İçindekiler:

25 Haziran 2022
Sayı: KB 2022/23

İşçi direnişleri ve sınıf hareketi
TÜSİAD ve AKP dalaşı
Yeni bir "açılım" sahtekarlığı mı?
AKP'nin Kürt sorunundaki "çözümsüzlüğü"
"Sansür Yasası"
Sermaye yargısı iş başında!
Pressan'da TM'ye yetki verildi
Kılıçlar'da asbest tehlikesi
Sınıf hareketinin dünü, bugünü ve imkanları
NATO, "yıllarca sürebilecek" bir savaş bekliyor
Kolombiya'da solun zaferi!
Zenginler göç yollarında
Uluslararası Ekonomi Formu
Almanya'da metalde TİS süreci başladı
BRİCS Zirvesi
Çorum Katliamı 42. yılında...
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Sermaye yargısı işbaşında!

 

Muğla’da Pınar Gültekin’i vahşice katleden katil ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılandı ancak ardından “haksız tahrik” indirimiyle 23,5 yıla indi bu ceza. Bir an için mahkemenin yazılı hukuka uygun davrandığını düşünmelim. Pınar Gültekin katilini tahrik etmek için ne yapmış olabilir? En fazla katilini öldürmeye çalışmış olabilir. Ki öyle bir olasılık dahi olsa mahkeme nefsi müdafaa der katili serbest bırakırdı.

Planlı bir şekilde vahşice katledilen Pınar Gültekin’in katilini tahrik ettiği gerekçesine aklı başında hiç kimse ihtimal dahi vermez. Mahkemenin gerekçeli kararında akla zarar bir gerekçe uydurulacaktır mutlaka. Ama bütün kadın cinayetlerinde olduğu gibi, bu karar da sadece kadın katilini cezasızlıkla ödüllendirmeyi hedefliyor.

Kararın asıl hedefi kamuoyu duyarlılığını kötürümleştirmek

Pınar Gültekin davası kararında farklı bir durum var. Sermaye yargısı kamuoyunun haberdar olmadığı ya da ilgilenmediği davalarda kadın katillerine pek bir ceza vermiyor. Öylesine zorlama cezalarla katil neredeyse birkaç yıl yatıp dışarı çıkıyor.

Ancak kamuoyunun ilgilendiği davalarda keyfi indirimler uygulanamıyor, katillere hatırı sayılır cezalar veriliyor. Ama bu kez kamuoyunun davayla ilgilenmesine rağmen katile akla ve ahlaka sığmayacak indirimler uygulandı. Normal bir mahkeme kararından çok siyasal bir kararı olarak değerlendirilebilecek bir karar verildi.

Yükselen kadın hareketine yönelik bir karar… Kamuoyu duyarlılığını yok sayan bir karar... Kadın cinayetlerine karşı duyarlılığın işe yaramadığını düşündürtmeyi hedefleyen ahlaksız bir karar… Pınar Gültekin’i vahşice katledenin adeta ödüllendirildiği bir karar... Sıradan ahlak yoksunu bir karar değil bu. Sermaye yargısının siyasal bir hedefi var: Kamuoyu duyarlılığını kötürümleştirmek!

Karara karşı mücadele ilerici toplumsal muhalefetin sorunudur

Bu karara topluca” tüh”, “vah” demekle yetinilip duyarlılık ve eylemlilik daha arttırılmadığı durumda sermaye yargısı bu uğursuz hedefine ulaşacak. Ama (ahlaksız kararı kitlesel protestodan İstinaf’ta görüşülürken kararın bozulmasını kitlesel olarak talep etmeye dek) eylemlilik arttırıldığında İstinaf Mahkemesi karar onansa bile kararın asıl hedefi yaşam bulmayacak. Duyarlılığı kötürümleştirmeyi hedefleyen bu karar, duyarlılığı daha da arttırıp ivmelendirecektir.

Bunun potansiyeli fazlasıyla var. İlk anda duyulan öfke örgütlenip harekete geçilmezse yılgınlığa evirilebilir. Bu yüzden öfke hiç boşluk tanımadan örgütlenmeli. Bu ise sadece kadın örgütlerinin değil, toplam olarak ilerici toplumsal muhalefetin tümünün sorunudur. Çünkü saldırı kadın hareketi şahsında ilerici toplumsal muhalefete dönüktür.

H. Ortakçı

 

 

Yine orman yangınları, yine aynı terane…

 

Muğla’nın Marmaris ilçesindeki ormanlık alanda 21 Haziran akşamı başlayan yangın iki gün geçmesine rağmen hala kontrol altına alınamadı. Rüzgârın da etkisiyle büyüyen yangın, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’ün ifadesine göre yaklaşık 3 bin 500 futbol sahasına eşdeğer olan 2 bin 884 hektar alanı etkiledi. Alevlerin yerleşim merkezlerine inmesi ile bazı evler ve ahırlar tahliye edildi.

Bördübet mevkiinde başlayan yangın, Değirmenyanı ve Yeşil Belde mahallelerine kadar yayıldı. Bu bölgeler Okluk Koyu’ndaki Cumhurbaşkanlığı Yazlık Sarayı’na oldukça yakın bir yerde bulunuyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi de yangın alanında boy gösterdi. Saatler geçmesine rağmen yangının söndürülememesine ilişkin hiçbir sorumluluk almayan sarayın bakanları, bir kez daha “sabotaj” ihtimali üzerinde durduklarını söyleyerek ihmallerin üzerini örtmeye çalıştılar.

Soylu, Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay’ın gece görüşlü helikopter istediklerini ama envanterde olmadığını öğrendiklerine dair sözlerine değindi. Soylu şunları söyledi:

“Bunları kullanmak çok riskli. Dünyada kaç yerde yapılmış sanki? Gece ne yapabiliriz diye düşünüyoruz. Gece görüşlü helikopterleri kullanmak diğer helikopterleri kullanmak gibi değildir. Temmuzun başında alacak şekilde planlamıştık. Şimdi onu erkene çekiyoruz. Bu gece ya da yarın gece kullanmaya başlayacağız.”

Öte yandan “Yangın başladığı andan itibaren sosyal medya şeytanları devreye girdi” diyen Soylu, sosyal medya kullanıcılarını hedef aldı. Ardından Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada yangınla ilgili paylaşım yapan sosyal medya hesaplarına işlem başlatıldığı duyuruldu. Geçtiğimiz yıl Marmaris’te yaşanan orman yangınlarının yol açtığı yıkımın etkileri devam ederken son yangınlarla birlikte hiçbir ders çıkarılmadığı ve hazırlık yapılmadığı bir kez daha ortaya çıkmış oldu.