10 Ocak 2020
Sayı: KB 2020/02

Halkların ortak zenginliklerini yağmalama savaşı
Burjuva muhalefetin “tezkere muhalefeti”!
Bölgesel gelişmeler yayılmacı heveslere malzeme yapılıyor
Sermayenin ve AKP’nin “yerli-milli” safsatası
Kanal İstanbul Projesi üzerine Dr. Savaş Karabulut ile konuştuk…
Birleşik Metal Genel Kurulu’nun gösterdikleri
Metal işçisi kuru gürültü değil, somut ve sonuç alıcı mücadele programı istiyor!
Metal İşçileri Birliği Merkez Yürütme Kurulu Ocak ayı toplantı tutanakları
Petrol-İş Gebze Şube Genel Kurulu’ndan yansıyanlar
Halk hareketleri, işçi sınıfı ve devrimci parti
Süleymani cinayeti ve Molla rejimi
Ortadoğu’da yeni bir dönem mi?
Kadına yönelik şiddete karşı genelge
Müşteri değil öğrenciyiz, parasız yemek hakkımız!
Kapitalizm savaş demektir!
Tarım yapılmayan tarım ülkesi
Özgürlüğün kapısını aralarken…
Bedeli ödenmemiş hiçbir kazanım yoktur!
Birleşik bir mücadele hedefiyle örgütlenen İzmir İşçi Kurultayı başarıyla gerçekleşti!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Petrol-İş Gebze Şube Genel Kurulu’ndan yansıyanlar

 

Petrol-İş Gebze Şubesi’nin 11. Olağan Genel Kurulu 5 Ocak’ta gerçekleştirildi. Süleyman Akyüz’ün Genel Başkanlığındaki mevcut yönetim aynı listeyle adaylığını koydu. Bu listenin karşısına liste olarak bir alternatif çıkmazken, yönetim kuruluna bağımsız adaylıklarını açıklayanlar oldu. Genel Kurul sonucu mevcut yönetim tekrar seçildi.

Genel Kurul’dan öne çıkanları şöyle sıralayabiliriz:

- Genel Kurul açılış konuşmasında, adayların ve delegelerin yaptıkları konuşmalarda şubenin geçmiş dönemdeki en önemli başarısı olarak eski Şube Başkanı Süleyman Akyüz’ün Petrol-İş Genel Başkanı seçilmesi gösterildi.

- Yönetime aday olanlar söylem ve sendikal bakış açısından farklı yaklaşımlar ortaya koymadılar. Adayların yaptığı konuşmalarda, sorunlara patronlarla masa başında uzlaşmacı çözümler arama eğilimi öne çıktı. Oysa her geçen gün daha çok hâkim hale gelen bu çizgi ile hesaplaşmak önümüzdeki en önemli görevdi.

- Geçmiş dönemin muhasebesinin yapılması gerektiğini ifade edenler oldu ancak anlamlı bir muhasebe yapılmadı. Başarısızlığa uğrayan örgütlenme çalışmalarının temel sebebi olarak yasal engeller, iktidarın yasak ve saldırıları gösterildi. Bunlar kuşkusuz geride kalan dönemde önümüze dikilen önemli engellerdi. Ama en az onlar kadar önemli olan “patronlarla uzlaşmaya ve masa başında çözümler bulmaya” dayalı çizginin başarısızlıklardaki yeri irdelenmedi.

- Gerçekleşen hemen her konuşmada sınıfa yönelik artan saldırılar teşhir edildi. Kıdem tazminatının fona devredilmesi, Bireysel Emeklilik Sistemi’nin zorunlu hale getirilmesi, vergi soygunu, asgari ücrete yapılan sefalet zammı öne çıkartıldı. Bu saldırılar karşısında durmak gerektiği söylendi. Ancak somut bir mücadele hattı ortaya konmadı. Yapılan öneriler birleşik mücadelenin gerekliliği ve Gebze Sendikalar Birliği’yle ortak mücadele etmenin önemi sınırlarında kaldı. Bu saldırılar karşısında fabrikalarda nasıl bir mücadele hattı izlenmesi gerektiği ise hiç tartışılmadı.

- Petrol-İş’in diğer şubelerine göre kadın üye oranının daha fazla olduğu Gebze Şube’de yönetime kadınlardan aday olan olmazken, kadın delege oranı da %5’i bulmuyordu.

Petrol-İş Gebze Şube Genel Kurulu, geçmiş dönemin özeleştirel muhasebesinin yapılmadığı bir genel kurul olarak geride kaldı. Sermayenin ve AKP’nin pervasız saldırıları karşısında örgütlenmenin ve birliğin önemine vurgu yapılsa da bunlar karşısında somut bir mücadele hattı ortaya konulamadı. Sendikalarımızı esir alan müzakereci, iktidarın yasak ve baskılarına boyun eğen bakış açısı aşılamadı.

Genel kurul, güçlü taban örgütlülüklerine dayalı, söz-yetki-karar hakkının işçilerde olduğu, saldırıları karşısında fiili-meşru mücadele anlayışını esas alan bir sendikal hatta olan ihtiyacı yeniden gözler önüne serdi. Petrokimya İşçileri Birliği olarak Petrol-İş üyesi işçi arkadaşlarımızı bu ihtiyacı karşılamak için sorumluk almaya, devrimci sınıf sendikacılığı anlayışıyla sendikalarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Petrokimya İşçileri Birliği

 

 

 

 

Lastik fabrikalarında sözleşmeler dönemi

 

Lasik-İş Sendikası’na üye işçilerle lastik patronları arasında TİS görüşmeleri gerçekleşiyor. 6 bini aşkın işçiyi ilgilendiren Goodyear, Pirelli-Premeton, Brisa ve Özka lastik fabrikalarında grup veya bireysel sözleşmeler dönemi.

1 Ocak itibari ile lastik iş kolu Grup TİS kapsamındaki fabrikalar için sözleşme süreci başladı. Sendika adına yapılan açıklamada, kadrolu işçilere %15, destek hizmetlerinde çalışanlara %26 zam istenildiği ifade edildi.

Bu dönemde Goodyear grup sözleşmeden ayrıldı, bireysel sözleşme sürecini başlattı. 3 Ocak’ta Lastik-İş ile Goodyear yönetimi ilk görüşmeyi gerçekleştirdi. Görüşme sonrasında Lastik-İş tarafından yapılan açıklamada, Goodyear yönetiminin ucuz işçilik isteyen, maliyetleri düşürmeyi hedefleyen bir yaklaşım ile hareket ettiği ifade edildi. İlk görüşmede 9 madde geçti ve 13 Ocak’ta ikinci görüşme gerçekleşecek. Pirelli-Premeton ve Brisa’yı ilgilendiren Grup TİS görüşmeleri 10 Ocak itibariyle başlayacak.

Yakın dönemde Lastik-İş’te örgütlenen Özka Lastik’in bir süredir yeni TİS için görüşmeleri gerçekleşiyor. Diğer lastik fabrikalarına göre düşük ücrete çalışan Özka işçileri, koşullarının ve ücretlerinin iyileştirilmesini bekliyor.

Lastik İşçileri Birliği, iş kolundaki toplu sözleşme sürecine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada şunlar söylendi:

Kriz döneminde eriyen ücretlerimizi göz önüne alan, çalışma koşullarını iyileştirmeye çalışan, işçi sağlığı açısından koşulları iyileştiren taleplerimizle sözleşme sürecine müdahil olalım.

Patronlar kârından zarar etmek istemezken bizim alım gücümüz azalıyor. Sendika kendini kanıtlamanın ötesinde bizlerin çıkarı için davranmıyor.

Sözleşmelerden istediğimiz sonucu almak istiyorsak TİS masalarında bizim irademiz olmalı. ‘Söz-yetki-karar’ biz işçilerde olmalı. Taleplerimizi belirlemeli, sözleşmede ortaya konan talepler bizi ne kadar yansıtıyor diye bakmalıyız. Tüm görüşmelerin sonucu fabrikalara gelinerek her vardiyada tüm işçilere aktarılmalı. Son karar için bize sorulmalı. Biz tamam demeden sözleşme masasından imza atılarak kalkılmamalı.”

 

 

 

 

İşçiler intihar eden arkadaşlarını andı: Üsküdar Belediyesi hesabını vereceksin!

 

İşten çıkarılan Üsküdar Belediyesi işçileri, yaşamına son veren işçi arkadaşları için belediye binası önünde anma eylemi yaptı. Eylemde “Üsküdar Belediyesi arkadaşımızın hesabını vereceksin” yazılı pankart açıldı.

7 Ocak’ta yapılan anmada Üsküdar Belediyesi işçileri sırayla söz aldı.

İşçiler, yaşamına son veren işçi arkadaşlarından bahsederek, yetim kalan çocuğunun akıbetinin ne olacağını vurguladılar. Belediye başkanının seçim zamanlarında birçok vaatte bulunduğundan ancak seçildikten sonra vaatlerini yerine getirmediğini, işçilerin haklarını ellerinden aldığını belirttiler. Yaşamına son veren arkadaşlarının failinin belediye başkanı başta olmak üzere devletin yönetim kademelerinde olanlar olduğunu ifade ettiler.

Daha sonra siyasi örgütler adına yapılan konuşmalarda dayanışma içinde oldukları vurgulandı ve örgütlü mücadeleyi birlikte yükseltmek gerektiği ifade edildi.

Üniversiteli gençlik örgütleri yapılan konuşmada ise İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli’nin de geçinemediği için yaşamına son verdiğini ifade edildi. Gençlik olarak her zaman işçi sınıfının yanında olacakları vurgulandı.