31 Mart 2017
Sayı: KB 2017/13

Kölelik dayatmalarına da, faşist zorbalığa da geçit yok!
Kamu emekçilerinin direnişi ve akademisyenler
Metal işçisi gücüne ve birliğine inanmalı
Metal TİS’lerine doğru
Grev hakkını savunmak için mücadeleye!
AKP’nin ‘Hayır’ çalışmaları
Burjuva siyasetin referandum ekseni
Sınıf devrimcilerinden referandum faaliyetleri
Burjuvazi için söz konusu çıkar ilişkileriyse gerisi teferruattır
Kazanımları korumak ve gerici ablukayı dağıtmak için fiili-meşru mücadele çizgisi
Siyasal gericilik ve kadınlar
İEKK’dan referandum gündemli toplantılar
Yeni Greifler’in, Metal Fırtınalar’ın yolu ‘Meslek Liseliler Birliği’nden geçer!
Filistin’de tek seçenek direniştir!
Yemen’den yansıyan barbarlık tablosu
Suriye’de yeni kanlı planlar
BİR-KAR’dan Almanya’da referandum gündemli paneller
“Genç Karl Marx” filmi ve bir kritik denemesi
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

BİR-KAR’dan Almanya’da referandum gündemli paneller

 

Almanya’nın Frankfurt, Dortmund ve Bielefeld kentlerinde, İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) tarafından, 24 Mart Cuma ve 26 Mart Pazar günleri referandum gündemiyle ilgili paneller düzenlendi. Temel Demirer ve BİR-KAR temsilcisinin konuşmacı olduğu paneller, devrim şehitleri anısına yapılan saygı duruşu ile başladı.

“Rejim değişiyor”

BİR-KAR’ın örgütlediği panellerde konuşan Temel Demirer “16 Nisan’da ‘Evet’ de çıksa ‘Hayır’ da çıksa Türkiye’de rejim değişiyor” tespitinde bulunarak bu değişimin ekonomik, siyasal ve toplumsal olarak adım adım nasıl gerçekleştiğini anlattı. ‘Evet’ çıkması durumunda bugün fiilen uygulanan her şeyin yasal bir forma kavuşturularak meşrulaşacağını ve daha da pervasızlaşacağına vurgu yapan Demirer; yasama, yürütme ve yargı ayaklarında nelerin değişeceğini somut örneklerle açıkladı.

“Belirleyici olan mücadeledir”

BİR-KAR temsilcisi ise yaptığı konuşmalarda referandumda ‘Hayır’ çıkmasının işçi ve emekçiler için önemli bir moral kazanım olacağını belirtti fakat sonuç ne olursa olsun önemli ve belirleyici olanın mücadele olduğuna vurgu yaptı. Gelinen yerin, burjuva düzeninin evriminin bir sonucu olduğunu belirten temsilci, “Bizim amacamız ne demokratik cumhuriyet ne de ulusal cumhuriyettir. Bizim amacımız tüm bunları aşan ve demokrasinin en ileri örneği olan işçi-emekçi cumhuriyeti, yani sosyalist bir cumhuriyettir” dedi.

Bu hedefin gerçekleşmesi için de işçi sınıfı ve emekçilerin devrimcileştirilmesi çabasını yükseltmek ve bunu proletarya devrimiyle taçlandırmak gerektiğini belirten temsilci, bunun da ideolojik, sınıfsal ve örgütsel bütünsel bir bakışın ürünü olduğunu söyledi.

 

 

 

 

İsviçre’de “Nekane’ye özgürlük” talebi haykırıldı

 

İsviçre’de tutuklu bulunan ve İspanya’ya iade edilmesine karar verilen Basklı kadın tutsak Nekane Txapartegi için 24 Mart Cuma akşamı İsviçre’nin Zürih, Bern ve Basel kentlerinde protesto gösterileri düzenlendi.

“Nekane’ye Özgürlük Platformu”nun çağrısı ile Bern, Basel ve Zürih kentlerinde sokağa çıkan yüzlerce kişi Nekane’nin İspanya’ya iadesini engellemek ve serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla eylem yaptı. Nekane şahsında insan hakları ihlallerinin protesto edildiği eylemde politik tutsakların serbest bırakılması talebi yükseltildi. Nekane’nin serbest bırakılması için protestoları yaygınlaştırarak sürdürme çağrısı yapıldı.

Sözde insan hakları ve hukukun üstünlüğü ile övünen İsviçre devleti, 6 Nisan 2016’da gözaltına alarak İspanya’ya iade etmek üzere alıkoyduğu Nekane hakkında geçtiğimiz günlerde iade kararı vererek yeni bir insan hakları ihlaline daha imza atmıştı.

2007 yılında Asteasu kasabasında belediye meclisi üyesi olan Nekane, 2009 yılında İspanya polisi ve sivil paramiliter güçlerce gözaltına alındı. Gözaltında işkencelerden geçirilerek cinsel saldırılara maruz kalan Nekane’ye, işkence altında zorla kendisinden duyulmak istenen bir ifade imzalatıldı. Dava devam ederken geçici olarak serbest kalan Nekane gözaltında maruz kaldığı işkence ve cinsel saldırıları belgeleyerek işkence altında alınan ifadesini reddetmesine rağmen, bunlar dikkate alınmayarak hasır altı edildi.

Bunun ardından geçtiğimiz yıl da İsviçre’de gözaltına alınarak tutuklanan Nekane hakkında ETA üyesi olduğu iddiasıyla 7 yıla yakın hapis cezası verilerek Avrupa çapında tutuklama kararı çıkarılmıştı.

 

 

 

 

Paris’te polis cinayeti ve protestolar

 

Fransa’da OHAL uygulamaları ve polise verilen son yetkilerle uygulanan şiddet günden güne daha da artarak dizginlerinden boşalıyor.

Asya kökenlilerin yoğun olarak yaşadığı Paris 19. bölgede 26 Mart Pazar akşamı komşuların çağırması sonucu Shaoyo Liu’nun oturduğu evin kapısını kırarak içeri giren polis, 56 yaşındaki adamı vurarak öldürdü.

Pazar gecesi yaşanan Shaoyo Liu cinayetinin ardından çoğunluğu Asya kökenli yüzlerce kişi Paris 19. bölgedeki polis karakoluna yürüdü. Pazartesi akşamı, adalet talep etmek için toplanan yüzlerce kişiye polisin azgınca saldırması sonucu çatışmaların yaşandığı, bir polis aracının ateşe verildiği, 35 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Eylemler Salı akşamı da devam etti. Yüzlerce kişinin toplandığı eylemde gözaltına alınanların serbest bırakılması talep edildi. Polis ise kitleye gaz bombaları ile saldırdı.


 

 


Fransız Guyana’sında genel grev

 

Fransa ulusal elektrik şirketi EDF, hastane çalışanları, karayolları, havayolları, tarım işçileri, Kourou uzay üssünde çalışan işçi ve emekçiler 20 Mart gününden beri grevdeler. Ülkedeki sendikalardan FO, l CDTG ve UTG zorunlu yıllık müzakerelerin yeniden açılmasını talep ettiler.

Gerçekleşen blokaj eylemleri sonucu Cayenne, Kourou, Saint Laurent, du Maroni kentlerinde hayatın felç olurken Kourou uzay üssünden fırlatılması planlanan uyduların ise ertelendiği, üssün polis ve ordu tarafından kuşatıldığı belirtiliyor.

İşsizliğin %20’den fazla olduğu, suç oranının ise %60’ları geçtiği belirtilen Guyana’da işçi ve emekçilerin asıl öfkesinin, sömürgeci Fransız devletinin her ay füze uçurmak için milyarlarca avroluk bütçe ayırırken, eğitim, sağlık, tarım, kamu sektörü gibi alanlara bütçe ayırmamasına olduğu dile getiriliyor.

 
§