09 Temmuz 2010
Sayı: SİKB 2010/27

 Kızıl Bayrak'tan
İşbirlikçi rejimler için
esas olan uşaklıktır!
Kirli savaş tırmandırılıyor!
Düzen güçleri Kürt halkına karşı
tam siper aldı!
Başbuğ’dan Kürt sorunuyla ilgili
“şanslı” açıklamalar!
GOP BDSP’den zorunlu açıklama
Sivas katliamı eylemlerle
lanetlendi
UPS’de patron-polis
saldırılarına geçit yok!
TEKEL işçisi hesap soruyor!
İşçi ve emekçi hareketinden.
Toplu Sözleşme Sempozyumu’nun ardından
Sempozyum üzerine düşünceler.
Metal patronlarının saldırılarına karşı direniş!
BMİS Gebze Şube Başkanı’yla konuştuk
Rize Belediye Başkanı’ndan ırkçı, cinsiyetçi açıklama.
6. Avrupa Sosyal Forumu gerçekleşti.
Yunanistan mali krizi ve AB’nin yeniden dizaynı.- Volkan Yaraşır
Katastrofik sarmal - Volkan Yaraşır
Obama yönetimi işgalci orduların şefini kovdu.
“Kürtler ne istiyor?” - M.Can Yüce
Kapitalizmin vazgeçemediği
oyuncağı nükleer!
Çevre katliamına HES’lerle devam!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kızıl Bayrak'tan...

Sermaye düzeni, Kürt halkına karşı başlattığı kirli savaş seferberliğini tüm cephelerde tırmandırıyor. Ordusundan medyasına, tüm düzen partilerinden zor aygıtlarına ve diğer kurumlarına kadar hepsi birden seferber olmuş durumdalar. Devletin tepesi birbiri ardına güvenlik zirveleri gerçekleştirmekte, medya yöneticileri ve köşe yazarlarıyla biraraya gelmekte, “sivil toplum kuruluşları” ile patron örgütlerini harekete geçirerek Kürt hareketi çembere alarak kuşatılmaya çalışılmaktadır. Kısaca tüm düzen güçleri Kürt sorununun “çözümü” için sahte “açılımlar” ile yeni plan ve projeler üreterek sonuç almaya çalışıyor. Devletin yüksek zirveleri açıklama üstüne açıklama yapmakta, kararlılık gösterilerini her fırsatta dile getirmektedirler. Böylece Kürt halkının haklı ve meşru mücadelesi “teröre karşı mücadele” adı altında tasfiye edilmeye çalışılıyor. Sermaye devleti, içteki bu seferberlikle birlikte uluslararası alanda da yeni bir cephe açmak istiyor. Başta ABD ve NATO olmak üzere bölgenin işbirlikçi gerici tüm güçleri devreye sokularak Kürt hareketi her cepheden kuşatılarak boğulmaya çalışıyor. Oysa başta ABD emperyalistleri olmak üzere tüm emperyalist ve bölgesel gerici güçler Türk sermaye devletine bu mücadelede başından itibaren destek verdiler. Emperyalist merkezler askeri, siyasi, ekonomik, diplomatik ve istihbarat desteklerini her zaman Türk sermaye devletinin hizmetine sundular. Ancak tüm bu destek ve kuşatmalara rağmen Kürt halkının haklı ve meşru özgürlük ve eşitlik mücadelesini bugüne kadar boğmayı başaramadılar. Gelinen yerde de bunu kolayca başarmaları mümkün değildir.

Bugün her cepheden Kürt halkına karşı tırmandırılan kirli savaşa karşı tüm ilerici, devrimci sol güçler Kürt halkının mücadelesini sahiplenmeli, bu mücadeleyle omuz omuz olmalıdırlar. Bugün her zamankinden daha çok “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği!” şiarı yükseltilmelidir. Unutulmamalıdır ki, Kürt halkının özgürlük mücadelesiyle işçi ve emekçilerin mücadelesi arasında kopmaz bir bağ vardır. Kürt halkı özgür olmadan işçi ve emekçiler asla özgür olamazlar.

* * *

Sınıf devrimcilerine karşı 31 Mart günü 4 kentte eşzamanlı olarak gerçekleştirilen polis operasyonları sonucu 20’ye yakın sınıf devrimcisi gözaltına alınmış ardından mahkemeye çıkarılan 5 sınıf devrimcisi tutuklanmıştı.18 Haziran günü gerçekleşen ilk duruşmada 3 sınıf devrimcisi tahliye edilirken 2’sinin tutukluluğunun devamına karar verilmişti.

Sermaye devletinin kendi yasalarına dahi aykırı haksız ve keyfi bir biçimde gerçekleştirdiği bu gözaltı ve tutuklama terörünün temelsizliği daha ilk duruşmada açığa çıkmıştı.

Tutuklulukları devam eden 2 sınıf devrimcisinin ikinci duruşması 14 Temmuz günü gerçekleştirilecek. Tüm ilerici ve devrimci güçler, 14 Temmuz günü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek ikinci duruşmaya katılarak sınıf devrimcileriyle dayanışmayı yükseltmelidir.