Sermaye devleti 12 Eylülden bugüne zindanlarda tutsaklara saldırmayı sürekli şiddetlenen bir biçimde devam ettirdi. 12 Eylül sonrasının en kapsamlı saldırısı tek tip elbise uygulamasıdır. TTE saldırısı karşısında teslim olup, tarihin batağına savrulanlar oldu. Fakat tarihin en şanlı sayfasına ise direnenlerin adları yazıldı. Abdullah Meral, Haydar Başbağ, Mehmet Fatih Öktülmüş ve Hasan Telci TTEye karşı yürütülen 84 ÖO direnişinde ölümsüzleşen devrimcilerdir. 84 ÖOyla TTEye karşı politik bir zafer kazanılmıştır.
Sermayenin saldırıları ve tutsakların direnişi bugüne kadar aralıksız sürmüştür. Ama en kapsamlı saldırılardan ilki 91 Kasımında Eskişehir tabutluklarının açılması öncesinde gerçekleşti. Tüm zindanlardaki tutsakların başlattığı süresiz açlık grevi (SAG) sonrası, 24 günde tabutluklar kapatıldı.
Devrimci hareket zindanlarda eşsiz bir direniş geleneği yarattı. Yaratılan bu gelenek dışarıda da yansımasını buldu.
95 Martında Gazi direnişi gerçekleşti. Gazi halkı ve devrimciler faşist kolluk güçleriyle bedel ödemeyi göze alarak çatıştı.
Aynı yıl içinde Buca zindanına faşist sermaye devleti saldırdı ve üç tutsağı katletti. Sermayenin saldırısı yine direnişle yanıtlandı.
96 1 Mayısı devrimci yükselişin bir göstergesi oldu. İstanbul-Kadıköyde yaklaşık 100 bin kişi toplanmıştı. Alanda devrimci hakimiyet vardı. Bu tablo sermaye açısından oldukça ürkütücüydü. Korkusunu saldırarak bastırmaya çalışan faşist sermaye devleti, 3 kişiyi katletti. Çok sayıda gözaltı ve peşisıra tutuklama oldu. Eskişehir tabutlukları yeniden açıldı.
Aynı günlerde zindanlarda Cezaevi Merkezi Koordinasyonu (CMK) kuruldu. CMKnın kuruluşu yalnızca zindan cephesinde değil devrimci cephenin toplamında önemli bir gelişme idi. CMKnın ilk eylemi 20 Mayıs 1996da başlayan ve vazgeçilmez talebi Eskişehir tabutluklarının kapatılması olan direnişti.
96 ÖO ve SAG direnişinde 12 devrimci tutsak ölümsüzleşti...
Aygün Uğur, Altan Berdan Kerimgiller, İlginç Özkeskin, Ali Ayata, Hüseyin Demircioğlu, Müjdat Yanat, Tahsin Yılmaz, Ayçe İdil Erkmen, Hicabi Küçük, Yemliha Kaya, Osman Akgün, Hayati Can.
Sonuçta Eskişehir tabutlukları kapatıldı. Direnişin özellikle son 20 günü dışarıdaki kararlılığın kazanılan zaferdeki payı önemlidir. Sermaye sınıfının devrimcilere yönelik topyekûn saldırısına, tapyekûn yanıt verilmiş ve kazanılmıştır.
Çalışmazsa, hüzünden eğilir bileğim,
öksüz ellerim.
Ben iş isterim, aş isterim,
sıcak yuva...
Oysa hiç ısınmaz ocağım.
Ben işsiz bir anneyim.
susmaz çocuğum.
Avazlarım... Yangın içim dışım.
Oysa, utanılmaz ellerimden.
Başım eğik olsun isterler hep.
bir de sus-pus
sesim soluğum.
Birikir hüznü ellerimizin
birleşir...
Bir ırmak olur
yatağını bulan.
Akar... Durduramazlar...
Birleşir daha dereler,
ve daha ırmaklaşır kavgalar,
döver, şelale sesi ile sessizliği.
Suratlarına çarpıp işsizliği
iş isterim, aş isterim,
Bir de paylaşım.
Merhaba arkadaşlar,
Sevgi ve selamlarımı iletiyorum.
Gönderdiğiniz dergileri aksamalı da olsa alıyorum. Duyarlılığınız için teşekkürlerimizi iletiyorum.
İnsanlığın kurtuluşu ve geleceği kazanma mücadelesinde zorlu fakat bir o kadar da umut dolu bir süreçten geçiyoruz. Umut ve gelecek işçilerin, emekçilerin sınıfsız, sömürüsüz bir dünyayı yaratma mücadelesindedir.
Bu inançla sizlere çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Sevgi ve dostlukla...