4 Kasım 2016
Sayı: KB 2016/41

Haklarımız ve geleceğimiz için mücadeleye!
Tek alternatif sosyalist işçi-emekçi cumhuriyeti!
Rejim krizine model arayışı
“Yeni cumhuriyet” sosyalist işçi-emekçi cumhuriyeti olacaktır
Direniş kendi yolunu açar elbet
Cumhuriyet Gazetesi baskını ve CHP’nin ikiyüzlülüğü
Darağacının gölgesinde kalan gerçekler
Amed saldırısına karşı eylemler ve polis terörü
Demokrasi İçin Birlik Bildirgesi, demokrasi sorunu ve ötesi
Başkanlık, sermaye devletinin istikrar arayışının bir ürünü
Ekim Devrimi ve devrim teorisi
Kamuda kıyımlar, tutumlar ve mücadelenin sorunları - I
Bakırköy Belediye işçileri grevinin ardından…
“Haklarımız için sonuna kadar direnmekte kararlıyız!”
Metalde Grup TİS görüşmeleri tıkandı
Kadın işçi grevlerinin gösterdikleri
Kadın işçilerin talepleri için örgütlü mücadeleye!
Düzenin hizmetindeki bir kurum: YÖK
Musul operasyonu ve ötesi
Çelişkiler keskinleşiyor; silahlanmaya dev bütçeler ayrılıyor!
Aydınlanma ve bir eylem klavuzu; Marksizm
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Metalde Grup TİS görüşmeleri tıkandı...

Kazanmak için fiili-meşru mücadeleye!

 

General Elektrik/Grid Solutions, ABB Elektrik, Schneider Elektrik ve Schneider Enerji fabrikalarında çalışan binlerce metal işçisini ilgilendiren Grup TİS görüşmelerinin 60. gününde uyuşmazlık tutanağı tutuldu. Metal patronlarının TİS görüşmelerinde metal işçisini kölece çalışma koşullarına mahkum edecek maddeleri dayatmasıyla görüşmelerde şimdiye kadar 34 madde kabul edilebilirken 43 madde üzerinden bir anlaşma sağlanamadı.

Metal patronları, Grup TİS sürecinde metal işçisinin kazanılmış haklarına göz dikerken, metal işçisini sefalete iten teklifleri dayatmakta. Anlaşılıyor ki EMİS patronları, Türkiye’deki OHAL düzeninden de faydalanarak metal işçisini köleliğe mahkum bırakacak bir TİS imzalamak istiyor. “Olağan” koşullarda bile 29 Ocak grevini erteleyen AKP iktidarının, OHAL durumunda aynı tutumu daha rahat alacağına güvenen EMİS patronları pervasızca davranmayı sürdürecektir.

Kaldı ki 29 Ocak grevinde teslim bayrağını anında çeken ve bugün Türk Metal zihniyetine bürünmüş bir Birleşik Metal-İş karşılarında duruyorken, metal işçisine ölümü göstererek sıtmaya razı etmek için ellerinden geleni yapacaklardır.

TİS masasına birinci altı ay için %6, diğer altı aylık dönemler için ise %4 zam (bu da ortalamada ikramiye dahil 145 TL zam anlamına geliyor) teklifi ile gelmeleri, güvencesiz çalışma süresini 4 aya çıkartmayı, idari maddelerde kazanılmış hakları yasal sınıra çekmeyi içeren teklifler ile gelmeleri de bunu göstermektedir.

Tüm bu dayatmalar göstermektedir ki EMİS patronları sınıfsal bir tutum içerisindedir. Birleşik Metal-İş - EMİS sözleşmesinin onbinlerce metal işçisinin 2017’de oturacakları sözleşme sürecini etkileyeceğini çok iyi bilmektedirler. Bunun için kendi başlarına değil sınıflarının çıkarı ne gerektiriyorsa ona göre hareket etmektedirler.

Metal işçisi ayağa kalkmalı

Tüm bunlar yaşanırken metal işçisi metal patronlarının oyunlarını bozmak, bütün dayatmaları alt üst etmek istiyorsa bir an önce harekete geçmelidir. Metal işçisinde bu mücadele birikimi mevcuttur. Geçtiğimiz TİS görüşmelerinde MESS içindeki patronları dize getirerek haklarını alan ve MESS’i çatlatan metal işçileri süreci ellerine almalıdır. Artık süreci kapalı kapılar arkasından izleme günü değildir.

Fabrikalarda bugünden mücadele ateşi harlanmalı ve “grevse grev” diyen bir hazırlığa girişilmelidir. EMİS’i dize getirecek olan da budur. Birleşik Metal-İş’in 60 gündür metal işçisini hareketsiz bırakması EMİS patronlarının pervasızca hareket etmelerini kolaylaştırmaktadır. Görünen odur ki, Birleşik Metal-İş Sendikası'nın binlerce metal işçisinin mücadelesini başarıya götürecek hazırlığı, herhangi bir mücadele programı bulunmamaktadır.

Kazanmak için fiili-meşru mücadeleye

İşbirlikçi-uzlaşmacı bir sendikal anlayışa Metal Fırtına’da güçlü bir darbe vurulmuş, fiili-meşru mücadelenin gücü ve etkisi pratikte doğrulanmıştır. TİS sürecindeki metal işçisi de buradan yol yürümelidir. Bunu başarmanın yolu ise bellidir; fabrikalarda oluşturulan TİS komitelerini daha işlevli hale getirmek ve gerek fabrika içinde, gerekse de fabrika giriş çıkışlarına denk getirilecek bir eylem programı çıkarmak. Her fabrikada alınacak kararlar, EMİS kapsamındaki fabrikaların geneline yayılabilmeli ve tüm fabrikalarda süreci daha aktif işletecek komiteler hayata geçirilmelidir.

Metal işçilerinin şimdi önünde iki seçenek bulunuyor: Ya geçtiğimiz Grup TİS sürecinde olduğu gibi TİS’in tüm yasal sürecini hareketsizlikle geçirip EMİS’in dayatmalarına boyun eğmek. Ya da fiili-meşru mücadele ateşini harlayarak metal patronlarından haklarını söke söke almak.

 

 

 

 

Yüksel Endüstri’de işten atma saldırsı ve eylem

 

Birleşik Metal-İş Sendikası’nın örgütlendiği Yüksel Endüstri fabrikasında, geçtiğimiz hafta Erkan Endur isimli işçi işten atılmış, bunun üzerine 65 işçi, arkadaşlarının geri alınması için üretimi durdurmuştu. Birleşik Metal-İş ve fabrika yönetimi arasında yapılan görüşmelerde patron, işten atılan işçiyi geri alacağını söylemiş, bunun ardından işçiler iş başı yapmıştı. Fakat patronun sözünü tutmaması üzerine Yüksel Endüstri işçileri geçtiğimiz haftadan bu yana üretimi durdurarak fabrikadaki eylemlerini sürdürüyorlar.

65 işçi işten atıldı

31 Ekim akşam saatlerinde Yüksel Endüstri patronu, Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye 65 işçiyi işten attığını duyurdu. Bunun üzerine Birleşik Metal-İş Kocaeli Şubesi ve işçiler fabrika önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Birleşik Metal-İş Kocaeli Şube Başkanı Telat Çelik, açıklamada, yaklaşık 1 haftadır yaşanan bu saldırıya karşı kapı önünde direnişte olduklarını ve mücadelenin sürdüğünü ifade etti. Yeni bir mücadele gününün başlangıcı olduğunu ve bu mücadelenin fabrikaya hakim olan anlayışa karşı olduğunu belirtti.

İşçiler mücadele kararlılıklarını haykırdı

Çelik, patronun işçi iradesini tanımamasını, aymazlığını ve işten atma saldırını teşhir etti. İşçiler de patronun bu tutumlarına karşı mücadele kararlılıklarını haykırdılar. Atılan işçiler işlerine geri dönene kadar direnişin süreceği belirtilirken “Direne direne kazanacağız!”, “Direne direne direnişten zafere!” sloganları atıldı.

 

 

 

 

Kıdem tazminatının gaspı için sermaye temsilcileri görüşecek

 

Geçtiğimiz haftalarda kıdem tazminatının gaspı yolunda 2017’de adımlar atacağını duyuran sermaye temsilcisi AKP hükümeti, 2017 yılı programında konuya yer verdi.

Resmi Gazete’de yer alan hükümet programında kıdem tazminatı için “mevzuat çalışması” yapılacağı belirtildi.

Hayata geçirilecek “tedbirler” bölümünde konuya ilişkin “Bireysel hesaba dayalı kıdem tazminatı sistemine yönelik mevzuat çalışması yapılacak” ifadelerine yer verildi.

Çalışmaların süresi için de 2017 Mart sonu belirlendi.

Tazminatların fona devredilerek gasp edilmesi için çaba harcayan sermaye devleti, “mevzuat çalışması” kapsamında da kendi temsilcileri bakanlar ve sözde işçi temsilcisi, esasta ise sermaye ajanı sendika bürokratlarıyla işçileri köleliğe mahkum etmenin yolunu arıyor.

2017’de hayata geçirilecek uygulama için Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Kalkınma, Maliye ve Sağlık bakanlıkları ile işçi ve patron sendikaları arasında görüşmeler yürütüleceği duyurulurken, sermaye devleti “sosyal diyalog”, “üçlü danışma kurulu” vb. mekanizmalarla işçileri aldatma çabasında.


 
§