28 Ekim 2016
Sayı: KB 2016/40

Birleştirici tek seçenek devrimci direniş çizgisidir!
Ortadoğu, Türkiye ve Kürt sorunu
Darbe fırsatçıları darbeleri soruşturamaz!
CHP tipi muhalefet!
Kürt halkının iradesi sınanıyor
Medya raporu: OHAL’de 118 kapatma, 56 tutuklama!
“Bütün sorunları işçi sınıfının bilinci ve mücadelesiyle çözebiliriz!”
“Uğur Konfeksiyon'a işçi kıyımı ne demekmiş göstereceğiz!”
Hakların ve geleceğin için kavgaya hazırlan!
Tırmanan siyasal gericilik ve zor döneme devrimci hazırlık
Yaşadıklarımız hesabı sorulmamış bir geçmiş olmayacak
Cumartesi Anneleri: Kaybedenleri affetmeyeceğiz!
Gözaltı ve azgınlaşan polis şiddeti
AÜ Hukuk Fakültesi’nde hukuk paneline “izin” yok!
Liseliler birliğe, okullar meclise!
Ya direniş, ya direniş!
"Bir araya gelmediğin sürece yokluğa mahkum edilmeye devam edersin"
“Patronlar nasıl birleşip işçi sınıfına savaş açıyorsa işçiler de birleşmelidir”
OHAL ipinde iki cambaz
Kartal İşçi-Emekçi Kadın Komisyonu buluşması
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

AÜ Hukuk Fakültesi’nde hukuk paneline “izin” yok!

 

Ankara Üniversitesi (AÜ) Hukuk Fakültesi’nde Perspektif Hukuk Topluluğu tarafından 26 Ekim’de yapılmak istenen “OHAL ve Hukuk” konulu panele fakülte yönetimi “izin” vermedi; bahane olarak da Ankara Valiliği’nin aldığı “yasak” kararı gösterildi.

Üniversitede öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Günday ve Prof. Dr. Selin Esen’in yanı sıra AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi eski öğretim üyesi Prof. Dr. Baskın Oran’ın katılımcı olacağı etkinlik için öğrenci topluluğunun yaptığı başvuru üniversite yönetimi tarafından geri çevrildi.

Ankara Valiliği tarafından alınan “30 Kasım’a kadar umuma açık alanlarda toplantı ve gösterilerin yasaklanması” kararı, yönetimin kararına bahane olarak gösterildi.

Topluluk etkinlikten 15 gün önce etkinlik için, idareye salon verilmesi talebinde bulunurken, yönetimin ilk olarak salon yerine amfi vereceklerini söylediği kaydedildi. Bu geri bildirimden bir süre sonra ise yönetim etkinliğe izin vermedikleri yanıtını verdi.

Geçtiğimiz dönem de aynı topluluğun 6 Nisan 2016 tarihinde yapmak istediği “İnsan hakları bağlamında sokağa çıkma yasağı” başlıklı etkinlik hukuk fakültesi yönetimi tarafından “etkinliğin siyasi olduğu” bahanesiyle reddedilmişti.

 

 

 

 

Akademisyenlere saldırı bahanesi

 

Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi tarafından hazırlanan “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan Mersin Üniversitesi’nde görevli akademisyenler üniversite rektörlüğünün kararıyla görevden uzaklaştırılmıştı.

Akademisyenlere saldırıya ilişkin Bremen ve Lozan üniversitelerinden Mersin Üniversitesi’ne gönderilen kınama mesajlarına Mersin Üniversitesi Rektörü Ahmet Çamsarı’nın verdiği yanıt, 9 akademisyenin görevden alınmasının gayrı meşruluğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Rektör Çamsarı kınama mesajlarına verdiği yanıtta, saldırıyı meşrulaştırmak için “performans” iddiasını ortaya attı. Akademisyenlerin, “objektif değerlendirmeler” sonucu “performans düşüklüğü” nedeniyle görevden uzaklaştırıldığı iddia edildi. “Olağan idari uygulama” diye olağanlaştırılmaya çalışılan saldırının “belli bir gruba yönelik ayrımcı tutum olmadığı” ileri sürüldü.

Cumhuriyet’ten Kemal Göktaş’ın haberine göre, verilen cevapta söz konusu akademisyenler hakkındaki bölüm, fakülte ve jürilerin olumlu raporlarına veya çoğu akademisyenin puanlarının kriterlerin katbekat üstünde olmasına ya da resmi tebligatlardaki asıl gerekçelere yer verilmedi.




NKÜ’de DGB faaliyeti

 

Devrimci Gençlik Birliği (DGB), Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi çevresinde yaptığı yazılamalarla sosyalizm çağrısını üniversitelilere taşıdı. DGB imzalı yazılamalarda “Ya barbarlık ya sosyalizm!”, “Yolumuz işçi sınıfının yoludur!” şiarları kullanıldı.

Yanı sıra okuldaki öğrencilerin çektiği ulaşım sorunu için imza kampanyası başlatıldı. 4 gün içerisinde fakültede ve yurtlarda 700’e yakın imza toplandı. Kampanya öğrenciler tarafından ilgiyle karşılandı. Hatta kampanyaya destek olan öğrenciler tarafından kantin vb. sorunlar gündeme getirildi.

Trakya DGB; üniversitelerin ticarileşmesi, bilimsellikten giderek uzaklaşması, gericileştirilmesi ve 12 Eylül ürünü YÖK’e ve dayattığı eğitim sistemine karşı mücadeleyi sürdüreceğini belirtti.

 

 

 

 

Çayırova Fevzi Çakmak Anadolu Lisesi’nde öğrenciler kazandı

 

Son dönemde artan baskı ve yasaklar, OHAL’in yarattığı atmosfer gençliğe, liselere de yansıyor. Çayırova’da bulunan Fevzi Çakmak Anadolu Lisesi’nde öğrencilerin dışarı çıkması dönem başından beri yasaklandı. Öğrencilerin öğle saatlerinde dışarı çıkması için kullandıkları kart, idarenin keyfi uygulamasıyla öğrencilerin elinden alındı.

Öğle saatlerinde yemek yemek için, dinlenmek için, evi yakında olanlar eve gitmek için dışarıya çıkıyorlardı. Ama yasakla birlikte öğrenciler öğle tatillerini okulun içerisinde geçirmek zorunda kaldı ve yemek için de tek alternatifleri okulun kantiniydi. Okulun kantinindeki yiyeceklerin küflü olması ve öğrencilerin bütçesini zorlayacak pahalılıkta olması öğrencilerin tepkisini arttırdı.

Okulun uygulamasından rahatsız olan öğrenciler kartları ve dışarı çıkma hakkını kullanmayı istediklerine dair bir dilekçe yazarak imza topladılar. Toplanan imzalarla birlikte dilekçenin okul yönetimine iletilmesinin ardından kartları öğrencilere geri verildi.

 
§