26 Haziran 2009
Sayı: SİKB 2009/24

  Kızıl Bayrak'tan
  İran’daki siyasal durum üzerine...
  Irak’taki işgalci güçler Türkiye üzerinden geri çekilmeye hazırlanıyor...
Konya Üssü savaş aygıtı NATO uçaklarına açıldı…
Mafyalaşan tekstil sektörü,
sektöre dönüşen mafya çeteleri…
Eli kanlı bir haraminin portresi:
Sabri Sami Yılmaz
  Sabra saldırısı ve sonrası üzerine avukatlarla kouştuk...
  “TİS yoksa grev” örgütlenmelidir!
Sabra saldırısı lanetleniyor...
  Entes direniş güncesi...
  İşçi ve emekçi hareketinden...
  Sivas katliamının hesabını sormak için
birleşik, kitlesel devrimci mücadeleyi yükseltelim!
  Emine Arslan ile kazanımla sonuçlanan DESA direnişi üzerine konuştuk...
  İTO Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdizen’le Sağlıkta Dönüşüm Programı ve “Tam Gün” Yasa Tasarısı üzerine konuştuk...
  Almanya'da yüz binlerce öğrenci eğitim hakkı için alanlardaydı!
  İran’da halk hareketi sınırlarını zorluyor!
  İsrail, Filistin halkına barış adına kölelik dayatıyor!
  İran halkı ve devrimci partileri
‘79 deneyinden öğrenecektir!
  Kapitalist-emperyalist sistemin
kısa bir suç dosyası...
  Yargı gereğini yaptı! Uğur’un katilleri beraat etti…
  Bir burjuva liberalinin
saçmalamaları üzerine...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Almanya’da yüz binlerce öğrenci
eğitim hakkı için alanlardaydı!

15 Haziran günü ülke genelinde başlayan öğrenci boykotları 17 Haziran günü doruğa ulaştı. 80 kentte 250 bin üniversite ve ortaöğretim öğrencisi eğitim koşullarını protesto etmek için sokaklara döküldü. Öğrenciler, eğitim harçları, iki aşamalı eğitim sistemi ve kısalan lise öğrenim süresini protesto etti.

Gösterilere Stuttgart’ta 15 bin, Münster, Düsseldorf, Köln, Bonn, Münster, Göttingen ve Aachen kentlerinde ise 10 binden fazla öğrenci katıldı. Heidelberg’de 8 bin kişi gösteri yaptı. Berlin’de 30 bin, Hamburg’da ise 13 bin kişi alanlardaydı. Münih’te Luisengymnasium Lisesi önünde 5 bin öğrenci okul müdürünün öğrencilerin yürüyüşe katılmasını yasaklaması üzerine oturma eylemine gitti. Heidelberg, Münster ve Frankfurt’ta bazı liselerde müdürler kapıları kilitleyerek öğrencilerin gösterilere katılmasını engellemeye çalıştı.

Birçok kentte sokaklar ve alanlara barikatlar kuruldu. Dresden’de Eğitim ve Sanat Bakanlığı boykot nedeniyle öğrenciler tarafından işgal edildi. Magdeburg Üniversitesi Göttingen’de başbakanlık ve Darmstadt Teknik Üniversitesi de öğrencilerin işgaline uğradı. Bilelefeld’te şehir merkezinde bazı metrodeposu ve şehir merkezinde barikat kurulması nedeniyle trafik altüst oldu. Maniz’da kısa süreliğine eyalet parlamentosu işgal edildi. Burada öğrenciler binayı taleplerinin okunmasından sonra terkettiler.

Ülke genelinde süren eğitim boykotu ile ortadereceli okul ve üniversite öğrencilerinin yanısıra çıraklar da protesto gösterilerinde yerlerini alıyorlar.

Son günlerde yaşanan yoğun ve kitlesel eylemlere rağmen kültür bakanları konferansında eğitimden sorumlu bakan lise ve üniversite öğrenciler ile, çırakların taleplerini dile getirmekten uzaktı. Federal Eğitim Bakanı Annette Schavan, protestoları ‘çağdışı’ olarak niteledi. İki aşamalı eğitim sistemi Bachelor- ve Master (bakalorya-master) sisteminin kaldırılması taleplerini eleştirerek “bizim Avrupa eğitim sisteminin parçası olduğumuzu unutuyorlar, Bologna süreci alternatifsizdir” dedi.

Lise ve üniversite öğrencileri hükümetin bankalar ve şirketlere yaptıkları yardımlar yerine eğitime daha fazla pay ayırmasını da talep ediyorlar.

Üniversite öğrencileri iki aşamadan oluşan Bachelor- ve Master eğitim sisteminin değiştirilmesini, dönemlik eğitim harçları ile tıp, işletme gibi bölümlerdeki kota uygulamasının kaldırılmasını talep ediyorlar.

Lise öğrencileri de sekiz yıla indirilen lise öğrenimi süresinin kısıtlanmasına karşı çıkıyorlar ve “Abitur” olarak adlandırılan merkezi lise bitirme sınavlarını protesto ediyor.

18 Haziran: Sivil itaatsizlik günü...

Eğitim boykotu 18 Haziran günü sivil itaatsizlik eylemleri ile sürdü. Bu çerçevede sembolik banka soygunları ve işgalleri gerçekleştirildi

Öğrenciler Hamburg’da 9, Freiburg’da 3 banka şubesini sembolük olarak işgal ettiler. Berlin’deki öğrenciler banka şubelerine eğitim çeki olarak 104 milyar euroluk çekler getirerek bozdurmak istediler. Deutschen Bank Şubesi 1000 öğrenci tarafından basıldı. 70 öğrenci polis tarafından saatlerce alıkondu. Hamburg’daki sembolik banka soygununda ise öğrenciler bankayı terkederken çevrede toplanan halk tarafından alkışlandılar.

18 Haziran günü Berlin’de toplanan kültür bakanları konferansında bakanlar 6 kişilik bir öğrenci grubunu kabul etmek ve taleplerini dinlemek zorunda kaldı. Konferansın başkanı Bologna sürecinin başarısızlıkla sonuçlanmadığını, ama doğru işlemediğini kabul etmek zorunda kaldı. Sorunların üniversiteler ve eyaletler çerçevesinde ele alınması ve tartışılması gerektiğini de vurguladı.

19 Haziran günü ise eğitim senatörünün bürosu 500 öğrenci tarafından bir süreliğine işgal edildi.

Eğitim boykotu süresince lise ve üniversite öğrencileri taleplerinin başarıya ulaşması için ne tür strateji uygulamaları gerektiği üzerine tartışmalar yürüttüler. Talepler kataloğu hazırlayarak rektörler ve politikacılarla tartıştılar.

Bugünlerde birçok kentte öğrenciler eylemlerin nasıl sürdürülmesi gerektiği üzerine tartışmalar yürütüyor. Üniversite işgallerinin 15 Temmuz’da başlayacak sömestr tatiline değin sürmesi de tartışılan konular arasında. Tartışma konularından biri de lise ve üniversite öğrencileri ile sendikaların eğitim boykotu için kurdukları birliğin korunup korunamayacağı. Eğitim boykotu boyunca sendikalar birliktelikte yer almalarına rağmen üyelerinin eylemlere aktif bir şekilde katılması konusunda üzerlerine düşen görevi yerine getirmediler. Özellikle büyük kentlerde sendikaların desteği çok cılız kaldı.

Düsseldorf’ta coşkulu eylem...

20 Haziran günü yapılan eylemlerden biri de, Kuzey Ren Westfalya eyaletinin başkenti olan Düsseldorf’ta gerçekleşti. Eylem, eyalet çapında olmasına ve Düsseldorf’u çevreleyen Köln, Duisburg, Essen, Bochum, Bielefeld, Bonn, Münster gibi şehirlerden katılım olmasına rağmen beklenenin altında bir katılımla gercekleşti. Eyleme 5 bin kişi katıldı.

“Herkese eşit ve parasız eğitim!” sloganı, bu eylemin de en çok atılan sloganı oldu. Gerçekleşen yürüyüş sırasında sık sık kısa süreli oturma eylemleri yapıldı.

BİR-KAR Gençliği de NRW’deki gençlik güçleriyle eyleme katıldı ve broşür dağıtımı gerçekleştirdi.

Yürüyüş, Düsseldorf sahilindeki bir meydanda yapılan mitingle sona erdi.

Hafta içinde yerellerde yapılan eylemlerde olduğu gibi, bu eyleme de ortaöğrenimini sürdüren ve çalışan gençlik yoğun bir katılım gerçekleştirdi. Üniversitelilerin katılımı ise beklenenin oldukça altında kaldı.

Merkezi eyleme katılımdaki zayıflık ise birkaç sebepten kaynaklanmaktadır.

Birincisi, yerellerde yapılan eylemlere hiç olmadığı kadar ortaöğrenim gençliğinin yüksek katılımı oldu. Fakat bu öğrencilerin örgütlülük ve bilinç düzeyleri henüz oldukça geri. Bundan dolayı bu kesimi, merkezi eylemlere taşımak noktasında sıkıntı çekilmektedir.

İkinci ve en önemli sebeplerden biri ise AstA ve Fachschaft olarak adlandırılan öğrenci temsilciliklerinin tutumudur. Zira bu temsilcilikler halihazırda üniversite gençliğinin tek kitlesel örgütleri durumundadır. Bir süreden beri yönetimleri hızla sağcılaşan bu örgütler, bazı yerlerdeki istisnalar dışında eylemleri örgütleme ve öğrencileri mobilize etme konusunda hiçbir ciddi çaba ortaya koymamışlardır.

Üçüncü sebep olarak ise, yerellerde hafta boyunca yaşanan yoğun eylemlilik sürecinin yarattığı doygunluk ve bunun merkezi eyleme olan ilgiyi azaltması olarak gösterilebilir.

Haftasonu yapılan eylemler, yaşanan bir haftalık yaygın, kitlesel ve yoğun eylemlilik sürecinin finali oldu.

Bundan sonrası bir durgunluk dönemi olacaktır. Çünkü okullar tatile girmektedir. Yeni öğrenim yılına başlarken nelerin olacağını ise, ögrencilerin ortaya koyacakları çaba belirleyecektir. Bu da üniversitelisi, çalışanı ve ortaöğrenim ögrencileriyle bu eylemleri örgütleyen kitlenin önümüzdeki süreçteki tutumlarına, gençliğin örgütlülük, bilinç düzeyi, izlenecek eylem stratejisi ve bu eylemlerde gösterilecek kararlılığa bağlı olacaktır.

Şimdiye kadar ortaya konan çabalar, hükümete, paralı eğitim konusundaki uygulamalarında geri adım attırmaya yetmemektedir. Zira eylemlerin bütün kitleselliğine rağmen, bunun kendiliğinden bir kitle hareketi olduğu söylenebilir. Evet Almanya’da gençlik bazı bakımlardan oldukça örgütlüdür. Öyle ki, bazı üniversitelerde eylem komitesi 30-40 örgütten oluşabilmektedir. Fakat ne var ki, bu örgütlerin çoğunluğu reformist niteliktedir.

Almanya’da halihazırdaki gençlik hareketinin en zayıf noktası, güçlü, devrimci siyasal gençlik örgütlerinden yoksun olmasıdır. Bu eksiklik giderilemediği sürece de hareketi, gençliği politikleştirmek ve sonuç alıcı kazanımlar elde etmek zor olacaktır. Fransız, Yunan ve İtalyan gençliğinin farkı ve avantajı da buradadır.

Ama her şeye rağmen bu eylemlilik süreci gençliğin bilinç ve örgütlülüğünü geliştirmede bir basamak rolü oynamış, ileride arzu edilen düzeyi yakalamada yeni bir adım olmuştur.

BİR-KAR Gençliği / NRW

Öğrenciler bakanlık zirvesini bastı!

Almanya eyaletlerinde bulunan kültür bakanları 19 Haziran 2009 tarihinde Berlin’de Kültür Bakanları Konferansı gerçekleştireceklerdi. Kuşkusuz bu konferans Almanya’nın eğitim politikası üzerine bir konferans olacaktı. Eğitim politikası tartışılacak ve çeşitli kararlar verilecekti. Grevdeki öğrencilerin çağrısı üzerine bu konferansa katılma kararı alındı.

Öğrenciler konferansı düzenleyen eğitim bakanlığına bir mektup yazarak konferansta 2 saatlik bir konuşma hakkı istediler. Bakanlığın bu başvuruya verdiği cevap “bu tip sorunlar için vaktimiz yok” oldu.

Bunun üzerine konferansın yapılacağı yerde miting yapma kararı alındı. 1500’ün üzerinde öğrenci miting alanına geldi. Miting saat 12.00’de başladı. Öncelikle Eğitim Bakanlığı’nın, konferansı iptal ettiği açıklandı. Sorumlu bakanın nerede olduğunun bilinmediği, ulaşılmak istendiği halde bir türlü somut bilgi verilmediği belirtildi.

Mitingde öğrenci temsilcileri, öğretim görevlileri çeşitli konuşmalar yaptılar. Eğitim sisteminin sorunlarını dile getirdiler, kapitalist sistemi eleştirdiler. Eski Doğu Almanya’yla kıyaslama yaparak bugünün o dönemden daha kötü olduğunu vurguladılar.

Yaklaşık 1 saat süren mitingden sonra finans bakanlığına yürüme kararı alındı ve 14.30’da bakanlık binası önüne gelindi. Finans Bakanlığı binasının polis ablukasına alınması üzerine kitle finans bakanının oraya gelmesini haykırdı. Yaklaşık 20 dakika sonra bakan korumalarıyla birlikte aşağı gelerek eylemcilerin sorularını yanıtladı.

Bakanın söyledikleri bu döneme kadarki bildik açıklamaların ötesine geçemedi ve bakan birçok somut soruya gereken cevabı veremedi. Yaklaşık 10 dakika kalan bakan apar topar geri gitti. Miting bakanın gitmesinin ardından sona erdi.

BİR-KAR Gençliği / Berlin

Köln’de öğrenciler ayakta!

Hafta başından bu yana süren eylemlere, 40 bin nüfusu ile, Almanya’nın en büyük üniversitelerinden biri olan Köln Üniversitesi de katıldı. Köln’deki öğrenciler de, planladıkları çeşitli etkinliklerle, her günü ve her yeri eylem alanına çevirdiler.

Öğrenciler, merkezi olarak planlanan ve yerellerin katkılarıyla zenginleştirilen, blokajlar, oturma eylemleri, derslik işgalleri, paneller, alternatif dersler, kitlesel yürüyüş ve mitingler, sembolik banka soygunları vb. gibi çok çeşitli ve yaratıcı eylem ve etkinliklerle tepkilerini ortaya koyup, taleplerini haykırdılar.

Köln Üniversitesi’nin haftalık eylem takvimi ise şöyle işledi:

Pazartesi: Önce 500 kişinin katıldığı kitlesel toplantı yapıldı, tartışmaların ardından bütün bir hafta gün gün planlanarak bir eylem takvimi oluşturuldu. Ardından 100 kişilik bir grup bir dersliği işgal etti. Yine kimi dersliklerde “alternatif dersler” yapıldı.

Salı: Bir meydanda kurulan pazarda, çevredekilere bedava kitap dağıtıldı. Alternatif dersler Salı günü de devam etti.

Çarşamba: Her yerde olduğu gibi, Köln’de de en kitlesel eylem bugün gerçekleştirildi. Üniversitelerle birlikte, çalışan öğrenciler ve orta öğrenim gençliğinin de yer aldığı eyleme 5 bin kişi katıldı. Üniversiteye yakın bir yerde toplanan binlerce öğrenci taleplerinin yazılı olduğu çok sayıda pankart, döviz eşliğinde, sloganlar ve hiç susmayan düdük sesleriyle merkezi istasyona yakın bir yere kadar yürüyerek, burada bir miting gerçekleştirdi.

Perşembe: Sembolik olarak “banka soygunu” gerçekleştirildi. Merkezdeki bir Kommerzbank şubesinin önüne giden 50-60 kişilik bir öğrenci grubu, ellerindeki muzlarla bankanın içerisine kadar girerek, megafonla “Herkese eşit ve parasız eğitim”, “buradayız sesimizi yükseltiyoruz, çünkü eğitim hakkımız çalınıyor!” gibi sloganlar attı. Banka müşterilerine ve personele bildiri dağıtarak, propaganda yapan eylemciler, devletin başta Kommerzbank olmak üzere, bankalara verdiği 480 milyar €’dan eğitime de pay ayırması gerektiğini söyleyerek, hazırladıkları imza föylerini de banka yöneticilerine imzalattırdılar.

Köln’deki eylemlere katılım beklenenin altında kaldı. Öyle ki, daha küçük üniversiteler çok daha kalabalık eylemler gerçekleştirebildiler. Konuştuğumuz öğrenciler bunu, daha çok sosyal demokrat ve sağ eğilimden öğrencilerin yönetimde olduğu, AstA olarak adlandırılan öğrenci temsilciliğinin çalışmamasından ve pasif tutumlarından kaynaklanmasına bağladılar.

BİR-KAR / Köln


Essen’de öğrenci eylemi...

Almanya’nın her yerinde büyük gösterilere sahne olan “Öğrenci Grevleri” Essen kentinde de coşkulu bir şekilde gerçekleştirildi. Essen’de belirlenen buluşma noktasında, beklediğimizden fazla öğrencinin olması şaşırtıcıydı.

Şehir merkezi ortaokul, lise ve üniversite öğrencileri ile doluydu. BİR-KAR Gençliği olarak “İşyerinde köle, okullarda müşteri ve savaşlarda asker olmayacağız!” yazılı pankartımızla eyleme katıldık. Pankartımız oldukça ilgi çekti. Eyleme katılan öğrenciler yer yer pankartımızı taşıdılar.

Üniversiteye geldiğimizde ise bütün anfileri, seminer odalarını ve kütüphaneleri dolaşıp binayı boşaltmayı hedefliyorduk. Slogan atmaya devam edip Üniversitelileri bize katılmaları için motive edip harekete geçirmeye çalıştık ve bunu başardık.

Protesto eylemine katılan ortaokul, lise ve üniversite öğrencileri, hükümet tarafından yapılan eğitimdeki saldırılarla ilgili konuşmalar yaptı. BİR-KAR Gençliği adına da bir konuşma gerçekleştirildi.

Yapılan gösterilere 10 bin civarında öğrenci katıldı.

BİR-KAR Gençliği / Essen

Bielefeld’te coşkulu eğitim boykotu!

“Eğitim Grevi” Bielefeld’te oldukça coşkulu ve militan bir şekilde gerçekleştirildi.

Greve giden öğrenciler, belirlenen dört farklı noktada buluşarak, yürüyüşe başladı. Lise ve ortaokul öğrencileri okulların içine girerek, öğrencilere boykot çağrısı yaptılar. Üniversite öğrencileri ise anfilerde aynı şeyi yaptılar. Dört farklı noktadan katıldığımız greve, “Eğitim satılamaz, herkese eşit, parasız eğitim!” başlıklı bildirilerimizi kullanarak katıldık.

Toplanma alanına yaklaştığımızda, şehrin merkezindeki cadde öğrenciler tarafından trafiğe kapandı. Eylem programında böyle bir şey olmamasına ve bu durumun eylem komitesi desteklenmemesine rağmen ana caddede oturma eylemi yapıldı. Yavaş yavaş dağılan kitlenin ardından 300 kişilik kitle oturmaya devam etti. Polis, öğrencileri sürükleyerek caddeden çıkarmak istese de, polisin elinden kurtulan öğrenciler tekrar oturma eylemine başladılar. Çaresiz kalan polis, geri çekilmek zorunda kaldı.

Yaklaşık 5 saat süren oturma eylemini engelleyemeyen polis, robokopların desteğini aldı. Öğrenciler şiddet kullanılarak ana caddeden çıkarıldı. Bir tarafta bunlar yaşanırken, diğer tarafta da öğrenciler metroları işgal etti. Metrolardaki tünellere girerek, tramvayları durduran öğrencilere saldıran polis, biber gazı kullanarak çok sayıda öğrenciyi gözaltına aldı.

Oldukça coşkulu ve militan geçen eylemlere ağırlıklı olarak lise ve ortaokul öğrencileri katıldı. Üniversitelilerin sayısının beklenenden az olması dikkat çekti. 2000 kişinin katılımının beklendiği eyleme yaklaşık 5000 kişi katıldı.

BİR-KAR Gençliği / Bielefeld

Berlin’de görkemli öğrenci eylemi!

Berlin’de eğitim alanındaki sorunları protesto etmek için 17 Haziran günü gerçekleşen yürüyüşe yaklaşık 30 bin kişi katıldı.

Alexanderplatzda saat 11.00’de başlayan mitingde öncelikle öğrenci temsilcileri söz alarak ortaokul, lise ve üniversitedeki sorunlarını dile getirdiler.

Üniversite temsilcilerinin yaptığı konuşmalarda eğitimin parasız ve herkese eşit şekilde verilmesi gerektiği vurgulandı.

Eğitim sendikası temsilcisinin yaptığı konuşmada ise öğrencilerin yaptığı eylemin haklılığı ifade edildi.

Yapılan tüm konuşmalar, eğitim alanında yaşanan bu sorunlar karşı mücadeleye çağrıyla bitirildi.

Humbold Üniversitesi’nin önünde yapılan mitingle eylem sona erdi.

BİR-KAR Gençliği olarak eylemde broşür dağıtımı gerçekleştirdik.

BİR-KAR Gençliği / Berlin