21 Mayıs 2010
Sayı: SİKB 2010/20

 Kızıl Bayrak'tan
İşçi sınıfına ihanetin hesabı mutlaka sorulmalıdır!
Anayasa değişikliği tartışmaları ve devrimci tutum
Baykal Amerikancı rejim tarafından
saf dışı edildi!
Polis destekli ırkçı-faşist saldırılar yayılıyor..
Madendeki patlamanın sorumlusu sömürü düzenidir!
BDSP: İş cinayetleri devam ediyor!
Sendika ve meslek örgütlerinden maden faciasına tepkiler
Ankara’da işçiler “Genel grev-genel direnişi” tartıştı
BES Adana Şube Başkanı Sinan Tunç
ile konuştuk
Türk-İş’ten 26 Mayıs ihaneti!
İşçi ve emekçi hareketinden..
Yeni dönem MESS Grup TİS süreci ve görevlerimiz
MİB: Sınıfa ihanet edenler hedefimiz olmaktan kurtulamayacaklardır!
İstanbul Kamu Emekçileri Kurultayı gerçekleştirildi!
Mayıs şehitleri eylemlerle anıldı
Gençlikten Kaypakkaya ve Mayıs şehitleri anmaları...
Sokak Üniversitesi’nde “Kapitalizmin krizi ve Yunanistan” dersi
NATO’da “stratejik” dayanışma
Krizin faturasına karşı
emekçiler sokakta!
Devrim şehitlerini anmak, kavgayı zaferle taçlandırmakla mümkündür!
Siyaset ve ahlak! - M. Can Yüce
Hasta tutsaklara özgürlük!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Mayıs şehitleri eylemlerle anıldı

18 Mayıs 1973’de faşist sermaye devletinin zindanlarında katledilen yiğit devrimci İbrahim Kaypakkaya, Kürt ulusal mücadelesinde katledilen Haki Karer ve zindanlardaki direniş geleneğini sürdüren 4’ler (Ferhat Kurtay, Necmi Öner, Eşref Anyık ve Mahmut Zengin) çeşitli eylemler anıldı.

İzmir

Gümrük Telekom önünde bir araya gelen kitle buradan Konak eski Sümerbank önüne yürüyüş gerçekleştirdi.

Yürüyüşte önde İbrahim Kaypakkaya’nın fotoğrafının olduğu ve “Unutmadık!” yazılı bir pankart ardından sırayla “İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer, Ferhat Kuntay, Mahmut Zengin, Necmi Öner kavgamızda yaşıyor!” pankartı ve dörtlerin fotoğraflarının olduğu pankartlar taşındı.

Açıklamada, 37 yıl önce Diyarbakır zindanlarında katledilen, faşizmin işkencehanelerinde ser verip sır vermeme geleneğini miras bırakan İbrahim Kaypakkaya’nın saygıyla anıldığı belirtildi. Mustafa Suphiler’den sonra yeni kurtuluş umudu olan Denizler’in, Mahirler’in, İbrahimler’in bıraktığı en büyük miraslardan birinin de devrimci dayanışma olduğu vurgulandı. Mayıs ayının katliamlar ayı olduğu kadar direnişlere de sahne olan bir ay olduğu ifade edilirken, 6 Mayıs’tan, 18 Mayıs’a ve dörtlerin aleviyle kızıla dönen bir direnişin yaşandığı belirtildi. İbrahim Kaypakkaya’yı anarken, kesintisiz bir devrimci mücadele içerisinde geçen hayatının rehber olması gerektiği ifade edildi.

Eylemi BDSP, DHF, Partizan, Devrimci Hareket, Alınteri, MBP, ESP örgütlerken Kaldıraç, Dev Lis, Dev-Genç, BDP ve DİP eyleme destek verdi.


Bursa

18 Mayıs Salı günü Bursa Osmangazi Metro İstasyonu önünde toplanan ilerici, devrimci kurumlar, “Komünist önder İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür” ve üzerinde İbrahim Kaypakkaya’nın “Önümüzde çetin ama şanlı mücadele günleri var… Sınıf mücadelesinin denizine bütün varlığımızla atılalım” sözlerinin bulunduğu pankartlar ardında bayrak ve flamalarıyla Bursa Kent Meydanı’na yürüdüler.

Yürüyüş boyunca, Zonguldak maden ocağında 17 Mayıs günü meydana gelen patlamaya ilişkin ajitasyon konuşmaları yapılarak, maden ocaklarında alınmayan iş güvenliği önlemleri sonucu, bir çok işçinin yaşamını yitirdiği ve işçilere kölelik koşullarının dayatıldığı ifade edildi.

Açıklamada işçi-emekçilere, gençliğe ve Kürt halkına yönelik saldırılara değinilerek şunlar söylendi:“Bizler Komünist İbrahim Kaypakkaya şahsında devrimci önderlerin devrimci ve komünist kişiliklerinin içinin boşaltmaya ve saklamaya çalışanlara bunu başaramayacaklarını buradan haykırıyoruz. Devrimci komünist önderlerin ve mayıs şehitlerinin mücadele ruhunun mücadelemize ışık tutacağına mücadelelerini mücadelemizde yaşatacağımıza söz veriyoruz”

Partizan, DHF, SDP, ESP, BDP, Sosyalist Parti, SODAP tarafından örgütlenen eyleme, BDSP ve Köz destek verdi.


Ankara

Yüksel Caddesi’nde bir araya gelen ilerici, devrimci ve yurtsever yapılar “İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer ve Dörtler ölümsüzdür’’ pankartının arkasında, Sakarya Caddesi’ne yürüyüş gerçekleştirdiler.

Basın açıklamasında “Sadece nasıl ölüneceğini değil nasıl yaşanacağını da biz onlardan öğrendik çünkü onurlu bir yaşamı sürdürdüler, ürettiler, direndiler, egemenlerin korkularını büyüttüler’’ denilerek devrim şehitlerinin gösterdiği yoldan yürünmesi gerekliliği vurgulandı. Baskıların devam ettiği belirtilen açıklamada, Kürdistan’daki belediye başkanlarının tutuklanması, Güler Zere’nin katledilmesi, TEKEL direnişine destek veren yirmi dört öğrencinin liselerinden atılması, Aynur Çamalan’ın TÜBİTAK’taki işine son verilmesi örnek gösterilerek zulmün hala devam ettiği söylendi.

Basın açıklamasından sonra Keçiören Dayanışma Evi müzik topluluğu kısa bir müzik dinletisi sundu. Anmayı Alınteri, BDP, Dersimliler Derneği, Devrimci Hareket, DHF, EHP, EMEP, ESP, İHD Ankara Şubesi, Köz, ÖDP, Partizan, SDP, SP, TÖP, 78’liler Girişimi örgütledi, BDSP’nin de destek verdiği anmaya yaklaşık 400 kişi katıldı.


İstanbul Gazi Mahallesi

Kaypakkaya, Gazi’de DHF tarafından gerçekleştirilen yürüyüşle anıldı.

İbrahim Kaypakkaya fotoğraflarının olduğu tişörtlerin giyildiği eylemde yüzlerce kişi hep bir ağızdan marşlar okudu. Devrim ve komünizm davası için şehit düşenlerin isimlerinin okunduğu eylemde sık sık zılgıtlar atıldı, bayrak ve meşaleler taşındı. Eylemde, “Bu çelik aldığı suyu unutmayacak!” ve üzerinden Marks, Engels, Lenin, Stalin, ve Mao fotoğraflarının bulunduğu “Yaşasın proleterya enternasyonalizmi” pankartları taşındı.

Eski karakolda başlayan yürüyüş Cem Evi’nde son buldu. Basın açıklamasında İbrahim Kaypakkaya’nın devrimci kimliğinin gelişimine ve ‘71 devrimci kopuşunun önderlerine değinildi.

Eyleme BDSP, ESP, Halk Cephesi ve Partizan destek verdi.


Antakya

‘71 devrimci hareketinin önderlerinden İbrahim Kaypakkaya’nın Diyabakır zindanlarında katledilişinin 37. yılı ve Haki Karer, Hasan Ocak’ın katledilişlerinin yıl dönümü dolayısıyla Antakya’da DYG, SGD, DGH, Gençlik Muhalefeti ve AKA-DER’in örgütleyicisi olduğu basın açıklaması gerçekleştirildi.

Eğitim Sen önünden başlayan yürüyüş sloganlarla Ulus Meydanı’na kadar devam etti. Burada gerçekleştirilen basın açıklamasında İbolar’dan Haki Karerler’e, Hasan Ocaklar’dan günümüze devrimci yurtsever hareketin faşizme, emperyalizme ve sömürüye karşı mücadele geleneğini yılmadan sürdürdüğü ifade edildi.

 

Adana’da Mayıs şehitleri anması

Mayıs şehitleri, 18 Mayıs günü Adana’da bir araya gelen devrimci kurumlar tarafından gerçekleştirilen eylemle anıldılar.

“Devrimciler ölmez devrim davası yenilmezdir” pankartının açıldığı eylemde egemenlerin gerçekleştirdikleri sosyal ve siyasal saldırılar eşliğinde geçmişimizi, yaşadıklarımızı karartarak, geleceğimize de el koymak istedikleri belirtildi. Bunu başarma imkanlarının olmadığının altı çizilerek devrim şehitlerinin adlarının kavga bayraklarımızdan asla silinmeyeceği ifade edildi. “Tüm çabaları beyhudedir, zira ‘çelik aldığı suyu unutmamakta’, zaman devrime akmaktadır.” denildi.

Denizler’in ve Nurhak şehitlerinin de anıldığı açıklamada, 18 Mayıs 1973’de İbrahim Kaypakkaya’nın, ardında büyük bir tarihi miras bırakarak, Diyarbakır işkencehanelerinde ser verip sır vermediği dile getirildi. Açıklamada, kendinden sonraki kuşaklara işkencede direnişi, cüreti, kararlılığı bırakarak sembol olan Kaypakkaya’nın, bu topraklardaki devrim mücadelesine sadece pratiğiyle değil fikirleriyle de adını yazdırdığı belirtildi.

18 Mayıs 1977’de ise Haki Karer’in yine bu topraklardaki direniş geleneğinin bir parçası olarak ölümsüzler kervanına katıldığı ifade edildi.

Açıklamanın devamında şunlar söylendi: “18 Mayıs 1982’ye gelindiğinde ise Kürt ulusuna yönelik imha, inkar ve asimilasyon politikaları en barbar yöntemlerle uygulanmaya devam ediliyor, özellikle Diyarbakır Hapishanesi’nde insanlık dışı işkencelerle devrimciler teslim alınmaya çalışılıyordu. Nazi toplama kamplarından farksız olan bu zorbalık karşısında Eşref Anyık, Necmi Öner, Mahmut Zengin ve Ferhat Kurtay tarihe dörtlerin gecesini yazıyordu. Kendilerini tereddütsüzce feda ederek bedenlerini ateş topuna çevirirken aynı zamanda alevlerin arasından şu ses yükseliyordu; ‘Ateşi söndürmeyin. Ateşi söndürmek ihanettir. Ateşi harlayın.’”

Basın metninin okunmasının ardından şiir dinletisiyle eylem sona erdi. BDSP, DHF, Devrimci Proletarya, Emek ve Özgürlük Cephesi ve YDİ Çağrı tarafından örgütlenen eyleme Halk Cephesi ve Sosyalist Parti destek verdi.

Kızıl Bayrak / İzmir - Bursa - Ankara – İstanbul - Adana