22 Kasım 2013
Sayı: KB 2013/45

Tasfiyeci sürecin bir ürünü olarak Diyarbakır gösterisi
Davutoğlu Washington’da günah çıkarıyor
Yeni saldırı dalgası ve sendikalar
TMMOB’ye yönelik saldırılar sürüyor…
İzzetin Doğan AKP’den servet almış!
“Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!”
“Polisin komplolarına izin vermeyeceğiz!”
Dershanelere mahkum eden eğitim sistemi değişmeli!
Faşist saldırılara eylemli yanıt
Baskılar bizi yıldıramaz!
Feniş işçileri direnişte kararlı
SİO’da MİB çalışanlarına saldırı!
Petrol-İş’e açık mektup...

TKİP’nin 15. yıl etkinliğinde yapılan konuşma...

Parti örgütlerinden mesajlar...
TKİP’nin 15. yıl etkinliğine sol örgütlerden mesajlar...
Bursa’da direniş, devrim ve özgürlük buluşması!
Etkinliklerle özgürlük, devrim, sosyalizm mücadelesine çağrı!
Yeraltı nehirlerimizin asi damarına! - H. Eylül
Alaattin Karadağ, katledilişinin 4. yılında anıldı!
Haiti halkı yine isyanda!
Fransız burjuvazisinin sömürgeci hevesleri 
Rusya-Mısır ilişkilerinde yeni dönem
Dünyada işçi ve emekçi eylemleri
25 Kasım’da Haziran Direnişi ruhuyla mücadeleye!
“Sömürünün olmadığı bir dünya mümkün!”
­­Elif Kaya ve Burcu Koçlu’dan emekçi kadınlara mektup
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Rusya-Mısır ilişkilerinde yeni dönem

 

İhvan (Müslüman Kardeşler) yönetiminin yıkılmasından sonra Mısır’da kurulan geçici yönetim, ilk günlerden itibaren, Rusya ile ilişkileri yeniden geliştirme eğiliminde olduğunu hissettirdi. Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi’nin Moskova ziyareti ve 1943 yılında başlayan Mısır-Sovyetler Birliği/Rusya ilişkilerinin 70. yıldönümü vesilesiyle tarafların yaptığı açıklamalar, iki ülke arasındaki ilişkilerde hızlı bir gelişme döneminin başlama işaretlerini vermişti. Son haftalarda ise, Mısırlılar’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Kahire’de görmek istediklerine dair vurguların sık duyulmaya başlanması, bu yöndeki beklentinin güçlendiğinin işaretiydi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve onlara eşlik eden heyetlerin 14 Kasım günü başlayan Mısır ziyareti, Rusya-Mısır ilişkilerinde yeni bir dönemin başladığına dair değerlendirmeleri doğruladı.

İki Rus bakanın kalabalık heyetlerle aynı anda Mısır’ı ziyaret etmeleri, tarafların ilişkileri geliştirme konusunda ciddi ve kararlı olduklarını gösteriyor. Bu gelişme, Camp David anlaşmasının imzalandığı 17 Eylül 1978’den beri Mısır üzerinde hegemonya kuran ABD’yi rahatsız etse de, Obama yönetimi bunu engelleme gücünden yoksun görünüyor.

İhvan yönetiminin büyük bir halk isyanı sonucu devrilmesinden sonra Mısır’da oluşan siyasal atmosferde hem halkın çoğunluğu hem Mısır burjuvazisinin bir kesimi ve onu temsil eden geçici yönetim şahsında Rusya ile ilişkileri geliştirme eğilimi güçlenmeye başladı. İki Rus bakanın aynı anda Kahire’ye gelmesi, bu eğilimin gerçek hayatta somut karşılık bulmaya başlaması anlamına geliyor.

Öncelikler: Ekonomik, siyasi, askeri işbirliğinin geliştirilmesi…

Rus iki bakan ve onlara eşlik eden heyetlerin Kahire’ye ulaşmasından sonra yapılan bilgilendirme amaçlı kısa süreli basın toplantısının ardından, tarafların resmi görüşmelere başlayacakları belirtildi.

Sergey Lavrov ve Mısırlı meslektaşı Nebil Fehmi başkanlığındaki heyetler bir mekanda, Sergey Şoygu ile meslektaşı ve aynı zamanda Mısır Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Sisi başkanlığındaki heyetler ise, aynı anda farklı bir mekanda görüşmelere başladıkları bildirildi.

Önden yapılan açıklamalara göre taraflar arasındaki görüşmelerde ikili ilişkiler, askeri işbirliği ve bölgesel durum konuları öne çıkıyor. Göründüğü kadarıyla taraflar, tüm bu alanlarda işbirliğini geliştirme konusunda somut adımlar atmaya hazırlanıyor.

Rusya’nın Mısır ordusunun talep ettiği silahları karşılayacağı, ekonomik/ticari ilişkilerin geliştirileceği, Suriye başta olmak üzere, Ortadoğu ve Arap dünyasında yaşanan olaylar/sorunlar konusunda ise, Mısır’ın, bölgede etkisi giderek güçlenen Rusya’nın çizgisine yakınlaşma eğiliminde olduğu yansıyan bilgiler arasında.

Yeni başlayan görüşmelerin sonuçları önümüzdeki günlerde netleşecek. Ancak şimdiden şunu söylemek mümkün, Rusya-Mısır ilişkilerinde yeni bir dönem başlamıştır. Elbette ABD-İsrail ikilisi bunu kösteklemek için ellerinden geleni yapacaklardır. Ancak Suriye olaylarının da gösterdiği gibi, Rusya’nın Ortadoğu’da güçlenmesini ve Mısır’la ilişkilerini geliştirmesini engelleyebilecek güçten yoksunlar.

Ortadoğu’da ABD’nin etkisi zayıflıyor

ABD emperyalizminin dünya jandarmalığını sürdürmekte zorlanmaya başlaması, kuşkusuz ki, yeni bir olgu değil. Fakat Suriye ve Mısır’daki süreç, ABD ve müttefiklerinin Ortadoğu üzerindeki hegemonyalarının sarsılmaya başladığını somut olarak göstermiştir. İki ülkedeki olayların gelişim seyri farklı olsa da sonuç aynı; ABD’nin etkisinin zayıflaması.

Irak ve Libya işgalleri, bu süreci durdurma çabası olarak da ele alınabilir. Ama sonuç tersi yönde oldu. İki yıl önce Libya’ya pervasızca saldıran emperyalist blok, savaş ilan etmesine rağmen Suriye’ye saldırmayı göze alamadı. Çıkarları gereği savaşa karşı tutum alan Rusya ise, bunu ABD’ye de kabul ettirerek hem bölgedeki nüfuzunu arttırdı hem Ortadoğu halkları nezdinde saygınlığını pekiştirdi.

Gelinen aşamada, Amerikancı olanlar da dahil olmak üzere, bölgedeki güçler, Ortadoğu’da oluşmaya başlayan yeni jeo-politik durumu gözeterek adımlarını atmaya çalışacaklar. Batılı emperyalistler güdümündeki Suriye muhalefetinin şeflerinin bile, bugünlerde Moskova ziyaretine hazırlanmaları, bölgede oluşan bu yeni durumdan bağımsız değildir.

Bu süreç sancılı/çalkantılı, hatta çatışmalı bir seyir izleyebilir. Zira ABD, bölgede halen güçlü dayanaklara sahiptir. Ancak buna rağmen ABD ve müttefikleri, süreci tersine çevirme olanağı ve gücünden yoksunlar. Dolayısıyla, Rusya-Mısır ilişkilerinin önümüzdeki dönemde daha da gelişip güçlenmesi, sürpriz olmayacaktır.

 

Filistin-İsrail
barış görüşmeleri”nde kısır döngü

 

“Barış görüşmeleri” yeniden başladığında ezilen Filistin halkına sunulan vaatlere rağmen siyonistlerin baskı ve işgal politikaları sürüyor. İsrail’in pervasız politikalarını sürdürmesi Filistin tarafını müzakerelerden geri çekilmek durumunda bıraktı.

İsrail’le görüşmelere katılan heyetten iki üye Mahmud Abbas’a istifalarını sundular. Filistin Başmüzakerecisi Saib Ureykat ve aynı heyetten Dr. Muhammed Eştiye, bundan sonra görevi yürütemeyeceklerini açıkladılar.

Ureykat, İsrail’in iki devletli çözüm için ciddi davranmadığını ve müzakerelerin 29 Temmuz’da başlamasından önce taahhüt edilen vaatlerin yerine getirilmediğini ifade etti.

Ureykat, açıklamasında şunları ifade etti: “Filistin yönetimi, Filistin ile İsrail arasında uluslararası kanuna uygun bir şekilde İsrail’in 1967 yılındaki işgalini sonlandıracak ve tüm sorunları çözecek adil barışı sağlamak için kendi içinde istişarelerine ve Arap Birliği, Rusya, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve ABD ile iletişim kurmaya devam edecektir.”

Heyet istifasını sunsa da emperyalistlerden, bölgedeki işbirlikçi yönetimlerden medet uman çizgi değişmiyor. Geçtiğimiz hafta ABD Dışişleri Bakanı Kerry Filistin’de ziyaretler gerçekleştirmişti. Kerry de İsrail yönetimi gibi Filistin halkının aldatmacalar ve hak kırıntılarına razı olmasını müzakerelerde geri adım atmasını istiyordu. Fakat işbirliği adına Filistin yönetiminin dahi kabul edemeyeceği talepler sunulduğu için “barış görüşmeleri” kısır döngüye yeniden girdi. Geçtiğimiz Temmuz ayında ABD’nin müdahalesiyle başlayan görüşmeler heyet istifasıyla başa döndü.

Geçtiğimiz haftalarda çok sayıda Filistinlinin katledilmesi, yeni konut yapımlarına hız verilmesi ve son olarak Arafat’ın öldürülmesinin yıldönümünde yapılan eylemlere saldırılması “barış görüşmeleri”nin İsrail tarafından ne anlama geldiğini gösteriyor.

Dayatılan teslimiyet, yönetimin geri tutumlarına karşın ezilen Filistin halkı tarafından kabul edilmiyor. Bunun için Mahmud Abbas yönetiminin zayıf tutumlarına karşılık Filistin halkı eylemlere, İsrail askeri operasyonları karşısında militan direnişlere devam ediyor. ABD’nin “barış” vaatleri havada kalırken bir kez daha direnişin tek kurtuluş yolu olduğu görülüyor.


 

 

 

 

 

 
§