İçindekiler:

14 Şubat 2022
Sayı: KB 2022/07

İnisiyatif, cüret, seferberlik
Sınıfın geleceği devrimin geleceğidir!
BDSP: Hakkımız olanı kazanalım!
IŞİD, saray rejimi
Soygun düzenine geçit yok!
AKP iktidarının trol ordusu
İşsizlik Fonu'nun yağması sürüyor
DEV TEKSTİL 2022 1. Genel Meclisi
İçimizde biriken öfke bir anda patladı
İşçi eylemleri dalga dalga yayılıyor
Marksizm ve sosyal-şovenizm / 5 - H. Fırat
Gerçek "ittifak" işçilerin birliğidir!
Davaya adanmış bir yaşam: Hüseyin Demir
Alman medyası savaş çığırtkanlığı yapıyor
Silah tekelleri AB'den "Yeşil Sertifika"...
Biden-Scholz görüşmesi
Dünyadan eylemler
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü
Direniş kazanacak!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

İşçi eylemleri dalga dalga yayılıyor

 

Sermayedarların sefalet ücreti dayatmasına karşı işçiler fabrika ve işyerlerinde eylemler yapmaya devam ediyor. Fabrika direnişlerine her geçen gün bir yenisi ekleniyor. İzmir Şehir Hastanesi'nin inşaatında çalışan işçileri, Hopa Liman isçileri, Corazon işçileri, Rönesans, Erde ve Nisa şirketlerinde çalışan inşaat işçileri sefalet zamlarına karşı tepki gösterdi.

Migros’ta direniş sürüyor

İstanbul Esenyurt’ta bulunan Migros Depo’da işçiler hakları için iş bırakarak depoyu terk etmeme eylemi gerçekleştirdi. DGD-Sen üyesi Migros işçileri, yüzde 8 zam teklifine karşı Esenyurt depoda direnişe başlamıştı. Şirket yetkilileri ise Migros işçilerinin “enflasyona göre ücret” taleplerini değerlendirmek üzere 24 saat süre istemişti. Eylemlerine ara veren işçiler patronun taleplerini kabul etmemesi üzerine 8 Şubat’ta tekrar direnişe başladılar.

İşçilerin direnişi sonrası 257 işçi polis zoruyla depo dışına çıkarıldı. Polis saldırısına rağmen işçilerin direnişi depo önünde devam ediyor.

Migros işçilerinin talepleri şu şekilde:

“-Saatlik ücrete 4 TL (1 ekmek parası) zam yapılsın.

-Primler yasal güvenceye alınsın.

-İşçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınsın.

-257 işçi kardeşimiz işe geri alınsın.”

Direnişteki işçilere çok sayıda sendika, emek ve sınıf örgütleri dayanışma ziyaretinde bulundu. Öte yandan Migros mağazalarında yapılan eylemlerle boykot çağrısı yükseltildi.

Yemeksepeti Genel Müdürlüğü önünde eylem

Yemeksepeti işçileri %17’lik sefalet zammı dayatmasına karşı 10 gündür eylemlerini sürdürüyor.

DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikası’nın çağrısı ile Levent’te bulunan şirketin genel merkezi önünde toplanan işçiler taleplerini yineledi. Motorları ile şirketin önüne gelen ve burada eylem yapan işçiler “Direne direne kazanacağız!” sloganını attı.

Sanatçı Haluk Levent ve CHP’li Veli Ağbaba da eyleme katılarak işçilere destek verdi.

Yemeksepeti işçilerinin talepleri şöyle:

“- Net 5500 TL maaş, prim ve yan haklar.

- Haklarını arayan hiçbir işçi ve kurye işten atılmaması.

- İş kolunun derhal taşımacılığa geçirilmesi.

- Sendikal faaliyet güvence altına alınması.”

Tekstil işçileri direniyor

Tekstil işçileri dört bir yanda sefalet zammına karşı eylem yaptı.

Esenyurt’ta Aushra-Sağlam Çorap, Darinda Çorap’ta, Öztaş Çorap’ta, Şenoba Tekstil’de, Ahmet Aslansoy Tekstil fabrikasında, Antep’te Elyaf İplik’te, Artemis Halı’da, Melike Tekstil, Rad Çuval, Gürteks fabrikalarında iş durdurma ve bırakma eylemleri gerçekleştirildi.

Aushra-Sağlam Çorap’ta sefalet zammına karşı eylem yaptıkları için işçiler işten çıkartıldı, DERİTEKS Sendikası fabrika önünde eylem yaptı.

Antep’te Melike Tekstil işçileri, patronun zam teklifini kabul etmeyerek iş bıraktı.

Antep’te bulunan Rad Çuval fabrikasında işçiler patronun 5400 TL ücret açıklamasına karşı iş bırakan işçilerin talebi ise 6200 TL. Gürteks’te patronun 5200 TL aylık ücret ve 200 TL devam primini kabul etmeyen Gürteks işçileri, iş bıraktı.

 

 

 

 

BERR Çorap’ta işten çıkarılan işçi: “Sonuna kadar mücadeleye devam edilmeli”

 

BERR Çorap’ta hukuksuz bir şekilde işten çıkartılan işçi arkadaş ile konuştuk…

- Merhaba, BERR Çorap’ta bir direniş yaşandı. Direnişin ardından işten çıkarıldınız. Süreç nasıl ilerledi? Kısaca anlatabilir misiniz?

Merhaba, ben BERR Çorap çalışmaktaydım. Kısa bir süre önce zam tartışmaları başladı. Biz kendi aramızda ücret zamlarını konuşuyorduk. Aynı günlerde bununla ilgili toplantılar yapıldı. Patronların kafasındaki ücret 5700 ile 6000 arasında idi. Biz biraz yüklenince 6600 TL’ye çıkardılar. Bunu da sözde “kademeli” belirlemek istediler. Örneğin patronu sevmiyorsan 6200, patronla aran iyiyse 6600 gibi… Biz ise net 7000 TL istedik. Ama istediğimizi alamadık. İyi ya da kötü 6650 TL’ye anlaşma sağlandı.  Bu itirazların da bedeli oldu. Ben çok konuştuğum için, yani hakkımızı savunduğum için beni işten çıkardılar. Sonuç olarak kış günü benim ve birçok arkadaşımın ekmeğiyle oynadılar.

Aslında herkes ekmeğinin peşinde. Hak aramanın gerçekten suç olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Ne yaparsak yapalım suçlu damgası yiyoruz. Bize sürekli kapıyı gösteren patronlara sesleniyorum. Biz sizin kapı köpeğiniz değiliz. Biz emekçiler olarak çalışıp sizleri zengin ettik. Zenginlik üstüne zenginlik yaşattık. Biz de artık insan gibi yaşamak istiyoruz. Zaten çok şey de istemiyoruz.

Geçmişten bugüne çalışma koşulları zaten ağırdı. Bizlere her geçen gün yükleniyorlardı. “Ürün yetişecek, hızlanın, daha fazla makineye bakın” gibi emirler yağdırıyorlardı. Yetiştirsek bile yine de yaranamıyorduk. Üretimi durdurma sürecinde ise bize sürekli tehditler savurdular. Yine de biz aldırış etmedik. Çünkü biz hakkımız olanı istedik, fazla olanı değil. Polis çağırmak nedir? Yani kimi korkutuyorlar. Biz evimize ekmek götürmedikten sonra kim gelirse gelsin. Umurumda dahi olmaz. Yani süreç bu şekilde ilerledi.

Anlaşma sonucunda ise istenilen ücret alınmadı. Orta bir rakamda anlaşıldı gibi bir şey. Bu enflasyonda bu kadar zam varken biz yine hiç bir şey almadık. Yani kazanan yine patronlar oldu. Patronla işbirliği içinde olan işçiler ve korkaklar yüzünden böyle oldu tabii.

- Bundan sonraki süreçte neler yapılmalıdır?

Bundan sonraki süreçte yine birlikte olunması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü artık patronlar çılgınlar gibi saldıracak. İşten atmalar, baskılar başlayacak. Şimdiden eski işyerim olan BERR Çorap baskılara başladı bile. Ama birlik olduğumuz sürece kimse bizi yıkamaz. Biraz zor birlik oluyoruz ama olmamız gerekiyor.

- Çorap fabrikalarında direnişler sürüyor ve tepkiler yükseliyor. Bu diğer fabrikalara da yansıdı. Bu konuda sizce neler yapılması gerekir?

Bence eylemlere bu şekilde devam edilmelidir. Çünkü bizler bir şekilde birlik olmasaydık şu an hala onların dedikleri ücretlere köleliği kabul etmiş olurduk. Bu nedenle gün birlik günü, emekçilerin günüdür. Sonuna kadar mücadeleye devam edilmeli. Durmak yok diye düşünüyorum. Çünkü ezilenler her zaman biziz. Bu gidişata dur demek için sonuna kadar mücadele etmeli, haklarımızı kazanmak için ilerlemeliyiz.

Kızıl Bayrak / Esenyurt