29 Haziran 2018
Sayı: KB 2018/25

Sermayenin diktatörlüğüne ve diktatörüne karşı mücadeleye!
Şaibeli seçimler zincirinde yeni halka!
Reformist solun ilk seçim değerlendirmeleri
Atı alan Fırat’ı geçemedi!
Seçim hileleri 24 Haziran’da da devredeydi
Hapishanelerde hücre saldırısının yolunu düzleyen saldırılar
Neo-liberal tarım politikalarının yarattığı tablo
Çözüm işçi iktidarında!
İstanbul’da direnen KESK’li emekçilerden açıklama
Derby işgali 50. yılında!
Karl Marks’ın 200. Doğum Yılı… / 2
‘İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Festivali’ gerçekleşti!
Avrupa’dan ilk seçim açıklamaları: Ne özgür ne de adil!
Dünyadan kısa kısa…
Türkiye IMF kapısına doğru yol alıyor
Şenyaşar: Dövdüler, bıçakladılar, kurşun sıktılar ölü taklidi yaptım
Kocaeli’nin 24 Haziran seçimi
Sermayenin öğrettiği çaresizlik
İşçi sınıfı bu oyunu bozmalı!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Şenyaşar: Dövdüler, bıçakladılar, kurşun sıktılar ölü taklidi yaptım

 

Urfa’nın Suruç ilçesinde AKP milletvekili adayı İbrahim Halil Yıldız’ın ağabeyi ve yakınlarının silahlı saldırısında öldürülen ağabeyleri Celal ve Adil Şenyaşar ile babası Hacı Esvet Şenyaşar’ı kaybeden Mehmet Şenyaşar, saldırıyı Mezopotamya Ajansı’na anlattı.

Kendisi de yaralanan ve hastaneden taburcu edildikten sonra gözaltına alınıp serbest bırakılan Mehmet Şenyaşar, sadece kendi dükkânlarının kamera kayıtlarının incelenmesiyle bile ağabeylerinin kimler tarafından öldürüldüğünün ortaya çıkacağını söyledi.

‘Bunları öldürün, bunlar vatan haini’

Ambulansın hastaneye gitmesiyle hastane bahçesinde silahlarla bekleyen milletvekili akrabalarının yaralı ağabeylerine tekrar saldırdığını aktaran Şenyaşar, kendisinin de hastaneye girer girmez saldırıya uğradığını ifade etti. Şenyaşar, “Ben içeride sağa sola doğru koşmaya başladım. Hastaneye geldiğimde vekilin bir akrabası şöyle bağırıyordu: ‘Bunları öldürün. Bunlar vatan hainidir’ diyordu. Sonra beni kollarımdan tutarak bir odaya kapattılar. Yere atıp kafama ayaklarıyla bastılar. Çok sert vuruyorlardı. Çok kötü darp ettiler. Sonra bayılmışım. Gözümü açtığımda bir sedyenin üzerinde yatıyordum. Sedyenin üzerindeyken bıçaklandığımı hissettim. Yanımdaki sedyede de Ferit abim kanlar içerisinde yatıyordu” dedi.

‘Polislerin gözü önünde ateş ettiler’

Ferit abisiyle beraber kaldığı odaya vekilin akrabalarının girmeye çalıştıklarını ifade eden Şenyaşar, “Polisler de içerideydi. Polisler de onlar vekilin yakını olduğu için korkuyorlardı. Bir şey söylemeye cesaret edemiyorlardı. Sonra vekilin bir akrabası kapıyı açarak içeriye girdi. Elindeki silahla bana bir tane sıktı. Ben ölü taklidi yaptım. Sonra yaralı Ferit abime de yumruklarla saldırdılar. Gözleri hiçbir şeyi görmüyordu” diye konuştu.

‘Ambulans patlak tekerlekle emniyete kadar gitti’

Kendisinin bindirildiği ambulansa da saldırdıklarını anlatan Şenyaşar, şöyle konuştu: “Ambulans daha bahçedeydi, çıkacaktık ki silah sesi duyduk. Ambulansın tekerlerini patlattılar. Ön camını kırdılar. Ambulanstaki sağlık personeli de korkuyordu. Ben kendi içimden öleceğimi düşünüyordum. Sonra vali geldi galiba, çünkü personel telefonla birileriyle konuştu. Sonra bana dönüp ‘Vali burada olmasaydı biz buradan çıkamazdık’ dedi. Sonra ambulans tekeri patlak halde hareket etti. Ona birileri ‘Emniyete kadar böyle git’ dedi. Yanımıza bir polis ekibi verdiler. Onlarla beraber İlçe Emniyet Müdürlüğüne gittik.”

Polis ambulansı Antep’e korumasız gönderdi

Hasarlı ambulanstan indirilip sağlam bir ambulansa bindirildiklerini aktaran Şenyaşar, polislerin ambulans şoförüne “Yaralıyı Antep’e götür” dediğini, ambulans şoförünün ise “Böyle götüremem can güvenliğimiz yok” cevabını verdiğini anlattı. Şenyaşar ambulans şoförünün söylemlerine polislerin kulak asmadığını ve polis arabası olmadan tek başlarına Antep’e gittiklerini söyledi.

Şenyaşar son olarak abilerinin saldırmadıklarını, vekilin korumaları ve yakınları tarafından maruz kaldıkları saldırıya karşı kendilerini korumaya çalıştıklarını vurguladı.

 

 

 

 

Seçim günü HDP’ye saldırılar

 

HDP’nin yüzde 10 barajını geçmesi üzerine, Kürt illerinde kutlamalar yapılmaya başlandı.

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yapılan kutlamalara polis saldırdı. Cengiz Topel Caddesi üzerinde konvoy düzenleyen HDP’lilere saldıran polis, çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.

İstanbul’da da Sultangazi’nin Gazi Mahallesi’nde HDP’nin seçim barajını aşmasını kutlayanlara polis saldırdı. İsmetpaşa Caddesi üzerinde bulunan Gazi Cemevi önünde toplanarak “HDP halktır halk burada!”, “Selo başkan!” sloganları atan kitleye polis gaz bomları ve plastik mermiler ile saldırdı. Polis saldırısına sloganlar ve taşlarla karşılık veren kitle ara sokaklara dağıldı.

Gazi Mahallesi İstiklal İlkokulunda 6 çuval oy çalındığı iddia edildi. Okulda bulunanların anlatımı ile 6 çuval oyun polis eşliğinde Doblo marka araca bindirildiği ve okuldan uzaklaştığı ifade edildi. Oyların çalındığı gerekçesi ile okul önünde toplananlara da polis biber gazı ile saldırdı.

Esentepe Mahallesi’nde ise HDP seçim bürosuna AKP’liler saldırdı. Saldırıda büronun camları kırılırken içerde bulunan az sayıda kişi hafif şekilde yaralandı. Olay yerine çağrılan polisin araya girmesi ile saldırgan gurup olay yerinden uzaklaştırıldı.

Sultanbeyli ilçe binasına saldırı 

Sultanbeyli Kent Meydanı’nda toplanan çok sayıda AKP-MHP taraftarları, HDP Sultanbeyli İlçe Örgütü’ne saldırdı. Binada HDP’lilerin olduğu öğrenilirken, HDP İlçe Örgütü Eşbaşkanı Burhan Taşdemir, “Defalarca ilçe emniyetini aramamıza rağmen grubu dağıtmamakta ısrar ediyor” dedi. HDP’liler binada mahsur kalırken, polis de ırkçı gruba müdahale etmedi.

11 kişi binada mahsur kaldı

Öte yandan HDP Ümraniye İlçe Örgütü önünde de toplanan çok sayıda ırkçı, sokaktaki HDP bayraklarını yakarak binaya taşlı saldırı gerçekleştirdi. Tüm saldırılara rağmen olay yerinde bulunan polisler saldırıları izlemekle yetinirken, aralarında HDP Ümraniye İlçe Eşbaşkanı Damla Savcı’nın da bulunduğu 11 kişi binada mahsur kaldı.

Esenyurt ilçe binası da bir grup tarafından saldırıya uğradı. Binanın camları saldırganlar tarafında kırıldı.

 

 

 

 

Faşist partinin OHAL sevdası

 

24 Haziran seçimlerine AKP ile ittifak yaparak giren MHP, seçimin ardından yaptığı ilk açıklamalarda OHAL’in uzatılmasını istedi.

CNN Türk’te konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kalaycı, OHAL’in uzatılması gerektiğini düşündüklerini söyledi. Kalaycı “Bize göre halen ‘FETÖ’ tehdidi var; Kandil operasyonu var, OHAL’in biraz daha devam etmesi gerekir gibi görünüyor” dedi. OHAL’in kalkması ve normalleşmenin herkesin beklentisi olduğunu öne süren Kalaycı, diğer yandan da “Ama OHAL durup dururken ilan edilmedi, terör örgütlerinin kökünü kazımak için konuldu” dedi.