30 Temmuz 2010
Sayı: SİKB 2010/30

 Kızıl Bayrak'tan
Amerikancı düzenin temsilcileri “cunta karşıtlığı” demagojisine sarılıyor.
BDSP: Düzen içi dalaşmayı boykot ediyoruz!
Referandum tezgahında
solculuk iddiası ve sınırları
TÜSİAD’ın referanduma ilişkin
tutumu ve ötesi
Kürt halkına karşı örgütlü
linç taburları devrede.
İşçiler mücadeleyi ortaklaştırıyor
İşçiler iş cinayetlerine karşı yürüdü.
İşçi ve emekçi hareketinden.
Toplu görüşmelere giderken kamu emekçileri hareketinin durumu ve görevler
Sendikalarda sınıf işbirliğinin
yeni adımı: “Tüketimden gelen güç!”
Çel-Mer ve Samka işçileri direniyor!!
UPS Kargo işçileri hakları için
direniyor!
TÜMTİS İstanbul Şube Başkanı Çayan Dursun’la konuştuk
İşgalci zorbalar için bataklıktan
çıkış yolu arıyorlar!
Savaş baronları Kore Yarımadası’nda gerilimi tırmandırıyor!
Şiddete dayalı düzen kadına
yönelik şiddeti engelleyemez!.
Linç ve katliamlara karşı
durmak… - M. Can Yüce
“Beşikçi ve Şimşek değil, inkar ve asimilasyon yargılansın!”…
Sarıgazi Geleneksel Halk Festivali
bu yıl yapılamıyor...
UPS direnişçisinden mektup…
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Çel-Mer ve Samka işçileri direniyor!

ÇEL-MER Çelik ve Samka Metal’de sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı direnişlerini sürdüren BMİS üyesi işçiler, birbirlerine her geçen gün daha da kenetleniyorlar.


Çel-Mer’de direniş sürüyor...

16 Temmuz günü, aralarında ilk olarak işten atılan işçilerin de olduğu toplam 22 işçiyi işten atan patrona bir kez daha direnişle yanıt veren Çel-Mer işçileri fabrikanın bulunduğu sokağın girişindeki alanda kararlı bekleyişlerini sürdürüyorlar.


UPS işçilerinden dayanışma

Çel-Mer işçilerinin kararlı direnişi 22 Temmuz anlamlı bir dayanışmaya sahne oldu. Öğle paydosundaki buluşmaya TÜMTİS üyesi UPS işçileri de katıldı. Bir süre direniş alanında kalan UPS işçileri, Çel-Mer işçilerinin direnişlerini desteklediklerini belirterek alandan ayrıldılar.


Çel-Mer işçilerinden yürüyüş

22 Temmuz sabahı bir kez daha direniş alanında buluşan Çel-Mer işçileri sabah saat 7.30’da Deka fabrikasının önünde toplanarak direniş alanına coşkulu bir yürüyüş gerçekleştirdiler.İçeride çalışan sendika üyesi işçilerin de katıldığı yürüyüşte “Çel-Mer işçileri işini istiyor!”, “Sendika anayasal hakkımızdır!”, “İşçiyiz haklıyız kazanacağız!” pankartları açıldı.


ÇHD’den Samka işçilerine destek

Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Çalışma Yaşamı Komisyonu Samka Metal işçilerine destek ziyaretinde bulundu. Çalışma koşulları ve sendikal örgütlenme süreçlerini aktaran Samka Metal işçileri, Samka patronunun saldırgan tutumu üzerine de bilgilendirmede bulundular.

Samka Metal işçilerine her türlü desteği sunacaklarını belirten ÇHD üyeleri iş çıkış saatinde Samka işçileriyle birlikte yürüyerek slogan attılar.


Direnen işçiler Taksim’de

Çel-Mer Çelik ve Samka Metal’de direnişlerini sürdüren işçiler 25 Temmuz günü Taksim’deydi.

Yürüyüş ve sloganlarla tramvay durağından gelen işçiler burada gerçekleştirdikleri basın açıklamasının ardından İstiklal Caddesi üzerinde yürüyerek bildiri dağıtımı yaptılar. İşçilerin ailelerinin de yer aldığı eylemde, işçi çocukları ise en önde taşıdıkları dövizlerle dikkat çektiler. BDSP, TİB-DER, BATİS ve SODAP’ın da destek verdiği eylemde basın açıklamasını okuyan Çel-Mer işçisi Sinan Seçkin, “Sendikalı olduk, işten atıldık, sendikalı olmak suç mu?” diye sordu. Üç kuruş ücretle, zehirli gazların, tozların içerisinde, cehennem sıcağında, ağır mesai saatlerinde gecelerini gündüzlerine katarak, çeliğe hayat verdiklerini söyleyen Seçkin, “insanlık dışı çalışma koşullarında kendi hayatlarımızı tüketiyoruz” dedi. Seçkin, açıklamanın devamında direniş sürecine değindi.

Seçkin, işten atılan arkadaşlarının fabrika önünde yine direnişte olduklarını belirterek, hemen her gün patron tarafından fabrikaya çağrılan polisin çeşitli biçimlerdeki müdahalesiyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi.

Eylemde konuşan Samka Metal işçisi Gül Taştan, sendikalaştıkları için işten atıldıklarını belirtti. “Sendikalaşmak anayasal bir hak ise neden biz dışarıdayız?” diye soran Taştan, direnişlerini destekleyenlere, dayanışmaya gelenlere, kendilerine sınıf bilinci taşıdıkları için teşekkür etti. Sorunları ortak olduğu için bugün burada olduklarını söyleyen Taştan ortak mücadelenin önemine değindi.

Taştan’ın ardından söz alan TİB-DER Başkanı Zeynel Nihadioğlu, Tuzla tersaneler cehenneminde yürüttükleri mücadeleye değindi. Zonguldak’ta ölen dört işçi ile birlikte 140 işçinin iş cinayetlerine kurban gittiğini vurguladı. Patronların aşırı kar hırsının işçilerin ölümüne yol açtığını söyleyen TİB-DER Başkanı, UPS işçilerinin de devlet terörüne rağmen direnişlerini sürdürdüklerini söyledi.

BATİS adına yapılan dayanışma konuşmasının ardından işçiler sloganlarla İstiklal Caddesi’nde yürüyerek bildiri dağıtımı gerçekleştirdiler.

Kızıl Bayrak / İstanbul - Gebze




“Direnişimize destek olmalı,
sesimize ses katmalısınız!”

Bizler, Çayırova İlçesi Şekerpınar Mahallesi’nde kurulu Çel-Mer Çelik A.Ş’de çalışan işçileriz. 16 Temmuz günü Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye olduğumuz gerekçesiyle 22 kişi işten atıldık.

Sendikaya üye olduk, çünkü Çel-Mer patronu tüm haklarımızı gasp ediyordu.

Sendikaya üye olduk, çünkü ailemize bir parça daha ekmek götürebilmenin derdindeydik.

Sendikaya üye olduk, çünkü köle gibi çalışmak değil, insanca yaşamak ve çalışmak istiyorduk.

Sendikaya üye olduk, çünkü haklarımızı alabilmemizin yolunun örgütlenmekten geçtiğini biliyorduk.

Çel-Mer patronu ise haklarımızı görmezden geldi. Elimizde kalan kırıntıya bile göz koydu. Örgütlendik, haklarımızı istedik, bize kapıyı gösterdi. Bizim sırtımızdan kazanırken iyiydik, ama hakkımızı istediğimizde kötü olduk.

İşçi, emekçi kardeşler!

Hepimiz benzer sorunlar yaşıyoruz. Sefalet ücretine talim ediyor, yoksulluk içerisinde yaşıyor ve gece yastığa başımızı koyduğumuzda kara kara ay sonunu nasıl getireceğimizi düşünüyoruz. İşte bize reva görülen hayat bu! İşte tam da sorunlarımız ortak olduğu için mücadelemizde ortak olmalı. Nasıl ki patronlar fabrika ayırt etmeden işçilere karşı birlikte hareket ediyorlarsa bizler de bu asalaklara karşı birlikte hareket edebilmeliyiz.

Bizler sonuna kadar haklı olduğumuz bir yola çıktık. Yalana yanlışa bulaşmadık. Kimseye haksızlık etmedik, etmeyeceğiz. Ama emeğimize ve onurumuza da sahip çıkacağız. Bize yapılan haksızlığa karşı sonuna kadar direneceğiz. Bu mücadele hepimizin mücadelesi. Biz kazanırsak, biliyoruz ki diğer işçi kardeşlerimiz de kazanacak. Biz kazanırsak bütün emekçiler kazanacak. Çünkü herkes görecek ki haksızlık yapanın yanına kâr kalmayacak, örgütlenen ve birlik olan işçi yenilmeyecek.

İşte bu yüzden tüm işçi ve emekçi kardeşlerimizi direnişimize destek olmaya, sesimize ses katmaya çağırıyoruz.

Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!

Çel-Mer işçileri



Kızıl Bayrak işçi ve emekçilerle buluşuyor

Sınıfın, devrimin ve sosyalizmin sesi Kızıl Bayrak, yaz döneminde de işçi ve emekçilerin sesi soluğu olmaya devam ediyor. İşçi ve emekçilere, Kürt halkına yönelik saldırı ve baskıların arttığı bu dönemde Kızıl Bayrak gazetesi Gebze’nin emekçi semtlerinde ve sanayi havzalarına ulaşıyor.

Gebze’de Güzeltepe, Erişler, Ulaştepe, Mudurtepe mahallelerinde kapı kapı gezerek Kızıl Bayrak gazetesini emekçilerle buluşturan BDSP’liler Gebze Çayırova’da kurulu Çel-Mer fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan ve direnişe geçen işçilere de Kızıl Bayrak gazetesinin dağıtımını gerçekleştirdiler.

Metal İşçileri Birliği'nin Çel-Mer direnişine ilişkin açıklamasının ve direnişçi bir Çel-Mer işçisinin mektubunun da yer aldığı Kızıl Bayrak’a Çel-Mer işçiler yoğun ilgi gösterdi.

Kızıl Bayrak / Gebze