İçindekiler:

26 Mart 2021
Sayı: KB 2021/Özel-12

Saldırganlığa karşı fiili-meşru direniş!
Kürt halkına karşı yoğunlaşan saldırganlık
Newrozlar saldırılara yanıt oldu
Kararname yok hükmündedir!
“İstanbul Sözleşmesi bizimdir!”
Ekonomik reform değil işçi sınıfına saldırı
“Birleşik, kitlesel, mücadeleci 1 Mayıs için”
Rejimin bekası ve derinleşen yoksulluk
Fabrikalarda direnişler ve mücadele sürüyor
Marx ve “yığınların tarihsel girişkenliği” - V. İ. Lenin
Komün’ün anısına - V. İ. Lenin
Vazgeçmiyoruz, aşağı bakmıyoruz!
Boğaziçi direnişi polis terörüne rağmen sürüyor
Üniversite Dayanışmaları buluştu
Batılı emperyalistler “endişeli”!
Mısır’la “normalleşme” çabaları
ABD-Türkiye ilişkileri: S-400 “diken”i
NATO 2030 stratejisi ve kapitalist dünyanın açmazları
Bir direniş manifestosudur Kızıldere!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Boğaziçi Üniversitesi’nde direniş
polis terörüne rağmen sürüyor

 

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, tutuklu arkadaşlarının serbest bırakılması talebiyle hafta başında 6 günlük boykota başladı. “Özerk-demokratik üniversite” talebi çerçevesinde çeşitli eylem ve etkinliklerle Boğaziçi direnişi devam ederken, AKP iktidarının ve kayyım rektör Melih Bulu’nun direnişe yönelik tahammülsüzlüğü ve saldırıları da hız kesmedi. Kayyım rektörlüğün yeni soruşturmalarının yanı sıra yargı tarafından öğrencilere davalar açılırken, boykotun 4. günü 25 Mart’ta polis terörü de bir kez daha devreye girdi.

Hisarüstü’nde 4 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi, polis saldırısına uğrayarak LGBTİ+ bayrağı taşıdıkları bahanesiyle gözaltına alındı. Öğrenciler gözaltına alınırken çevredekiler tarafından saldırıya tepki gösterildi.

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ise LGBTİ+ bayrakları ile üniversite kapısı önünde toplandı. Öğrenciler “arkadaşlarımız ile ilgili bilgi alana kadar buradayız” dedi. Polis bekleyen öğrencileri BOUN içerisine doğru sürükleyerek yeniden gözaltı saldırısı ve toplam 12 öğrenci gözaltına alındı.

“Buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz”

Kuzey Kampüs’te bekleyişlerini sürdüren öğrenciler, gözaltılar bırakılana kadar üniversiteyi terk etmeyeceklerini söyleyerek herkesi dayanışmaya ve kampüse çağırdı. Kampüs önünde yapılan açıklamada, polis ablukası altında oldukları, 12 arkadaşlarının haksızca gözaltında tutulduğu belirtilerek “Talebimiz açıktır, arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar hiçbir yere gitmiyoruz. Gökkuşağı yasaklanamaz, buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz” denildi.

Gözaltındaki arkadaşları serbest bırakılana kadar üniversiteyi terk etmeyeceklerini duyuran öğrencilere desteğe gelen öğrencilere Bebek kapısında polis saldırdı. En az 12 öğrencinin işkence ve darp edilerek gözaltına alındığı öğrenildi.

Kadıköy’de eylem

Gözaltılara karşı İstanbul Kadıköy’de de eylem gerçekleştirildi. “Boğaziçi direniyor” şiarıyla Süreyya Operası önünde gerçekleşen eylemde Boğaziçi direnişine dönük saldırı protesto edildi. Üniversitelere yönelik saldırıların ve baskıların teşhir edildiği konuşmada, direnişin süreceği, gözaltı ve baskıların mücadeleyi engelleyemeceği vurgulandı.

Direnişin taleplerinin bir kez daha sıralandığı konuşmada; üniversitelerdeki polis ablukasının son bulması, tüm “kayyım rektörlerin” istifası, üniversitenin tüm bileşenlerinin dahil olduğu seçimlerin yapılması, tutuklu, ev hapsinde ve gözaltında bulunan tüm öğrencilerin serbest bırakılması istendi.

Adliye önünde de polis terörü

Geceyi okulda sabahlayarak geçiren öğrenciler, ertesi gün gözaltındaki 24 öğrencinin İstanbul Adliyesi’ne getirilmesi dolayısıyla Çağlayan’da adliye önünde toplanmak istedi. Bu kez de adliye önünde öğrencilerin toplanması polis engeliyle karşılaştı. Adliye önünde toplanan öğrencilere azgınca saldıran polis, basın emekçilerinin de aralarında olduğu 50’yi aşkın kişiyi gözaltına aldı.

Öte yandan, önceki günkü saldırılarda gözaltına alınan öğrenciler savcılığa çıkarılırken, 2 kişi ev hapsi, 22 kişi adli kontrol istemiyle mahkeme sevk edildi. 24 öğrenci adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

“Bu üniversite bizim, bu irade bizim!”

Adliye önünde gözaltına alınanlar Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken öğrenciler de Çağlayan’daki bekleyişlerine son verdi ve basın açıklaması için Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüs’e geçti. Kuzey Kampüs içerisinde bir araya gelen öğrenciler basın açıklaması düzenleyerek “Tüm arkadaşlarımız serbest bırakılana ve taleplerimiz karşılanana dek mücadelemizi sürdüreceğiz” vurgusu yaptı.

“Bugün iktidar yıllardır onur mücadelesi veren LGBTİ+’ları ve gökkuşağı bayrağını kriminalize etmeye çalışarak kendi meşrutiyet krizini örtmeye çalışmaktadır. Durmaksızın haklı mücadelenin neşet ettiği her alana saldıran iktidar bilmelidir ki, bizim mücadelemizi sürdürmeye gücümüz de, yüreğimiz de yetiyor” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, polisin alıkoyduğu arkadaşlarını almak için buluştuklarını ifade eden öğrenciler, iki gün yaşananları şöyle anlattı:

“Arkadaşımız Nazlıcan’a okulumuz 1 Şubat günü polis ablukası altındayken, kapının üstünde LGBTİ+ bayrağı açtığı gerekçesiyle disiplin soruşturması açılmıştı.

“25 Mart’ta arkadaşımızın savunması olacağı için hep birlikte ‘ya hep beraber ya hiçbirimiz’ şiarıyla destek vermeye Güney Kampüs Eğitim Fakültesi’ne geçerken 4 arkadaşımız, ‘sırtında gökkuşağı bayrağı asılı olduğu’ uydurma gerekçesiyle işkence ile gözaltına alındı. Başta öğrencilerin yalnızca GBT için alıkonulduğunu belirten polis sonrasında 8 arkadaşımızı daha, zor ve işkenceyle gözaltına aldı ve hiçbir açıklama yapmadı.

“Bunun üzerine Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olarak arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar okulu terk etmeyeceğimizi dile getirdik ve 4 Ocak’tan beri olduğu gibi haklı çağrımızı, meşru taleplerimizi sürdürdük.

“Ancak bizi her daim bölmek isteyen polis, bizim direnişimiz esnasında destek için harekete geçen gençlik örgütlerinden arkadaşlarımızı yine hukuksuzca gözaltına aldı. Üstelik o arkadaşlarımızdan ikisi ağır derecede darp edildi ve hastanede oldukları sürece birinden dahi haber alamadık.”

Haklı mücadelelerinde kararlı olduklarını ve asla geri adım atmayacaklarını bir kez daha haykıran öğrencilerin kenetlendiğinin altı çizilen açıklamada, iktidara, polisine ve güvenliğine seslenilerek şu vurgu yapıldı:

“Tekrar ediyoruz: Mücadelemizi asla bölemeyeceksiniz. Tüm arkadaşlarımız serbest bırakılana ve taleplerimiz karşılanana dek mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizler dediğimiz gibi kararlı ve haklıyız.”

Basın açıklamasının ardından öğrenciler, ÖGB tarafından binaların kapatılmasına karşı “Bu binalar bizim, bu üniversite bizim, bu irade bizim” diyerek okulu terk etmeyeceklerini vurguladı.