18 Ağustos 2017
Sayı: KB 2017/32

Sermaye iktidarı baskıyı yoğunlaştırıyor
Düzen partilerinin seçim hazırlıkları başladı
İşine-ekmeğine sahip çıkan herkes “terörist”
Kamu hareketinde yaşanan gelişmeler üzerine… - 1
İstanbul’da ihraçlara karşı direniş sürüyor
Birleşik Metal-İş’in MESS Sözleşme Taslağı
TİS sürecinde mevcut sendikal düzen ve sınıf mücadelesi
TİS süreçleri ve görevler
Ekim Devrimi’nde işçi sınıfının belirleyici rolü üzerine
Türk Metal “Kadın Kolları” ile neyi hedefliyor?
Göçmen çocuk emeği sömürüsü
Asya-Pasifik’te gerilim had safhada
Barzani’nin bağımsızlık referandumu üzerine
ABD müdahalesi ve Venezuela’da yol ayrımı
Büyüyen korkuları, irademizi biliyor!
“Güzel kokular saçan bir yasemin demeti”
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Düzen partilerinin seçim hazırlıkları başladı

 

Düzen partileri olası bir erken seçim ya da 2019 yılında yapılması beklenen seçimlere yönelik hazırlıklarına şimdiden başladılar. Erdoğan’ın hummalı çalışmalarıyla, “yorgun” isimler şahsında, AKP’nin yıpranan imajı yenilenmek isteniyor. Öte yandan CHP’nin de kendi cephesinden seçim hazırlıklarına başladığı görülüyor.

Geçtiğimiz günlerde Kemal Kılıçdaroğlu CHP’li belediye başkanları ile Ankara’da yerel yönetimler toplantısı yaptı. Bu toplantıda bir yandan belediye başkanlarına “Delege seçimlerine müdahil olmayın, örgüt demokratik şekilde seçimlerini yapar” uyarısı yaparken, diğer yandan il ve ilçe başkanlığına talip olacak partililerin önümüzdeki seçimde belediye başkanlığını hedeflemelerini doğru bulmadığını söyledi. 2019 öncesinde belediye başkanlarının halkla yakınlaşması, belediyeler üzerinden imaj parlatma projesinin hayata geçirilmesi talimatı verildi.

Düzen partileri her seçim öncesi yaratılan “yeni” imajlarıyla seçmenlerden oy toplamak niyetindedir. Burjuva reklam endüstrisinin tüm teknikleri kullanılarak, seçim vaatlerini-yalanlarını emekçilere pazarlayarak, “kazanmak” istiyorlar. Onlar için, gerek genel gerek yerel olsun, seçimler kelimenin tam anlamıyla kazançlı bir kapıdır çünkü. Ülke yönetiminin hangi kademesi olursa olsun rantın ve yolsuzlukların döndüğü bir düzenin adıdır kapitalizm.

CHP gibi düzen içi muhalefetin, “sol” görünümlü bir partinin belediyeleri de bundan bağımsız değildir. Söylenene değil, yapılana bakmak gerekir. Rantçılık ve işçi düşmanlığı bu düzenin ve onun partilerinin fıtratında vardır.

Birkaç hatırlatma

Eylemleri devam eden Avcılar Belediyesi işçilerinin durumu bunun son örneğidir. Bilindiği gibi Avcılar Belediyesi’nde çalışan işçilerin 3 aylık maaşlarının yatırılmaması üzerine, işçiler önce işe çıkmama eylemi yapmışlar, bir haftalık eylemin ardından belediye yönetimi geri adım atarak anlaşma teklif etmiş, varılan anlaşma sonucu bir ödeme planı çıkarılmış ve bunun üzerine işçiler iş başı yapmıştı. Ancak belediye yönetimi verdiği sözü tutmayarak işçilerin 3 aylık alacaklarına karşılık sadece yarım maaş yatırdı. İşçilere verilen söz tutulmayınca, işçiler tekrar işe çıkmama eylemine başladılar.

Bundan önce de 2016’da, temizlik işçilerinin Belediye-İş sendikasına üye olmalarına CHP’li Avcılar Belediyesi tepki göstermiş, işçi çıkarımı olmuştu. İşten atılan işçiler de belediye önünde 7 ay süren eylemler yapmıştı. Bu süreçte ilan edilen OHAL’in ilk uygulaması ise CHP’li Avcılar Belediyesi’nden gelmiş, OHAL bahanesiyle işçilerin direniş çadırı açması engellenmişti.

Bir başka örnek, geçtiğimiz yıl İzmir’e bağlı CHP’li Bayraklı Belediyesi’nin Yamanlar Cemevi olarak bilinen Alevi Kültür Dernekleri Karşıyaka Şubesi’ne tahsis edilmiş olan Can Dost Düğün Salonu’nu kaçak olduğu gerekçesiyle yıkma kararıdır. Hâlbuki düğün salonu 2009 yılında dönemin Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’ın bir dilekçeye onay vermesiyle inşa edilmişti. Yıkım kararıyla ilgili açılan dava sürecinin devam etmesine rağmen yıkım ekipleri gönderilmiş, yıkımı engellemeye çalışanlara ise polis gaz bombaları ile saldırmıştı.

Üçüncü bir örnek de yine geçtiğimiz yıl, İstanbul Büyükçekmece’de bulunan 30 bin metrekarelik Albatros Parkı’nın imara açılmasıdır. Albatros Parkı’nın imara açılması CHP’li Büyükçekmece Belediyesi’nin yaptığı değişiklikle İBB tarafından onaylanmış, bir AKP-CHP rant ortaklığı gündeme gelmişti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’ne sunulan tasarıda, kesilen ağaçların yerine otel, rezidans ve alışveriş merkezi kurularak ranta açılması hedeflendiği için protestolar gündeme gelmiş, kimi CHP vekilleri de bu eylemlere destek olmasına rağmen, bu rant projesinin belediye meclisindeki imar izni oylamasında CHP grup olarak ‘Evet’ kararı almış ve AKP ile hemfikir olduklarını göstermişlerdi.

Her ne kadar kurulu düzen içinde farklı rol ve görevlerde olsalar da düzen partileri, söz konusu sermayenin çıkarları olduğunda aynılaşmaktadırlar. Bu, genel anlamda işçi haklarını gasp eden uygulama ve kararlarda olduğu kadar, belediyelerin ranta ve yolsuzluğa dayalı işleyişinde de görülmektedir. İşçi ve emekçiler bu sömürü düzeninin ve onun partilerinin bu gerçeğini unutmamalı, kendi bağımsız sınıf çıkarları çerçevesinde örgütlenmeli, mücadele etmelidir.

 

 

 

 

Mahalle bekçiliği” devrede

 

Sermaye devleti, polis rejimi uygulamalarıyla baskı ve devlet terörünü yaygınlaştırırken bunun bir parçası olarak hayata geçirilmeye başlanan “çarşı ve mahalle bekçiliği” İstanbul’da devreye sokuldu.

Daha önce Kürt illerinde başlatılan ve ülke çapında uygulanacağı öne sürülen “mahalle bekçiliği” için eğitilen 386 kişi İstanbul’da göreve başladı.

Uygulamanın başlaması dolayısıyla İstanbul’da tören düzenlenirken etkinlikte konuşan İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, amaçlarının polis rejimini pekiştirmek olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Polis müdürü, bekçi-polislere son saldırganlık talimatlarını iletirken “silahınızı kullanmakta tereddüt etmeyin” ifadelerini kullandı.

Emniyet Müdürlüğü’nün Gayrettepe’deki birimine bağlı olacak “mahalle bekçileri”nin, güneşin batışından doğuşuna kadar devriye gezeceği ifade edilirken ilk etapta da polislerle birlikte çalışacakları ifade edildi.

“Mahalle bekçiliği”nin İstanbul’da pilot bölgede uygulanmasının ardından, önce İstanbul genelinde sonrasında da Ankara, Mersin, Adana, Antep ve Hatay’da hayata geçirilmesinin hedeflendiği duyurulmuştu.




Tek tip elbise için KHK çıkarılabilir!”

 

Sermaye devletinin “FETÖ” bahanesiyle siyasi tutsaklara yönelik hayata geçirmeye hazırlandığı tek tip elbise saldırısına yasal zemin hazırlanıyor.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, 15 Ağustos günü Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, tek tip elbise saldırısına yasal dayanak oluşturulması için KHK çıkarabileceklerini söyledi.

Tek tip elbise hazırlıklarına ilişkin soruya yanıt veren Bozdağ şunları söyledi: “Tek tip kıyafet konusunda yasa değişikliğine ihtiyaç var. Bunun KHK’ya konulabileceğini de ifade etmiştik. Biliyorsunuz ancak cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu ancak KHK çıkarabilir. Bir önceki Bakanlar Kurulu’nda sayın cumhurbaşkanımız yoktu. Bugün cumhurbaşkanımız başkanlığında Bakanlar Kurulu toplandı. Bundan sonra çıkacak KHK’da bu konu yer alabilir.”

 
§