18 Ağustos 2017
Sayı: KB 2017/32

Sermaye iktidarı baskıyı yoğunlaştırıyor
Düzen partilerinin seçim hazırlıkları başladı
İşine-ekmeğine sahip çıkan herkes “terörist”
Kamu hareketinde yaşanan gelişmeler üzerine… - 1
İstanbul’da ihraçlara karşı direniş sürüyor
Birleşik Metal-İş’in MESS Sözleşme Taslağı
TİS sürecinde mevcut sendikal düzen ve sınıf mücadelesi
TİS süreçleri ve görevler
Ekim Devrimi’nde işçi sınıfının belirleyici rolü üzerine
Türk Metal “Kadın Kolları” ile neyi hedefliyor?
Göçmen çocuk emeği sömürüsü
Asya-Pasifik’te gerilim had safhada
Barzani’nin bağımsızlık referandumu üzerine
ABD müdahalesi ve Venezuela’da yol ayrımı
Büyüyen korkuları, irademizi biliyor!
“Güzel kokular saçan bir yasemin demeti”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Birleşik Metal-İş’in MESS Sözleşme Taslağı:

Türk Metal taslağından esaslı bir fark yok, MESS-Türk Metal’in satış oyununu bozacak bir irade yok!

Birleşik Metal-İş Sendikası da MESS Grup Sözleşme taslağını açıkladı.

Taslak ücret ve sosyal haklar bakımından metal işçisinin taleplerine, günün çalışma ve yaşam şartlarına, açlık-yoksulluk sınırına bakıldığında yetersiz. Bu anlamda beklentileri karşılamaktan uzak.

Öte yandan Türk Metal’in taslağıyla hesaplama yöntemleri farklı olmakla birlikte büyük benzerlikler içeriyor. Esaslı olmamakla birlikte küçük farklar taşıyor.

Kıdem zammına Türk Metal 15 kuruş + saat ücretlerine de 1,75 TL isterken, Birleşik Metal-İş 10 kuruş + 2,40 TL zam talep ediyor.

Bu oranlar dikkate alındığında özellikle Birleşik Metal-İş’in taslağı yeni işçilerin ücretlerine Türk Metal’den daha yüksek bir zam öngörmüş oluyor. Eski işçiler payına ise durum hemen hemen dengeleniyor.

İki taslakta da diğer 6. ay zamları aynı: Enflasyon + 2 puan.

Bu haliyle iki taslak arasında hesaplama yöntemleri dışında esaslı bir fark yok.

Öte yandan sosyal haklarda da yine Birleşik Metal-İş’in taslağı küçük farklar içeriyor.

Birleşik Metal-İş’in taslağındaki en büyük farklılık ise idari maddelerde:

Kiralık işçiliği ve esnek çalışmayı engelleyecek maddeler yanında çalışma saatlerinin haftalık 37,5 saate düşürülmesi teklif ediliyor. Öte yandan da vergi dilimi uygulamasında belli bir sınır konularak, üstündeki miktarın patronlar tarafından ödenmesi talep ediliyor.

Fakat bu maddeler önceki sözleşme taslaklarında da bulunuyordu ve masada herhangi bir pazarlık konusu dahi edilmeden geri çekilmişti, bugün de farklı olmayacak.

Bu haliyle Birleşik Metal-İş her ne kadar Türk Metal’in taslağının fotokopisini açıklamamış olsa da aralarında çarpıcı bir fark bulmak mümkün değil, benzerlikler çok daha fazla.

MESS-Türk Metal sözleşme düzenini yıkmak iddiasının gerisinde bir taslak.

Kaldı ki bugüne kadar Türk Metal’in sözleşmelerini yırtıp atma başarısı ve iradesi gösterememesi de bu taslağın dahi alınabileceğine dair bir güven vermiyor. Taslak bu haliyle metal işçisini heyecanlandırmaktan, ona umut vermekten uzak.

Bunu bir yana bırakırsak bu kadarını dahi alabilmek bu sendikacılık anlayışıyla mümkün değil!

Türk Metal’in alacağına haklı olarak hiçbir işçi inanmıyor. Palavra gözüyle bakıyor.

Birleşik Metal-İş yönetiminden de bu taleplerin arkasında duracağına, MESS-Türk Metal satış oyununu bozacağına, Türk Metal’in satış sözleşmesini yırtıp atacağına dair de herhangi bir işaret, irade ve iddia görmek mümkün mü? Onlara inanan metal işçisi var mı?

Önceki dönemlerde sergilenen tutumlar metal işçisinde Birleşik Metal-İş yönetimine olan güveni sıfırladı.

2017’de de tabandan güçlü bir hareket gelmediği şartlarda önceki yıllarda izlediğimiz senaryonun bir benzerini hep birlikte oynayacaklar.

Bu oyunu hangi sendikadan olursa olsun metal işçisinin birliği ve iradesi bozacaktır!

Metal İşçileri Birliği - MİB

 

 

 

 

Çelik-İş’in de 2017 taslağı belli oldu!

 

2017 MESS Grup TİS sürecine az bir zaman kala Türk Metal’in ardından Çelik-İş de sözleşme taslağını hazırladı. İşçilerin haberi olmadan hazırlanan sözleşme taslağı ise daha kamuoyuna deklare edilmedi.

Türk Metal’le aynı mantığa sahip olan, hükümet sendikası Çelik-İş, 2017 taslağında yine Türk Metal’in izinden gitti. Çekme, seyyanen ve kıdem yılına göre zam mantığı ile hazırlanan sözleşme Türk Metal’in sözleşmesinden yalnızca birkaç rakam yukarıda. İşçilerin hiçbir talebine kulak asılmayan taslakta işçi sınıfının karşı karşıya kaldığı hak gasplarına karşı sözleşme taslağında ilk elden hiçbir talep gözükmemekte.

 

 

 

 

Yazaki direnişi sonlandı:

“Mücadele sürecek!”

 

Bursa Gemlik Serbest Bölge’de kurulu olan Yazaki fabrikasında işten atılan Dilek Gültekin’in direnişi 43. gün olan 14 Ağustos’ta sona erdi. Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) üyesi Gültekin, fabrikadaki cinsel taciz, baskı ve yoğun sömürüye karşı mücadele ettiği için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe başlamıştı.

Direnişini sonlandırmasıyla ilgili bir açıklama yapan Gültekin, Yazaki’deki baskılara, tacize ve ağır çalışma koşullarına karşı durduğu için işten atıldığını ifade ederek, yalnız kendisi için değil, Yazaki işçileri için direndiğini vurguladı.

“Direniş kazanım getirdi”

Benzer sorunların tüm fabrikalarda yaşandığının altını çizen Gültekin, direnişiyle beraber Yazaki’de sendikalaşmanın arttığını belirtti.

Gültekin’in açıklaması şu ifadelerle sürdü: “Bu direniş şimdiden kazandı. Çünkü ben direnişe başladığım andan itibaren artık Yazaki’de taciz son buldu. Bundan sonra yönetim bu konuda çok daha duyarlı olmak zorunda kalacaktır.

Direniş boyunca iki aylık deneme süresi dışında hiçbir arkadaşımız işten atılmadı. Bu da direnişin kazanımlarından bir diğeri. Diğer yandan Yazaki işçisi sendikalaşmaya hiç bu kadar yakın olmadı. Arkadaşlarımız TOMİS’e üye olmaya devam ediyor.

“Baskıları, dayanışma ve desteklerle boşa düşürdük”

Direnişinin kolay olmadığına değinen Gültekin, direniş sürecinde karşılaştığı baskıları hatırlatarak şunları söyledi: “OHAL gerekçesiyle direnişin ilk iki günü gözaltına alındım. Ama hakkını arayan bir kadın işçi olarak vazgeçmedim ve kararlılığım sayesinde patronları koruyan OHAL’e rağmen direnişimi sürdürdüm. Farklı fabrikaların özel güvenlik şefleri tarafından tehdit edildim. Vicdanları kasalarından ibaret olan Yazaki yönetimi tarafından taciz edildim. Hakkımda karalama kampanyası başlatıldı. Fabrika içine fotoğraflarım asıldı, gazetelere ilanlar verildi ve hedef gösterildim. Ama bunları Yazaki işçisi arkadaşlarımla ve büyük bir destekle aşmayı bildim.

“Direnişe destek verenlere teşekkür ediyorum”

Gültekin kendisine destek verenlere de teşekkür etti. Bölgedeki işçiler, direnişinin sesini duyuran İşçi Emekçi Kadın Komisyonları (İEKK) ile kadın örgütlerine, Metal İşçileri Birliği’ne (MİB), TOMİS’e, Bursa basınının yanı sıra kendisine yer veren basın kuruluşlarına ve özel olarak da sesini Almanya’ya taşıyan İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu’na da (BİR-KAR) teşekkürlerini dile getirdi.

“Emeğimizi çalanlarla hesabım bitmedi”

Direnişinin ardından mücadelesini farklı yollardan sürdürmeye devam edeceğini belirten Gültekin “emeğimizi çalarlarla hesabım bitmedi” dedi.


 
§