8 Eylül 2017
Sayı: KB 2017/34

Emek düşmanı saldırılara karşı sınıf mücadelesine!
Düzen siyasetinde denge arayışı
12 Eylül ve burjuva düzenin ikiyüzlülüğü
Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı üzerine
Hacıbektaş anma programının ertelenmesi ve devrimci sorumluluk!
Nuriye ve Semih serbest bırakılsın!
Kamu hareketinde yaşanan gelişmeler üzerine… - 3
Bu dönem metal işçisi tarih yazacak!
“Yürüyor açlık ordusu…”
Ekim Devrimi ve Bolşevik kadrolar
Kadın metal işçileri MESS’ten ve sermaye sınıfından haklarını almalıdır!
Sorunu derinleştiren değil, çözen taleplerimizi yükseltelim!
Kadın işçiler hak gasplarına karşı direnişi seçmelidir!
ABD saldırganlığı ve küresel egemenlik krizi
Bölgede ve Suriye’de yeni dönem
Arakan’da neler oluyor, niçin oluyor?
Yoksulluğun üzerine kurulu zengin dünya
Mao Zedong’u ölümünün 41. yılında saygıyla anıyoruz…
Kazım (Mete) Hoca’yı yitirdik
İşçi ve emekçilerin Yılmaz Güney’i ve sineması
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Kazım (Mete) Hoca’yı yitirdik

 

Başından itibaren komünist hareketin saflarında yer alarak devrim ve sosyalizm mücadelesi uğruna emek harcayan TKİP sempatizanı Kazım Hoca, yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle, 2 Eylül 2017 tarihinde Almanya’nın Bielefeld kentinde yaşamını yitirdi.

75 yılından itibaren bir sıra neferi olarak devrim davasına hizmet eden Kazım Hoca, 4 Eylül Pazartesi günü, Bielefeld Alevi Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen törenle uğurlandı.

Emekçilerin, ilerici ve devrimcilerin içerisinde olduğu kalabalık bir kitlenin katıldığı tören, devrim ve sosyalizm kavgasında yitirilen tüm değerler için yapılan saygı duruşu ile başladı.

Ardından, AKM Başkanı, Kazım Hoca’yı ve kendisinin de yakından tanık olduğu mücadelesini selamlayan bir konuşma yaptı. Sonrasında, TKİP Yurtdışı Örgütü adına yapılan konuşmada, Kazım Hoca’nın ‘75-80 yıllarında Dersim’de başlayıp, 12 Eylül sonrasında yurtdışına taşıdığı, günümüze dek süren devrimci mücadelesine değinildi. Komünist hareketin geleneksel devrimci hareketten kopuşunun ilk anından itibaren tereddütsüz biçimde, onun saflarında yer aldığı vurgulanan konuşmada, Kazım Hoca’nın, sadakatle bağlı olduğu partisinden güç alarak kapitalizmin yozlaştırıcı, öğütücü ve çürütücü koşullarına direndiği anlatıldı. Bu aynı direnci, yine yoldaşları ve kimi yakın dostlarının da yardımlarını alarak, yakalandığı amansız hastalığa karşı da gösterdiği belirtildi. Bielefeld’deki emekçi kitleyle, ilerici, devrimci ve yurtsever çevrelerle iç içe olduğuna, kelimenin gerçek anlamıyla onlarla kaynaşıp bütünleştiğine değinildi. En son anlarına dek yoldaşları ile devrimin sorunları, yürekten bağlı olduğu partisi hakkındaki duygularını ve düşüncelerini paylaştığı söylendi.

Uğurlama etkinliğinde Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Başkanı da bir konuşma yaptı. Konuşmanın devamında Kazım Hoca’nın, DEDEF’in gerçekleştirdiği bir etkinlikte şiir okurken kaydedilmiş bir kısa video gösterimi izledi. Son olarak, Kazım Hoca’ya dair anılarını paylaşmaları için dostlarına çağrı yapıldı. Bu çağrı üzerine, onu çok yakından tanıyan, geçmişte birlikte mücadele yürüten bir yoldaşı da söz alarak anlamlı bir konuşma yaptı.

Bu konuşma ile sona eren törenin ardından Kazım Hoca memleketi Dersim’e uğurlandı.

Kızıl Bayrak / Bielefeld

 

 

 

 

 

‘Ferhat Amca’mızı kaybettik

Ferhat Amca 96 yaşında aramızdan ayrıldı. Dersim’in isyancı ruhu ile donanımlı bir kavga adamıydı. Gözüpek bir kavgacıydı. Haksızlığa karşı tahammülsüzdü ve anında karşı çıkardı. Zulme ve zorbalığa hiç boyun eğmedi, her daim dik durdu.

Okuyan, araştıran, bilinçli bir insandı. Gönlü devrimden yana idi. Devrimin ve devrimcilerin sadece dostu değildi. Kendi ölçülerinde basbayağı devrimciydi de. Tüm çocukları devrimciydi ve bunda onun da inkardan gelinemez payı vardı.

Dersim ‘37-38 isyan günlerini de 12 Mart ve 12 Eylül’leri de yaşadı. Korkusuz biri idi. Karakol da gördü, işkence merkezlerini de. 12 Mart ve 12 Eylül faşizminin koyu karanlığı sırasında da sonraki gericilik yıllarında da hep devrimcilerin yanında oldu. Tutsaklık günlerinde onlara sahip çıktı. Devrimci babası olmaktan hep gurur duydu.

Komünist hareketi heyecanla karşıladı. Başından itibaren her türlü desteği sundu. 1 Mayıs gibi önemli eylemlerin en öndeki katılımcılarındandı. Saldırılara karşı Kızıl Bayrak’a hep sahip çıktı, eylemlerde Kızıl Bayrak’ı gururla taşıdı. O, tüm Kızıl Bayrakçıların ve tüm sınıf devrimcisi komünistlerin yoldaşıydı, hepimizin Ferhat Amca’sıydı.

96 yaşındaydı, saçları bembeyazdı, ama o bizim için hep bir delikanlıydı. 3 Eylül günü Ferhat (Doğan) Amca’mızı yitirdik. Onu doğduğu topraklara, Dersim’e uğurladık.

Güle güle Ferhat Amca. Sınıf devrimcisi komünistler olarak seni hiç unutmayacağız!



 
§