Yeni KHK’lar: Saldırı ve baskı paketleri!
Sermaye devletinin çıkardığı iki yeni KHK, kapsamlı bir saldırı ve baskı paketi olma niteliği taşıyor. 677 ve 678 sayılı iki yeni kanun hükmünde kararnamenin (KHK) 22 Kasım’da Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla, bir dizi alanda yeni uygulamalar gündeme geldi.
Grev yasakları genişletildi
Sermaye devletinin kapsamlı saldırılar arasında, grev yasağının genişletilmesi de bulunuyor. Toplu sözleşmelerin ve grevin gündemde olduğu bu dönemde çıkarılan KHK’da, grev yasağı kapsamı genişletildi. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 63’üncü maddesinin birinci fıkrası şöyle düzenlendi:
“Karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt; genel sağlığı veya millî güvenliği, büyükşehir belediyelerinin şehir içi toplu taşıma hizmetlerini, bankacılık hizmetlerinde ekonomik veya finansal istikrarı bozucu nitelikte ise Bakanlar Kurulu bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir. Erteleme süresi, kararın yayımı tarihinde başlar.”
Kamuda binlerce tasfiye
Darbe girişimini fırsata çeviren ve OHAL silahıyla saldırıların dozunu arttıran AKP, kamu alanında dalga dalga hayata geçirdiği tasfiye saldırılarına yenisini ekledi. Son KHK’larla birlikte, kamuda 15 bin 726 kişi tasfiye edildi.
550 dernek kapatıldı
Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanlığı kararıyla derneklere yönelik hayata geçirilen saldırılar KHK ile yeni bir boyuta taşındı. Aralarında bakanlık kararıyla “faaliyetleri 3 ay süreyle durdurulan” derneklerin de olduğu 550 dernek KHK ile kapatıldı. ÇHD, ÖHD, Gündem Çocuk Derneği ve çok sayıda kadın derneği de kapatılan dernekler arasında.
9 basın kuruluşu kapatıldı
Yeni KHK ile 7 gazete, 1 dergi ve 1 radyo kanalı kapatıldı. Bu kapsamda Ekspres Gazetesi (Adana), Türkiye Manşet Gazetesi (Çorum), Dağyeli Gazetesi (Hatay), Akis Gazetesi (Kütahya), İpekyolu Gazetesi (Ordu), Son Dakika Gazetesi (İzmir) ve Yedigün Gazetesi (Ankara) ile Haberexen Dergisi (Samsun) ve Batman FM (Batman) yayın hayatına son verilerek kapatıldı.
Belediyelere ‘taşeronluk’ uygulaması
Kürdistan’da kirli savaşla yerle bir ettiği kentlerin belediyelerine el koyan ve kayyım atayan AKP iktidarı, şimdi de belediyelere taşeronluk rolü biçti. 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 75'inci maddesinde yapılan değişiklikle, kayyım atanan belediyelerde, başkan vekiline ‘bir başka belediyeden iş yaptırabilme’ olanağı getirildi. Belediyelerin taşeron olarak çalışmasının önünü açan uygulamada belediye meclis kararı gereği de ortadan kaldırıldı. Eklenen maddede “Afet, kitlesel göç ve teröre maruz kalan yerleşim birimlerinin belediyeleri ile bu Kanunun 45 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince belediye başkanı veya başkan vekili görevlendirilen belediyelerde, vali veya belediye başkanı, aksayan belediye hizmetinin başka bir belediye tarafından yerine getirilmesini talep edebilir. Yardım istenilen belediye, meclis kararına gerek olmaksızın İçişleri Bakanının izniyle bu talebi yerine getirebilir” ifadesi yer aldı.
Tutsakların eğitim hakkı gasp edildi
Öte yandan, siyasi tutsakların eğitim hakkı da gasp edildi. Yeni KHK’ya eklenen madde ile, siyasi tutsakların ülke genelinde uygulanan merkezi sınavlara ve öğretime devam ettikleri kurumun sınavlarına girmeleri yasaklandı. 677 sayılı KHK’da “terör örgütü üyeliği veya bu örgütlerin faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar sebebiyle tutuklu veya hükümlü olarak ceza infaz kurumunda bulunanlar, olağanüstü halin devamı ve kurumda barındırıldıkları süre zarfında, ülke genelinde uygulanan merkezî sınavlar ile örgün veya yaygın her türlü eğitim ve öğretim kurumları ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından ceza infaz kurumu içinde veya dışında yapılan ya da yaptırılan sınavlara giremeyecekler” ifadelerine yer verildi.
Tazminat hakkı yok
OHAL kapsamında kapatılan şirketlerde çalışanların tazminat hakkı da devlet tarafından gasp edildi. Yeni KHK’da “terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu'nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı nedeniyle kapatılan kurum ve kuruluşlar tarafından, kapatma dolayısıyla hiçbir surette tazminat talebinde bulunulamaz” maddesi yer aldı.
Günü birlik evler ve otellerde denetim
Baskı ve denetim mekanizmalarını sıkılaştıran sermaye devleti, son KHK’larda günü birlik evler ve otellerle ilgili düzenleme yaptı. 26/6/1973 tarihli ve 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu'nun 2’nci maddesinin birinci fıkrasına “bekar odaları,” ibaresinden sonra gelmek üzere “günübirlik kiralanan evler,” ibaresi eklenerek mevzuat genişletildi.
1774 sayılı kanunun ek 1’inci maddesinin ikinci fıkrası da değiştirilerek otel ve motellere müşterilerinin kimliklerini polise anında bildirme zorunluluğu getirildi. KHK’da “Bu Kanunun 2'nci maddesinde sayılan özel veya resmi her türlü konaklama tesisleri tüm kayıtlarını bilgisayarda günü gününe tutmak, genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlanarak mevcut bilgi, belge ve kayıtları genel kolluk kuvvetlerine anlık olarak bildirmek zorundadırlar” ifadesi yer aldı. Buna uymayan otel işletmecilerine ilk olarak para cezası kesileceği, devamında ise ruhsatlarının iptal edileceği belirtildi.
Halkın Hukuk Bürosu’na polis baskını
11 Kasım günü İçişleri Bakanlığı’nın dernek ve kurumları kapatma kararı sonrasında mühürlenen Ankara’daki Halkın Hukuk Bürosu’nda devrimci avukatlar hukuk bürosunun mühürlenemeyeceğini, bunun bir suç olduğunu vurgulayarak mührü kırmışlardı. Bunun ardından da büroda avukatlık faaliyetleri devam ediyordu.
Halkın Hukuk Bürosu’nun faaliyetlerine tahammül edemeyen polis 21 Kasım'da baskın yaparak büroyu mühürledi. Polis kapıyı kırarak içeri girerken avukatlar polise “suç işliyorsunuz” diyerek “Baskılar bizi yıldıramaz!” sloganlarıyla baskını protesto etti.
Büroda bulunan avukatlar ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile Engin Gökoğlu, Didem Baydar Ünsal ve Ayşegül Çağatay darp edilerek gözaltına alındı.
Avukatlar birkaç saat sonra serbest bırakıldı. |