30 Temmuz 2010
Sayı: SİKB 2010/30

 Kızıl Bayrak'tan
Amerikancı düzenin temsilcileri “cunta karşıtlığı” demagojisine sarılıyor.
BDSP: Düzen içi dalaşmayı boykot ediyoruz!
Referandum tezgahında
solculuk iddiası ve sınırları
TÜSİAD’ın referanduma ilişkin
tutumu ve ötesi
Kürt halkına karşı örgütlü
linç taburları devrede.
İşçiler mücadeleyi ortaklaştırıyor
İşçiler iş cinayetlerine karşı yürüdü.
İşçi ve emekçi hareketinden.
Toplu görüşmelere giderken kamu emekçileri hareketinin durumu ve görevler
Sendikalarda sınıf işbirliğinin
yeni adımı: “Tüketimden gelen güç!”
Çel-Mer ve Samka işçileri direniyor!!
UPS Kargo işçileri hakları için
direniyor!
TÜMTİS İstanbul Şube Başkanı Çayan Dursun’la konuştuk
İşgalci zorbalar için bataklıktan
çıkış yolu arıyorlar!
Savaş baronları Kore Yarımadası’nda gerilimi tırmandırıyor!
Şiddete dayalı düzen kadına
yönelik şiddeti engelleyemez!.
Linç ve katliamlara karşı
durmak… - M. Can Yüce
“Beşikçi ve Şimşek değil, inkar ve asimilasyon yargılansın!”…
Sarıgazi Geleneksel Halk Festivali
bu yıl yapılamıyor...
UPS direnişçisinden mektup…
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mücadele Postası

İSKİ işçisinden mektup...

“Bu süreç içinde çok şey öğrendik!”

1993-1994 yıllarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi aldığı bir kararla İSKİ’de daha önce kendi bünyesinde yürüttüğü kanal temizleme, sayaç okuma, sayaç değişim, kaçak takip, açma-kapama, temizlik hizmetleri ve güvenlik vb. bölümleri taşeron firmalara yaptırmaya karar verdi.

Arkadaşlarımız, 17 yıldır gayet başarılı bir şekilde çalışarak kaçak-takip bölümü kaçak su kullanımını %50’den %5 gibi önemli bir orana çektiler. Sayaç değişim bölümü elemanları ise 10 yılda bir değişen sayaçları İstanbul genelinde azimle yenilediler. Açma-kapama çalışanları birikmiş abone borçlarını ödenir duruma getirdiler.

2010 yılında İSKİ Genel Müdürlüğü, alınan bir kararla Şubat-Mart aylarında 600 kadar taşeron firma işçisini işten çıkartarak mağdur etmiştir. Bu işçiler ki; ailelerinin geçimini temin etmekle sorumlu, emekliliğine az bir dönemi kalmış olanlar. Taşeron firmadan tazminat hakkını alamayanlar ve en önemlisi yaşam kalitesini bırakın üst seviyelere çekmeyi orta sınıf bir vatandaş olma hakkımız elimizden alınmıştır. Çünkü, çalışma hakkı herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları korumak, çalışmayı desteklemek ve işsizliği önlemeye elverişli bir ekonomik ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamakla görevlidir.

Biz, İSKİ taşeron çalışanları direnişimizin 5. ayındayız. Bu süreçte edindiğimiz bilgi birikimi ve tecrübe, olayları ve sistemi kavramamıza yaradı. Direnişe başladıktan sonra taşeronların nasıl çalıştığını daha iyi anladık.

Taşeronun, işçileri kölece çalıştırdığını, patronun tek derdinin kâr elde etmek olduğunu anladık. Bu nedenle mücadelemize devam ederek, bu mücadeleyi bütün Türkiye’ye yaymak istiyoruz.

Birçok taşeron işçisi arkadaşımızı bir araya getirerek, onları hakları ve özgürlükleri konusunda örgütlemek istiyoruz. Böylece bu sorunları daha kitlesel bir şekilde dile getirme olanağı yakalayacağız. Bu süreç içinde çok şey öğrendik, işçi bilincini ve sınıf dayanışmasını...

Amacımız, haksızlığa uğrayan taşeron işçilerinin sorunlarına eğilebilmek, taşeron şirketleri, taşeron sistemi ve buna prim veren kurumları teşhir etmek.

İSKİ işçisi Memet Sarı

 

 

İSKİ işçileri "Direnişteki İSKİ işçileriyle Birlik ve Dayanışma Gecesi" düzenliyor

İSKİ’nin su sayacı okuma, açma-kapama ve bilgi işlem işlerini devrettiği 3 ayrı taşeron şirketle sözleşmeleri feshetmesiyle işten çıkarılan işçiler, direnişlerine Aksaray’daki İSKİ binası önünde devam ediyorlar.

10 Mart 2010 tarihinden itibaren bekleyişlerini sürdüren İSKİ işçileri, 6 Ağustos Cuma günü Labella Semiramis düğün salonunda, "Taşeronlaşmış hayatlar istemiyoruz" şiarı ile "Direnişteki İSKİ işçileriyle Birlik ve Dayanışma Gecesi" düzenleyecek.

Tarih: 06 Ağustos Cuma

Saat: 19.00

Yer: Labella Semiramis Düğün Salonu

Adres: Rumeli Cad. No: 142 / 4 Osmanbey / İST.

İrtibat Tel: 0537 746 26 78 - 0535 269 68 16



Mamak 7. Kültür-Sanat Festivali çalışmalarından…

6-7-8 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilecek Mamak 7. Kültür-Sanat Festivali’nin çalışmaları yaygın bir şekilde devam ediyor. Festival çalışmaları kapsamında Mamaklı emekçilerin kapıları çalınarak festivalin içeriği anlatılıyor ve festivali birlikte örgütleme çağrısı yapılıyor. Bunların yanısıra ziyaretlerde emekçilerle Anayasa referandumu ve aile hekimliği üzerine tartışmalar yapılıyor.

Festival çalışmalarında 4 gün içinde yaklaşık 3500 el ilanı, 90 Kızıl Bayrak gazetesi ve geçmiş festivallerden derlenen CD emekçilere ulaştırıldı. Ayrıca yaklaşık 500 kadar festival afişi mahallenin çeşitli bölgelerinde kullanıldı.

Festival çalışmaları yoğunlaşarak devam edecek.

Festival Hazırlık Komitesi


Linç girişimlerine karşı eylem!

Sosyalist Parti, Sosyalist Gelecek, ESP, SODAP, TÖP, Kaldıraç ve SDP, 28 Temmuz günü Galatasaray Lisesi önünde basın açıklaması yaparak Kürt halkına yönelik İnegöl ve Dörtyol'da gerçekleşen faşist saldırıları protesto etti.

"Kürt halkına dönük faşist saldırılar durdurulsun! Yaşasın halkların kardeşliği" pankartının açıldığı eylemde, bileşenler adına basın açıklamasını Ersin Sedefoğlu gerçekleştirdi.

Sedefoğlu yaptığı açıklamada, devletin uyguladığı baskı politikalarının, artan gerilimlerin ve provokasyonların sonucunda Kürt halkına yönelik büyük katliamların yaşanabileceğini belirterek, bu politikaların ABD emperyalizminin halkları birbirine düşman etme politikalarından bağımsız olmadığını söyledi. Emekçi halklara, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı mücadele etmeye çağırdı.

AKP iktidarının iki yüzlü politikalardan vazgeçmesi gerektiğini ifade eden Sedefoğlu, açıklamanın devamında şunları söyledi:

“Bir yandan batıda estirilen faşist ve ırkçı gösterilerin yaşanmasından, saldırıların zeminini oluşturmaktan sorumlu olup, bir yandan Kürt halkına referanduma evet oyu çağrısı yapmak iki yüzlü siyasettir. 12 Eylül cuntası nasıl katliamlar yaptıysa, emekçi halklar üzerinde terör estirdiyse, 2002 yılından bu yana AKP hükümeti de bu terörü devam ettirilmiştir”

Eylem boyunca “İnegöl faşizme mezar olacak!”, “Susma haykır halklar kardeştir!” sloganları atıldı.