İçindekiler:

28 Mayıs 2021
Sayı: KB 2021/Özel-20

Haramiler düzeninden hesabı emekçiler soracak!
Peker’in “kutsal devleti” ve pislik düzeni
İktidarın Gezi ve Kobanê hesaplaşması
Bekçi terörü tırmanıyor
Gerçekler er ya da geç topluma ulaşır!
AKP’nin kriz ve pandemi reçetesi zam
Haziran Direnişi ruhuyla mücadeleye!
Uzun çalışma süreleri işçinin ömründen çalıyor
Sinbo ve SML Etiket direnişleri 4. ayında
Tarihsel TKP’nin Kadrocu inkârı / 2 - H. Fırat
Bielefeld’de “Özgür Filistin” eylemi
İsrail saldırısının ardından…
İklim değişikliği ve “yeşil kapitalizm”
Dünyadan grev ve eylemler
BİR-KAR’dan dayanışma çağrıları
Ticarileşen eğitimde fırsat eşitsizliği büyüyor
Devrimciler ölmez, devrim davası yenilmez!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

BİR-KAR’dan SML direnişiyle dayanışma çağrıları

 

Uluslararasılaşan kapitalist tekellerin arkalarına aldıkları devlet gücüyle işçilerin en temel haklarına karşı sürdürdükleri pervasızca saldırılarını boşa çıkartacak yegane güç işçi sınıfının uluslararası birlik ve dayanışmasıdır.

Grevli toplu sözleşmeli sendikal hakları için direnen SML işçileriyle başlattığımız enternasyonal dayanışma çalışmalarımızı bu perspektifle sürdürüyoruz.

Pandemi koşullarına ve SML patronlarının devletin kolluk güçlerini de arkalarına alarak estirdikleri teröre boyun eğmeden üç ayı geride bırakan direnişçi SML ve Sinbo işçileriyle başlattığımız enternasyonal dayanışma çalışmamız devam ediyor. Dayanışma faaliyetlerimizin bir parçası olarak 22 Mayıs cumartesi günü Stuttgart merkezinde bilgilendirme satandı açtık.

Stand faaliyetinde, “Türkiye’deki direnişçi tekstil işçileriyle enternasyonal dayanışmaya!” pankartının yanı sıra, hazırladığımız dövizlerle SML Etiketin üretim yaptığı Mango, Decathlon, Zara, H&M ve Tommy Hilfiger firmaların işçilerin grevli-toplu sözleşmeli sendikal haklarına riayet etmesi gerektiğine işaret ettik. Ayrıca “Avrupa’daki ilerici sendikaları, demokratik kitle örgütü ve partileri tekstil işçilerinin mücadelesiyle dayanışma açıklaması yaparak bu durumu protesto etmeye çağırıyoruz. Başka şirketlerin işçisi bu firmaların ise müşterisi olan tüketici-işçi arkadaşlarımızı da bu firmaları protesto ederek eyleme destek vermeye çağırıyoruz… Unutmayalım ki bu ülkelerdeki düşük işçi ücretleri emperyalist metropollerdeki işçi ücretleri ve hakları üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılıyor.” çağrısının yer aldığı bildirinin Almancasını dağıtarak, direnişçi işçilerin sesini güçlendirmeye çalıştık.

29 Mayıs Cumartesi günü Stuttgart’ta H&M ve Mango’nun satış mağazalarının önünde gerçekleştirdiğimiz miting ve stand çalışmasıyla direnişçi işçilerle enternasyonal dayanışma çağrısı yaptık. Açtığımız bilgilendirme standında bildiri dağıtımı gerçekleştirdik.

Yapılan konuşmalarda kapitalist tekellere işçilerin grevli-toplu sözleşmeli sendikal haklarına karşı saldırganlıklarına son vererek saygılı olma çağrısı yapıldı. Direnen işçilerle maddi dayanışmada gerçekleştirildi.

Hafta içerisinde fabrika önlerinde gerçekleştirmeyi planladığımız bildiri dağıtıma çalışmalarımızı SML’nin Mettman’daki merkezi önünde yapacağımız bir etkinlikle tamamlayacağız.

BİR-KAR Stuttgart

 

 

 

 

 

Wuppertal ve Bochum’da
Floyd’u anma eylemleri

 

ABD’de polis tarafından katledilen George Floyd’un ölümünün birinci yıldönümü vesilesiyle, Wuppertal’de 25 Mayıs’ta akşam bir anma eylemi düzenlendi. Wuppertal Rise Up ve Power of Colour’un “George Floyd anma –ırkçılığa ve polis şiddetine karşı” çağrısıyla örgütledikleri eylem, saat 18.00’da merkez tren istasyonu önünde bir mitingle başladı. Yürüyüşle devam eden eylem, Neumarkt’ta ara miting, tekrar yürüyüş ve Lousien Viertel’de üçüncü mitingle sonlandırıldı.

BİR-KAR, Revolutionärer Jugendbund, Kommunistischer Aufbau, Karawane, NWordStoppen Initiative, Filistin Dernegi, Red Anarsist Skean Heads, Extionsion Rebellion gibi örgütlerin de katılarak destek verdiği eyleme, yoğun yağmura rağmen çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu bir kitle katıldı.

Canlı ve coşkulu geçen mitingler ve yürüyüş boyunca, “No Justice No Peace”, “Sessizlik şiddettir”, “Polis katil olduğunda kimi çağıracaksın?”, “Eşit olana kadar özgürlük yok”, “Black Lives Matter” vb. dövizler taşındı. Sık sık “No Justice No Peace”, “Black Lives Matter”, “I can´t breath”, “Yaşasın enternasyonal dayanışma”, “A- Anti- Anti Capitalista”, “Bankaların ve tekellerin gücünü kırın” sloganları atıldı.

Mitinglerde düzenleyicilerin yanı sıra BİR-KAR, Karawane, Filistin Derneği ve RJ temsilcileri tarafından da ırkçılık ve polis şiddetinin, burjuva demokrasisinin, mültecilere yönelik saldırıların, Filistin’e yönelik İsrail saldırganlığının, Almanya’daki polis devleti yasalarının teşhir edildiği konuşmalar yapıldı. Siyah sanatçı Shelly Quest Neumarkt’ta müzik dinletisi sunarak ve kitleye ortak sloganlar attırarak eyleme destek verdi. Üçüncü miting yerinde konuşmalar devam ederken polislerin eylemden iki kişiyi sorgulamak için kenara çekmesi kitle tarafından tepkiyle karşılandı. Polisi teşhir eden ajitasyon konuşmaları yapıldı. Gençlerin bırakılması üzerine mitinge devam edildi. En son yapılan açık mikrofonun ardından eylem sona erdi.

Aynı gün George Floyd anması vesilesiyle ırkçılık ve polis şiddetine karşı eylem adreslerinden biri de Bochum’du. Buradaki eylem Revolutionärer Jugendbund tarafından düzenlendi.

Kötü hava konuşlarına rağmen neredeyse tümü gençlerden oluşan 150 kişinin katıldığı eylemin bir parçası olarak, şehir merkezinde coşkulu bir yürüyüş gerçekleştirildi. Başlangıç yerinde, arada ve sonda miting düzeni alınarak konuşmalar yapıldı. Ayrıca ırkçılık kurbanı olan tüm insanlar için saygı duruşunda bulunuldu.

Yapılan konuşmalarda George Floyd’un ölümünden sonra oluşan hareketin anlamı üzerinde duruldu. Dünyada ve özellikle Almanya’da polis tarafından öldürülen insanlar arasındaki bağlantı anlatıldı.

Kızıl Bayrak / Wuppertal-Bochum

 

 

 

 

 

Fransa’da temizlik işçilerinden eylem

 

Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan Ibis otelin temizlik işçileri, çalışma koşulları ve maaşları iyileştirmek için neredeyse iki yıl süren verdikleri mücadelenin ardından toplu sözleşme imzaladı. Temizlik işçileri geçtiğimiz günlerde belediye binası olarak kullanılan Hôtel de Ville’i işgal etmişti.

CGT-HPE sendikasında örgütlü Ibis Batignolles işçileri Accor grubuna bağlı AccorInvest arasında toplu sözleşme imzalandı. Kadınlar “Kölelik bitti, kötü muamele sona erdi” şeklinde sloganları atarak kutladı.

25 Mayıs günü otel grubu Accor’un sahibi olduğu 700 odalı Hôtel Ibis Batignolles’in önünde toplanan kadınlar dayanışma sloganlarıyla, “22 ay süren uzun ve zorlu bir mücadele sonunda zafer kazandıklarını” belirtti. Temizlik işçilerinin lideri Rachel Keke basına verdiği görüşte şunları ifade etti:

“Kelimeler beni boşa çıkarıyor. Başardıklarımızdan gurur duyuyoruz çünkü sonuna kadar savaştık, asla pes etmedik.”

“Asla pes etmedik”

İşçiler gerçekleştirdikleri greve ilk olarak 17 Temmuz 2019’da, gerekli sayıda odayı temizleyemedikleri için 10 kişinin sürgün edilmesi tehdidinin ardından başlamıştı.

Fransa’da sendikanın temsilcilerinden olan Claudia Lévy, “Barut fıçısını fitilleyen şey, taşeron işlerde çok yaygın olan oda başına ödeme sistemidir” dedi. “Saatte 3,5 odayı temizlemek zorundaydılar, bu 17 dakikada bire tekabül ediyordu” ifadelerini kullanan Levy, işçilere çalışma saatlerinin karşılığının ödenmediğine de dikkat çekti.

Çoğunluğu Sahra Altı Afrika›dan gelen kadınlar sendika ve şirket yetkilileri ile mutabık kalınan anlaşma kapsamında en fazla 5 saat çalışacak ve işsiz kaldıkları süre boyunca kayıplarından dolayı şirketten tazminat alacak. Öte yandan temizlik işçilerinin maaşlarında 250 ve 500 avro arası zam yapılmasına da karar verildi.