapatarak cenazeyi önce camiiye ardından da mezarlığa götürdü. Cenaze töreninin ardından Yaman’ın ağabeyinin evinin önünde bulunan taziye çadırına ziyaret gerçekleştirildi.


Urfa’da ihmaller

Urfa’nın Karaköprü Beldesi’nde Aydın petrol isimli akaryakıt istasyonunun LPG tankında 27 Haziran günü meydana gelen patlama, ortalığı savaş alanına çevirdi. Patlama sonucu 1 kişi öldü, 18 kişi de yaralandı.

Şiddetli patlamada çevrede bulunan bir lokanta ve bazı apartmanda çökmeler oldu, binaların camları kırıldı. 8 otomobil tamamen yandı, 19’u da hasar gördü.

Vali’den pişkin açıklamalar

Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan yaptığı açıklamada, patlamanın “terör” saldırısı olmadığını söyleyerek Urfa halkına rahat olmaları gerektiğini salık verdi.

Devletin açık ihmaliyle yaşanan patlamanın sonuçlarının böylesi ağır olmasının diğer sebebi ise plansız kentleşme ve rant hesapları sonucu akaryakıt istasyonlarının yerleşim yerleri içerisinde yapılmasına izin verilmesi. Zaten Vali de patlamadan önce gaz kokusu geldiğine dair şikayetler alındığını belirterek şunları söyledi: “Patlama nedeniyle ilgili net bir şey söylemek henüz mümkün değil. Ama işyeri sahibi ve vatandaşların bir haftadır gaz sızıntısı şikayeti var. Teknik heyetler gelip incelemelerde bulunmuş, ama gaz sızıntısı tespit edememişler. Bizim edindiğimiz ilk izlenim; olayın bir terör olayı olmadığı, tamamen LPG sızıntısından kaynaklandığı yönündedir”
Vali “terör”den dem vururken, Urfa’yı savaş alanına çeviren bu patlama esasen devlet terörünün bir eseridir.

 


IMF protestosuna tutuklama

6-7 Ekim 2009 tarihlerinde İstanbul’da yapılan IMF-DB Zirvesi’ni militan sokak eylemleriyle protesto edenlere yönelik devlet terörü sürüyor.

IMF-DB protestolarına azgınca saldıran sermaye devleti, ardından soruşturma ve tutuklama terörünü devreye sokmuştu. Eylemlere katılan ilerici ve devrimciler gözaltına alındı, haklarında davalar açıldı. Davanın kapsamını genişleten sermaye devleti sonraki aylarda da gözaltı ve tutuklamaları sürdürdü. Son olarak 24 Haziran günü Kızıl Bayrak okuru Mehmet Karanfil tutuklandı.

Beyoğlu Adliyesi’nde nöbetçi mahkemeye çıkarılan Karanfil, “kuvvetli şüphe oluşturduğu” gerekçesiyle tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi. Avukatlarının yaptığı itiraz sonucu Karanfil, 29 Haziran günü serbest bırakıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul