30 Eylül 2011
Sayı: SİKB 2011/37

 Kızıl Bayrak'tan
Çok yönlü saldırılar ve 8 Ekim mitingine hazırlık
ABD’ye hizmette kusur etmeyenler bölge halklarına kabadayılık taslıyor
Hiçbir silah direnen bir halkı teslim alamaz!
8 Ekim’de Ankara’ya!
“Kıdem tazminatımızı vermeyeceğiz!”
Pazarlık değil mücadele!
Grev silahı Kor-Metal
işçilerinin elinde!
KMO İstanbul Şube YK üyesi Onur Gökulu ile işçi sağlığı ve iş güvenliği üzerine
Karadağ cinayeti davasında
5. duruşma
Duruşmaya damgasını vuran alaycı bir tebessümdür!
Çeber davasında karar bozuldu
“Emperyalizme ve siyonizme
kalkan olmayacağız!”
Yazar ve akademisyenlerle “Füze Kalkanı” üzerine.
Filistin devleti için tek yol direniştir!
Yemen’de isyan sürüyor
Yunanistan’da grevler sürüyo
"Sadece üniformalar değişecek”
Ulucanlar’ın on kızıl karanfili anıldı!.
BDSP etkinliklerinde
mücadele sözü!
Hopa’dan 7 kişiye beraat
“Har(a)çlara da zamma
da hayır!”
Ekim Gençliği’nden
mücadele çağrısı”
Kadın emeğinin sömürüsünde sınır yok!.
Mao Zedung: Çin Halkı ayağa kalktı!.
Rize sele teslim
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Grev silahı Kor-Metal işçilerinin elinde!

İstanbul Avcılar Üniversite Mahallesi’nde kurulu Kor-Metal fabrikasında 5 aydır devam eden toplu sözleşme süreci greve doğru ilerliyor.

Hafif alaşımlı jant üretimi ve otomotiv parçaları üretilen fabrikada örgütlü Türk Metal Sendikası’na üye olan işçiler mücadelede kararlılar.

Kendi sektöründe lider firmalardan olan ve vizyonuna Türkiye’nin araba jantı imalatında bir numara olma hedefini koyan Kor Metal’de toplu sözleşme sürecinde sendika ile patron arasındaki anlaşmazlık sonucunda grev aşamasına gelindi.

İşçilerden grev kararlılığı

Sözleşme döneminin başında sendika işçilerin de görüşünü alarak %13’lük zam talebinde bulundu. Buna karşın ise patron kapıyı %2’den açtı. Karşılıklı olarak bir anlaşmaya varılamaması sonucunda devreye Uzlaştırma Kurulu girdi. Uzlaştırma Kurulu’ndan da %7’lik bir zam oranı çıktı. Ama fabrikada bulunan işçiler bu zammı kabul etmeyerek grev yolunu tuttu. Geçtiğimiz Salı günü fabrikaya grev kararı asan sendikanın önünde grev sürecinin işletilmesi için 15 günlük süre var. Patron ise bu süre içerisinde ya zammı verecek ya da lokavt ilan edecek.

Sendikanın verilen zam oranına razı olmasına ve ara yolu bulma çabalarına rağmen işçiler ilk talep ettikleri zam oranında diretiyorlar. Bunun da basıncıyla sendika işçilerin arkasında şimdilik durmaya çalışıyor. Ama hiçbir biçimde süreci ileriye çıkaracak hamlelerde bulunmuyor. Sendika genel bir tutum olarak verilene razı olma yolunda. Türk-Metal Sendikası işçilerin kendi içinde direngen tutumlarından kaynaklı hızlı bir ihanetin içine giremiyor. Daha çok, işçilerin bu süreçte aldıkları tutuma göre konumlanıyor. Patron ise daha önceki sözleşme döneminde yaptığı gibi ileri çıkan konuşan işçilerin işine son vermiş değil. Bunun en önemli nedeni ise fabrikadaki siparişlerin yoğun olması.

İşçilere baskı

Bu yoğun işlere rağmen işçileri düşük zamma razı etmek için işyerinde işler azalmış gibi bir hava yaratılıyor. İşçiler ise grev silahını iş yavaşlatma, iş durdurma gibi yöntemlerle destekleme gibi bir tutum içinde değiller. İçeride bir önderlik ve öncü işçi boşluğu yaşanıyor. Bu noktalarda Türk-Metal’in hiçbir işlevi yok. İşçiler arasında son ana kadar grevde diretenler ağırlıkta ama yanı sıra bir an önce anlaşılması yönünde görüş belirtenler de var. Şu anda içerideki ruh hali sürecin greve kadar gidebileceğini gösteriyor.

Bu süreçte fabrika içinde işçiler üzerinde belli bir şekilde basınç da oluşturulmak isteniyor.
İnsan Kaynakları Müdürü işçileri ikna turuna çıkıyor. Diğer yandan işçiler direkt olarak çağrılıp işten atmalarla tehdit ediliyor. Kor Metal patronu, yaptığı toplantılarda işçilere zor durumda olduğunu ve ancak bunu verebileceğini söylese de içeride harıl harıl üretim sürüyor. Ama zamma gelince işçilere %6’dan fazla veremeyeceğini söylüyor.

Tüm yetersizliklerine rağmen işçiler kendi taleplerinde bir irade gösteriyorlar. Sürecin nasıl ilerleyeceğini işçilerin bu süreçte grev silahını ne kadar etkin kullanacağı gösterecek.

Kızıl Bayrak / Esenyurt



Grev silahını kuşanalım, 

Grev komiteleriyle sürece yüklenelim!

Türkiye’de sınıf hareketinin belli bir durgunluk yaşadığı, amaaynı zamanda sermayeye karşı işçi sınıfının mevzi mevzi direndiği bu süreçte mücadele bayrağı Kor-Metal işçilerinin elinde.

Sermayenin yoğun saldırılarının yaşandığı bir süreç içindeyiz. Biz işçi-emekçilerin elindeki son hakların bir bir gasp edildiği bir dönemdeyiz. Patronların talimatlarıyla sermayenin uşakları kölelik yasalarının altına bir bir imza atıyorlar. Sağlık hakkımız gasp ediliyor, iş güvencesiz biçimde çalıştırılıyoruz, istihdam büroları aracılığıyla modern köleler olarak pazarlanıyoruz, kıdem tazminatı hakkımız elimizden alınmaya çalışılıyor, esnek çalıştırılıyoruz vs. Bu daha da çoğaltılabilir. Bu kadarı bile içinde bulunduğumuz koşulları ortaya koymak için yeterli. İşçi-emekçilere bu kadar ağır saldırıların birbiri ardına dayatıldığı bir süreçte grev silahını kuşanma cüreti göstermek önemli bir yerde d­uruyor. Sermaye sınıfının karşına bir sınıf olarak dikilmekte, üretimden gelen öz gücümüzü kullanmakta grev önemli bir silahtır. Tabii ki onu ne kadar etkin kullanırsan o kadar etkili bir silah. Tarihsel deneyimleri metal işçilerine grev silahının etkisini göstermiştir. 15-16 Haziran direnişi, MESS saldırılarına karşı ’98’de grev silahıyla çıkan metal işçileri bize bu silahın etkili bir biçimde kullanıldığında patronlara diz çöktürdüğünü göstermiştir.

Kor-Metal işçilerinin önündeki en acil görev, grev komiteleri ile sürece yüklenmek olmalıdır. Var olan örgütsüzlük tablosunu ortadan ancak bu şekilde kaldırabiliriz. Türk-Metal Sendikası’nın tarihsel görev olarak üzerine yüklendiği uzlaşmacı ihanetçi tutumu ancak böyle aşarız. Patronun karşısına sıkılmış bir yumruk olarak ancak böyle dikilebiliriz. Grev komitelerini kuralım, grev silahını yıkıcı bir güç olarak kuşanalım.

Esenyurt Metal İşçileri Birliği

(Esenyurt Metal İşçileri Birliği’nin Kor Metal işçilerine dağıttığı bildirinin tam metni)

 

 


Astaş’ta direniş sona erdi

Sendikal örgütlenmeye karşı tahammülsüz davranan Astaş patronunun sendikaya üye olan işçileri işten atmasının ardından başlayan direniş 23 Eylül günü sona erdi. Sendikal örgütlenmenin başladığı 2010 yılında yaşanan ilk işten atmaların ardından fabrika önünde direniş başlatan sendika, patronun, sendikayı kabul ettiğini belirtmesi üzerine direnişi sonlandırmıştı.

Sendikayla bir protokol imzalayan patron, işçiler üzerindeki baskıyı sonlandırmamış ve sendika üyesi işçiler yeniden işten atılmıştı.

İkinci işten atma sürecinde ise DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Trakya Şubesi 4 Eylül’de fabrikanın kapısında tekrar direniş çadırını kurarak mücadeleye devam etti. Ancak 23 Eylül Cuma günü direniş sonlandırıldı. Direnişin sona ermesine ilişkin gazetemize açıklamalarda bulunan Birleşik Metal-İş Trakya Şube Başkanı Fedai Duvan, işçilerin isteği üzerine direnişin bitirildiğini ifade etti. Mücadelelerinin devam edeceğini söyleyen Duvan, önümüzdeki süreçte fabrikadaki iç örgütlülüğü güçlendirmenin önemli olduğunu vurguladı. Duvan, toplu sözleşmenin önümüzdeki süreçte resmen imzalanacağını ve temsilci seçimi ile sürecin devam edeceğini söyledi.

Kızıl Bayrak / Çorlu


Snop Metal’de direniş

Kocaeli’de kurulu Snop Metal’da işten atılan Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin mücadelesi sürüyor. 19 işçi, haklarını kazanıncaya kadar fabrikanın önünden ayrılmayacaklarını ifade ediyor. İşçiler, işten çıkartılmayan ve hala sendika üyesi olarak kalmak için içerde direnen arkadaşlarıyla da fabrikanın demir kapısı arkasından görüşüyor.

Sabah kahvaltılarını, öğle yemeklerini ve akşam yemeklerini fabrikanın önünde yiyen işçiler işe iade davası açmak için hazırlıklara başladı.


DEDAŞ’ta direniş sürüyor

Diyarbakır Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ) İl Müdürlüğü’nde çalışırken işten atılan Enerji Sen üyesi işçilerin direnişi sürüyor.

19 Eylül günü başlattıkları direnişlerini sürdüren 28 DEDAŞ işçisi işe geri dönme ve taşeron çalıştırmanın son bulması talepleri karşılanana kadar mücadelelerini sürdürmekte kararlılar.

DEDAŞ bünyesindeki taşeron firmada arıza bakım, onarım ve sayaç okuma işlerinde çalışan işçiler, ihale yenilenmesinin ardından işten atılmışlardı. İlk olarak 7 taşeron işçiyi işten atan DEDAŞ, arkadaşlarına destek olmak amacıyla iş bırakan işçilerden 21’ini daha işten atmıştı.