05 Mayıs 2010
Sayı: SİKB 2010/18

 Kızıl Bayrak'tan
Taksim’i kazanmanın
coşkusu ve gururuyla!
Burjuvazinin ikiyüzlülüğüne inat Taksim zaferi direnen emekçilerindir!
Yüzbinlerce işçi ve emekçi Taksim Meydanı’nı doldurdu..
Adana’da 1 Mayıs
Bursa’da 1 Mayıs
Kayseri’de 1 Mayıs
Her yerde 1 Mayıs coşkusu
Kürdistan illerinde 1 Mayıs
Taksim’in kazanımları ile 26 Mayıs’a hazırlanıyoruz!
DİSK, Türk-İş ve KESK’e bağlı sendikaların yöneticileriyle 1 Mayıs ve 26 Mayıs üzerine konuştuk...
2010: Kitlesel ama ruhunu arayan 1 Mayıs-Volkan Yaraşır
Taksim Meydanı zorbalığa karşı devrimci direnişle kazanıldı!
Çelebi’den Erdoğan’ın Taksim 1 Mayısı
değerlendirmesine yanıt.
.
Avrupa’da 1 Mayıs kutlamaları
Almanya’da’da 1 Mayıs
kutlamaları .
Dünyadan 1 Mayıs gösterileri
Denizler devrime aittirler..
Nazizmi ezen Kızıl Ordu ve direnen komünistlerdir!
Sermayenin meclisinde
hoyrat tepişmeler
İktidar savaşı ve demokrasi üzerine…
M. Can Yüce
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Çelebi’den Erdoğan’ın Taksim 1 Mayısı değerlendirmesine yanıt

Sermaye hükümetinin başbakanı Tayyip Erdoğan’ın 2 Mayıs günkü AKP grup toplantısında sarf ettiği “Kimsenin bu iktidardan kopara kopara aldığı bir şey yok. Kopara kopara alma güçleri varsa 1977’den beri neredeydiler?” sözlerini değerlendiren DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, “Sayın başbakanın üslubundan yenilginin üzerini kapatıyor gibi bir izlenim edindim. Bilek güreşi yapmıyoruz sonuçta, onurlu bir mücadele veriyoruz.” açıklamasında bulundu.

Erdoğan yalan ve demagojiye başvurmuştu

Erdoğan, anayasa değişikliği teklifinin ikinci tur görüşmeleri öncesinde AKP grup toplantısında yaptığı konuşmada, Taksim 1 Mayısı’na da değinmişti. 1 Mayıs’ın Emek ve Dayanışma Günü olarak kutlanmasının ve tatil olarak ilan edilmesinin AKP iktidarına nasip olduğunu söyleyen Erdoğan, “Taksim Meydanı ile ilgili verilen karar, AK Parti iktidarına nasip olmuştur. Oradan bazıları şu anda nemalanmak istiyor, ‘kopara kopara aldık’, ‘şöyle yaptık, böyle yaptık...’ Kimsenin kalkıp da bu iktidardan kopara kopara aldığı bir şey yok. Bunun böyle bilinmesini istiyorum.” demişti.

İşçi ve emekçilerin, ilerici ve devrimcilerin ortaya koydukları irade ve kararlılıkla kazanılan Taksim 1 Mayısı’nın içini boşaltmak amacıyla yalan ve demagojilere başvurmayı sürdüren Erdoğan, konuşmasının devamında şu sözleri sarf etmişti: “Kopara kopara bu kadar alma güçleri varsa, bunlar 1977’den, iktidarımız dönemine kadar neredeydiler? Niye böyle bir şey alamadılar? ‘Bunu biz temin ettik, biz hallettik’ diyenlerin de iktidarları oldu bu ülkede, niçin o zamanlar bunu çözmediler?”

Çelebi: Taksim’i müsadeyle değil, mücadeleyle aldık

Erdoğan’ın sözlerine yanıt veren Çelebi, “Zor oyunu bozar. Demek ki; bugüne kadar ki olumsuzluğun sorumluluğu da Sayın başbakanındır. O zaman sayın başbakan Taksim’in bütün yönledirmesinin, tazyikli suların, gaz bombası atılmasının sorumluluğunu üstlenmelidir” dedi. Taksim’in verilen mücadeleyle alındığını belirten Çelebi, “DİSK olarak çabamız ve gösterdiğimiz irade ortada, KESK de diğer meslek örgütleri de bu sürece katkı verdi. Böyle bir toplumsal baskının oluşarak, bu noktaya taşınmasında ciddi rol aldık. Birşeyler unutulmadı, geçen sene de biz oraya gittik ama bu sene daha kitlesel katılımla daha özgür bir ortamda ve kürsü konularak gittik. Bunların apayrı bir önemi ve anlamı var.”

Taksim’deki kitlesel buluşmayla sorunlarının çözülmediğini dile getiren Çelebi, ‘77 1 Mayıs Katliamı’nın aydınlatılmasını istedi. Çelebi, Maraş ve Çorum katliamlarının, Abdi İpekçi’den Kemal Türkler ve Doğan Öz’e uzanan cinayetlerin faillerinin açığa çıkarılmasını istediklerini de söyledi. Bu konuda meclise verilen önergenin aynı zamanda darbecilerin yargılanması talebi de olduğunu kaydeden Çelebi, “Bunun açığa çıkartılması talebini şimdi daha çok iktidardan istiyoruz.” dedi.

“Taksim konusunda tavrımız kararlı bir tutumdu. Orada yapılan daha önce işçi sınıfının kaybettiği hakların geri alınması, geri alınması da değil, geliştirilmesi mücadelesidir” diyen Çelebi, Taksim kazanımının dışında en temel taleplerinden birinin sendikal hakların önündeki engellerin kaldırılması olduğunu söyledi. Bunu aynı zamanda Türkiye için istediklerini belirten Çelebi, Türkiye’nin örgütlü toplum olduğunda nasıl bir mozaik oluşturduğunu herkesin gördüğünü ifade etti.

İşten atmaların durdurulması gerektiğini dile getiren Çelebi, 4/C uygulamasına dikkat çekerek “4/C kapsamına alınacak olan yeni işçiler var. PTT ve enerji çalışanları, şeker işçileri, 100 bin kişinin daha 4/C kapsamına alınma ihtimali var. 4/C’ye karşı yalnızca TEKEL işçileri değil, TEKEL işçilerinin verdiği mücadele daha da taçlandırılarak büyütülmeli.” dedi.

“Eylem takvimimiz büyüyecek”

Çelebi, Taksim kazanımından aldıkları moral ve destekle eylem takvimini büyütmeyi hedeflediklerini de belirtti. 1 Mayıs eylemini konuşurken ve değerlendirirken 26 Mayıs’ı da konuştuklarını kaydeden Çelebi şunları söyledi:

“Başta Türk-İş olmak üzere Kamu-Sen, KESK, DİSK tarafından bu iradelerin altının doldurulması halinde 26 Mayıs’ta düşündüğümüz ve tasarladığımız eylemin çok daha ötesine geçen bir eylemlilik ortaya çıkabilir. 1 Mayıs’a yönelik çabaların, iradenin eyleme durması halinde aynı içtenlik ve samimiyet ortaya çıkarsa, başarıya ulaşabilir. Yeni süreçte bu çabaları buraya yönlendireceğiz.”

Çelebi Kumlu’ya sahip çıktı

Erdoğan’ın açıklamalarına tepki göstererek yanıt veren Çelebi, sermaye hükümetiyle anlaşarak işçileri defalarca satan Türk-İş bürokrasisine ise sahip çıktı. TEKEL işçileri ve diğer direnişçi işçilerin 1 Mayıs kürsüsünde Türk-İş Başkanı Kumlu’ya müdahalesini tasvip etmelerinin mümkün olmadığını belirten Çelebi, direnişçi işlerin tabandan gelen bu haklı ve meşru tepkisi için “Bu protesto çok az sayıda işçinin, yurttaşın tepkisidir” açıklamasında bulundu.



Soğancı: Şimdi sırada 26 Mayıs var

Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı 1 Mayıs kutlamalarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Soğancı, “1 Mayıs 2010 için TMMOB örgütlülüğüne teşekkür ediyoruz” başlığı taşıyan açıklamasında, 2010 1 Mayısı’nın Türkiye demokrasi tarihine önemli bir gün olarak işlendiğini belirtti.

“Başta İstanbul Taksim olmak üzere, ülkenin tüm 1 Mayıs alanlarında TMMOB pankartı altında yer alarak işçi sınıfının ‘Birlik, Mücadele ve Dayanışma’ gününü bu ülkenin emekçileri ile birlikte kutlayan ve bu coşkuyu birlikte yaşayan tüm TMMOB’lilere, üyelerimize, Oda ve Şube Yöneticilerimize, İl/İlçe Koordinasyon Kurullarımıza, hepinize çok teşekkür ediyoruz.” diyen Soğancı, 1 Mayıs 2010’da ‘77 1 Mayısı’nda yitirdiklerimizin hep birlikte anıldığını hatırlattı. Eşitlikten, özgürlükten, adaletten, insandan, halktan ve emekten yana taleplerinin alanlarda emekçilerle birlikte haykırıldığını vurgulayan Soğancı, TMMOB örgütlülüğünü ve bu örgütlülüğün geldiği noktayı herkese gösterdiklerini ifade etti.

‘Yaşasın 1 Mayıs!’ sözüne bu yıl da sahip çıktıklarını, her yıl daha fazla sahip çıkacaklarını belirterek mücadelenin bundan sonra 26 Mayıs greviyle süreceğini söyledi.