15 Şubat 2013
Sayı: KB 2013/07

 Kızıl Bayrak'tan
“İmralı görüşmeleri” oyalaması devam ederken
Patlamanın sorumlusu AKP ve himaye ettiği çetelerdir!
“İleri Demokrasi” hak ve özgürlükleri
tehdit ediyor!
Hapishanelerde faşist devlet terörü tırmanıyor!
Boyalı basının yalan söyleme özgürlüğü!
Metal TİS’leri üzerine
DİSK 46. yılında geçmişini arıyor
“İşçi kardeşlerimizin yanındayız!”
Daiyang-SK Metal grevindeki işçilerle
grev üzerine konuştuk
“Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı” hazırlıkları
Taral Makina’da direniş de saldırı da sürüyor
İşçi ve emekçi eylemlerinden
Teknopark işçileri
zaferi halaylarla kutladı

Kurultayın çağrısı:
Özgürlük, eşitlik, sosyalizm!

Devrimci Kadın Kurultayı tebliğleri-1
Tarihte kadın hareketleri / 2
Mısır’da emekçiler ekmek, onur ve
özgürlük için meydanlarda!
Şeriatçı Suudi Arabistan rejimi
Pentagon’un suç ortağı
Hegemonya krizi - “savaşları”... / 1 Volkan Yaraşır
Bahreyn’de sürekli eylem
Tunus’ta toplumsal sorunlardan güç alan kitle hareketi
Yerel işçi bültenleri
mücadele çağrısını yükseltiyor!
“Kampüs Lise”ler hayata geçiyor!
Osmanlı tarihini kutsayanlarkatliamlara sahip çıkıyorlar!
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Yerel işçi bültenleri
mücadele çağrısını yükseltiyor!

 

Sermayenin kölelik ve sömürü saldırılarına karşı işçi ve emekçilere mücadele çağrısı taşıyan yerel işçi bültenleri Şubat sayılarıyla bir kez daha sınıfın nabzını tutuyor. Yerellerde yürütülen devrimci sınıf çalışmasının birikimlerine yaslanan bültenlerde sermayenin sosyal yıkım ve kölelik saldırıları, kıdem tazminatı hakkının gaspı, asgari ücrete yapılan sefalet zammı gibi başlıklar işleniyor. Bültenlerde öne çıkan en temel gündem ise “Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı” oluyor.

Manisalı işçilerin sesi soluğu olan Paydos, asgari ücrete yapılan sefalet zammına karşı mücadele çağrısını yükseltiyor. Yanısıra, işçi sınıfının gündeminden düşmeyen iş cinayetlerine karşı “Artık ölmek istemiyoruz!” diyor. ÇHD MYK üyesi Av. Zeycan Balcı Şimşek ve Av. Seyit Nusret Öztürk’ün işçilerden gelen soruları yanıtladığı Hukuk Köşesi dikkat çekerken, Metal İşçileri Birliği’nin (MİB) Manisa ayağının kuruluşunun haberine yer veriliyor. Bültende işçi eylemlerinin haberleri de yer alıyor.

Adana İşçi Bülteni’nin Şubat ayı sayısında, ‘işçilerin kıdem hakkının patronların iştahını kabarttığı’ belirtilerek dinci-gerici parti AKP’nin seçim şiarına gönderme yapılarak “Kıdem tazminatının gaspında ‘durmak yok, yola devam...’” şiarı öne çıkarılıyor. Kıdem saldısının arkasından bir dizi yıkım saldırısının da geleceği şu ifadelerle anlatılıyor:

İlk olarak Ulusal İstihdam Stratejisi (UİS) kapsamında gündeme gelen ve adım adım zemini döşenen kıdem tazminatının gaspına yönelik hazırlıklar, görüldüğü kadarıyla son aşamaya gelmiş durumda. Bu yönüyle önümüzdeki günlerde bu tarihi saldırı karşısında mücadeleyi büyütmek ve geri püskürtmek görevi yakıcı bir hal almış bulunuyor. Zira, UİS kapsamında işçi sınıfına dayatılan saldırılar sadece kıdem tazminatı hakkının gaspı ile sınırlı değil. AKP hükümeti tarafından ‘taşeron çalışma sisteminin kurumsallaştırılması, kiralık işçi uygulamaları, özel istihdam büroları, bölgesel asgari ücret vb.’ bir dizi kapsamlı düzenleme kapıda bekletiliyor.”

İş cinayetlerinin de yansıtıldığı bültende fabrikalardan haberler işçilere taşınıyor.

İzmir Buca’da işçi ve emekçilere ulaştırılan Eylem, emperyalist savaşa, kapitalist sömürüye, kadına yönelik şiddete, cinsel, ulusal ve sınıfsal sömürüye karşı ‘eyleme’, örgütlenmeye çağırıyor. Devrimci Kadın Kurultayı ve 8 Mart vesilesiyle kadın sorununa geniş yer verilen bültende MESS Grup TİS sürecinden yansıyanlar ve fabrikalardan haberler de yer alıyor. Bülten sayfaları devrimci şairlerin işçi sınıfı üzerine kaleme aldığı mücadele şiirleri ile süsleniyor.

Ümraniye’de çıkarılan OSB-İMES İşçi Bülteni, düşük ücret ve hak gasplarına karşı örgütlü mücadaleyi yükseltme çağrısı yapıyor. Asgari ücretin ardınan yapılacak zamların da sefalet sınırlarını aşmayacağının belirtildiği bültende mücadele çağrısı şu sözlerle yapılıyor:

İşyerlerinde bizleri daha fazla sefalete sürükleyecek olan düşük zamlara karşı tepkimizi ortaya koymalı, birliğimiz gücümüzdür şiarı ile hareket etmeliyiz.

Organize Sanayi Bölgesi, Alemdağ, Sultanbeyli, İMES işçilerinin mevzisi olan OSİM-DER düşük ücret zamları karşısında işçilerin her türlü girişiminin yanındadır. OSİM-DER olarak tüm bölge işçilerini düşük ücret zamları, hak gaspları karşısında atölyelerde, fabrikalarda birlik olmaya, OSİM-DER’de ve sendikalarda bir araya gelmeye çağırıyoruz.”

Bültende ayrıca ülkedeki siyasal gündeme değinilerek ‘işçilerin birliği halkların kardeşliği’ çağrısı yükseltiliyor. “Bizim tarafımız sınıf mücadelesidir!” deniyor. Sınıf hareketinden eylemlerin yansıtıldığı bültende direnişlerini zaferle taçlandıran Teknopark işçileri ile yapılan röportaja yer veriliyor.

İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!” şiarı ile işçilere seslenen Ankara İşçi Bülteni İşçiden İşçiye, tüm işçileri “Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı”na çağırıyor. Ankara’da 7 Nisan günü yapılacak “İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği İçin Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı”nın deklarasyonuna yer veriliyor. Suriye’deki emperyalist saldırganlığın da gündeme getirildiği bültende, emperyalist savaş ve saldırganlığa karşı “Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!” şiarı yükseltiliyor. Bültende yer alan Kabel işçilerinin mektubunda “Birlik, beraberlik içinde olmamız, ortak hareket etmemiz gerektiğine inanıyoruz ve ancak mücadele ile kazanabileceğimiz taleplerimizi belirtiyoruz” ifadelerine yer veriliyor. Sınıftan haberlerin yansıtılmasının yanısıra emekçi kadınlar üzerindeki baskı, sömürü ve kölelik saldırılarına karşı 8 Mart’ta mücadele alanlarında olma çağrısı yapılıyor.

Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!” diyen Bursa İşçi Bülteni, kapaktan yaptığı çağrı ile işçileri “İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği İçin Sınıfa Karşı Sınıf Kurultayı”nda buluşmaya çağırıyor. Bültende Kurultay Hazırlık Komitesi’nin çağrı metni yer alıyor. Bosch, Renault ve Tofaş’tan haberlerin yer aldığı bültende Uludağ Üniversitesi’nde çalışan Dev Sağlık-İş üyesi taşeron işçileri ile yapılan röportaj dikkat çekiyor.

 

 

 

 

Grev ateşini harlayalım!
Her yere yayalım!

(...)

Çalışma ve yaşam koşullarımız bir nebze olsun hafiflesin diye sendikamıza üye olduk. Ancak patron yetkili olmasına rağmen sendikamızı tanımadı. Toplu sözleşmeye yanaşmadı. Kuralsız çalışmayı temel bir kural haline getirdi. Grev, haklarımızı alabilmemiz için bizim en güçlü silahımızdı. Grev silahını kuşandık.

Ancak bu silahı özüne uygun kullanamadık. ASB patronları ile devletin kolluk kuvvetleri bizleri fabrikanın önünden kopararak uzaklaştırdılar. Oysa grev meydanı tartışmasız bir şekilde fabrikanın önüydü ve her ne olursa olsun grevimizi hep birlikte orada sürdürmeliydik. Şimdi Çorlu Meydanı’nda kurduğumuz çadırlarda açlık grevi eylemi yaparak kamuoyu yaratmaya çalışıyoruz. İşverenden adım gelecek mi? Onu bekliyoruz. Oysa işverene adım attıracak olan bizim örgütlü ve eylemli gücümüzdür. Onu yeniden masaya oturtacak olan bizim sarsıcı eylemlerimiz olacaktır. İşe öncelikli olarak, iç örgütlülüğümüzü güçlendirerek başlamalıyız. Komitelerde birleşmeli, sürekli tartışmalı, eylem kararları almalı ve harekete geçmeliyiz. Beklemeci tavırlar bize her zaman kaybettirir. Bir an önce bir eylem takvimi belirlemeli ve eylemlerle işvereni sıkıştırmalıyız. Bunu sendikamızı reddederek değil, sendikamızla birlikte, gerekirse sendikamızı zorlayarak yapabilmeliyiz.

Ülkemizde sınıf sendikacılığı anlayışı son derece zayıftır. İşçi sınıfının taban iradesine her alanda inisiyatif tanıyan, yasalara değil, eylemli mücadele hattına bel bağlayan sendikacılık anlayışı sınıf sendikacılığı kapsamındadır. Ancak ve ancak bu anlayış işçi sınıfı hanesine kazanımları yazdırabilir. Esas gücünü komiteleşmiş işçiden alır. Onları eğitir ve eylemli gücünü açığa çıkarır. Oysa sendikalarımıza egemen olan anlayış genelde pasif, yasal sınırlara saplanan ve mücadelede mecalsiz olan anlayışlardır. Biz işçiler de bu anlayışı kırabilecek deneyimlerden henüz yoksunuz. Böyle olunca tabanda birleşip, alttan üste doğru bir basınç uygulayamıyor ve sendikalarımızı eyleme zorlayamıyoruz.

(...)

Daiyang-SK Metal işçileri olarak sendikamız bünyesinde eylemli bir mücadele hattını yaşama geçirebilirsek eğer kazanım hiç de uzak değil. Oluşacak bu eylemli süreç diğer sınıf kardeşlerimizin eylemli sınıf dayanışmasını da beraberinde getirecektir.

İşgal, grev, direniş!

İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!

(Daiyang-SK Metal Grev Bülteni’nden...)